Çelik: Öğrenci afları sisteme yarar sağlamıyor

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 14 Eylül 2007 17:05, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, bir bilim adamının ''Ben bu 'Sivil Anayasa' söylemini içime sindiremiyorum'' sözüne değinerek, ''Bu, bana hiç garip gelmiyor. Ben açıkçası içime sindiriyorum. 'Sivil Anayasa' sözü kesinlikle beni rahatsız etmiyor'' dedi.

Çelik, Milli Eğitim Bakanlığı Başöğretmen Salonu'nda düzenlediği 2007-2008 eğitim-öğretim yılı başlangıcı konulu basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bakan Çelik, bir gazetecinin meslek liselerine olan taleple ilgili sorusunu şöyle yanıtladı:

''Ben mesleki ve teknik eğitimden sorumlu olan bütün birim amirlerine talimat verdim. Mesleki teknik eğitime müracaat eden hiç bir yavrumuzu geri çevirmeyeceğiz. Gerekirse ikili öğretim yapacağız. Diyelim ki A yerde okul kontenjanı dolmuşsa gerekirse kişi kendisi talep ederse, ona yatılılık imkanı tanımak kaydıyla başka vilayetlere taşımak da dahil, mesleki ve teknik eğitim okullarına müracaat eden hiç bir öğrencimizi geri çevirmemek bizim hedefimizdir.

Sebebine gelince, MEGEP ve METEM projeleri, modüler eğitime geçmemiz, 9. sınıfları ortak sınıf haline getirmemiz, 8. sınıfta öğrencilerin mesleki ve teknik eğitime yönelmesi için bizim tanıtımız faaliyetlerimiz, çabalarımız meyvesini vermiştir.''

Eğitim fakültesinden mezun olup öğretmen olamayan 126 mezunun olduğunu söyleyen Çelik, toplam 182 bin kaynak olduğunu bildirdi.

Bakan Çelik, ''Sivil Anayasa'da öngörülen yükseköğretimdeki değişikliğin ne yönde olacağının'' sorulması üzerine ''Ben Anayasayı hazırlayan ekibin içinde değilim. Hukukçu da değilim. Önce bir taslak hazırlanır, üzerinde tartışacağınız bir şey olması lazım. Şimdi olmayan bir şey üzerinde tartışılmaz ki. Aklın, bilimin ve demokratikleşmenin gereği olan, bütün sivil toplumu içine dahil eden ve sağlıklı bir tartışma zeminine dayalı olarak bu Anayasa hazırlanacaktır ve Türkiye böyle bir şey hazırlamak zorundadır.

Dolayısıyla, taslakta bulunan maddeler şekillenmedikçe, üzerinde gerekli tartışmalar yapılmadıkça, benim Milli Eğitim Bakanı olarak maddeler şöyle yer alacak şeklinde açıklamada bulunmam çok doğru olmaz, erken olur. Dediğim gibi Türkiye bu konuda karar verici olacak'' dedi.

''OKS ile ilgili değişikliklerden bahsettiniz. ÖSS ile ilgili çalışmalar ne aşamada?'' sorusuna Çelik, ÖSS ile ilgili değişikliklerin yapılacağını, Üniversitelerarası Kurul ve Yükseköğretim Kurulu ile ilgili bu konuda işbirliği yapılacağı şeklinde cevap verdi. Sınavla ilgili yapılması gereken değişikliğin zorunlu olarak yapılması gerektiğine dikkati çeken Çelik, ''Aksi takdirde çocuklarımızı heder etmeye devam ederiz'' dedi.

''AFLAR, SİSTEME YARAR SAĞLAMIYOR''

Çelik, ''okul kayıt döneminde alınan paralarla ilgili'' soruya da, ''Bu dönem bu konuyla ilgili tartışmalar az olmuştur. Sebebi de 16 ilde e-kayıt dönemine geçilmesidir. Bunun sıfır olması bizim hedefimizdir'' diye yanıt verdi.

Öğrenci aflarıyla ilgili bir soruyu ise Çelik, ''Afların Milli Eğitim Bakanlığı sistemine yarar sağlamadığını düşünüyorum. Ben taraftar değilim. Ancak sağlam gerekçelerle gelinirse son sözü söyleriz. Çıkarılan aflar çocukları disiplinsizliğe itiyor. Okullarda disiplinsizliğe neden olanlar bu tip çocuklardır'' şeklinde yanıtladı.

''Anayasa değişikliğinin ardından beklenen üniversite reformunun gerçekleşeceğini söylediniz. Bu reform nasıl olacak? Bakanlık olarak yargı konusunda sıkıntılı bir dönem geçirdiniz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusunu Çelik, şöyle yanıtladı:

'' Geçen dönemlerde hazırlanan hazırlanan YÖK kanunları, değişiklik yapılması yönünde hazırlanan tasarılar Anayasa değişikliğini esas alan tasarılar değildi.

Anayasalarda temel ilkeler belirtilir, yasalar bu ilkelere göre hazırlanır. Fakat bu YÖK'te tersine olmuştur. 2547 sayılı yasa 1981'de çıktı. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunundaki bütün unsurlar Anayasa'nın 130. ve 131. maddelerine boca edildi. Önce kanun çıktı. O kanun da Anayasa ile garanti altına alındı.

Dün değerli bir bilim adamı diyor ki 'Ben bu Sivil Anayasa söylemini içime sindiremiyorum.' Bu, bana hiç garip gelmiyor. Ben açıkçası içime sindiriyorum. 'Sivil Anayasa' sözü kesinlikle beni rahatsız etmiyor.

Yargı ile ilgili olarak da şunu söyleyeyim. Milli Eğitim Bakanlığında, çoğunlukla personel hareketlerine dayalı olarak yargı süreci yaşanmıştır. Bu sadece benim Bakanlığım döneminde değil, eskiden beri en fazla yargıya müracaat edilen... Şu anda Türkiye Cumhuriyeti'nin memur kitlesinin yüzde 50'sinden fazlası Milli Eğitim Bakanlığında çalışıyor mu arkadaşlar. İdare mahkemelerine açılan 100 davanın 50'sinin Milli Eğitim Bakanlığından olması anormal değildir. Bunu göz önünde bulundurmak gerekiyor. Türkiye bir hukuk devletidir, biz de yargı gereğini yaptık''

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber