Danıştay, YÖK'ün başörtüsü yazısını esastan değil yetki yönünden iptal etmiş

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 12 Mart 2008 00:16, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01

Danıştay 8. Dairesinin Kararında, şöyle denildi:

''Dava konusu genelge; Yükseköğretim Genel Kurulu'nun 2547 sayılı Yasa uyarınca belirlenen görev alanı içinde yer alan, yükseköğretim kurumlarında eğitim-öğretim faaliyetinin gerçekleştirilmesi ve yükseköğretimin planlanması, düzenlenmesi ve yönetilmesi hususunda bir düzenleme getirmesine karşın, Yükseköğretim Genel Kurulu tarafından tesis edilmiş bir işlem değildir. İlgili Anayasa, yasa ve yönetmelik hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; ancak, Yükseköğretim Genel Kurulu'nun tesis edeceği işlemle düzenleme getirilecek bir alanda Yükseköğretim Kurulu Başkanı'nın tek başına işlem tesis etmek suretiyle düzenleme yapma yetkisinin bulunmadığı açıkça anlaşılmaktadır.

Bu durumda, Yükseköğretim Kurulu Başkanı tarafından tesis edilen ve yükseköğretim kurumlarında, 23 Şubat 2008 günlü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Anayasa'nın 10. ve 42. maddelerine eklenen ibareler uyarınca uygulama yapılmasını teminen gereği için rektörlüklere yapılan bir bildirim olan 24 Şubat 2008 gün ve 225 sayılı genelgede yetki unsuru yönünden yasaya uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, yetki unsuru yönünden açıkça yasaya aykırı olan dava konusu işlemin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 27. maddesindeki koşullar oluştuğundan yürütülmesinin durdurulmasına 10 Mart 2008 gününde oy birliğiyle karar verildi.''


AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, şunları söyledi: ?Karar başörtüsü serbestisi sağlayan anayasa değişikliğine ilişkin değil. Danıştay, YÖK Başkanı'nın mektubunu genelge statüsünde değerlendirirken, genelge çıkarma yetksininin de YÖK Genel Kurulu'nda olduğunu söylüyor. Anayasa'nın 10. ve 42. maddelerinin uygulanması için zaten bir genelge ve yönetmeliğe de ihtiyaç yok.?


Prof. Dr. Yavuz Atar, rektörlerin Anayasa'nın 10. ve 42. maddelerinde yapılan değişikliğe dayanarak başörtüsü yasağını kaldırdıklarını, Danıştay'ın kararının hukuk aleminde sonuç doğurmayacağını ifade etti. Atar, "YÖK Başkanı'nın yazısı başörtüsünü serbest bırakan bir işlem değildir. Dolayısıyla YÖK Başkanının yaptığı, bu kurallara göre işlem yapılmasını isteyen bir iç yazışmadan ibaret." dedi.


Alınan bilgiye göre, bazı öğretim üyesi derneklerinin YÖK Başkanı Prof. Dr. Özcan'ın, 24 Şubat 2008 tarihli rektörlüklere gönderdiği yazısının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davanın ilk aşaması sonuçlandı.

Daire, söz konusu yazıyı ''genelge'' olarak kabul etti ve yürütmesini oy birliğiyle durdurdu.

Rektörlüklere gönderilen bildirimi yetki unsuru yönünden kanuna uygun bulmayan Daire, YÖK Başkanı'nın tek başına işlem tesis etmek suretiyle düzenleme yapma yetkisinin bulunmadığına işaret etti.

Daire gerekçesinde, YÖK'ün görev, amaç, ilke ve hedeflerinin Anayasa ve yasalarla belirlendiğine yer verilerek, YÖK'ün yükseköğretim kurumlarının eğitim-öğretim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi, yükseköğretim kurumları arasında birleştirici, bütünleştirici, sürekli ve geliştirici işbirliği ve koordinasyonun sağlanması gibi ülke çapındaki görevlerin Yükseköğretim Genel Kurulu'na verildiği ve bu görevlerin Yürütme Kuruluna devrinin mümkün olduğu belirtildi.

Daire, YÖK Başkanı imzasıyla gönderilen genelgenin, ''başörtüsünün yükseköğretimde serbest bırakılmasını öngören değişikliklerin yapıldığı Anayasa'nın 10 ve 42. maddelerine göre uygulama yapılabilmesi için ayrıca bir kanuni düzenlemeye ihtiyaç bulunmadığı'' yönünde rektörlüklere yapılan bir bildirim olduğuna işaret etti.

Genelgede, ''bazı kız öğrencilerin başlarını örtmekte kullandıkları kıyafetler nedeniyle eğitim ve öğrenim hakkını kullanamadıklarının'' belirtildiği ve ''söz konusu Anayasa değişikliği gözönünde bulundurulmak suretiyle uygulama yapılmasının kamu görevi ifa eden yükseköğretim kurumlarının yöneticilerinin görev, yetki ve sorumluluğunda olduğunun'' ifade edildiği kaydedilen kararda, genelgenin bu haliyle yükseköğretim kurumlarında eğitim-öğretim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesine ilişkin olduğu, yükseköğretimin planlanması, düzenlenmesi ve yönetilmesine dair bir düzenlemeyi içerdiği vurgulandı.

Söz konusu karara, itiraz hakkı bulunuyor. İtirazı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu görüşecek.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber