Ölen profesörler-Toryum-Komplo teorileri

Kaynak : Takvim
Haber Giriş : 01 Aralık 2007 11:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Savaş Ay'ın yazısı

Durup dururken düştüğü ileri sürülen bir uçak ve o uçakta milyarlarca dolarlık bir rantı ülkemiz lehine ters yüz edecek projeyi savunan bilim insanları var. Gel de şüphelenme, gel de septik olma.

"Toryum zenginiyiz. 21. Yüzyıl'ın önemli stratejik maddesi olarak tanımlanan toryum madeni, en çok Türkiye'de bulunuyor. Oysa konu ile ilgili çalışmalar son derece yetersiz.

ARAŞTIRMALARA ENGEL

Dünyada toplam 1 milyon 71 bin ton toryum rezervi içinde 800 bin ton ile Türkiye birinci sırada. Japonya, elinde hiç toryum bulunmamasına rağmen, toryumla çalışacak nükleer enerji santrallerine yönelik çalışma yapan 3 ülkeden biri. Türkiye'de ise bu alandaki bilimsel araştırmalar desteklenmiyor."

Bu sözler, uçak kazasında yitirdiğimiz bilim kadını Prof. Dr. Engin Arık'a ait. Dahası da var. "Eğer toryum kullanıma sokulabilirse, Türkiye elektrik üretmek için petrol ya da doğalgaz satın almak zorunda kalmayacak. Isınma ihtiyacımız için yer altındaki yaklaşık 900 bin tonluk toryum ile ürettiğimiz elektriği kullanabiliriz" diyordu Engin Arık.

İSTİHBARAT

Şimdi istihbaratçılarımıza düşen bir görev var. Son derece stratejik önem arz eden toryumla ilgili çalışma yapan bir bilim insanı ve çalışma grubu, belli çevrelerden tehdit almış olabilir mi? Yabancı ajanların kolpasında böyle bir sabotaj düzenlenmiş olabilir mi? Daha ötesini düşünmek de mümkün. "Komplo teorisi kuruyorsunuz" deseler de araştırılması gerekir bunun.


Zaman tünelinde Menderes'in düşen uçağı

1959'un 17 Şubat'ıydı. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Adnan Menderes uçakla İngiltere'ye, Kıbrıs Devleti'nin kurulmasıyla ilgili "Londra Anlaşması"nı imzaya gidiyordu. Beraberinde kalabalık bir kadro vardı. Uçak Türk Hava Yolları'nın Viscont tipi SEV yolcu uçağıydı. Kaptan pilota gelen bilgiler tatsızdı. Londra inişe müsait görünmüyordu.

CILIZ IŞIKLAR

Önce Paris'e inilmesi düşünüldü. Ancak kuleden "Heathrow yerine Güney Londra'daki Gatwick'e iniş mümkün olabilir" önerisi gelince, bu tercih edildi. Havada uzun süre daireler çizip konum belirledi kaptan pilot. Sonra da gözüne kestirip "İneceğiz" dedi yardımcısına. Yolcular da bir süre sonra Gatwick Havaalanı' nın cılız ışıklarını fark ettiler hayal meyal.

YANARAK DAĞILDI

Yerel saat 19.00'u gösterdiği sırada, 4 motorlu uçak alçalmaya başladı. Ancak pencerelerden görülen, bilindik alan manzaraları değil sık ağaçlarla dolu bir çam ormanıydı. İşte o anda korkunç bir gürültü duyuldu. Dev ağaçlara çarpan uçak, suya düşmüş kağıt gibi kırılıp bükülüverdi önce. Ardından yine dev gürültülerle parça parça oldu. Kuyruk kısmı yekpare halde kalabilmiş ve yanarak çevreye dağılan ana gövdeden uzak bir yere savrulmuştu.

KORKUNÇ KAZA

İşte Adnan Menderes bu kuyruk kısmında kalmış, ayağı ezilen alüminyum levhalar arasına sıkışmış ve ters olarak düştüklerinden baş aşağı gelmişti. Bu korkunç kazayı mucize şekilde atlatan Adnan Menderes, şöyle anlatmıştı dehşet dakikalarını:

KADERE TESLİM OLMAK

"Tayyarenin arka kısmında anlaşma metinlerine son kez göz gezdiriyordum. Ölüm korkusunun, ölümden daha beter bir duygu olduğunu o an hissettim. İki alemin ortasındaydım. Takdire sığındım. İlk aklıma gelen sureyi okumaya başlayarak kendimi kadere teslim ettim."

SÜRÜNEREK YAKLAŞTI

O kazayı yaralı olarak atlatan herkes gibi Başbakan Menderes de az ötelerinden yükselen alevler arasından gelen feryatları duyuyor, çaresizlik içinde sadece izleyebiliyordu. Hafif sıyrıklarla kurtulan DP Sakarya Milletvekili Rifat Kadızade, sürünerek Başbakan'ın yanına geldi. Uzun uğraşlardan sonra ayağından çekerek kurtarabildi onu.

Yüzündeki yırtıktan ince ince kan süzülüyordu, başkaca bir yara beresi bulunmuyordu. Menderes çaresizce inledi:

"Şu trajediye bakın. Arkadaşlarımız uçağın içinde yanıyor, hiçbir şey yapamıyoruz..."

İLK MÜDAHALE

Tony ve Margareth Bailey çifti, kazanın olduğu yere çok yakın bir çiftlikte yaşıyorlardı. Gürültüleri duymuş, alevlerin ışığını ta oralardan görebilmişlerdi. Karıkoca hemen dışarı fırlamış, ormanın içlerine dalmıştı. Sağ kalan, yaralanan birileri varsa onları bulup yardım edeceklerdi. Nitekim böyle de oldu. Kısa sürede kaza yerine ulaşan İngiliz çift, perişan haldeki kazazedeleri buldu. Başbakan'ı ve birkaç kazazedeyi daha eve götürdü. Kadın eski bir hemşireydi ve ön müdahaleyi gerçekleştirdi.

Haberi ilk duyuran BBC oldu. Başbakan'ın hayatta olduğu, ancak tam 14 kişinin yaşamını yitirdiği anlaşıldı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber