FETÖ'nün 'perdeleme' yöntemi iddianamede

Kayyum atanan Dumankaya İnşaat'ın eski sahiplerinin de aralarında bulunduğu 9'u tutuklu 63 şüpheli hakkında, iş insanlarından edindikleri çek ve senetleri Bank Asya'daki hesaplarda FETÖ'ye mali yardım amacıyla kullandıkları ve himmet topladıkları iddiasıyla hazırlanan iddianamede, örgütün çek-senet tahsilatıyla ilgili ilginç detaylara yer verildi

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 05 Nisan 2018 13:41, Son Güncelleme : 05 Nisan 2018 14:00
FETÖ'nün 'perdeleme' yöntemi iddianamede

- Kayyum atanan Dumankaya İnşaat'ın eski sahiplerinin de aralarında bulunduğu 9'u tutuklu 63 şüpheli hakkında, iş insanlarından edindikleri çek ve senetleri Bank Asya'daki hesaplarda Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) mali yardım amacıyla kullandıkları ve himmet topladıkları iddiasıyla hazırlanan iddianamede, örgütün çek-senet tahsilatıyla ilgili ilginç detaylar yer aldı.

İddianamede, suç tarihi olarak 18 Nisan 2016 gösterilirken, arama ve el koyma tutanakları, MASAK raporları, Bank Asya Teftiş Kurulu Başkanlığı raporları, "Enes" ve "Yasin" isimli gizli tanıkların anlatımları, 4 tanığın beyanı, ihbar tutanakları, ihbarcı ifadeleri, TMSF raporları, ByLock kimlik tespit değerlendirme tutanağı, Bank Asya hesap dökümleri, Digitürk cevabi yazısı ve dijital materyal raporları da delil olarak sunuldu.

- Sisteme sokulmasında sıkıntı çekilen "himmet" paraları

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) kuruluşu, hiyerarşik yapısı ve metotlarının özetlendiği iddianamede, örgüt adına elde edilen gelirlerin genellikle ticaret veya bankacılık üzerinden sisteme sokuldugu, dernek veya vakıf adı altında faaliyet gösteren kurum-kuruluslar için tanınan vergi muafiyetlerinden yararlanıldıgı ve bir kısım paranın da "bagıs" ismi altında söz konusu kuruluslara verildigi belirtildi.

FETÖ'nün sisteme sokmakta sıkıntı yasadıgı bölümün, "himmet" ismi altında toplanan paralar olduguna dikkat çekilen iddianamede, örgütün bu sorunu, topladıgı parayı, kendisine baglılıgı konusunda süphe duymadıgı ve güvenerek mutemet tayin ettigi is adamları üzerinden astıgı, bu sekilde toplanan paraların belirlenen is adamlarına verildigi ve zaten maddi durumu yerinde olan örgüt üyesi is adamının da hem gerektiginde o parayı kendi parasıymıs gibi bankaya yatırabildigi hem de örgütün o parayla ilgisi olduguna dair resmiyete dökülebilecek bir sorunun ortadan kaldırıldıgı anlatıldı.

- "İş adamlarından toplanan paraların fazlası İstanbul'daki merkeze"

İs adamının mal varlıgı, ürettigi katma deger miktarı ve diger ticari (nakit mevcudiyeti basta olmak üzere) islemlerinin incelenmesi durumunda dogrudan örgütün üzerine gidilemediği aktarılan iddianamede, is adamının, kaynagını açıklayamadıgı mal varlıgı yüzünden zor durumda kalabilecegi, bu nedenle de is adamlarından toplanan paraların bir kısmının yerlesim yerindeki örgüt kurumlarının ihtiyaçları için harcandıgı ve fazla paranın da Istanbul'daki merkeze yönlendirildigi kaydedildi.

İddianamede, FETÖ'nün Türkiye'nin mali yapısına sızma amacı ise şöyle anlatıldı:

"Amaçları, örgütü ayakta tutacak, devamlılıgını ve güçlenmesini saglayacak olan kendi kontrolü altında bulunan sirket ve diger mali kurulusların kamu ihalelerini almasını sağlamak, şirketlere ihracatta öncelik ve kolaylık saglamak, resmi mali kurumların bilisim alt yapısına da hakim olarak kurum arsivlerini örgütle irtibatlı sirketlerin menfaatine kullanmak ve bu sayede devletin mali denetim faaliyetlerinden de haberdar olarak bu faaliyetleri yönlendirmek ve gerekli tedbirleri alarak hem örgütün desifre olmasını engellemek ve hem de örgütün mali ayagını her daim güçlü tutmaktır. FETÖ/PDY'nin böylece görünüste yasal ve fakat perde arkasında ise her türlü yasa dısı is ve islemlerle, örgüt üyesi is adamlarının himmet adı altında verdikleri para ve tasınır veya tasınmaz mallarla finansal kaynagının devamını saglayarak ayakta kaldıgı anlaşılmıştır.

Ülkedeki tüm resmi kurumlara sızan ve kendine biat eden üyelerini kilit noktalara yerlestiren örgütün, bu kurumlarda çalısan ve fakat kendisine biat etmeyen personel üzerinde bir korku imparatorlugu olusturdugu ve gerek bu çalısanlar, gerekse ideolojisini paylasmayan firma ya da serbest meslek sahipleri üzerinde baskı kurmak amacıyla çesitli yöntemler uyguladıgı tespit edilmiştir."

- Serbest meslek sahiplerini suçlu göstermeye yönelik yöntemler

Örgütün, serbest meslek erbabı bir sahsın, piyasadaki serbest rekabet sartlarına aykırı olarak ekonomik anlamda zarara ugratılması veya kamuda görev yapan örgüt üyeleri tarafından sık sık denetimlere tabi tutulması, mobbing uygulanması, terfi ettirilmemesi, stratejik görevlere getirtilmemesi, istem dısı tayin edilmesi, hak ettigi halde ödüllendirilmemesi, disiplin cezalarına maruz bırakılması gibi yöntemleri kullandıgı bilgisi de verilen iddianamede, kamu çalısanlarıyla ilgili de itibarsızlastırmaya veya suçlu göstermeye yönelik, özel ya da meslek hayatına iliskin iftira niteliginde iddialar içeren, kim tarafından gönderildigi tespit edilemeyecek sekilde isimsiz ve imzasız ihbar mektupları ya da elektronik posta iletileri gönderildiği vurgulandı.

İddianamede, örgütün şahısları himmet ödemeye mecbur bırakma yöntemi şu ifadelerle anlatıldı:

"FETÖ'nün şahıslar hakkında adli ve idari sorusturmalar baslatmak, onları aile, sosyal ve is hayatında itibarsızlastırmak, profesyonel olarak asıl yayın yapanın kim oldugunun tespit edilmesini engelleyecek sekilde yurt dısındaki çesitli sunucular aracılıgıyla hizmete sokulmus internet sitelerinden özel hayatın gizliligini ihlal edecek tarzda görüntü ve sesler yayınlamak, medya kurulusları aracılıgıyla internetteki bu tür yayınları söz konusu siteyi kaynak göstererek yayımlayıp daha genis kitlelere duyurmak, güvenlik birimleri ya da stratejik kurumlardaki uzantıları vasıtasıyla illegal yöntemlerle temin edilen ve üzerinde oynanmıs çesitli dijital verileri kamuoyuna sunmak, 'hakkında ceza davası açılarak meslekten men edilecegi' yahut 'ellerinde açıklanmasını istemeyecegi tarzda dijital veriler oldugu' seklinde tehditler ve santajlarla, sahısları örgüte büyük miktarlarda himmet ödemeye mecbur bırakmak, istenen isi yapmaya zorlamak yahut sahsın görevinden ayrılmasını saglamak seklinde yöntemler gelistirdigi ve uyguladıgı anlasılmıstır."

- Soruşturmada en büyük zorluk: Örgütün "perdeleme" yöntemi

FETÖ/PDY'ye ait sirketler, vakıflar, dernekler ve diger is yerleriyle ilgili ekonomik suçlarda sorusturma yapmanın en büyük zorlugunun, bu örgütün eskiden beri örgütsel bir refleksle ve uluslararası istihbarat örgütlerinin destekleriyle "perdeleme" yöntemini çok iyi kullanmasından kaynaklandıgı belirtilen iddianamede, FETÖ/PDY ile ilgili yapılan incelemelerde perde önünde resmi olarak görünen bir islem olmasına ragmen, perde arkasında gizlenen ve asıl amacı gösteren, izi sürülmesi zor olan islemler yapıldıgı, çogu zaman uluslararası istihbarat örgütlerinde görülen metotların hepsinden birer ikiser örnegin bu örgütün faaliyetlerinde kullanıldıgının tespit edildiği dile getirildi.

İddianamede, şüphelilerle ilgili soruşturmanın nasıl başladığı da anlatıldı. Asya Kalıtım Bankası AS Maltepe Subesi'nde hesabı olana Hakan Zengin'in, bankaya gönderdiği ihtarnamelerle, 1 Ocak 2006 ve 1 Ocak 2010 tarih aralıgında islem gören hesap hareketleri arasından toplam 81 isleme dair tüm çek girisleri, tahsil amacıyla banka subesine teslim edilen çekler ve çek teslim fislerini içeren belgelerin suretlerini istediği kaydedilen iddianamede, bu kişinin belgelerin temini sonrası Kartal 3. Noterliginin 20 Mart 2015 tarihli ihtarnamesiyle banka subesinden, sahte yetki belgesiyle ve kendisinin emir ve izni olmaksızın hesabından baskalarına ödeme yapıldıgı iddiasıyla toplam 1 milyon 61 bin 523 liralık meblagın kendisine ödenmesini talep ettigi aktarıldı.

- "4 yıl içinde 1 milyon 62 bin 523 lira çekmişler, haberim yok"

Hakan Zengin'in 25 Haziran 2015'te söz konusu meblagın ilgili banka subesince tarafına ödenmedigi gerekçesiyle savcılıga suç duyurusunda bulundugu da hatırlatılan iddianamede, savcılığa sunulan dilekçede yer alan, "2006 yılında açılan hesaptaki paraların, degisik zamanlarda ve degisik miktarlarda baskalarına ödenmis oldugu, sahte yetki belgesi düzenlenerek nitelikli zimmet suçunun islendigi, suretleri gönderilen dekontlara ait yetki belgelerine göre, Zengin'in izni ve talebi olmaksızın, bankanın kendi inisiyatifi ile baska sahıslara ödeme yaptıgı, Zengin'in yurt dısına çıkmadan önce sırf ilgili banka subesine güvenerek teslim ettigi bos yetki belgelerinin banka tarafından yetki asmak suretiyle ve zimmete para geçirmek kastıyla rıza olmaksızın baska sahıslara ödeme yapılmasında kullanıldıgı, Zengin'in tanınmadığı şahısların hesaptan para çekerek kayıplara karıstığı, ilgili bankanın yetki belgelerinin üzerinde adı geçen sahısların kim oldugu sorusuna hiçbir cevap veremedigi, 22 Şubat 2008 tarihli 69 bin 100 liralık bedelli ödemeye ait dekont ve yetki belgesine göre, bankanın sahte yetki belgesi tanzim etmek suretiyle bu parayı baska sahıslara ödediginin görüldügü ve bu yetki belgesinin tamamen sahte bir imzaya dayandığı, bu sahte yetki belgesinin, ilgili banka subesinin kötü niyetini ve zimmetine para geçirme kastıyla Zengin'in hesaplarını bosaltıldıgını açıkça ortaya koydugu, bunların yanında 17 dekontta yetki belgesi (tediye fisi) dahi bulunmadıgı, yetki imzası olmadan 17 ödemede de basit zimmet suçunun isledigi" iddiaları sonucu soruşturma başlatıldığı dile getirildi.

Soruşturmada ifadesi alınan Hakan Zengin'in, Bank Asya hesabındaki paraların bilgi ve rızası dısında cemaat üyelerince çekildiği ve bankanın bu duruma cevaz verdiğini söylediği anlatılan iddianamede, bu kişinin, "rıza ve bilgisi dısında tamamen ticari faaliyetleriyle ilgili olarak banka subesine bırakmıs oldugu yetki belgelerinin ise iyi niyeti suistimal edilerek sube yetkililerince cemaat üyelerine ödeme yapılarak kullanıldıgı, hesabının bosaltıldıgı, sahte imza, dekontsuz ödeme, usulüne göre doldurulmamıs yetki belgeleriyle sahsi hesabından toplamda 1 milyon 62 bin 523 liranın 4 yıl içerisinde haberi ve rızası olmaksızın çekildiğini fark ettiği, banka dekontlarını ve yetki belgelerini incelediginde 22 Ağustos 2008'de sahte imza kullanılarak hesabından tek kalemde 69 bin 100 liralık meblagın çekildiğini tespit ettiği ve hesabından çekilen 1 milyon 62 bin 523 liranın tarafına yasal faizleriyle ödenmesini istedigi" beyanında bulunduğu ifade edildi.

- "Burs" açıklamalı nakit girişleri

İddianamede, sorusturmayı baslatan Hakan Zengin'in etkin pismanlık hükümlerinden yararlanmak istedigini belirterek, Istanbul Anadolu Cumhuriyet Bassavcılıgı'nda 18 Mayıs 2016'da ifade verdiği de hatırlatıldı.

Hakan Zengin'in hesabından islem yapan süphelilerden Gıyasi Tas, Adem Öksüz, Serif Karaman, Mehmet Kızılkaya, Süleyman Sıddık Girgin, Özkan Zengin ve diger kişilerin ilgili bankalar nezdinde bulunan hesap hareketlerinin incelendigi aktarılan iddianamede, bu şüphelilere ait bazı banka hesaplarına "burs" açıklamalı nakit girislerinin bulundugu ve banka nezdinde kiralık kasalarının oldugunun tespit edildiği kaydedildi.

İddianamede, "Hakan Zengin'in söz konusu banka hesabının FETÖ/PDY'nin finansmanına destek için açıldıgı ve hesap üzerinden islem yapan sahısların da örgütle organik baglarının bulundugu degerlendirilmis, örgütün sözde yasal islemlerinde ilgili çeklerin arkasına kodlama usulü ile sifreleme yaptıkları ve bu kod ve sifrelemelerin de çeklerin temin bölgelerini ve hangi sözde amaç için temin edildigini gösterdigi anlasılmıstır." ifadeleri kullanıldı.

- "Kiralık kasaları yetki belgeleriyle ortak kullandılar"

Bank Asya Teftis Kurulu Baskanlıgı'nın raporuna da yer verilen iddianamede, raporda, "alınan ifadelere göre Hakan Zengin'in hesabından gerçeklestirilen islemlerin bilgisi dısında gerçeklestirildigi iddiasının dogruyu yansıtmadıgı kanaatine varıldığının" belirtildiği ifade edildi.

İddianamede, bankalardaki kiralık kasa ve kasa ziyaretleriyle ilgili de "Şüpheli hesap sahipleri ve ilgili hesaplar üzerinden islem yapan süpheli sahısların, FETÖ/PDY'nin finansmanına yönelik kurban, burs, zekat, himmet gibi bahanelerle ilgili kesideci ve cirantacı sahıslardan temin ettikleri, vadesi gelmeyen çekleri ve ilgili belgeleri (senet, bono gibi) Asya Katılım Bankası AS nezdindeki ilgili subelerde kiralık kasalarda beklettikleri, vade tarihi gelen çek ve benzeri kıymetli evrakı ise kasadan çıkartarak ilgili sube nezdinde isleme koydukları, kiralık kasaları yetki belgeleriyle ortak olarak kullandıkları anlaşılmıştır." şeklinde değerlendirme yapıldı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber