Deri kanseri vakaları arttı

Kaynak : CNN Türk
Haber Giriş : 24 Temmuz 2007 11:06, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Son 30 yılda ozon tabakasındaki yüde 8 oranındaki incelmeye bağlı olarak deri kanseri vakalarında yaklaşık 3 kat artış oldu.

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde görev yapan Prof. Dr. Oğuz Çetinkale, deri kanserinin, yaşanılan coğrafya ve ırk özelliklerine göre değişmekle birlikte her 100-200 kişi de 1 ortaya çıkan bir kanser türü olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Oğuz Çetinkale, deri kanserine yol açan faktörler arasında kişinin deri tipinin, yaşının ve güneş ışınlarına maruz kalma süresinin önemine dikkat çekti:

"Hayatı boyunca güneş ışınlarına fazlaca maruz kalan kişilerde, deri tipi yatkın olan kişilerde güneş ışığına fazla maruz kalma ile birlikte belli bir yaştan sonra deri kanserine sahip olma olasılığı oldukça yüksek.

Güneş ışınlarını yaşlılıkta almak önemli değil, tüm yaşamı boyunca çocukluk çağlarından itibaren aldığı güneş ışınlarının dozu önemli. Kişinin deri renginin açık olması, güneşte kaldığı zaman ciddi olarak etkilenerek güneş yanığı olması ve buna rağmen esmerleşememesi, bu kişilerin bazal hücreli kansere yakalanma olasılığının diğer insanlara göre daha yüksek olduğunu gösterir.

Deri rengi açık olan ve güneşten daha fazla etkilenen insanların güneşten korunmaları ileride deri kanserine yakalanma riskini azaltacaktır. "

Prof. Dr. Oğuz Çetinkale, bu kişilerin yaz aylarında özellikle güneş ışınlarının daha dik ve güçlü olduğu saatlerde güneş ışınlarından korunmaları ve güneşlenmemeleri gerektiğini vurguladı..

Deri lezyonları olan kişilerin kansere yakalanmadan önce şüphelendikleri lezyonları hekime göstermeleri ve gerekli ise tedavi olmalarının önemine dikkat çeken Prof. Dr. Oğuz Çetinkale, "Deri vücudun en büyük yüzey alanına sahip organı olması nedeniyle, kanserlerine de aynı oranda sık olarak rastlanmaktadır" dedi.

Güneşten gelen ultraviyole radyasyonu

Prof. Oğuz Çetinkale, deri kanserinin en büyük sebebinin güneşten gelen ultraviyole radyasyonu olduğunun altını çizdi:

"Deri kanserinin en büyük sebebinin güneşten gelen ultraviyole radyasyonudur fakat bu radyasyon aynı zamanda suni olarak solaryumlardan da gelebilir. Daha mükemmel bir ten sahibi olmak için solaryum cihazlarına girmek, açık alanlardaki aktivitelerde artma ve atmosferdeki dünyanın koruyucu ozon tabakasındaki incelme, son zamanlarda gördüğümüz deri kanserlerinin artışındaki sebeplerden bazılarıdır.

Uzun süre güneş ışınlarına maruz kalanlarda (çiftçi, denizci gibi) özellikle UV-B ışınları, deri DNA'sında fotokimyasal hasar oluşturarak DNA'nın onarım mekanizmasını bozar. Önceleri zararsız olduğu ifade edilen UV-A , absorbe edilen UV-B nin etkilerini artırarak bir (co-karsinojen) tetikleyici ve yardım edici etki gösterir.

İnfrared enerji de kanserleşmeyi hızlandırmaktadır. UV-C de kanserojendir, ancak ozon tabakası tarafından tamamen absorbe edildiğinden yeryüzüne inmez. Florokarbonların kullanımı ile incelen ya da delinen ozon tabakası az da olsa UV-C nin bir kısmını aşağıya geçirmektedir.

Bunun gittikçe artması ile deri kanseri gelecekte muhtemelen daha fazla görülecektir. Rüzgar ve yüksek nem oranı da UV etkisini ve dolayısıyla hasarını artırarak deri kanseri gelişimini kolaylaştırır. "

Prof. Dr. Oğuz Çetinkale, hastalıkla ilgili bilgi de verdi:

"Deri kanseri her ne kadar vücudun her bölgesinde ortaya çıksa da yaklaşık yüzde 80'i yüz, baş ve boyunda görülür. Bu lezyonlar genellikle yüz, burun, yanak ve göz çevresinde ve saçlı deride ortaya çıkar.

Bazal hücreli kanser, insanlarda en sık görülen ve rastlanan kanserdir. Bulunduğu yerde oldukça ciddi yayılması ve etrafını işgal etmesine rağmen vücudun diğer bölgelerine yayılması yani metastaz yapması çok nadirdir.

Her ne kadar bazal hücreli kanser hayatı tehdit edici olmasa da tedavi edilmezse derin dokulara hatta kemiğe kadar yayılıp buralarda önemli hasara yol açabilir."

Renkli çillerin de deri kanserine dönüşebildiğini belirten Prof. Çetinkale, deri kanserinin, güneş ışınları dışında, daha önceden radyasyon alan veya immunoterapi tedavisi alan insanlarda da sıkça görülebildiğini belirtti.

Deri kanserine ait önemli notlar:

Yüksek dozda X ışınları ile tedavi görenlerde veya Çernobil kazası gibi kitlesel radyasyonun yayıldığı bölgelerde yaşayan insanlarda da radyasyona bağlı deri kanseri daha fazla görülebilir.

Yanık, travma sonrası veya uzun süren enfeksiyonların cilde yakın bölümlerindeki kronik yara veya iyileşmeyen yara nedbeleri üzerinde deri kanseri gelişebilir.

Deri kanserleri ileri yaşlarda görülmekle birlikte günümüzde daha erken yaşlarda da görülmeye başladı.

Güneşten gelen UV ışınlarının hücre DNA'sındaki yapıyı etkiliyor ve p53 geninde değişikliğe yol açıyor.

Riski artıran faktörler:

Açık renkli ve çilli deriler,

Açık renkli saç ve renkli göze sahip olanlar,

Fazla miktarda beni bulunan insanlar,

Ailelerinde deri kanseri olan insanlar,

Güneşte yandıkları zaman derisindeki yanıkları ciddi kızarıklık ve su toplamayla seyreden insanlar,

Açık alanda çok fazla (güneş ışınları ve rüzgara) maruz kalan insanlar,

Ekvatora yakın yerde, ya da çok yüksek yerlerde yaşayan beyaz tenli insanlar,

Daha evvel tedavi amacıyla radyasyon alan insanlar

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber