Erdoğan: Bir oyalama görürsek en baştaki tavrımıza geri döneriz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç-Finlandiya'nın NATO üyeliği ile ilgili, "Şayet bu konuda bir oyalama bir riyakarlık emaresi görürsek en baştaki tavrımıza geri döneceğimizden kimse şüphe etmesin" dedi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 01 Temmuz 2022 15:57, Son Güncelleme : 01 Temmuz 2022 17:05

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi Harp Enstitüleri 8'inci Dönem Müşterek Komuta Kurmay Eğitimi, 4'üncü Dönem Komuta ve Kurmay Eğitimi, 10'uncu Dönem Karargah Subaylığı Eğitimi Mezuniyet Töreni'nde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

Bilindiği gibi profesyonel askeri eğitim ve öğretim kurumlarımız tarihimizin en sinsi, en alçak, en rezil ihanet şebekesi tarafından adeta ele geçirilmişti. FETÖ'cü alçakların 15 Temmuz'da ordumuzdan gasbettikleri silahları milletimize yöneltmesinin ardından diğer alanlarla birlikte askeri personel yetiştirme sistemimizi de baştan sona değiştirdik. Evvela tüm askeri eğitim ve öğretim kurumlarımızı tek çatı altında topladık. Bu ortak bünyede hem dünyadaki örneklerine hem de günümüz ihtiyaçlarına uygun maziden atiye uzanan birikimi yansıtan ve aynı zamanda modern bir eğitim öğretim sistemi oluşturduk.

Birileri Türk Silahlı Kuvvetleri'nin uzunca bir süre kendini toparlayamayacağı beklentisiyle ellerini ovuştururken biz hızla yeni eğitim öğretim sistemimizi devreye aldık. Bugüne kadar mezun ettiğimiz binlerce subay ve astsubayla, tüm kuvvetlerimizin personel eksiklerini önemli ölçüde tamamlayarak hevesleri bir kez daha kursaklarda bıraktık. Gerçi kahraman ordumuz personel eksiğine rağmen yürüttüğü sınır ötesi harekatları ve aksatmadığı uluslararası misyonlarıyla dimdik ayakta durduğunu herkese ispatlamıştır. Bu yeni dönemde sadece sistemi ve müfredatı yenilemekle kalmadık. Üniversitelerimizin binalarından öğrencilerimizin eğitim öğretim şartlarına kadar her alanda iyileştirmeler yaptık.

Önce vesayetçilerin, ardından da FETÖ'cülerin adeta kapalı devre haline dönüştürdükleri Türk Silahlı Kuvvetleri personel temin, eğitim, görev ve terfi mekanizmalarını milletimizin tüm evlatlarının erişimine açtık. Böylece Türk Silahlı Kuvvetleri, gerçek anlamda milletin ordusu haline gelmiştir. Bu vesileyle bir kez daha gençlerimizi Milli Savunma Üniversitemizin eğitim öğretim kurumlarına katılmaya, kahraman ordumuzun saflarında yer almaya davet ediyorum.

Türkiye'nin askeri personel eğitim sistemi, kendi ihtiyacını karşılama yanında geniş bir coğrafyadaki dost ve kardeş ülkelerin de istifadesine açıktır. Yeni sistemde 2017 yılından bugüne kadar 417'si dost ve kardeş ülke personeli olmak üzere toplamda 2752 subay taktik, operatif ve stratejik seviyelerde eğitim görmüştür. Halen üniversitemize bağlı çeşitli kurumlarda 27 farklı ülkeye mensup 1168 dost ve kardeş ülke personeline eğitim verilmektedir.

Kurmaylık eğitimini iki aşamalı hale getirerek aday subay ve taktik akademik eğitim tabanını genişlettik. İyi eğitimli, nitelikli, milletine ve devletine sadakatle bağlı, Maneviyatı güçlü disipli bir personel yapısı ve Allah'ın izniyle ordumuzun karada, denizde, havada üstesinden gelemeyeceği hiçbir tehdit yoktur. Bilhassa son 6 yılda harekat alanlarında gösterdiği dosta güven, düşmana korku veren başarılarıyla Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, dünyanın sayılı ordularının başında gelmektgedir. Daha geçtiğimiz günlerde Kara Kuvvetlerinin 2231'inci kuruluş yıldönümünün coşkusunu yaşayan bir ülkeye, bir millete de yakışan da işte budur.

Türkiye'nin askeri personel yetiştirme sistemini çok daha uzun bir süre önce değiştirmesi, yenilemesi gerekiyordu. Ancak tıpkı diğer milli savunma hamlelerimizin önünün sinsice kesilmesi gibi bu reform ihtiyacı da sürekli sabote edilmiştir. Hatta Milli Savunma Üniversitemizi kurarak, yeni eğitim öğretim sistemine geçmemizin ardından da bu sabotaj girişimleri devam etmiş, sistemi çökertmek için her türlü gayret gösterilmiştir. Her yeni sistem gibi bunun da elbette eksikleri, geliştirilmesi gereken tarafları olabilir. Önemli olan yapıcı bir yaklaşımla bu tekliflerin ortaya konmasıdır.

Sistemi tamamen çökertip eskisinin de gerisine düşürme gayretlerini bu kapsamda görmüyor ve dikkate almıyoruz. Türkiye'nin ihtiyacı geriye değil, ileriye doğru adımlar atmaktır. Ne diyor Yunus Emre? "Her dem yeniden doğarız, bizden kim usanası." Evet, biz de pirin izinden giderek diyoruz ki; Türk Silahlı Kuvvetleri'ni tüm unsurlarıyla birlikte eğitimi, donatımı, teknolojisi, tecrübesiyle dünyanın bir numarası haline getirene kadar sürekli yeniden doğacağız, sürekli daha ileriye doğru adımlar atacağız.

Hatırlarsanız 1800'lü yıllar boyunca dört bir yandan kopartılan vatan topraklarını 1900'lerle birlikte tamamen zapt etmek isteyen müstevilere Çanakkale'de unutmayacakları bir ders vermiştik. Birinci Dünya Savaşı'nın ardından Anadolu'yu paylaşmaya çalışanları da milli mücadeleyle topraklarımızdan kovup Türkiye Cumhuriyeti'ni kurarak binlerce yıllık tarihimizde yeni bir sayfa açmıştık. Cumhuriyet tarihi boyunca da istiklal ve istikbal mücadelemiz kesintisiz devam etti. Asırlık kayıpların tüm insani ve ekonomik yönünü omuzlayan, harap ve bitap vaziyetteki Anadolu'yu yeni bir atılımın kaynağı haline getirmeye çalışan milletimiz, bir yandan da tarihini, medeniyetini ve değerlerini korumanın mücadelesini veriyordu. Küresel siyasi ve ekonomik düzenin kurucuları Türkiye'yi bu sistemin dışında tutmak için her yolu denediler, her yöntemi kullandılar. Gazi Mustafa Kemal'in ülkemizi muhasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarma vasiyeti maalesef hakkıyla yerine getirilemedi. Milletimizin desteğiyle başlatılan her demokrasi ve kalkınma hamlemizin önü bir şekilde kesildi. Tek parti faşizmiyle, darbelerle, vesayetle, siyasi güvensizlikle, ekonomik istikrarsızlıkla, toplumsal çatışma çıkarma gayretleriyle, terör örgütleriyle velhasıl akla gelen tüm yol ve yöntemlerle bizim başımızı yerden kaldırmamamız için çok çalıştılar, çok uğraştılar.

Hiç şüphesiz mazisi nice şanla, şerefle, zaferle dolu ordumuz da nasibini almıştır. Aslına bakılırsa Türkiye, Kıbrıs Barış Harekatı'na kadar ordusunun gerçek durumunu görme imkanını bulamamıştır. Kısa bir süre önce bir Efes Tatbikatı gerçekleştirdik. Bu Efes Tatbikatı'na dünyadan 39 ülke katıldılar. Başarılı bir Efes Tatbikatıyla dünyaya da hamdolsun gayet güzel bir ders verdik. Türkiye küllerinden kalkan bir millet olarak yeniden, her an, her yerde, her türlü zafere hazırdır.

Bunu Azerbaycan'da Karabağ'da gösterdik, bunu Libya'da gösterdik. Bundan sonra nerede nasıl olursa olsun yine göstermeye hazırız. Kıbrıs Harekatı sırasında ve sonrasında maruz kaldığımız ambargolar ile yaşadığımız akıntılar ve sıkıntılar bizi bu acı gerçeklerle gerçekleştirmiştir.

İsveç-Finlandiya'nın NATO üyeliği

Şayet bu konuda bir oyalama bir riyakarlık emaresi görürsek en baştaki tavrımıza geri döneceğimizden kimse şüphe etmesin"

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber