Erdoğan: 6-8 Ekim olaylarını kimse meşru gösteremez

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "6-8 Ekim olaylarını kimse mazur ve meşru gösteremez. Mahkeme kararıyla ilgili haddi aşan yorumları tasvip etmiyoruz" dedi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 20 Mayıs 2024 15:42, Son Güncelleme : 20 Mayıs 2024 16:39

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 26. Dönem Adli Yargı ve 16. Dönem İdari Yargı Kura Töreni'nde konuştu.

Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti;

Bugün komşumuz ve kardeş ülke İran'dan üzüntü verici bir haber aldık. İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın İbrahim Reisi'nin ve beraberindeki heyetin helikopter kazasında vefat ettiklerini öğrendik. Merhum Reisi'ye ve kazada hayatını kaybeden İran Dışişleri Bakanı ile diğer yetkililere Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Bu elim kazadan duyduğumuz derin teessürü burada öncelikle ifade etmek istiyorum. Şahsım, ülkem ve milletim adına İran halkına başsağlığı diliyorum.

Kaza haberini aldıktan sonra süratle İran makamları ile irtibata geçerek tüm imkanlarımızla arama-kurtarma çalışmalarına katkı vermeye hazır olduğumuzu ilan ettik. Akıncı İnsansız Hava Aracı'mız ile gece görüş kabiliyeti olan coguar tipi helikopteri bölgeye sevk ettik. Arama-kurtarma ekiplerimiz de İranlı kardeşlerimize yardımcı olmak üzere bölgeye intikal etmek suretiyle hemen yola çıktılar. Helikopterin enkazının yerinin tespiti yapıldıktan ve vefat edenlerin naaşlarına ulaşıldıktan sonra ekiplerimiz geri döndü. Merhum Reisi'yi ocak ayının 24'ünde Ankara'da resmi ziyaret kapsamında misafir etmiş, bunun dışında farklı vesilelerle bir araya gelmiştik. Gerek ikili ilişkilerimizi, gerekse bölgemizi ilgilendiren konularda Sayın Reisi ile çok yakın diyalog içinde olmuştuk. Görevde bulunduğu sürede İran halkının ve bölgemizin huzuru için verdiği samimi çabalara bizzat şahitlik ettim. Aynı şekilde İran Dışişleri Bakanı merhum Hüseyin Emir Abdullahiyan Türkiye'ye ilişkileri döneminde başarılı bir diplomat olduğunu gördük. Kendilerini şükranla ve hürmetle yad ediyoruz.

İranlı kardeşlerimizin bu süreci kadim ve güçlü devlet geleneklerine uygun şekilde yöneteceklerine yürekten inanıyorum. Türkiye olarak biz de her zaman olduğu gibi bu zor günlerinde dost ve kardeş İran halkının yanında olacağız. Bir kez daha İran İslam Cumhuriyeti'nin dini lideri sayın Ali Hamaney başta olmak üzere dost İran halkına, hükümetine, merhumların acılı ailelerine en derin taziyelerimi iletiyorum.

Bugün 26. Dönem Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcısı adaylarının kura töreni vesilesiyle bir aradayız. 26. Dönem yanında farklı dönem adli ve idari yargı adaylarımızın da bir kısmının kurasını çekeceğiz. Böylece bugünkü kura törenimizle 1044 hakım ve cumhuriyet savcımızı ülkemizin dört bir yanındaki görev yerlerine yolcu edeceğiz. Kendilerine yeni görev yerlerinde şimdiden başarılar diliyorum. Hakim ve savcılarımızdan 81 vilayetiyle 85 milyon vatandaşıyla bu ülkeyi çok sevmelerini, bu devlete en güzel şekilde hizmet etmelerini istiyorum. Hepsi birbirinden başarılı, gayretli ve donanımlı bu genç kardeşlerimizin inşallah gittikleri yerlerde adalet sancağını yücelteceklerine inanıyorum. İnşallah biz de 21 yıldır olduğu gibi ülkeye ve millete karşı mesuliyetlerini hakkıyla ifa etmeye çalışan herkese destek vereceğiz. Bugünkü kura töreniyle birlikte hakim savcı sayımızı 25 bine yaklaştırmış oluyoruz.

Kaliteli insan kaynağı kamu ve özel sektör fark etmeksizin hayatın her alanında sistemin başarısının temel unsurudur. Adalet sisteminin kusursuz işlemesinin de öncelikli şartı nitelikli, yetişmiş ve yeterli personeldir. Bu anlayışla adalet hizmetlerinin standardını yükseltme yolunda bugüne dek attığımız adımların en başında personel sayımızın artırılması vardır. İktidara geldiğimizde 9 bin 349 olan hakim savcı sayısını 2,5 kattan fazla artırmak suretiyle mahkemelerimizin yükünü hafiflettik. Yardımcı personel sayımız 26 bin 274'ten 96 bin 650'ye, ceza infaz kurumlarındaki görevli sayısı ise 25 bin 407'den 83 bine çıktı. Adalet teşkilatımızın personel sayısı 2002 yılında 61 bin iken bu rakam 204 bini buldu. Personelin yanı sıra mahkeme sayısı, bina, teknoloji ve diğer alanlarda da adalet camiamıza güçlü destek verdik. Yani merdiven altı sistemden bugünkü fiziki koşullara ulaştık. Mahkeme sayısı adli yargıda yüzde 99, idari yargıda yüzde 51 oranında arttı. Mahkeme kararlarındaki hataların en aza indirme ve temyizdeki yığılmayı önlemek amacıyla İstinaf mahkemelerini kurduk.

Bölge adliye mahkemelerini 15 yerde, bölge idare mahkemelerini 9 yerde faaliyete geçirdik. Adalet kurumlarının modern ve fonksiyonel mekanlara sahip olmasına hassasiyet gösterdik. İnşa ettiğimiz 284 adalet hizmet binası ile hakimlerimize, savcılarımıza, avukatlarımıza yakışır modern çalışma imkanları sunduk. Bina ve kadro haricinde hayata geçirdiğimiz kanuni düzenlemelerle hukuk devletini güçlendirdik, yargının tarafsız ve bağımsız hareket edebilmesini yasal ve anayasal altyapısını oluşturduk. Hukuk sistemimize sirayet etmiş, adaletin tecellisi önünde engel teşkil eden vesayet araçlarını tek tek ortadan kaldırdık. Yargıda çift başlılığa son verilmesinden bireysel başvuru hakkına, hedef süreden elektronik devlet uygulamalarına, adli tıptan bilirkişiliğe, lekelenmeme hakkından arabuluculuk müessesesine, tutukluluk şartlarından ifade özgürlüğünün genişletilmesine hasılı çok geniş bir yelpazede adalete erişimi kolaylaştıran, adalet sisteminin işleyişini hızlandıran tarihi reformlara imza attık. Güven veren ve erişilebilir bir adalet hedefiyle bu alandaki çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber