Cumhurbaşkanı Erdoğan: Avucunuzu yalarsınız

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan: - "Kalktılar bu ara bize kur savaşı ilan ettiler. Ne ilan ederseniz edin, avucunuzu yalarsınız avucunuzu ama buradan bir şey daha söylüyorum; ey finans sektörünün içerisinde olanlar, bizi kur, şu, bu bunlarla tehdit etmeye kalkmayın, bu ülkede yaşam hakkı bulamazsınız. Bak bu kadar açık söylüyorum çünkü bize kur savaşı, finans sektörüyle böyle bir müdahale, adeta bu memlekete ihanettir. Ona fırsat veremeyiz"

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 15 Nisan 2018 20:06, Son Güncelleme : 15 Nisan 2018 21:26
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Avucunuzu yalarsınız

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kalktılar bu ara bize kur savaşı ilan ettiler. Ne ilan ederseniz edin, avucunuzu yalarsınız avucunuzu ama buradan bir şey daha söylüyorum; ey finans sektörünün içerisinde olanlar, bizi kur, şu, bu bunlarla tehdit etmeye kalkmayın, bu ülkede yaşam hakkı bulamazsınız. Bak bu kadar açık söylüyorum çünkü bize kur savaşı, finans sektörüyle böyle bir müdahale, adeta bu memlekete ihanettir. Ona fırsat veremeyiz." dedi.

Erdoğan, Vakıfbank Spor Salonu'nda düzenlenen Üsküdar 6. Olağan İlçe Kongresi öncesinde parti otobüsü üzerinden halka hitap etti.

Üsküdar'da beşinci konuşmasını yaptığını, önce Maltepe, ardından Beykoz ve şimdi de Üsküdar'da konuşma yaptığını, yarın yine İstanbul'da öğleden önce iki uluslararası toplantıya, ondan sonra da Ankara'ya gideceğini anlatan Erdoğan, "Bu gücü nereden alıyorum? Sizlerden. Sizin bu heyecanınız, gücümüze güç katıyor. Sizin bu varlığınız, gücümüze güç katıyor. Onun için de bu yolculukta inşallah çok daha güçlenerek, çok daha güçlü bir şekilde hizmet kervanını güçlendirerek yolumuza devam edeceğiz." diye konuştu.

Üsküdarlıların aynı zamanda komşusu olduğunu dile getiren Erdoğan, "Bir Üsküdarlı olarak komşularıma hitap ederken herhalde biraz daha farklı konuşmam lazım. Niye? Komşunun, komşu üzerinde hakları var. Sizin benim üzerimde, benim de sizin üzerinizde haklarım var. İçinizden bir cumhurbaşkanı olarak, daha önce bir başbakan olarak çıkmış bir kardeşiniz, daha önce bir büyük şehir belediye başkanı olarak çıkmış bu kardeşiniz diyor ki gelin bu yolculuğu güçlenerek devam ettirelim." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, yapılması gereken çok şeyin olduğunu, İstanbul'un, Üsküdar'ın her şeye layık olduğunu anlattı.

Necip Fazıl Kısakürek'in "Canım İstanbul" şiirinin "Beyoğlu tepinirken/Ağlar Karacaahmet" mısralarını hatırlatan Erdoğan, "Benim babacığım da anacığım da Karacaahmet'te yatıyor. Tabii bu Karacaahmet bize de sinyaller veriyor. Karacaahmet sıradan bir yer değil.

Bizler beraber bu yolculukta yürüyeceğiz. Hizmetlerimizi sürdüreceğiz. İstiyoruz ki öyle hizmetler yapalım ki şimdi geldiğimiz noktanın ötesine gidelim." diye konuştu.

- "Dünya Marmaray'a, Avrasya'ya bakıyor"

Mutlu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"20 öncesine doğru gidersek acaba böyle bir Üsküdar var mıydı? Yok. Ama şimdi şöyle bir düşünüyorum; ey Üsküdar, ey İstanbul... Bak Üsküdar, İstanbul'un ana çekim merkezlerinden biri oldu. Ne oldu? Marka oldu. Neyi ile? Marmaray ile bir marka oldu çünkü ecdat, karadan gemileri yürüttü, biz de denizin altından hamdolsun Marmaray'ı yürüttük. Şu ana kadar milyonlar denizin altından gitti. Dedik ki 'Bu da yetmez.' Bir de ne yapalım? Bir de Avrasya'yı yapalım. Avrasya'yı yaptık mı? Yaptık. Otomobil ile Avrasya'dan git, gel. Sıkıntı, hamdolsun yok. Dünya şu anda nereye bakıyor biliyor musunuz? Marmaray'a bakıyor, Avrasya'ya bakıyor. İşte bu, çekim noktalarını ortaya koyuyor. Biz daha da iyilerini yapalım, daha da ileri gidelim diyoruz. Gidecek miyiz? Gideceğiz."

Üsküdar'dan Ümraniye'ye tüneli yaptıklarını, bağlantı akslarını da yapacaklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bunlar öyle ufak tefek rakamlarla olmuyor. Ben Bay Kemal'e dedim ki 'Gel, bir bin. Bin de metro neymiş öğren. Bunlar önemli şeyler, sıradan işler değil. Bunlara bin ki dünya nedir tanı. Sıradan olay değil bunlar. SSK'yı verdiler sana, SSK'da bir genel müdürlük yaptın, batırdın olayı. Ölüleri bile rehin aldılar. Ama şimdi bak bizim hastanelerimize. Ne hale geldi hastanelerimiz görüyorsunuz değil mi? Şimdi inşallah bu mevcut hastanelerle yetinmiyoruz, bir adım daha atıyoruz. Nerede? Sancaktepe Şehir Hastanesi'ni yapıyoruz.

Önümüzde Sancaktepe'nin ihalesi var. İhalesiyle orası 3 bin 250 yataklı bir hastane olacak. Bir aksı Başakşehir'de olacak. Bunlar dev hastaneler. Bir kapıdan girdiğin zaman her şey içeride. Dışarıda bağlantı yok. Hatta hastalarımızın birçoğu içeride özel araçlarla taşınacak. Niye? Batının ulaşamadığı yere bir ulaşacağız. Türkiye, bunları başardığını dünyaya gösteriyor ve gösterecek. Şu anda Mersin, Isparta, Adana'da var. Yola devam ediyoruz. Niye? Onlar yapar da biz yapamaz mıyız? Biz onların daha iyisini yaparız dedik ve yaptık."

- "81 milyon tek milletiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eliyle rabia işareti yaparak, "Burada ne var? Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bizi bölemeyecekler. Biz 81 milyon tek milletiz. Kardeşiz. Bizi bölmek isteyenlere vereceğiniz cevap; haddinize mi, biz kardeşiz. Biz birbirimizi yaradandan ötürü seviyoruz. Alevisi, Sünnisi, biz böyle bir ayrım yapmıyoruz. Doğulu, batılı böyle bir ayrım yapmıyoruz. 81 milyon tek millet. Bu yolda böyle yürüyeceğiz." diye konuştu.

Türk bayrağına asla laf söyletmeyeceklerini çünkü onun şehidin kanını temsil ettiğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Hilal, bağımsızlığın ifadesi. Yıldız, şehitlerimizin ta kendisi. Tek vatan... 780 bin kilometrekareyle tek vatan. Böldürmeyiz. Cudi'de tepelerine indik, Gabar'da tepelerine indik, Tendürek'te tepelerine indik, Bestler Dereler'de tepelerine indik. Ne oldu? İnlerine girdik, inlerine. F-16'larımızla ve Silahlı İnsansız Hava Araçlarımızla... Bunları artık biz yapıyoruz. İnsansız Hava Araçlarımızı da biz yapıyoruz, hamdolsun. Kapılarına gidiyorduk, bizi kapıdan gönderiyorlardı ama şimdi biz yapar hale geldik. Bak nereden nereye? Zırhlı taşıyıcılarımızı yapıyoruz. Şimdi tanklar, evelallah o da bitti, şimdi onları da sürüyoruz. Kararlıyız, kararlı. Artık bizim yurt dışına bağımlılığımız yüzde 35'e filan düştü. Daha iyi olacağız. Daha güçlü olacağız. Bunları da başaracağız ve bütün bunlarla beraber sonuncusu, ona geliyorum, o da tek devlet. Bizim Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka devletimiz yok. Burada birleşeceğiz."

- "Daha güzel şeyler olacak"

"Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız" diyen Erdoğan, göreve geldiklerinde Türkiye'nin IMF'ye olan borcu sıfırladıklarını söyledi.

Türkiye'nin borçlarını ödedikten sonra IMF'nin Türkiye'den borç istediğini, kendilerinin de "verin" talimatı verdiğini kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"IMF bu sefer baktı ki Türkler ciddi, vazgeçtiler. Değerli kardeşlerim; Merkez Bankası'nın döviz rezervi 27,5 milyar dolardı. Şu anda 120 milyar dolar. Kalktılar bu ara bize kur savaşı ilan ettiler. Ne ilan ederseniz edin avucunuzu yalarsınız, avucunuzu ama buradan bir şey daha söylüyorum; ey finans sektörünün içerisinde olanlar, bizi kur, şu bu, bunlarla tehdit etmeye kalkmayın, bu ülkede yaşam hakkı bulamazsınız. Bak bu kadar açık söylüyorum çünkü bize kur savaşı, finans sektörüyle böyle bir müdahale adeta bu memlekete ihanettir. Ona fırsat veremeyiz. Asla. Biz bu yolda kararlı bir şekilde yürürüz. Şimdi tabii yarın gazeteler yazar; 'Piyasalar alt üst oldu.' Kusura bakmayın, eğer bundan dolayı piyasa alt üst oluyorsa hayırlı olsun. Biz kararlı bir şekilde yürüyeceğiz. Eğer finans sektörü bu vatana ihanet etmezse, bu vatanda onlar da görevini yaparsa başımız gözümüz üstünde yerleri var, her türlü desteği veririz. Onun için de bu faiz denilen belayı düşürmeleri lazım."

Erdoğan, Türkiye'nin daha iyi olacağını kaydederek, "Biz, 2002 Kasım'da göreve geldik, ihracatımız neydi biliyor musunuz? 36 milyar dolar. Şimdi ne biliyor musunuz? 160 milyar dolar. Olay bu. Fakat biz bunları da yeterli bulmuyoruz. Çok şeyler olacak. Daha güzel şeyler olacak." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Amerika'nın, İngiltere ve Fransa ile birlikte rejimin, kimyasal silah tesislerini hedef alan son saldırısında bir defa daha gördük ki bu iş öyle pansuman tedbirlerle olmuyor." dedi.

Erdoğan, AK Parti Üsküdar İlçe Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Suriye'de yaşanan son gelişmelere değindi.

Artık Suriye'de Türkiye'nin olmadığı hiçbir adım atılmasının mümkün olmadığının altını çizen Erdoğan, "Amerika'nın, İngiltere ve Fransa ile birlikte rejimin kimyasal silah tesislerini hedef alan son saldırısında bir defa daha gördük ki bu iş öyle pansuman tedbirlerle olmuyor." dedi.

Dün, Rusya, Fransa ve İngiltere başkanlarıyla yaptığı telefon görüşmelerine değinen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Gerek Macron, gerek May onlarla yaptığım görüşmeler, Sayın Putin ile yaptığım görüşmeler, bütün bunlarla birlikte havayı şöyle bir koklayalım istedik. Değerlendirmeleri yapalım istedik ve yaptığımız değerlendirmelerde bölgenin huzuru için artık şöyle daha yumuşak, muhteris bir havada değil bölgedeki bu sıkıntıları aşmamızın gereği için neler yapabiliriz, bunları konuşalım istedik ama dostlar alışverişte görsün diye bir adım atılmamalı ama biz şunu biliyoruz ki Esed, kim ne derse desin zalimdir. Kim ne derse desin. Kaldı ki bu müdahale illa kimyasal olması şart değil, konvansiyonel olduğu zaman bir kenara mı koyacaksınız? Konvansiyonel silahlarla olduğu zaman dokunma, kimyasalla olduğu zaman dokun. Yüz binlerce insan bu Suriye'de öldü. Bunları kim öldürdü? Önce bunun hesabını bir soralım. Hep birlikte soralım. Türkiye'den başka bu ülkede faaliyet gösterip de Suriye halkına güvenli bir gelecek vadeden hiçbir güç yok."

- "Suriye halkının arkasında sadece Türkiye var"

Türkiye'de 3,5 milyon Suriyelinin bulunduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"3,5 milyon Suriyeli nerede kalıyor? Çıkıp bunun cevabını bana versinler. Türkiye'de kalıyor. Fransa'da mı kalıyor, Almanya'da mı kalıyor? Nerede kalıyor? Bizde kalıyor. Kendilerine diyoruz, gelin, insani bir yardım yapalım, insanca yaşayabilecekleri bir imkan sağlayalım. Hiçbirisi elini uzatmıyor. Bu kadar bomba yağıyor. Şuralara yağdırdığınız bombaların parasını getirip ortaya koysanız burada Türkiye tarafında, Suriye tarafında bunlara yeni şehirler kurarız ve bu insanları da buraya baştan beri söylediğim tezimdir biliyorsunuz, güvenli bölge tezi, Obama güvenli bölgeyi önce konuştu sonra o da saptı. Sayın Trump, o da güvenli bölgeyi konuştu ama arkasında durmadı. Hadi kuralım güvenli bölgeyi. Suriye'de sahaya bozulanı düzeltmek için giren Türkiye'den başkasını göremezsiniz. Her terör örgütünün arkasında bir ve birkaç ülkenin belki siluetine rastlayabilirsiniz ama Suriye halkının arkasında sadece Türkiye var."

- "Suriyeli muhaliflerle oturulup konuşulmalı"

"Suriye'de hava öyle dumanlı ki kimin kimle ne yaptığı meçhul." diyen Erdoğan, sadece Türkiye'nin sözü, icraatı ve niyetinin açıkça ortada olduğunu söyledi.

Erdoğan, Türkiye'nin Suriye konusundaki görüşlerini şöyle aktardı:

"Peki biz ne diyoruz? 'Suriye'deki tüm terör örgütlerine karşıyız' diyoruz. Ne diyoruz? 'Suriye'de kadınlar, çocuklar, mazlumlar katledilmesin, etnik temizlik yapılmasın, kimse inancından dolayı zulme maruz kalmasın' diyoruz. Ne diyoruz? 'Suriye sorununa siyasi çözüm bulunabilmesi için bu ülkenin gerçek sahibi olan Suriyeli muhaliflerle oturulup konuşulmalı' diyoruz. Ne diyoruz? 'Suriye'de güvenli bölgeler oluşturup, milyonlarcası ülkemizde olan mültecilerin evlerine, yurtlarına dönmeleri sağlanmalı' diyoruz. "

Fırat Kalkanı Harekatı'nın ardından 160 bin mültecinin geri döndüğünü anımsatan Erdoğan, "Aynı şekilde inanın Afrin'e de en azından 200 bin dönüş olacak. Ben bunu görüyorum." dedi.

Suriye halkının üzerine atılan bomba, füze, yöneltilen silah ve kullanılan mühimmatın, para olarak bölgeye aktarılması halinde tüm sığınmacıların yaşayabileceği o şehirlerin kurabileceğinin altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bunu yıllardır tüm Batılı liderlere, Suudi Arabistan başta olmak üzere, Almanya ve diğerlerine, Amerika, hepsine söyledim. Arap ülkelerinin yöneticilerine teklif ettim. Maalesef bu kaynaklar hala Suriye'yi imar etmek için değil yıkmak için gelenlere aktarılıyor. Biz kendi kontrolümüz altındaki yerlerde bu projeyi uyguluyoruz ama neyle? Konteyner kentlerle. Ben diyorum ki konteyner kentler olmasın, çadır kentler olmasın, bir an önce normal şehirler yapalım. Cerablus'ta, El-Bab'ta, Azez'de, şimdi Afrin'de ve çevresindeki şehirlerde temel hizmetler için gereken altyapıdan yönetim yapısına kadar her konuda Suriyeli kardeşlerimize yeni bir gelecek inşa etmenin adımlarını atalım. Türkiye'ye, Suriye'den çıkma çağrısında bulunanlar, bu çağrıyı yapanlar herhalde bu durumdan rahatsız. Çünkü Türkiye'nin olduğu yerde terör olmaz. Sadece huzur kök salabilir. Terör olmayınca da Suriye ve bölgeyle ilgili hesaplar tutmuyor. Pusulalar şaşıyor. Suriye üzerinde hesap yapanlar petrol üzerinde hesap yapıyor ve bu oyunu da biz bozacağız. Suriye halkıyla el ele vererek, bu ülkeyi yeniden ayağa kaldırarak onları şaşırtmaya inşallah devam edeceğiz. İnşallah Münbiç'ten Haseke'ye kadar olan diğer bölgeleri de Suriye halkı için özgür ve müreffeh yerler haline dönüştüreceğiz. Bu mücadelede yanımızda olan herkese teşekkür ederiz. Tüm bu gerçeklere rağmen Türkiye'ye karşı hala terör örgütlerinin ve zalim rejimin yanında yer alanların da en kısa sürede hakikatleri göreceklerine inanıyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun."

Kongreye katılanlara teşekkür eden Erdoğan, konuşmasının sonunda Rabia işareti yaparak, salonda bulunanlarla, "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" sloganını söyledi.

"Bütün bunları sağlayabilmek için bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Kongremiz hayırlı olsun." diyen Erdoğan, bugüne dek ilçe teşkilatı yönetiminde görev alanlara teşekkür ederken, görevi devralanlara başarı diledi.

- Kongreden notlar

Kongreye, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen de katıldı.

Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, annesi Tenzile Erdoğan'la resminin bulunduğu yağlı boya bir tablo takdim etti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber