'90 yıldır Atatürk'e tapınmakla meşgulüz" sözü Haluk Bilginer'e mi ait?

Sosyal medyada, Haluk Bilginer'in "90 yıldır Atatürk'e tapınmakla meşgulüz" dediği iddiası doğru, diğer sözler kendisine ait değil

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 28 Kasım 2019 10:31, Son Güncelleme : 28 Kasım 2019 10:33
'90 yıldır Atatürk'e tapınmakla meşgulüz

Haluk Bilginer'in 2014 yılı Haziran ayında Hürriyet Gazetesinden Cansu Çamlıbel'le yaptığı bir söyleşide "90 yıldır Atatürk'e tapınmakla meşgulüz" dediği iddiası doğru. Ancak, paylaşılan görselde yer alan diğer ifadeler kendisine ait değil. Sosyal medyada kendi görüşlerini paylaşan bir kullanıcının ifadelerinin Haluk Bilginer'in "90 yıldır Atatürk'e tapınmakla meşgulüz" sözüyle birlikte servis edildiği anlaşılıyor.

Ülkemiz sinemasının ünlü aktörlerinden Haluk Bilginer, bu yıl 47'ncisi düzenlenen Uluslararası Emmy Ödülleri'nde "en iyi erkek oyuncu" ödülünü aldı. Sevenleri gurur duydu, sevmeyenleri ise eski defterleri açtı. Bilginer'in 2014 yılında kullandığı ifadelerle kendisine tepki gösterenler oldu. Tabii ki bu hesaplaşmada dezenformasyonun izleri görülmese olmazdı.

Sosyal medyada yapılan bazı paylaşımlarda Haluk Bilginer'in geçmişte verdiği bir röportajdan "90 yıldır Atatürk'e tapıldığı" vurgusunun ön plana çıkarıldığını görüyoruz. Ancak, Haluk Bilginer'in verdiği demece eklemeler yapılarak, söylemediği sözlerin kendisine aitmiş algısının oluştu(ruldu)ğunu görüyoruz.

16 Haziran 2014 günü yayınlanan röportajdaki ilgili bölümü tam olarak şu şekilde:

Cansu Çamlıbel: "Türkiye'de kültür sanatla nasıl bir ilişkimiz var bizim?"

Haluk Bilginer: "Bizim kültürle olan ilişkimiz nesne ilişkisi. Bu saçmalıkları atlatmış, özgürleşmiş ve demokrasiyle yaşayan ülkelerde bu ilişki ihtiyaç. Sanatla ve kültürle olan ilişki kendini daha iyi hissetme ve doyum sağlama için. Bizdeyse direkt nesne ilişkisi. Şuradan bir örnek vereyim: "Tanıdın mı amcayı bak" diyor çocuğuna. E amca orada, sen ilk önce bir "Merhaba" desene. Yok, çocuğuyla konuşuyor siz orada masasınız. "Bir fotoğraf çekinebilir miyiz?" Çektirme ifadesine ne olduysa, Türkçe de bozulmuş! Çekindikten sonra da yüzünüze bile bakmadan gidiyor. Bir nesne var artık elinde: Bir ünlüyle fotoğraf. Ne olacak o fotoğraf? Yarın çöpe atılacak ondan eminim. İlişki bu. Eğlence. Bizim kültür sanat diye tarif ettiğimiz şeylerin yüzde 99'u eğlence endüstrisi. Hala ergeniz biz. Çünkü neden? Bizim babamız ölmedi hala da ondan. Hala yaşıyor. İçimizde!

91 yıldır adapte olamamışız. 91 yıldır güce tapıyoruz. Biz gücü çok severiz. Kendini güçlü gösteren herkese tapınırız. Bizim babalarımız da öyledir çünkü de ondan. Evde bir güç isteriz hep. Baba sendromudur o. Bir laf vardır çok severim; erkekler babaları öldükten sonra büyür."

Cansu Çamlıbel: "Kim o baba?"

Haluk Bilginer: "Ooooh ohoho... Oto-sansürlettirmeyin beni. Türkiye'nin babası. 90 yıldır bir tane."

Cansu Çamlıbel: "Yani, içimizdeki Atatürk'ü mü öldürmemiz lazım?"

Haluk Bilginer: "Atatürk'ü öldürmeyeceğiz. Atatürk'ü olduğu gibi anlamaya çalıştığımız zaman onu daha iyi analiz edebileceğiz. Atatürk'ü insan olarak anlayabileceğiz. İkon olmaktan çıkarıp, insan olarak anlamak gerekiyor. 90 yıldır sadece tapınmakla meşgulüz."

Cansu Çamlıbel: "AK Parti döneminde de böyle mi devam etti sizce?"

Haluk Bilginer: "E etmek zorunda çünkü aykırı olur tersi. Statükoyu bozarsanız iktidara da gelemezsiniz. Status quo! Bunu sadece Atatürk diye de geçiştiremeyiz. Bu, tamamıyla bir algı ve yaşama hali. Yaşama tutunma hali. Başka türlü tutunamıyoruz, bize hep bir baba lazım. Babasız olmuyor. Biz babalarımızı öldüremedik."

Malumatfurus.org sitesindeki değerlendirme için tıklayınız.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber