MEB, Bu Uzlaşı Ortamını Değerlendirmelidir!
Eğitimde (Bakanlık ve Eğitimin diğer paydaşları arasında) yıllardır kaybolan uzlaşı kültürü; son olarak 2005/73 sayılı genelgeye göre Anadolu Lisesi Öğretmenliğine Sınavsız atananların Mahkeme Kararları gereği kararnamelerinin iptal edilmesi sonucunda yakalanabilecek pozisyona gelmiştir.Ahmet KANDEMİR'in konu ile ilgili olarak süreci anlatan yazısından da anlaşılacağı üzere 2005/73 sayılı genelgeye göre Anadolu Liselerine sınavsız atanan öğretmenler bugünlerde telaş içerisinde kalmışlardır. Maksut BALMUK'un yazısı...
Bu durum eğitim öğretimi de etkilemekte sonuçta bu husustan en çok ta öğrenciler etkilenmektedirler.
Son süreci sendikalar düzeyinde incelediğimizde birbirine topu atanlardan tutun da birbirini suçlayanların karşılıklı beyanatları sendika sitelerinde kol gezmektedir. Hepsinden de anlaşılacağı üzere bu sendikalarımızın ortak tavrı öğretmenlerin mağduriyetlerinin giderilmesi yönündedir. Bu konuda bakanlık nezdinde yazışmalar yapılmaktadır.
Bir çok öğretmenin aklına? hukuka aykırı şekilde atanmışlarsa neden mağdur olsunlar ? şeklinde bir sorunun gelmesi gayet doğaldır.
Bu öğretmenlerimiz mağdur olmuşlardır çünkü;
- 2005'te atanan bu öğretmenler 2005-2008 döneminde yapılan sınavlara katılamamışlardır.
- 24 Kasım 2007 gün ve 26710 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olan Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Fen Liseleri, Sosyal Bilimler Liseleri, Spor Liseleri İle Her Türdeki Anadolu Liseleri Öğretmenlerinin Seçimi ve Atamalarına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikle yapılan değişiklik neticesinde Anadolu Liselerine sınavsız öğretmen atanmasına sınav kazananların önceliği olmak kaydıyla olanak verilmiştir. Fakat 2005/73 sayılı genelgeye tabi öğretmenler başvuru sürecinde Anadolu Lisesi Öğretmeni olduklarından bu yönetmelik değişikliğine göre yapılan 16 Mart 2008 atamalarından yararlanamamışlardır.
Bu iki neden dahi onların mağduriyetlerini izah etmeye yetebilecektir. Gelinen süreçte ister üye kaybetme kaygısı ya da kazanma sevdalığı olsun isterse eğitime ve öğretmene saygı olsun yani her ne sebeple olursa olsun bu öğretmenlerin mağduriyetlerini giderecek bir çalışmanın yapılması Türk Eğitim Sen, Eğitim Sen, Eğitim Bir Sen ve Eğitim-İş sendikalarının -ki bunlar Eğitim İş kolunda en çok üyeye sahip sendikalardır- ortak tavırları olarak karşımıza çıkmaktadır.
Son yıllarda ilk kez bir konuda sendikalar mutabıktırlar. Bakanlığın bu konuyu çok iyi değerlendirmesi ve bu ortak tavrı diğer konularda da sağlamaya çalışması gerekmektedir.
Kaldı ki bu konu da sorumluluk ne hukuka aykırı yapılan atamaların iptalini isteyen sendikalardadır ne de 3 yıl önce bu genelgeye göre atanan öğretmendedir.
Bu konu da en büyük sorumluluk bu atamayı hukuka aykırı olarak gerçekleştiren ve mahkeme kararını geç uygulayan bakanlığın kendisindedir. Eğer 2005/73 sayılı genelgeye göre atama yapmadan önce sınav açılsa ve sonra yönetmelikte 24 Kasım 2007 de yapılan değişiklik yapılmış olsaydı bu sorun yaşanmayacağı açıktır.
Şimdi Geriye Bakmayı Bırakıp Akla ve Hukuka Uygun Olarak ve Ne Yapılabilir? Onu Değerlendirelim:
Öncelikle bu öğretmenlerimizin, görevlendirme yoluyla da olsa eğitim öğretimin aksamaması, öğrencilerin etkilenmemeleri adına öğretim yılı sonuna kadar mevcut görev yerlerinde görevlerine devam etmeleri sağlanmalıdır.
Bu öğretmenlerimize atanmada öncelik verilmesi hususu tüm sendikalarımızda ağır bastığına göre yönetmelikte bir değişiklik yapılarak 2005/73 sayılı genelgeye göre atanıp ataması iptal edilenlere;
- Sınav kazanmışlarsa 16.maddenin a bendine göre atanmalarına esas olan sınav puanlarına aynı kurumu tercih etmeleri şartıyla o kurum için 20 puan değerlendirme puanı ilave edilir.
- Sınav kazanmayanlar 2005/73 sayılı genelgeye göre atananlarla sınırlı olmak üzere atama tarihinden başlayarak atamalarının iptaline kadar görev yapanların yönetmeliğin 18.maddesinin b) bendi kapsamında değerlendirilir ve bunların hizmet puanlarına ilave olarak 20 puan verilir. (16-(b) Bu eğitim kurumlarında görevli iken çeşitli nedenlerle görevlerinden ayrılmış olup 16 ncı maddedeki şartları taşıyanlardan hizmet puanı üstünlüğüne göre,? karşılanır.)
Şeklinde eklenecek geçici bir madde ile yönetmelik düzenlenebilir.
Bu düzenleme yapıldıktan sonra derhal sınav açılmalı ve sınava katılmak isteyen tüm öğretmenler katılabilmelidirler. Böylece bu öğretmenlere yönetmelikte sağlanacak bu öncelikler neticesinde atamaları tamamlanmış olacaktır.
Bu öneride ortaya koyulan ilave puanlar ile mevzuat değişikliği sendikaların ortak tavırları neticesinde de belirlenebilir. Türk Eğitim Sen'in bu noktada dava konusu da ettiği düz lise iken Anadolu Statüsüne dönüştürülen okullarda görev yapan öğretmenlere öncelik verilmesi yönündeki itirazı da ilave puanlarla değerlendirilebilir.
Böylece bu sınava girecek öğretmenler sınavı kazandıkları taktirde diğer sınavı kazananlara göre 20 puan öncelikli olacaklar ve sınav kazananlar arasından onların atamasının yapılması sağlanmış olacaktır.
Sınavı kazanamadığı taktirde ise hizmet puanı üstünlüğüne göre daha önce bu kurumda görev yapmışlar kategorisinde değerlendirileceğinden bu kuruma sınav kazanan gelse dahi başka bir kuruma gitme şansı olacaktır.
Bu ya da buna benzer bir düzenleme bu öğretmenlerimizi rahatlatabileceği gibi sendikalar ile bakanlık arasında eğitim ve öğretmenler adına sağlanacak bu uzlaşı ortamının devamının sağlanabileceği ve bunun eğitim adına yararlı olacağı kanaatindeyim.
Burada önemli olan kişisel, siyasal,ben yaptım olduculuk, sendikaya üye kazanma savaşı,üye kaybetme korkusu, adam kayırma, suçlama, günah çıkarma gibi eğitimin yanında hiç sayılabilecek öncelikteki basit kısır çatışmaların içine girilmemesi, akıl, bilim ve hukuk çizgisinde hareket edilebilmesidir. Başarı da burada yatmaktadır.
Saygılarımla?
Maksut BALMUK
Eğitim Yöneticisi