'Evde sürekli sınav konuşmayın çocuğunuzun sınav kaygısı artar'

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 01 Aralık 2007 20:04, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Pedagog Sedat Demir, anne- babanın evde sürekli sınavla ilgili konuşmalarının çocukta sınav kaygısını arttırdığını söyledi.

Demir, kaygının insanın vücudunda değişik negatif tepkilere neden olan durum olarak tanımlanabileceğini belirterek, sınav kaygısını ise çocukların öğrendiklerinin kâğıda dökememe hali olarak açıklandığını belirtti.

Evde sürekli sınav ile ilgili konuşmanın çocuğu olumsuz yönde itkileyeceğini ifade eden Demir, öğrencinin sınav kaygısını (başaramayacağım, kazanamazsam annem-babam ne der) gibi ifade ve düşüncelerle dile getirdiğini ifade etti.

Demir, sınav kaygı belirtilerinin kusma, terleme, uykusuzluk ve korku gibi davranış değişikliklerine neden olduğunu vurguladı.

Sınavı hayatın bütününe yayıldığı taktirde kaygının azalacağını dile getiren Demir şu bilgileri verdi: "Sınavları geri dönüşü mümkün olmayan bir değerlendirme olarak aksettirirsek kaygı artacaktır. Çocuklarını beğenmeyen, onların sadece başarısızlıklarını gören, eksik yönlerini ifade eden anne -babaların bu iletişimi de kaygıyı artırmaktadır. Örnek olarak ebeveyn "Tokanı böyle tak, beni hayal kırıklığına uğratıyorsun" gibi ifadeler kullanır. Çocuk bu başarısızlıklarını okul başarısı ile örtmeye çalışacaktır. Bunu da başaramayınca doğal olarak çocukta başarısızlık yerleşecektir. Çocuklarımızın akran grubu ile ilişkilerini izlemeliyiz. Arkadaşlarını tanımalı, onları eve davet etmeliyiz. Çocuklarınızın yeteneklerine uygun beklentiler içine girmemiz daha doğru bir davranıştır. Çocuklarımızdan onların yapabileceğinden fazlasını beklersek onlarda stres yaşamasına neden oluruz. Bu konuda onları tanıyabilmemiz için dershanelerden, okulundan, öğretmenlerinden çocuğumuz ile ilgili bilgiler almalıyız."

Hayatımızda girdiğimiz sınavların hepsinde başarılı olacağız diye bir kural olmadığını anlatan Demir, "Aslında çocuklarımız kendi öğrenim hayatımızdan daha yüksek notlar almış olabilir. Ama yetişkinler olarak biz kendimizi pozitif onları ise negatif olarak algılıyoruz. Sınavın her şey demek olmadığını çocuklarınıza hissettirmeliyiz." dedi.

Sınav kaygısına neden olan davranışlardan bir tanesinin de çocukların kardeşleri, arkadaşları, komşuları ile sürekli ve aşırı bir biçimde kıyaslanması olduğunu vurgulayan Demir şu uyarılarda bulundu: "Bu gibi durumlarda çocuklar olumsuz düşünebiliyor, kendini başarısızlığın kollarına atabiliyor. Arkadaşına, kardeşine nefret duyarak onlarla iletişimini bozabiliyor. Çocuğun daha önceki başarısızlıklarının gündeme getirilmemesi gerekir. Biz çocuklarımızın kendilerinin tanımlarına, kendi özelliklerini, yeteneklerini fark etmelerine yardımcı olmalıyız. Aile içi konuşmaların sürekli sınav odaklı olması da sınav kaygısını artırmaktadır."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber