Yönetici atama yönetmeliğinin iptalinde yeni gelişme
Sitemize de ulaşan bilgilere göre Danıştay 2.Dairesi tarafından 13.04.2007 tarihli Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama Yönetmeliği ile ilgili Yürütmeyi Durdurma Kararına MEB tarafından yapılan itirazın değerlendirilerek ?Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu? tarafından bozulduğu ifade edilmektedir.
Öncelikle vurgulamamız gereken bu karar henüz elimize geçmediğinden açık ve net bir şey söylememiz mümkün değildir.
Gelen bilgilerde ve Zaman gazetesinin bugünkü sayısında da yayınlanan haberde Danıştay İdari Dava Daireleri yürütmeyi durdurma ile ilgili kararı iptal ettiği belirtilmektedir.
İYUK(İdari Yargılama Usul Kanunu)'a göre Danıştay tarafından verilen Yürütmeyi Durdurma Kararlarına kararın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde itiraz edilebilmekte ve bu itiraz 7 gün içerisinde karara bağlanmak zorundadır. Bu süre çoktan geçmiştir.
Ayrıca Yürütmeyi Durdurma Kararlarına karşı Temyiz değil itiraz yolu vardır. Bu süreçte tamamlanmıştır. Temyiz yolunun nihai karara karşı açılmış olması gerekmektedir. Nihai karara karşı temyiz yapılmışsa bu dosya Danıştay 2.Daireye gelecek ve burada yeniden görüşüldükten sonra ya İdari Dava Daireleri Kurulunun kararına uyulacak ya da daha 2.daire almış olduğu kararda ısrar edecek. Israr etmesi halinde Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulunda bu dava görülecek ve nihai karar verilecektir.
Ayrıca Danıştay tarafından 13.04.2007 tarihli yönetmeliğin durdurulmasından sonra (bu yönetmeliğe Türk Eğitimsen-Eğitim Sen ve Eğitim İş dava açmışlardı) sadece Eğitim Sen tarafından dava açılmış ve açılan dava da 13.04.2007 tarihli yönetmeliğe göre yapılan atamaların geri alınması talep edilmişti. Bu davada sendika lehine sonuçlanmıştı.
Şu anda gündemde olan İdari Dava Daireleri Kurulu kararının iki kararı içermesini muhtemel görmüyoruz.
İlerleyen vakitlerde karar elimize geçtiği taktirde siz detaylı olarak bilgilendirmeye devam edeceğiz.
Bizim her zaman düşüncemiz hiçbir gerçek eğitimcinin siyasi ya da başka oyunlarla koltuk kavgası içerisinde olacağına inanmıyoruz, ülkemizde eğitimciler her zaman hakkın, ve haklının savunucusu olmuşlar, haksızlıklara karşı ne pahasına olursa olsun göğüs germişler ve eğittikleri nesillere bunu öğretmişlerdir. Bunun mücadelesini veren bir meslek gurubunun bu konuda örnek davranış sergilememesi beklenemez.
Bu nedenle eğitimciler kotluk ya da makam sadakası değil kariyer,liyakat, ödül, başarı, eğitim, sınav gibi objektif kriterler içeren haksızlıkları gideren bir yönetmeliğin bir an önce çıkarılarak bu durumun artık gündemden düşmesini beklemektedirler.
Maksut BALMUK