Tarihe Geçmiş En İyi 'Kapak Sözler'
Sokrates'ten Diyojen'e en iyi cevaplar
-
Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır.
-
İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir.
-
Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa:
-
- "Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem" der.
-
Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin şu karşılığı verir:
-
- "Ben çekilirim."
-
Meşhur bir filozofa:
-
- "Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar fakirsiniz?" diye sorulduğunda:
-
- "Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan" demiş.
-
Churchill, kamarasında konuşurken, muhalif partiden bir kadın milletvekili,
-
Churchill' e kızgın kızgın şöyle seslenir:
-
- "Eğer, karınız olsaydım, kahvenizin içine zehir karıştırırdım." Churchill, oldukça sakin kadına döner ve lafı yapıştırır:
-
- "Hanımefendi, eğer karım siz olsaydınız, o kahveyi seve seve içerdim."
-
Sokrates ve eşi bir türlü iyi geçinemezlermiş.
-
Bir gün eşi Sokrates'e verip veriştirmiş, ağzına geleni söylemiş. Bakmış kocası hiç bir tepki göstermiyor; bir kova suyu alıp başından aşağı boşaltmış.
-
Sokrates, gayet sakin:
-
- "Bu kadar gök gürültüsünden sonra bir sağanak zaten bekliyordum" demiş.
-
Kıbrıslı Kâmil Paşa İzmir valiliği sırasında sık sık memleketi Kıbrıs'a gidiyordu, İzmir'de o tarihlerde yaptığı nüktelerle İzmir'in gönlünde taht kuran Şair Eşref'in hayranları arasında Vali Kâmil Paşa da vardı
-
İzmir Valisi Kâmil Paşa, Eşref'i seviyor ve koruyordu.
-
Bir gün, Kâmil Paşa, Kıbrıs'a giderken, Eşref'ten ne hediye istediğini soruyor.
-
Eşref, "Kıbrıs'ın eşekleri meşhurdur, bir eşek getirirseniz makbule geçer paşam" diyor.
-
Bir ay sonra Kâmil Paşa, Kıbrıs'tan dönüyor. Valiyi rıhtımda karşılayanlar arasında Eşref de vardır. Kâmil Paşa vapurdan iner ve karşısında Eşref'i görünce, elini dizine vurarak
-
-"Tüh! Sen benden eşek istemiştin. Unuttum. Şimdi, seni görünce aklıma geldi" deyince Eşref altta kalacak değil ya, hemen cevabını verir: -"Ziyanı yok paşam !
-
Siz geldiniz ya!"
-
Bernard Shaw ile Churchill hiç geçinemez ve sık sık birbirlerini iğnelermiş.
-
Bernard Shaw, bir oyununun ilk gecesine, Churchill' i davet etmiş ve davetiyeye de bir pusula iliştirmiş:
-
- "Size iki kişilik davetiye gönderiyorum. Bir dostunuzu alıp gelebilirsiniz. Tabii dostunuz varsa."
-
Churchill, hemen cevap göndermiş:
-
- "Maalesef o gece başka bir yere söz verdiğim için oyununuzu seyretmeye gelemeyeceğim.
-
İkinci gece gelebilirim, tabii oyununuz ikinci gece de oynarsa."
-
Bir gün Eflatun, talebelerinden birini kumar oynarken yakalamış ve şiddetle azarlamış.
-
Talebesi: - "İyi ama ben çok az bir paraya oynuyordum" diye itiraz edecek olunca Eflatun cevap vermiş:
-
"Ben seni kaybettiğin para için değil, kaybettiğin zaman için azarlıyorum."
-
Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile' ye hasımlarından biri:
-
"Efendim" demiş, "Kulaklarınız, bir insan için biraz büyük değil mi?"
-
Galile: "Doğru" demiş, "Benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mı?"
-
Bir toplantıda, bir genç Mehmet Akif' i küçük düşürmek ister:
-
"Affedersiniz, siz veteriner misiniz?"
-
Mehmet Akif hiç istifini bozmadan şöyle yanıtlamış:
-
"Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?"
-
Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı padişahı gibi sefere çıkacağı yerleri gizli tutarmış.
-
Bir sefer hazırlığında, vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona:
-
"Sen sır saklamayı bilir misin?" diye sormuş.
-
Vezir: "Evet hünkârım, bilirim" dediğinde,
-
Yavuz cevabı yapıştırmış: "İyi, ben de bilirim."
-
Sokrat ölüme mahkûm edildiğinde eşi:
-
?Haksız yere öldürülüyorsun? diye ağlamaya başlayınca,
-
Sokrat: ?Ne yani, bir de haklı yere mi öldürülseydim?? demiş.
-
Cumhuriyet'in ilanından sonra İstanbul'da bir kabul töreni verilir.
-
Tüm dünya ülkelerinin elçileri ve ataşeleri de davet edilir. Davet güzel bir şekilde devam etmektedir fakat İngiliz ataşesi olan binbaşının bakışları Mustafa Kemal'in gözünden kaçmaz.
-
Bütün davet boyunca kendisine dik dik bakmıştır ve bakmaya devam etmektedir.
-
Ne olduğunu öğrenmek için yaverini gönderir.
-
Yaver Mustafa Kemal'e şöyle der: Paşam kendisine neden ters bir tavır takındığını sordum, o da bana Mustafa Kemal'in Çanakkale'de babasını öldürdüğünü söyledi.
-
Bunun üzerine Mustafa Kemal şöyle der: Git sor bakalım babasının Çanakkale'de ne işi varmış?
-
OSMAN BÖLÜKBAŞI: Erkekliğimin zekatını versem sen bile erkek olursun