'Korona sonrası dünya eskisi gibi olmayacak'

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Giray Saynur Derman: Bütün dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (kovid-19) salgınının ne zaman sona ereceğinden ziyade geride nasıl bir etki bırakacağı asıl önemli konu

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 21 Nisan 2020 12:36, Son Güncelleme : 21 Nisan 2020 12:36
'Korona sonrası dünya eskisi gibi olmayacak'

- Marmara Üniversitesi, İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Giray Saynur Derman, bütün dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (kovid-19) salgınından sonra farklı yönetim modelleri, farklı küresel bir sistem ve farklı bir dünya liderliğinin gelişeceğini söyledi.

Prof. Dr. Derman, Çin'in Vuhan kentinde çıkıp dünyaya yayılan Kovid-19 salgınından sonra oluşacak yeni dünya düzenine ilişkin, AA muhabirine değerlendirmede bulundu. Derman, salgının yeni bir küresel sisteme geçişin habercisi olduğunu, dünyanın artık asla eskisi gibi olmayacağını kaydetti.

İnsanlığın bu süreçte yüzyılın en büyük sınavını verdiğini ve salgının ne zaman sona ereceğinden çok geride nasıl bir etki bırakacağının asıl en önemli konu olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Derman, "Salgın ülkeleri, devletleri, liderleri, ekonomileri, kurumları, ittifakları kısaca yaşadığımız alandaki her şeyi değişmeye zorluyor. Dünya salgından sonra artık bildiğimiz o eski dünya olmayacak, çok daha farklı yeni bir yönetim modeli, farklı bir küresel sistem ve farklı bir dünya liderliği gelişecek. Salgının sağlık boyutundan başka siyasi, ekonomik, askeri ve psikolojik boyutları da var. Salgının dünya ekonomisi üzerinde de kalıcı etkisi olacak. Pandemi savunma bütçeleri üzerinde de çok önemli ekonomik sonuçlar doğuracak." diye konuştu.

Prof. Dr. Derman, pandemiden önce ikinci gücün Çin olduğunu, salgınla birlikte gücün ABD ve Avrupa'dan Asya'ya kaymaya devam ettiğini savunarak, şunları kaydetti:

"ABD ve Çin arasında ticaret rekabet savaşlarının yaşandığına şahit olmuştuk. ABD, 70 yıl boyunca etkili yönetimleriyle küresel kamu mallarını tedarik etmesi kapasitesiyle güçlü sanayisi, ekonomisi, ordusu krizlere küresel çapta yanıt geliştirip yönetme kabiliyetiyle ve iradesiyle dünyanın tek hakimiydi. Salgının kaynağı Çin ise koronavirüs ile mücadelesinde öne çıkarak salgında kötü bir savaş veren ABD'yi bu süreçte geçti. 'Amerikan Rüyası' olarak lanse edilen ABD'nin bıraktığı liderlik boşluğunu, refahın ve özgürlüğün daha az olduğu bir düzen yaratacak olan Çin doldurdu gibi görünüyor."

- "AB ülkelerinin birlik ruhu bozuldu"

Prof. Dr. Derman, bu salgında bir diğer dikkat çekici hususun Avrupa Birliği (AB) üye ülkelerinin birlik ruhunun bozulup dağılma sürecine girmeleri olduğunu vurguladı.

AB'nin dağılma sürecini başlatan sebeplere değinen Prof. Dr. Derman, "AB'nin koronavirüs salgını sonrası olağanüstü hal ilan edip bütün sınırlarını kapatması, serbest dolaşımının fiilen bitmesi, salgında en fazla can kaybı yaşanan ülkeler olan İtalya ve İspanya'ya AB'nin büyük devletleri olan Almanya ve Fransa'nın bile yardım etmemesidir." ifadelerini kullandı.

"AB İtalya'nın yardım çığlığına kulak tıkarken salgında Çin, 1000 solunum cihazı, 2 milyon koruyucu maske, 20 bin koruyucu giysi, 200 bin filtreli maske ve 50 bin test kiti ile zafiyete düşen ülkelerin insanlarına yardım etti." diyen Prof. Dr. Derman, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bütün bunlar AB ülkelerinin ulus devlet konumlarına geçip dünya genelinde milliyetçilik hareketlerinin yükselmesine neden olan hamlelerdi. AB bayrakları indirildi. Salgın sonrası yeni bir mücadeleci insan ruhunu ortaya çıktı. Olağanüstü çabayla çalışan virüse direnen doktor, hemşire vb. her türlü sağlık ordusu, sıradan vatandaşlardan oluşan bir dayanışma ruhu hastalıkla mücadelede yer aldı.

Koronavirüs salgını tüm dünyada hayatı felç etti. New York, Paris, Londra, Milano gibi büyük metropoller sessizliğe büründü. Sınırlar kapatıldı uluslararası uçuşlar iptal edildi, havaalanları kapatıldı, yüz yüze diplomasi, turizm, ticaret faaliyetleri durdu. Kısacası hayat durma noktasına geldi. İlaç, gıda gibi zaruri ihtiyaçlarını, ham madde ve sanayisini diğer ülkelerden temin eden ülkeler sınırların kapatılmasıyla ve virüsün yayılmasıyla sağlık krizine girdi.

Koronavirüs salgını küreselleşme politikalarına ciddi bir darbe vurdu. Küresel ticaret farklı bir boyut alacak ve şirketler farklı ülkelerden yaptığı ithalatı değiştirecek. Bundan sonra ülkeler kendi ihtiyaçları için kendi topraklarında yerli ve milli üretim yapma konusunda daha bağımsız bir politika izleyecekler."

- "Demir yumruk salgının hızını kesti"

Prof. Dr. Derman, dünya ülkelerinin yeni bir jeopolitik yarışa girebileceği ihtimali şu anda zor olsa da Kovid-19 ile en etkin mücadele eden liderlerin itibar kazanacağını öne sürdü.

Çinli bilim adamlarının etkin tedavi ve aşı çalışmaları verilerini tüm dünyayla paylaştığını, bu verileri elde etme yönteminin son derece baskıcı bir yöntem olsa da başarısının yadsınamayacağını belirten Prof. Dr. Derman, "Çin on milyonlarca kamera ile her an herkesi takip ediyor, yüz tanıma programı herkesi teşhis edebiliyor. Kameralardan cep telefonundan elde ettiği verileri yapay zekayla analiz edip kimin ne zaman nerede olduğunu tespit edip seyahat ve sokağa çıkma yasaklarını, karantina tedbirlerini demir yumrukla uygulayarak salgının hızını kesti. Çin ayrıca WeChat uygulaması (sosyal medya ve banka kartını buluşturan bir uygulama) ile de herkesi takip ediyor." değerlendirmesinde bulundu.

Prof. Dr. Derman, Rusya'nın da bu sistemi örnek alıp salgında 'çabuk tepki kodu' uygulamasını şart koştuğunu aktararak sözlerini şöyle tamamladı:

"Bütün bunlardan anlaşılacağı üzere dijital bir dünya platformu oluştu. Artık 'zoom', 'classroom' uygulamalarıyla yeni dijital eğitim platformu, siyasette kongreler yerine, yüz yüze iletişim yerine telekonferans yöntemi, para yerine bitcoin benzeri dijital para, kısacası yapay zeka, insana ihtiyaç olmayan yepyeni bir sisteme merhaba.

Dünyanın 21. yüzyıl başındaki küreselleşme sistemine artık geri dönmesi çok düşük bir ihtimal. 'Neo-liberalizmin sonu geldi' demek için de erken ama reel-politikte Batı demokrasileri mücadelede becerisizlik içinde bocalarken ve kaybederken Çin salgınla mücadelede kullandığı kendi yeni yöntemlerini yeni dünyanın küresel normu olarak dayatmakta.

Çin'in otoriter yönetim anlayışı ve salgınla mücadelede elde ettiği başarı belki de ileri dönemde yeni dünya liderliğine oynamasının da bir işareti diyebiliriz. Özetle Kovid- 19 ile küresel liderlik çöktü. ABD'nin 11 Eylül'den sonra küresel liderliği imajı yara aldı. AB rüyası da öyle. Birlik çatırdama sinyalleri verdi. Günün kazananı aslında virüsün de başlangıç noktası olan Çin oldu."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber