Piyasayı yakalamak için 250 baz puan gerek

Bugün toplanarak faiz kararı verecek olan Merkez Bankasının ikincil piyasada kısa vadeli faiz oranlarını yakalaması için yaklaşık 250 baz puan bir artırıma gitmesi gerekiyor. Uzmanlar en az 100-125 baz puan artırımı nerede ise kesin görüyor

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 24 Temmuz 2018 08:35, Son Güncelleme : 24 Temmuz 2018 08:46
Piyasayı yakalamak için 250 baz puan gerek

Bugün Merkez Bankası tarihi bir karara imza atacak. Seçimlerin sonrasında faizlerin ve dövizin düşeceğini vaat eden iktidar partisi, ilk ciddi sınavını da vermiş olacak. Ekonoi Bakanı Berat Albayrak "Piyasalarla kavga etmeyeceğiz" açıklamasına karşılık, reel sektör faiz maliyetlerinin bir an önce düşmesini bekliyor. Son verilere göre ikincil piyasada yüzde 20,0'nin üzerinde seyreden faizlere karşılık, Merkez Bankası yüzde 17,75 oranında fonlamaya devam ediyor. Merkez Bankasının fonlama faizinin piyasa faiz oranına eşitlenmesi için yaklaşık olarak 250 baz puanlık bir artırım gerekiyor.

İş Yatırım 100-125 baz puan artış bekliyor: İş Yatırım "Kritik Hafta" başlıklı piyasa bülteninde Merkez Bankası'nın 100-125 baz puanlık veya bunun üzerinde bir faiz artırımı yapmasının Türk lirasındaki olumlu seyri destekleyeceğini vurguladı. Raporda, "Piyasalar için kritik bir haftaya giriyoruz. Yarın seçimlerden sonra ilk Merkez Bankası Para Kurulu toplantısı yapılacak. Piyasa haftalık repo faizinde 100-125 baz puanlık bir artış bekliyor. Beklentiler dahilinde veya üzerinde bir artış TL'nin son günlerdeki olumlu seyrini destekleyecektir" denildi.

AA'nın Beklenti Anketi 100-150 baz artırım: AA Finans'ın PPK toplantısına yönelik piyasa beklenti anketi, 18 ekonomistin katılımıyla sonuçlandı. Ankete katılan ekonomistlerin biri hariç diğerleri bir hafta vadeli repo ihale faiz oranında (politika faizi) artış bekliyor. Ekonomistlerinden biri 50 baz puan, 2'si 75 baz puan, 7'si 100 baz puan, 4'ü 125 baz puan ve 3'ü 150 baz puan artış olacağını tahmin ediyor. Ekonomistlerin politika faizine ilişkin artış beklentilerinin medyanı 100 baz puan oldu.

2016 yılının daha ilk gününde yüzde 8,78 olan Merkez Bankası fonlama faizine karşılık, piyasada kısa vadeli devlet tahvillerinin (2 yıllık) faiz oranı yüzde 11,02 düzeyindeydi. Kısaca, Merkez Bankası faiz belirlemede piyasanın gerisinde kalmıştı. İkincil piyasanın gerisinde kalan Merkez Bankası bu farkı Nisan 2017'de aldığı faiz kararı ile tersine çevirmiş ve piyasa faizlerinin üzerine çıkmıştı. Ekim 2017'de ikincil piyasada faizler yeniden hızla artış trendine girmiş ve yüzde 12,0 bandını kırmıştı. Sonraki dönemlerde MB'nin her faiz artırımı piyasa faizlerinin gerisinde kalarak beklenen etkiyi bir türlü oluşturmadı. Bugünlerde de Merkez Bankası yaklaşık 120-130 milyar lira ile piyasaya yüzde 17,75'den para verirken, ikincil piyasada devlet tahvillerinin faizi yüzde 20,0'nin üzerinde işlem görmektedir. Yine faiz-döviz ilişkisine bakıldığında da ortaya ikincil piyasa faizleri ile beraber artan bir kur yükselişi tablosu çıkmaktadır. 2017 başında Merkez Bankası faiz artırımlarının kur yükselişini bir süre duraklattığı görülmüş olmasına karşılık, özellikle Mayıs 2018'de başlayan sert faiz artırımlarının kur yükselişini sınırlayamadığı dikkat çekmektedir.

İki sert artırım da kurtarmadı:

Merkez Bankası 23 Mayıs 2018'de olağanüstü topanmış ve piyasayı fonladığı (fiili politika faizi) Geç Likidite Penceresi (GLP) faizlerini yüzde 13,5'den 300 baz puan artırımla 16,5'e yükseltmişti. Merkez Bankasının olağanüstü faiz artırım kararından önce piyasada dolar 4,92'yi denemiş, kısa vadel tahvil faizleri de yüzde 17,0'ye ulaşmıştı. Kontrol sağlamak açısından sert önlem aldığını düşünen Merkez Bankası, aradan sadece 2 hafta geçtikten sonra 07 Haziran 2018 günü bir kez daha faiz silahına başvurmuş ve bu kez de sadeleşmeye giderek, poltika faizini 16,5'den 17,75'e yükseltmişti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber