Osman Kaya: PTT'deki liyakatsiz atama sorununu meclise taşıyacağız

Kamu Birliği Konfederasyonu Osman KAYA, 6475 Sayılı Posta Hizmetleri Kanunu'nda yapılacak değişiklikler ile ilgili açıklamalar yaparak, vekillere yapılacak düzenlemenin mevcut sorunları çözmeye yönelik ve tüm personeli kapsayacak şekilde olmasını talep etti.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 04 Haziran 2024 10:12, Son Güncelleme : 04 Haziran 2024 10:21
Osman Kaya: PTT'deki liyakatsiz atama sorununu meclise taşıyacağız

Kamu Birliği Konfederasyonu Genel Başkanı Osman KAYA'dan PTT için Meclise Çağrı!

399'LU PERSONELİN KARİYER HAKKI ELİNDEN ALINDI

Kaya yaptığı açıklamada; 2013 Yılında Anonim Şirket olarak yeniden yapılandırılan PTT'de bu tarihten itibaren yeni bir personel istihdamı modeline gidildiğini ve mevcut 399 Sayılı KHK ile çalışan personel yanında 375 Sayılı KHK Ek 26 ve 27'inci madde hükümlerine göre İdari Hizmet Sözleşmeli personel istihdam edilmeye başlandığını belirterek İdari Hizmet Sözleşmeli personel istihdamına geçildiği tarihten itibaren mevcut 399'lu personelin bir takım hak kaybına uğradığını ve özellikle kariyer haklarının tamamen ortadan kaldırıldığını vurguladı.

Kaya; açıklamalarını şu şekilde sürdürdü;

6475 saylı Posta Hizmetleri Kanunun "mevcut personel" başlıklı geçici 5 maddesinde " 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (II) sayılı cetvele tabi sözleşmeli personelin mevcut statüleri ile PTT'de istihdamlarına devam olunacağı ve özlük ve mali hakları aynen korunacağı" hüküm altına alınıştır. Söz konusu kanunun meclise sevk edildiği 2013 yılında dönemin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Sayın Binali Yıldırım ise "görevde yükselmek için sözleşmeli kadroya geçme mecburiyetinin de kalktığını müjdelemiştir.

Konuya ilişkin haber için tıklayınız

Ancak yer verilen açık kanuni hükümlere ve sözlere rağmen yayımlanan birçok tebliğde 399 sayılı KHK'ya tabi personelin yasalarla güvence altına alınmış kanuni hakkı olan "kariyer hakkının" kullandırılmayacağı, "şirket politikası" veya "prensipte alınan karar gereği" denilerek doğrudan veya dolaylı yoldan engelleneceği belirtilmiştir. Nitekim 2013 yılından buyana PTT 399 sayılı KHK'nın II sayılı cetveline tabi personel için bir kariyer planlaması yapmamakta ve o tarihten bu yana hiçbir şekilde bu personelin kendi statüsünde görevde yükselmesine izin vermemektedir. Bu durumun en bariz örneği ise; 399 sayılı KHK'ya tabi personelin kariyer sürecini belirleyen "Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği'nin 10/07/2010 tarihinde yayımlanmasından sonra yürürlükteki güncel ve amir mevzuat hükümlerine rağmen revize edilmemesidir. Nitekim Geçtiğimiz aylarda yapılan görevde yükselme sınavında da 399'lu personel idari hizmet sözleşmeli statüye geçmeyi kabul etmesi halinde görevde yükselebileceği ve başarılı olmaları halinde atamalarının İdari Hizmet Sözleşmeli olarak yapılacağı belirtilmiştir. Bu nedenle 399'lu personelin büyük bir bölümü bu sınavlara girmemiş ya da hazırlanmadan girmiştir.

KAYA; ''399'LU PERSONEL KURUMLAR ARASI GEÇİŞ HAKKI İSTİYOR''

Kaya, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü; Önümüzdeki günlerde 6475 sayılı posta Hizmetleri kanunu, bazı değişiklikler yapılmak üzere meclise gelecektir. Konfederasyonumuza bağlı ADİL HABER-SEN sendikası tarafından hazırlanan kanun değişikliği teklifinde söz konusu düzenleme ile birlikte PTT'de 399'lu personelin istihdamının devamını sağlayan GEÇİCİ MADDE 5 yürürlükten kaldırılması talep edilecektir. Hazırlanan kanun teklifinde "Yeniden yapılanmanın yapıldığı 2013 yılında PTT'nin henüz İdari Hizmet Sözleşmeli personel istihdamına başlamamış olması, yeni personel istihdamına başlayıncaya kadar mevcut personel ile operasyonel sürekliliğinin sağlanması ve kurumun hizmet kalitesinin korunması amacıyla 6475 sayılı Kanuna GEÇİCİ 5. MADDE eklenmiştir. GEÇİCİ 5. MADDE ile birlikte 399 Sayılı KHK'nın I ve II sayılı cetveline tabi personele kendi statülerinde kalma ve kendi statülerinde görevde yükselme hakkı tanınmış ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunun 22'inci maddesi çerçevesinde diğer kamu kurumlarına nakilleri ertelenmiştir. Ancak aradan geçen on bir yıllık sürede, PTT önemli ölçüde personel alımı gerçekleştirmiş ve kurumun ihtiyaç duyduğu kalifiye personeli yetiştirmiştir. GEÇİCİ 5. MADDE kapsamında istihdamına devam edilen personele ihtiyaç duymayacak noktaya gelmiştir. Bugün itibariyle PTT'nin sahip olduğu personel sayısı, ortalama 40.000 civarındadır. Ve GEÇİCİ 5. MADDE kapsamında istihdam edilen personel sayısı yaklaşık 9500 kişidir. PTT şirket politikası gereği, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin ek I ve II sayılı cetveline tabi personele görevde yükselme imkanını tanımamış ve bu durum personelin motivasyonunu ve kuruma bağlılığını etkilemiş, aynı zamanda kurum içi rekabetin azalmasına neden olmuştur. Teklif edilen değişiklik ile PTT AŞ'de 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi sözleşmeli personel eğitimleri ve tecrübeleri doğrultusunda başka kurumlara nakledildiğinde PTT AŞ'de aynı işi yapıp farklı mali ve özlük haklarına sahip personelin yarattığı sorunlar çözülecek ve PTT AŞ 6475 Sayılı Kanun'un amacına uygun şekilde personel yapısına kavuşacaktır. Ayrıca nakledilen personel tasarruf tedbirleri kapsamında personel sıkıntısı yaşayan/yaşayacak olan kurumların personel açığını kapatacaktır. Hali hazırda PTT AŞ'de kariyer imkanından yoksun olan personel, başka kurumlara nakledildiğinde kariyer imkanına kavuşacaktır" ifadelerine yer verilmiştir.

''İDARİ HİZMET SÖZLEŞMELİ PERSONELE YEŞİL PASAPORT HAKKI TANINMALIDIR''

Kaya; PTT AŞ'de istihdam edilen idari hizmet sözleşmeli personelin hususi damgalı pasaport alması gerektiğini belirtilerek, bu konuda konfederasyona bağlı Adil Haber Sen tarafından hazırlanan kanun değişikliği teklifinin meclise sunulduğunu belirtti.

Kaya, sözlerine şu şekilde devam etti;

Anayasamızın 128'inci maddesinde "kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür." hükmü yer alır. Mevcut durumda PTT bir kamu kurumu olarak kabul edilmekte ve burada çalışan İdari Hizmet Sözleşmeli personel de "diğer kamu personeli" statüsünde değerlendirilmektedir. Nitekim mahkeme kararları da bu durumu doğrulamaktadır. Örneğin, Danıştay 2. Dairesi'nin 11.06.2019 tarihli kararında "PTT halen kamu tüzelkişiliği sıfatını koruduğu belirtilmiştir". Benzer şekilde Danıştay bir çok kararında İdari Hizmet Sözleşmeli personelin "diğer kamu personeli" statüsünde olduğuna vurgu yapmıştır. PTT'nin kamu tüzel kişiliğinin olması ve burada çalışan İdari Hizmet Sözleşmeli personelin de "diğer kamu personeli" statüsünde olması, bu personellerin de mutlak olarak yeşil pasaport alma hakkına sahip olması gerektiğini göstermektedir. Meclise gelecek olan 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanunu'nda idari hizmet sözleşmesi personelinin de yeşil pasaport alma hakkını düzenleyen bir düzenlemeye yer verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu bağlamda konfederasyonumuza bağlı, ADİL HABER-SEN sendikası tarafından hazırlanan kanun teklifi, bu konuda duyarlı olan tüm siyasi partilerle paylaşılacaktır. İnanıyorum ki İdari Hizmet Sözleşmeli personelin bu haklı beklentisine tüm siyasi partiler sahip çıkacaktır.

İHS'Lİ PERSONELİN TÜM ÖZLÜK HAKLARI KANUNLA DÜZENLENMELİDİR!

Kaya; söz konusu kanun değişikliği taslağında İdari hizmet sözleşmeli personelin yalnızca disiplin işlemleri ile ilgili düzenleme yapılacağını ve kanuni dayanak oluşturulmak istendiğini belirterek, İHS'li personelin tüm mali ve özlük haklarının kanuni güvence altına alınması gerektiğini, performans sisteminin kaldırılmasını ve iş güvencesi hakkının sağlanmasını talep ederek sözlerini şu şekilde sürdürdü; Anayasamızın 128'inci maddesinde "memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir." Hükmü yer almaktadır. Mahkeme kararlarında PTT'de çalışan İHS personel "diğer kamu görevlisi "statüsünde değerlendirilmiş ve İHS personelin atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işlerinin de kanunla düzenlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu bağlamda, yapılacak olan düzenleme anayasanın bu amir hükmü ve mahkeme kararları göz önünde bulundurularak yapılmalıdır. Aksi halde açılacak davalar sonucu verilecek iptal kararları yeni bir kanuni düzenleme yapılmasını gerektirecektir.

KAYA; ''PTT'DEKİ LİYAKATSIZ ATAMA SORUNUNU MECLİSE TAŞIAYACAĞIZ''

Adalet ve ilkeli yönetim ilkeleri doğrultusunda, kamu kurumlarının işleyişinde şeffaflığın ve hakkaniyetin sağlanması büyük bir önem arz etmektedir. Görüyoruz ki, son zamanlarda Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi'nde yaşanan atama süreçleriyle ilgili ciddi endişeler vardır. Özellikle, son dönemde yapılan atamalarda, belirli bir sendikanın temsilcilerinin basamak atlayarak Başmüdür yardımcısı ve Başmüdür olarak atandıkları bilinmektedir. Tespit edebildiğimiz kadarıyla bir sendikanın genel merkez yöneticileri başta olmak üzere, şube başkan, başkan yardımcıları ve diğer kademelerde görev yapan onlarca kişi tamamen sendikal referanslarla üç-beş makam birden atlayarak üst düzey yönetici pozisyonlarına atanmıştır. Bu konuda Konfederasyonumuza bağlı ADİL HABER-SEN sendikası tarafından hazırlanan geniş kapsamlı dosyayı tüm siyasi partilerle paylaşacağız. İnanıyorum ki Liyakat ve adaleti önceleyen her siyasi parti bu konuda duyarlı olacak ve gerekli adımları atacaktır.

MAHKEMEDEN TESPİTİNİ İSTEDİK

Konfederasyonumuza bağlı ADİL HABER-SEN sendikası tarafından Danıştay ikinci Daire başkanlığına açılan davalar süreci devam etmektedir. Geçen günlerde verdiğimiz ek dilekçe ile "PTT AŞ'nin kamu yararı gözetmeden sadece sendikal saiklerle hareket ettiğinin daha somut bir şekilde ortaya konabilmesi için mahkemenizce iptali istenen hükümlerin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren Daire Başkanı, Daire başkanı yardımcısı, Başmüdür ve Başmüdür yardımcısı pozisyonlarına ataması yapılan kişilerin atandığı sırada veya atanmadan önce hangi sendikada görev aldıklarının ve atamadan önceki pozisyonlarının neler olduğunun tespit edilmesini talep etmekteyiz" ifadesine yer verdik.

Kaya; ''Atama süreçlerinde liyakat ve yetkinlik esas alınmadığı takdirde, kamu hizmeti adına büyük bir kayıp yaşanır. Bu nedenle, atama süreçlerinin objektif kriterlere dayandırılması ve herkes için eşit fırsatların sağlanması son derece önemlidir'' diyerek sözlerini noktaladı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber