Adalet Personeli İbretle Seyrediyor

Şamar şamar üstüne? İkisine engel olamadık üçüncüye engel olalım!

Çalışanlar endişeleniyor: ?Acaba sonunda maaşlarımızı da geri mi alacaklar??

1) Tarih, 15 Nisan 2004 - Bilgisayar kullanan adalet çalışanlarına verilen iş güçlüğü zammını kaldırdılar.

98/10548 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında yer alan "3- Hafızalı ve en az 10 inç'lik ekranlı Kelime-İşlem Makinesini (her makine için en çok 1 kişi olmak üzere) sürekli kullanan Genel İdare Hizmetleri Sınıfına dahil Şef ve daha alt düzeydeki kadrolarda görevli olanlara (15 ve 16 ncı sırada sayılanlar ile dipnot 4/d sırasından yararlananlar hariç) (700) puana kadar İş Güçlüğü Zammı ayrıca verilebilir." hükmü gereğince, 700*11.550 = 8.085.000 TL. tutarındaki (Bu ödemenin net tutarı ise; 6.800.000 TL dir.) ödemeden yararlanmaktaydı. Ancak kamu çalışanları 01.01.2004 tarihinden sonra bu ödemeden yararlanamadı. Çünkü, 06.02.2004 tarihli ve 2004/6996 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince yukarıda yer alan hüküm ortadan kaldırıldı. Diğer taraftan, bu Kararname 15.04.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlandığı ve 01.01.2004 tarihinden itibaren yürürlüğe girdiği için geçmişe dönük borç çıkartılarak 2004 yılı Ocak ? Nisan ayları arasında ödenen ücretler de çalışanlardan geri alındı?

2) Tarih, 15 Temmuz 2006 - Nöbet tutan adliye personeline verilen nöbet ücretini kaldırdılar.

2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununun 54.maddesinin mülga son fıkrası gereğince (22.12.2005 tarihinde kabul edilip 24.12.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5435 sayılı Kanunun 24.maddesi ile değişik) 24.12.2005 tarihinden geçerli olmak üzere Adalet çalışanları tuttukları nöbetlere karşılık ücret almaya başladılar.

Ancak Adliye Personeline nöbet ücreti ödenmesini düzenleyen bu maddenin 15.07.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5536 sayılı yasanın 7. maddesi gereğince yürürlükten kaldırılması üzerine bu kez 15.07.2006 tarihi itibariyle nöbetlere karşılık ücret verilmesi uygulamasına son verildi.

3) Tarih, 01 Ocak 2008'e kadar her an olabilir - Ceza infaz kurumu personeline verilmesi için yasaya işlenen yıpranma payını ilgili yasa henüz yürürlüğe girmeden kaldırmak istiyorlar. Yıpranma hakkı vermeyi vaat ettikleri personelin sonunda sinirlerini yıprattılar?

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 31.05.2006 günü TBMM'de kabul edilmiş ve 16.06.2006 gün ve 26200 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştı. Kanunun 40'ıncı maddesi ?Fiili hizmet zammı?nı düzenliyordu. Madde başlığı altında 14 kategoriye ayrılmış iş grupları bulunuyor ve bu iş gruplarında çalışan personel için fiilî hizmet süresi zammının gün sayısı belirleniyordu. 10'uncu grup kapsamındaki sigortalılar İnfaz koruma memurları, baş memurları ve diğer personeldi. Yani, Ceza ve tutukevlerinde fiilen hükümlü ve tutuklularla irtibat içinde olan görevlileri kapsıyordu. Bu grupta değerlendirilen personel için 90 günlük fiili hizmet zammı öngörülmüştü. Kısacası, emeklilik süreleri ortalama 1/4 oranında kısalacaktı. Ceza infaz kurumu personeli dört gözle bu yasanın yürürlüğe girmesini bekliyordu. Hatta bir grup Ceza İnfaz Kurumu personeli çiçeklerle Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Kenan İpek'i ziyaret etmiş, bu teşekkür ziyareti kurumsal yayın organı olan Sesleniş gazetesinden ilk haber olarak verilmişti. Tüm Ceza infaz kurumu personeli erken emeklilik hayalleri kurmaya başladı. Fakat Ceza infaz kurumu personelinin hayalleri bir anda kabusa dönüştü.

Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve ana muhalefet partisi konumundaki Cumhuriyet Halk Partisi yasaya karşı iptal davası açtılar. Anayasa mahkemesi 2006/111 esas sayısı ile ele aldığı dava dosyasında 15.12.2006 günü 2006/112 sayılı kararını verdi. Karar 30 Aralık 2006 tarih ve 26392 (5. mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlandı. Bunun üzerine 26.12.2006 kabul tarihli ve 5565 sayılı 2007 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunun 30 / 4'üncü madde fıkrasıyla 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun yürürlük tarihi 01 Ocak 2007 tarihinden 01 Temmuz 2007 tarihine çekildi. Ardından 09.05.2007 tarihli ve 5655 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla söz konusu yasanın yürürlük tarihi 1 Ocak 2008'e ertelendi.

Nihayetinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı hazırlanarak Başbakanlığa gönderildi.

Anayasa mahkemesince iptal edilen ve bundan sonra iki defa da yürürlük tarihi değiştirilen kanun nihayet son halini alabilecekti. Ama bahsi geçen yasada değişiklik yapacak metinde Ceza İnfaz Kurumu personeline fiili hizmet zammı öngörülmüyordu.

Acaba Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği bölümde olduğu için mi Ceza İnfaz Kurumu personeli bu kapsamdan çıkartılmıştı? Hayır. Zira, Anayasa Mahkemesinin iptal kararında konuyu düzenleyen 40. maddesi altındaki cetvel ile ilgili şu ifadeler yer almaktaydı:

?I- 40. maddesinde yer alan cetvelin 8., 12., 13. ve 14. sıralarındaki düzenlemelerin, Yasa'nın 4. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına giren sigortalılar yönünden Anayasa'ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, Haşim KILIÇ ile Sacit ADALI'nın karşıoyları, cetvelin 8 ve 13. sıralarındaki düzenlemeler bakımından Serruh KALELİ'nin karşıoyu ve OYÇOKLUĞUYLA?

Ceza İnfaz Kurumu personeli bu cetvelin 10'uncu sırasında yer aldığı için Anaya Mahkemesi kararı sonucunda bu gruptaki çalışanların fiili hizmet zammının iptal edilmesi gerekmiyordu.

Anayasa mahkemesinin iptal kararında 40'ıncı maddeyle düzenlenen cetveldeki fiili hizmet zammı iptale konu meslek grupları 8'inci sıradaki Emniyet ve polis mesleğinde, Milli İstihbarat Teşkilatında çalışanlar, 12'inci sıradaki Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu haber hizmetlerinde çalışanlar, 13'üncü sıradaki Ziraî mücadele ve ziraî karantina teknik ve idarî işleri ile salgın, bulaşıcı, paraziter hayvan hastalıkları ile mücadele işlerinde çalışanlar ve 14'üncü sıradaki Devlet Tiyatrosu sanatkârları, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının şef ve üyelerini kapsıyordu. Yani cetvelde 10'uncu sırada bulunan Ceza İnfaz Kurumu personeli bu iptal kapsamında değildi.

Peki neden bu tasarı ile durup dururken Ceza İnfaz Kurumu personeline verilen fiili hizmet zammı geri alınmak isteniyordu. Bunun tek bir sebebi olabilir. Ceza İnfaz Kurumu Personelini savunacak, hakkını arayacak bir meslek örgütü yok. Bilindiği gibi 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununun 15 / k maddesi gereğince Ceza infaz kurumlarında çalışan kamu görevlileri sendikalara üye olamazlar ve sendika kuramazlar.

Yani kısacası Ceza İnfaz Kurumu personeline yada daha geniş bir ifadeyle adalet çalışanlarına sahip çıkan yok! Sahipsiz adalet çalışanları artık endişelenmeye başladılar. Bu günlerde olup bitenleri değerlendirirken kendi kendilerine soruyorlar.?Acaba sonunda maaşlarımızı da geri mi alacaklar??

Haberi yazan: Hüseyin ÖZER/Artvin