Galası Gerçekleştirilen "Mehmed: Fetihler Sultanı"Na Fahrettin Altın'dan Övgüler!

İlk bölümüyle büyük ses getiren TRT 1'in yeni dizisi "Mehmed: Fetihler Sultanı" için dün Haliç kongre Merkezi'nde bir gala gerçekleştirildi.

Programa, İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, dizi oyuncuları ve sanat dünyasından çok sayıda isim katıldı.

Gala programında TRT Genel Müdürü Zahid Sobacı'nın konuşma yapmasının ardından Mehter Takımının gösteri sunduğu programda, İletişim Başkanı Altun ve davetliler dizinin ilk bölümünü izledi.

Yayınlanan birinci bölümüyle büyük yankı uyandıran dizi hakkında yorumlarını aktaran İletişim Başkanı Fahrettin Altun, dizinin çok büyük bir proje ve ciddi bir yatırım olduğunu söyledi ve bu projeyle Türkiye'nin popüler kültür endüstrisine, kültürel birikimine ve yayıncılık hayatına ciddi bir katkı yapmayı temenni ettiklerini vurgulayarak, "Dizinin konusu, medeniyetler tarihi açısından, dünya tarihi açısından çok ama çok hayati bir aktörü esas alıyor. Fatih Sultan Mehmet'i ve Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'un fethi başta olmak üzere ortaya koyduğu başarıları gösteriyor ve bunu hikaye ediyor. Bu dizi esas itibarıyla Fatih Sultan Mehmet'in, Osmanlı Devleti'ni kurumsallaştıran, gerçek anlamda bütün unsurlarıyla devlet haline getiren bir hükümdar olduğunu anlatıyor." ifadelerini kullandı.

Altun aynı zamanda "Mehmed: Fetihler Sultanı" dizisinin Osmanlı'nın yükselişinin başladığı döneme işaret ettiğini kaydederek, "Dizi ilerledikçe de göreceğiz ki nitekim Fatih Sultan Mehmet'in hayatına baktığımızda bunu görürüz, o dönem aslında bugünle birçok açıdan benzerlikler taşıyan da bir dönemdir ve bu yönüyle de bu dizinin çok anlamlı olduğunu düşünüyorum." dedi.

Yazar Kemal Tahir'in kültür insanlarının üç ihtiyacı olduğuna dair sözlerine değinen Altun, konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü: "Der ki 'Her şeyden önce bizim gerçek bir kültüre ihtiyacımız vardır. Bizim bununla birlikte sağlam bir dünya görüşüne ihtiyacımız vardır. Türkiye'nin ve Türk insanının anlaşılmasına ihtiyacı var.' Kemal Tahir bunu 1960'ların Türkiye'sinde söylemiştir ve o günden bugüne aslında Osmanlı tarihinin doğru anlaşılması noktasında çok önemli girişimler olsa da bir taraftan bu tarih bir yanıyla da baskılanmaya çalışılmıştır. Son dönemlerde artık bu tarihle de barışıldığını, bu tarihin gerçek boyutlarıyla çok ciddi şekilde ortaya konmaya başlandığını da yine büyük bir mutlulukla görüyoruz."

Sanatın, sinemanın dilinin çok hayati olduğuna da vurgu yapan Altun, "Dolayısıyla sanatla, sinemayla, bizim tarihimizle barışmamız, tarihimizin derinliklerini, gerçeğini, bütün boyutlarıyla ortaya koymamız, bizim insanımıza olan bir borcumuz esasında. Sanatçının da topluma olan bir borcu esasında. Hamdolsun son dönemde bu anlamda dizilerimiz, sinema sektörümüz gerçekten giderek gelişmekte ve Türkiye markasına çok ciddi yatırım yapmaktadır." diye konuştu.

Dizinin, Türkiye markasına çok ciddi katkılar yapacağını ve uluslararası alanda Türkiye markasını büyütecek bir girişim olduğunu kaydeden Altun, şöyle devam etti ve projede emeği geçen herkese teşekkür etti :

"Bu yönüyle de gerçekten bu diziyi çok önemsiyorum. Son 3 yılda küresel alanda Türk dizilerine olan talebin yüzde 183 oranında arttığını mutlulukla görüyoruz. Bugün dünya genelinde bir milyara yakın insan Türk dizilerini izlemektedir ve bu çok kritik bir unsurdur. Gerçekten de bu yönüyle baktığımızda gerçek bir başarıyla karşı karşıyayız. Şunu da söylemek gerekir ki, bu üretimler bizim kültürel sömürü düzenine karşı, küresel emperyalizme karşı, kültürel yozlaştırma girişimlerine karşı bir direniş çabamızdır. Bu yönüyle de gerçekten bu girişimleri çok önemsiyorum."