Albayın ifadesinden can pazarlığı çıktı

Kaynak : Sabah
Haber Giriş : 30 Haziran 2007 20:36, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Faili meçhule kurban giden Abdullah Canan için ifade veren tanık albay Kamber Oğur: Bir astsubay, yeğenini teslim etmek için Esat Canan'dan 20 bin mark istedi..

Hakkâri'de Yüksekova Çetesi'ne adı karışan aralarında bir binbaşı ile korucu ve itirafçıların bulunduğu çeteyle ilgili Albay Kamber Oğur'un verdiği şok ifadeler ortaya çıktı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Türkiye'yi tazminat ödemeye mahkûm ettiği cinayetin öyküsü 1995'te başladı. Yüksekova ilçesinde, Dağ Komando Tabur Komutanı Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul komutasındaki bir birliğin, Ağaçlı ve Karlı köylerinde düzenlediği operasyonlarda iddiaya göre Abdullah Canan'ın evini yıkıp, akrabalarından Şemsettin Yurtsever, Mulmat Özteke ve Münir Sarıtaş'ı da gözaltına aldı. Ve o günden sonra kendilerinden bir daha haber alınamadı. Abdullah Canan olaydan sonra operasyonu komuta eden Yurdakul ve askerlerini savcılığa şikâyet etti. İddiaya göre tabur komut a n - lığına çağrılarak tehdit edilen Canan aracıyla Yüksekova'dan Van'a giderken bir kontrol noktasında durdurularak gözaltına alındı ve 45 gün sonra işkence edilmiş ve kurşunlanmış cesedi bulundu. Kayseri Jandarma Bölge Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Albay Kamber Oğur, olaydan 2 yıl sonra itirafçı Kahraman Bilgiç'in Yüksekova Çetesi ile ilgili anlattıkları ortaya çıkınca, Canan'ı öldürülmeden önce tabur revirinde başı sarılı olarak gördüğünü belirterek ifade vermek istediğini söyledi. Oğur ifadesinde şu bilgilere yer verdi:

12 BİN MARK ÖDENDİ

"Şubat 1996'da tabur karargâhında Abdullah Canan isimli şahsı başı sarılı vaziyette revirde otururken gördüm. Durumu anlattığım Esat Canan, Dağ Komando Alayı'nın olduğu Hakkâri'ye gitmiş. Konuyu paşa ile görüşmek istemiş. Kapıda karargâhta çalışan astsubayla karşılaşmış. Şahıs sorunu çözebileceğini söyleyip bir otelde randevu vermiş. Buluşmada Abdullah Canan'ın teslimi karşılığı 20 bin mark istemiş. 12 bin markı peşin almış. Tesliminde de 8 bin markı almak üzere anlaşmış."

TAYİNİ ÇIKTI

Oğur ifadesine şöyle devam etti; "Şubat ayının sonlarına doğru Abdullah Canan'ın cesedi Esendere mıntıkasında, otomobili de Van istikametinde bulunmuş. Esat Canan ve ailesi cesedin bulunmasından sonra kanuni yollara başvurdu. Temmuz aylarında aynı tabur beni şikâyette bulununca Şırnak'a tayinim çıktı. Yani sürüldüm."

Kaymakam da sürgüne gitti

Canan: Pazarlık görüşme içindi Albay Kamber Oğur'un ifadelerinde para pazarlığının dışında da çarpıcı ifadeler yer alıyor. Bunlardan biri de dönemin Yüksekova Kaymakamı Aydın Tetikoğlu ile ilgili. Oğur, 1998'de Kayseri'ye tayin edildikten sonra Mersin'de Yüksekovalı Tahir Baskın'ı ziyaret etti. Yüksekova Kaymakamı Aydın Tetikoğlu ile Baskın'ın evinde karşılaşan Albay Kamber Oğur daha sonra ifadesinde şunları anlattı: "Aydın Tetikoğlu'nun tayini de Sakarya Karasu'ya çıkmıştı. 'Yüksekova Çetesi'nin ortaya çıkarılmasıyla adalet yerini buldu. Kimsenin ahı kalmaz' diye konuşurken, Kaymakam Aydın Bey, Abdullah Canan'ın öldürülmesi hadisesi ve köylülerin öldürülmesi ile ilgili ilçe idare kuruluna şikâyet olduğunu, dosyanın idari tahkikat için kendilerine gönderildiğini ancak delil bulamadıkları için Men-i Muhakeme kararıyla olayı kapatmak zorunda kaldıklarını anlattı. Kaymakama 'Mahkemede şahitlik yapalım' dedim. Benim fazla bilgim yoktur' deyip konuyu değiştirdi. Ben de bunun üzerine dilekçe verip bunları anlatmayı görev bildim."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber