Hükümet programı: Tüm kamu hizmetleri elektronik ortama taşınacak (1)
- BAŞBAKAN, 60. HÜKÜMET PROGRAMINI TBMM'YE SUNUYOR (1)
- BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN:
- "TÜRKİYE ARTIK KALKIŞA HAZIRDIR"
- "TÜRKİYE CUMHURİYETİ LAİK VE SOSYAL BİR HUKUK DEVLETİDİR"
- "AK PARTİ ANAYASA'DA TARİFİNİ BULAN VE BİRBİRİNİ TAMAMLAYAN BU TEMEL DEĞERLERİN BÜTÜNLÜĞÜNÜN SAVUNUCUSU VE BU BÜTÜNLÜK ÜZERİNDE YÜKSELEN TÜRKİYE'NİN GÜVENCESİDİR"
- "ÜLKEMİZ SİVİL BİR UZLAŞMA ANAYASASINI HAK ETMEKTEDİR"
- "YENİ ANAYASA OLABİLECEK EN GENİŞ TOPLUMSAL UZLAŞMAYLA HAZIRLANMALIDIR"
- "YENİ ANAYASA, CUMHURİYETİMİZİN DEĞİŞTİRİLEMEZ TEMEL NİTELİKLERİ OLAN DEMOKRATİK, LAİK VE SOSYAL HUKUK DEVLETİ İLKELERİNİ TAM KORUMALI"
ALİ ULURASBA-ZAFER ÇAKMAK
ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Anayasamızın değişmez hükümleri ile belirlenmiş olan bu nitelikler bir bütündür ve cumhuriyetimizin temel değerleridir. Adalet ve Kalkınma Partisi, Anayasa'da tarifini bulan ve birbirini tamamlayan bu temel değerlerin bütünlüğünün savunucusu ve bu bütünlük üzerinde yükselen Türkiye'nin güvencesidir" dedi.
TBMM Genel Kurulu, saat 15.00'te çalışmalarına başladı. 76 sayfalık hükümet programını sunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının ilk bölümünde seçimlerin demokratik bir şekilde yapıldığını ve sonraki sürecinde demokrasi ve anayasal süreç içinde işlediğini belirtti. Başbakan Erdoğan, 58 ve 59. hükümetler döneminde ekonomiden dış politikaya hemen her alanda önemli mesafeler kat edildiğini belirterek, "Türkiye artık kalkışa hazırdır" dedi.
"Bu programda öngördüğümüz dönem sonu hedefleriyle Türkiye'yi bu kritik eşikten geçirmeyi başaracağımıza inanıyorum" diyen Başbakan Erdoğan, "Açıklayacağım program, istikrar zemininde ilerleyen ekonomik ve sosyal gelişme sürecimizde 'sıçrama programıdır" diye konuştu.
"Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Anayasamızın değişmez hükümleriyle belirlenmiş olan bu nitelikler bir bütündür ve cumhuriyetimizin temel değerleridir" ifadelerine yer veren Başbakan, "Adalet ve Kalkınma Partisi, Anayasa'da tarifini bulan ve birbirini tamamlayan bu temel değerlerin bütünlüğünün savunucusu ve bu bütünlük üzerinde yükselen Türkiye'nin güvencesidir. Yetkisini millet iradesinden alan siyasal çoğunluğun hukuka, anayasaya, evrensel hak ve özgürlüklere bağlı
kalarak, sorumluluğunu taşıdığı kararları alma yetkisi tartışılmaz" şeklinde konuştu.
SİVİL BİR UZLAŞMA ANAYASASI
Hükümet programının girişinde yeni bir anayasa üzerinde duran Başbakan Erdoğan, "Cumhuriyetimizin 100. yılına yaklaşırken, ülkemiz sivil bir uzlaşma anayasasını hak etmektedir" diyerek yeni anayasanın çerçevesini ise şöyle belirtti:
"Hükümetimiz, yeni anayasanın devlet-toplum-birey arasındaki ilişkileri hak, özgürlük ve sorumluluk temelinde düzenleyen bir toplumsal sözleşme niteliğinde olmasından yanadır. Yeni anayasa, cumhuriyetimizin değiştirilemez temel nitelikleri olan demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ilkelerini tam olarak hayata geçirmeli, bireylerin haklarını en etkili şekilde korumalı, temel hak ve özgürlükleri 'İnsan hakları Evrensel Beyannamesi'nin ve 'Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin getirdiği ilke ve
standartlarda güvence altına almalıdır. Hazırlanacak yeni anayasa kısa, öz ve açık olmalı; yasama, yürütme ve yargı erkleri arasındaki ilişkiler parlamenter sistem esas alınarak açık, net ve anlaşılabilir bir şekilde belirtilmelidir. Yeni anayasa olabilecek en geniş toplumsal uzlaşmayla hazırlanmalıdır."
Başbakan Erdoğan, demokrasinin ve hukuk devletinin nihai amacının bütün temel hak ve özgürlükleri güvence altına almak, insanların korku ve endişeden uzak olarak güven içinde yaşamalarını sağlamak olduğunu ifade etti. Başbakan, temel hak ve özgürlükler konusunda Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde belirtilen esasların uygulanacağını, özellikle Kopenhag siyasi kriterlerine tam uyum sağlanacağını kaydetti.
İŞKENCEYE SIFIR TOLERANSA DEVAM ETKİN KAMUOYU DENETİMİ
"Anayasal ve yasal güvenceye alınan temel hak ve özgürlüklerin fiilen uygulanması ve siyasal kültürümüzün yerleşik bir unsuru olarak güçlenmesi sağlanacaktır" diyen Başbakan Erdoğan, "Sıfır tolerans anlayışı ile işkence, kayıp, gözaltında ölüm, faili meçhul cinayet gibi demokratik hukuk devletinde kabul edilemez insan hakları ihlallerinin üzerine, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da büyük bir kararlılıkla gidilecektir" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, konuşmasında 60. hükümet olarak demokrasinin daha da kökleşmesi için sivil toplumun güçlenmesi ve etkili bir kamuoyu denetimini gerekli gördüklerini belirtti. Bunu gerçekleştirmek için önceki AK Parti hükümetleri döneminde gerekli bazı düzenlemeler yapıldığını hatırlatan Başbakan, bundan sonraki bu tür düzenlemelerde de geniş toplumsal mutabakat aranacağını bildirdi.
MEDYA BAĞIMSIZLIĞI
"Hükümetimiz, medyanın bağımsızlığına önem vermektedir" diyen Başbakan Erdoğan, "Bireylerin doğru habere ulaşma hakkı, güçlü bir demokratik kültürün oluşması için birinci şarttır. Şeffaf bir yönetim, önce bağımsız, tarafsız ve sorumlu bir medya ile mümkün olabilir. Bunun için de medyanın çoğulculuğu, şeffaf ve rekabetçi bir yapıda gelişmesi için gerekli adımlar atılacaktır" ifadesinde bulundu.
Başbakan Erdoğan, bağımsız ve tarafsız yargının adaleti sağlamanın ön şartı olduğunun altını çizerken önümüzdeki dönemde, dana önce bu alanda yapılan düzenlemelerin geliştirilerek yapılacağını belirtti. İhtilafları çıkmadan önlemek amacıyla 'Koruyucu Hukuk' uygulamalarının daha da geliştirileceğini ifade eden Başbakan, bu açıdan alternatif çözüm yolları öngören yasal düzenlemeler yapılacağını söyledi. Yargı konusunda AB standartlarına ulaşmak için gerekli mevzuat çalışmalarıyla adli ve idari kapasitenin
güçlendirilmesi yolunda çalışmalara devam edileceğini kaydeden Başbakan Erdoğan, yargıda elektronik ortama geçilmesinde gerekli ve hızla düzenlemelerin yapılacağını söyledi.
KAMUYA ÇEKİ-DÜZEN VE KAMU KAYNAKLARININ GASPEDİLMEMESİ
Başbakan Erdoğan, kamudaki hantal yapının hala işleri güçleştirdiğini, bu hantal ve merkezi yapıdan kurtulmak gerektiğini kaydederek, "Bu çerçevede geçen dönem hazırlıklarını tamamlamış olduğumuz İl Özel İdareleri ve Belediye Gelirleri Kanun Tasarısı bu dönemde çıkarılarak yerel yönetimlerimiz mali yönden de güçlendirilecek, Köy Kanunu da yenilenecektir" ifadelerine yer verdi.
Yolsuzluğun vatandaş ile devlet arasındaki güven ilişkisini yaralayan, kamu kaynaklarının haksızca gasp edilmesiyle Türkiye'nin yıllarca ağır maliyetler ödediği temel bir sorun olduğunun altını çizen Başbakan, AK Parti hükümetleri döneminde yolsuzluğun önlenmesi ve hesabının sorulması konusunda ciddi önlemler alındığını kaydetti. "Yolsuzluklar karşısında hükümetimizin tavizsiz tutumu sürdürülecektir. Önümüzdeki dönem bütün kurumların hizmetlerini elektronik ortama taşıması sağlanacaktır. Diğer taraftan, kısa bir süre içerisinde 'Tek Kart' projesi milletimizin hizmetine sunulacaktır. Böylece vatandaşlarımız her kurum ve için ayrı ayrı kartlar taşımak yerine, üzerinde bulunduracağı tek bir kartla, hem vergi ve nüfus-vatandaşlık işlemlerini yapabilecek, hem sağlık ve sosyal güvenlik hizmetlerinden yararlanabilecek, hem de ehliyet, ruhsat, pasaport vb. işlemlerini yürütebilecektir" dedi.
TERÖR VE HALKIN GÜVENLİĞİ VE DOĞU VE GÜNEYDOĞUYA HİZMET SEFERBERLİĞİ
Milletin demokrasi ve güvenlik taleplerini eş zamanlı olarak ve birbirini tamamlar bir şekilde karşılamanın hedefleri olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, "Önümüzdeki dönemde, artan bir kararlılıkla ve etkinleştirilecek politika ve programlarla, halkımızın huzur ve güvenliğini sağlamaya dönük çabalarımız yoğunlaştırılacaktır. Esas olan suçluların yakalanması değil, suçun işlenmesini önlemektir. Bu kapsamda güçlü bir sosyal politika ile eş zamanlı olarak, önleyici kolluğa ağırlık verilecektir. Genel
kolluğun önleyici kolluk yetkileri, yapılacak yasal düzenlemelerle yeniden tanımlanacak, polis ve jandarma, gerek insan kaynakları gerekse teknoloji, teçhizat ve malzeme bakımından daha da güçlendirilecektir" ifadelerine yer verdi.
Konuşmasında teröre de değinen Başbakan, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin her bir köşesinde sosyal ve ekonomik kalkınmayı hızlandırmak, hiçbir bölgemizin geride kalmamasını sağlamak amacıyla çalışmalarımız yoğunlaşarak devam edecektir. Yıllarca ihmale maruz kalan Doğa ve Güneydoğu bölgelerimiz aşta olmak üzere ülke genelinde eğitim, sağlık, adalet, yol, içme suyu gibi alanlarda başlattığımız hizmet seferberliğimize devam edeceğiz. Bölge halkının umutlarını, talep ve beklentilerini azami ölçüde karşılayarak, milli birlik ve beraberliğimizi güçlendirmeye devam ediyoruz. İktidarımız döneminde terörizmle mücadele konusunda Türkiye'nin haklı konumunu uluslararası platformlarda etkin bir şekilde savunduk ve savunmaya devam edeceğiz. Ülkemizin uluslararası etkinliğini artırarak, terörizmle mücadelede dünya kamuoyuna ülkemizin tezlerini kabul ettiriyoruz. Milli güvenliğimizi güçlendirmek, ulusal birliğimiz muhafaza etmek için verdiğimiz mücadeleyi 60. hükümet döneminde de her türlü meşru aracı kullanarak devam edeceğiz."
Erdoğan, Atatürk'ün 'Yurtta sulh cihanda sulh' ilkesi çerçevesinde Türkiye'nin güçlü bir milli savunma sistemine sahip olmasının da temel politikaları olduğunun altını çizdi. "Türkiye'nin gücünü her türlü şart ve coğrafyada hissettirecek, hem konvansiyonel hem de asimetrik muharebeleri icra edebilecek, caydırıcılığı, beka kabiliyeti ve muharebe gücü yüksek bir savunma sistemi ve gücünün oluşturulması ana hedefimiz olmuştur. Olmaya devam edecektir" diyen Başbakan Erdoğan, ülkenin dışa bağımlılığının azaltılmasına da çalışılacağına dikkat çekti.