Gelmiş Geçmiş En Ölümcül Kadınlar

Gizemli ve tehlikeli, baştan çıkarıcı bir kadın "femme fatale" olarak tabir edilir. Kelime Fransızcada "ölümcül kadın" anlamına gelmektedir. Sinema tarihinde birçok femme fatale vardır; Temel İçgüdü'de Sharon Stone'un oynadığı Catherine Tramell karakteri,

Ya da 'Masum Sanık Roger Rabbit' filmindeki Jessica Rabbit gibi. Bu yaramaz, ateşli ve şeytani kadınları beyaz perdede izlemek eğlenceli olsa da gerçek yaşamda 'femme fatale'lar tarih boyunca çevresindeki insanlara hasar verdiler. İşte tarihteki en ölümcül 10 kadın

Cleopatra

Konu tutkuysa kimse Cleopatra'nın eline su dökemez. 'Femme fatale'ların orjinali. Bu inanılmaz derecede zeki, lanetli ve baştan çıkarıcı kadın Mısırlı olmamasına rağmen (aslen Makedondu) Mısır Kraliçesi olmayı başarmakla kalmadı Roma İmparatoru Julius Caesar ve Mark Antony'i baştan çıkardı. Eğer Romalı general Octavian'ın çabaları olmasaydı Roma'yı bile ele geçirebilirdi. Kaybettiğini anladığında bir yılanın kendisini ısırmasına izin vererek intihar etti.

Mata Hari

Birinci ve İkinci Dünya Savaşı eşit dağılımlı 'femme fatale'larını çıkardı. Ama hiçbiri oryantal dansçı Mata Hari kadar meşhur olmadı. Bu Hollandalı kadın dansçı olarak Paris'in elit kesimleri arasında hızla nam salsa da birinci Dünya Savaşı bittikten sonra Hari, çift taraflı casus olmaktan tutuklandı.

Mata Hari Almanya için çalışan bir casus olduğuna dair pek çok şüpheli delil olsa da yine de bu suçtan dolayı infaz edildi.

Ilse Koch

Ilsa Koch, tam anlamıyla kötü bir kızdı. Hatta şeytanlığı üzerine 1 ile 10 arasında bir rakam verilecek olsa 12 alırdı. Ilse, Nazi toplama kampı komutanı Karl-Otto Koch'un karısıydı. Kayıtlara göre Ilse infaza mahkum edilmiş insanların derilerini üzerlerinde dövme veya numara varsa, hatıra olarak alıyordu.

Hatta bu derilerden abajur yaptırdığı bile söylenir. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra savaş suçlarından yargılandı. Farklı SS subaylarıyla ilişkisi olduğundan duruşma sırasında hamile olduğunu söylediğinde kimse şaşırmadı. Hatta baba adayı onu sorgulayan Yahudilerden biri bile olabilirdi. Sonunda 1967'de 60 yaşındayken hapishanede intihar ederek öldü.

Anna Chapman

Anna Chapman baştan çıkarıcı ve casuslar içinde daha yeni. Bu güzel ve kurnaz Rus vatanseveri Amerikan sosyetesinin içine sızdı ve Rus Federasyonu için bilgiler sızdırmaya başladı. Amerikalı yetkililer onu 2010'da yakaladı.

Ona karşı açılan davalardan suçlu bulunmasına rağmen şansın da yardımıyla Rusya da birkaç Amerikalı ajan yakalamıştı. Yakalandığında Chapman, memleketinde medyatik bir insan haline geldi.

Diğer Rus ajanlarının arasından bu ufak casusluk deneyimiyle sıyrılmayı başarması büyük ihtimalle güzelliği ve zekasıyla ilintili.

Myra Hindley

Myra Hindley ve kocası Ian, 1960'larda İngiltere'de birçok çocuğu öldürdü. Bu kötü kalpli çift 'Moor Katilleri' olarak ün kazandı. Kurbanları ülkenin kuzey kısmındaki Saddleworth Moor adındaki yerde gömülü olarak bulunmuştu.

Myra Hindley (sağda) Geleceğin seri katili Myra, eşi Ian ile hapisten salıverilmesinin hemen ardından tanıştı.

Myra Hindley Ian kadının ona olan aşkını, onu da kendisiyle beraber tecavüz ve cinayetlerine eşlik etmesini sağlayarak ispatlatıyordu. Ve bu onu İngiltere'nin en korkunç ve ünlü 'femme fatale'larından birine dönüştürdü.

Aquitaine'li Eleanor

Aquitaine'li Eleanor varlığını Orta Çağ Fransa'sında herkese gösterdi. Bu kızgn kadın daha 15 yaşındayken Fransa Kralı VII. Louis ile evlendirildi. Birkaç yıl sonra İngiltere Kralı II. Henry ile evlenerek soyunu devam ettirdi. Eleanor İkinci Haçlı Seferleriyle yakından bağlantılıydı, hatta askerlere Orta Doğu'ya kadar eşlik etmişti.

Belle Gunness

Belle Gunness Norveç'te doğmuş iri yarı ve kuvvetli bir kadındı. Ancak fena hayatını Amerika'da sürdürdü. Hayatının bir parçası olmayı isteyen herkesi öldürmek gibi bir alışkanlığı vardı. Belle, iki kızını, türlü türlü erkek arkadaşını, taliplerini, kocalarını ve büyük ihtimalle diğer çocuklarını yani kısacası onunla yakın temas içine giren veya girmek isteyen tüm herkesi öldürdü.

Kimse tam olarak kaç kişiyi öldürdüğünü bilmiyor, ama hayatı boyunca 40'tan fazla insanı öldürdüğü kesin. Bazı insanlar onun peşindeki polisleri atlatmak için kendisine ölü süsü verdiğini düşünüyor, diğerleri ise evinde çalıştırdığı ve cinayetlerine yardım ettirdiği Ray Lamphere'in ilgisine karşılık vermediği için sonunda kadını öldürdüğünü düşünüyor.

Lucrezia Borgia

Lucrezia Borgia'nın belaya bulaşmada iyi bir yeteneği vardı, bu yetenek ona muhtemelen sonradan rüşvet yiyici bir Papa olan babası Papa VI. Alexander yani Rodrigo Borgia'dan geçmişti. Gayri meşru kızı Lucrezia, sevmediği kadın ve erkekleri öldürmek için içine zehir koyabileceği özel yüzükler yaptırırdı.

İskoçya Kraliçesi

Mary İkinci kocası Henry Stewart da öldürüldü ve cesedi bir bahçeye atılmış halde bulundu. Ana şüpheli Mary'nin suçtan sonra üçüncü kocası olacak olan Orkney dükü James Hepburn'dü. İskoçya'da işler Mary için kötüleşmeye başladığında İngiltere'ye kaçtı ancak kısa süre sonra kuzeni I. Elizabeth tarafından hapse atıldı. 18 yıllık ev ve kale hapsinin ardından Elizabeth sonunda suikasta girişmek suçuyla kuzeninin kellesini vurdurdu.

İskoçya Kraliçesi Mary

İskoç Kraliçesi Mary, belaya girmek için doğmuştu. 16. Yüzyılda yaşayan birçok insan onun güzelliğine tapardı ancak ne yazık ki güzelliğinin çok karanlık bir tarafı vardı. Yetki alanı İskoçya olsa da, Mary alanı dışına çıkıp İngiltere topraklarına kadar insanları yönetmeye çalıştığı iddia ediliyordu. Evliliği süresince Fransa Kraliçesi oldu ancak kısa süre sonra kocası öldü.

Lucrezia Borgia

3 evliliğini, diğer yasak aşkları gibi geleceğini garanti altına almak için yapmıştı. Hatta söylentilere göre babasıyla bile ilişki yaşamıştı. Güzelliğini, erkekleri güç, zevk ve intikam için baştan çıkarmada kullandığı söyleniyordu.