Türk Eğitim-Sen: Canlı ders anlatımı baskı unsuru olmasın

Geylan, yaptığı yazılı açıklamada, koronavirüs tehlikesinin baş göstermesi üzerine 16 Mart tarihi itibarıyla okullarda eğitime ara verilmesinin ardından Milli Eğitim Bakanlığının hızlı bir şekilde uzaktan eğitim başlattığını hatırlattı.

Öğrencilerin eğitime, okula, öğrenme sürecine, derse olan motivasyonlarını olabildiğince korumanın amaçlandığı bu sistemin doğru olduğuna işaret eden Geylan, MEB'in ayrıca 8. ve 12. sınıf öğrencileri için daha sonra 1. ve 2. sınıf öğrencileri hariç, ara sınıflar için de canlı ders hizmetini hazırladığını ifade etti.

Bu süreçte uzaktan eğitim kapsamında öğretmenlerin canlı ders anlatımı konusunda birtakım sıkıntılar yaşandığını belirten Geylan, Milli Eğitim Bakanlığının üst düzey bürokratlarıyla yaptığı görüşmede yaşanan sorunları ve önerilerini ilettiğini aktardı.

Bütün öğretmenlerin, pandemi gerekçesiyle eğitime zorunlu olarak ara verilen bu süreçte, sahip oldukları imkanlar dahilinde ellerinden geleni yapmaya gayret ettiğini vurgulayan Geylan, ayrıca ilçelerde oluşturulan vefa destek gruplarının da büyük çoğunlukla öğretmenlerin gönüllü hizmetleriyle yürütüldüğünü anlattı.

Kimi okul yöneticilerinin canlı ders anlatımı faaliyetlerine dahil olmayan öğretmenlerin ek ders ücretlerinin kesileceği şeklinde öğretmenleri adeta tehdit ettiği duyumları aldıklarını aktaran Geylan, Bakanlığın açıklamasının canlı ders anlatımı hususunda öğretmenlere bir zorunluluk getirmediğini, okul yöneticisinin, öğretmenlerin mevzuat gereği aldığı ek ders ücretlerini ödememesinin hakkı olmadığını kaydetti.

Bazı okul yöneticilerinin öğretmenleri huzursuz edecek ölçüde dayatmacı ve baskıcı davranışlara girdiğinin izlendiğine işaret eden Geylan, "Canlı ders anlatımı baskı unsuru olmasın." ifadesini kullandı.

Canlı ders saatlerinin bazı okul yöneticilerince sabah 07.30 ya da akşam 19.30 saatlerinde planlandığını aktaran Geylan, bu programlar hazırlanırken, öğretmenin kanaati alınmasını ve uygulanabilirliğine dikkat edilmesini istedi.

18 milyon öğrencinin her birinin kendi evinde bilgisayarı ya da internet imkanının bulunmadığını ifade eden Geylan, şunları kaydetti:

"İşte bu noktada, ülkemizin sosyo ekonomik koşulları itibarıyla, şu an için EBA TV en verimli uzaktan eğitim aracı olarak öne çıkıyor. Televizyonun olmadığı ev neredeyse yok denecek kadar azdır. MEB'in EBA TV üzerinden yürütülen eğitim hizmetini etkinleştirerek devam ettirmesi en uygulanabilir ve en verimli seçenek olarak görünüyor."