Hakkında Soruşturma Olan Memurun Nakli Mümkün mü?

657 sayılı Kanun ve Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü Görüşü dikkate alındığında, hakkında soruşturma olan memurun nakli mümkün olmakla birlikte naklen geçiş yapacağı kurumun takdir yetkisinin bulunduğunu ifade edebiliriz.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 04 Temmuz 2024 14:00, Son Güncelleme : 01 Temmuz 2024 08:51
Hakkında Soruşturma Olan Memurun Nakli Mümkün mü?

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "memurların bir kurumdan diğerine nakilleri" başlıklı 74'üncü maddesi aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.

" Memurların bu Kanuna tabi kurumlar arasında, kurumların muvafakati ile kazanılmış hak dereceleri üzerinden veya 68'inci maddedeki esaslar çerçevesinde derece yükselmesi suretiyle, bulundukları sınıftan veya öğrenim durumları itibariyle girebilecekleri sınıftan, bir kadroya nakilleri mümkündür. Kazanılmış hak derecelerinin altındaki derecelere atanabilmeleri için ise atanacakları kadro derecesi ile kazanılmış hak dereceleri arasındaki farkın 3 dereceden çok olmaması ve memurların isteği de şarttır.

Aşağı dereceye atananların 68'inci maddede yazılı süre kaydı aranmaksızın eski derecelerine tekrar atanmaları caizdir.

Kazanılmış hak derecelerinden aşağı derecelere atananların aylık derece ve kademeleri genel hükümlere göre tespit edilmekle beraber, atandıkları bu derecelerde geçirdikleri süreler (kesenek ve karşılık farklarının kendileri tarafından her ay T.C. Emekli Sandığına gönderilmesini kabul etmeleri şartıyla) emeklilik yönünden eski derecelerinde değerlendirilir.

13.12.1960 tarihli ve 160 sayılı Kanunun 4'üncü maddesi kapsamına giren kurumlarla bu Kanuna tabi kurumlar arasındaki nakillerde de yukarıdaki hükümler uygulanır. Aynı kanunun 4'üncü maddesi kapsamına giren kurumlarda çalışıp 657 sayılı Kanuna tabi olmayan personelden, hizmete giriş dereceleri 36'ncı madde ile tespit edilen giriş derecelerinin üzerinde olanların ilk ilerleme ve yükselmeleri için kanuni bekleme sürelerine yukarıda yazılı dereceler arasındaki sürelere tekabül eden süre kadar ilave edilir."

Bu düzenleme dikkate alındığında, memurların bir kurumdan diğerine nakilleri mümkündür. Uygulamada, memuru kendi kadrosuna atamak isteyen kurum, memurun bulunduğu kuruma gönderdiği talep yazısında, ilgilinin nakline muvafakat edilip edilmediği ile ilgili hakkında devam eden bir soruşturma olup olmadığı konusunda bilgi talebinde bulunmaktadır. Mevcut mevzuatta ilgili hakkında yürütülen adli veya idari soruşturma ya da idari yargıda devam eden davanın memurun diğer kurumlara nakline engel oluşturacağına dair bir düzenleme bulunmamaktadır.

Diğer taraftan soruşturma izni verilmesi veya verilmemesi hususu 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun kapsamında göreviyle ilgili bir suç işlediği iddia olunan kamu görevlileri hakkında gerçekleştirilen bir süreç olup, soruşturma izni verilmesi halinde kamu görevlisi hakkında soruşturma ve kovuşturma süreci devam edecektir. Soruşturma veya kovuşturma sürecinde kurum değişikliği bu süreçleri etkilememekte, yargılama kendi mecrasında ilerlemektedir.

657 sayılı Kanunun 131'inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre; 160 sayılı Devlet Personel Dairesi Kurulması Hakkında Kanunun 4'üncü maddesinde sayılan kuruluşlarda çalışan personel hakkında; görevden doğan veya görevi sırasında işledikleri suçlarla kişisel suçları sebebiyle Cumhuriyet savcıları veya sorgu hakimlikleri veya Memurun Muhakematı hakkında

Kanun uyarınca yetkili kurullarca yapılan soruşturma sonunda düzenlenen takipsizlik, meni muhakeme, iddianame, talepname veya lüzumu muhakeme karar suretleri ile ilgili mahkemelerce verilen kesinleşmiş karar suretleri bu personelin bağlı olduğu bakanlık veya kurum veya kuruluşa gönderilir. Bu düzenlemede çerçevesinde, memurlar hakkında görevden doğan veya görevi sırasında işledikleri suçlarla kişisel suçları sebebiyle ilgili mahkemelerce verilen kesinleşmiş karar suretlerinin personelin görev yaptığı kuruma gönderilmesi gerekmektedir.

Yargı kararının memuriyete atanma şartlarının kaybına yol açacak nitelikte olması halinde memurun görev yaptığı kurum tarafından 657 sayılı Kanunun 98/b "memurluğa alınma şartlarından her hangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan her hangi birini kaybetmesi" maddesi kapsamında ilgilinin memuriyetle ilişiğinin kesilmesi gerekecektir. Ayrıca hakkında uygulanan kesinleşmiş bir disiplin cezasına karşı idari yargı yoluna başvurulmuş olması da memurun kurum değişikliğine engel oluşturmayacak, yargı kararının sonucuna göre işlem yapılacaktır.

657 sayılı Kanunun 140'ıncı maddesi "haklarında mahkemelerce cezai kovuşturma yapılan Devlet memurları da 138 inci maddedeki yetkililer tarafından görevden uzaklaştırılabilirler" gereği görevden uzaklaştırılan personelin görevden uzaklaştırılması kaldırılmadan başka bir kuruma nakline engel bir hüküm bulunmamakla birlikte, ayrılış ve başlayış işlemlerinin yapılabilmesi için her halükarda görevden uzaklaştırma tedbirinin kaldırılması gerekir. Yani, ayrılış ve başlayış işlemlerinin yapılabilmesi görevden uzaklaştırma tedbiri devam ettiği sürece yapılamayacağından, bu nakil yapılamadan nakil işlemi teorik olarak yapılabilir, ancak uygulanamaz. Aylıksız izinde olan bir personelin nasıl ki nakline bir engel olmayıp, ancak, aylıksız izni kesmeden ayrılış-başlayış yapamayacağından yapılan işlemin bir anlamı olmayacağı gibi aynı durum burada da geçerlidir.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü'nün bir görüşünde (201.12.2022-E-53773008-622.02-5293774); görevden uzaklaştırma işleminin görevinin başında kalmasında sakınca görülecek Devlet memurları için alınacak ihtiyati bir tedbir olduğu ve görevden uzaklaştırılan veya hakkında disiplin soruşturması yürütülen personelin başka bir belediyeye naklen atanmasında mevzuat açısından bir engel bulunmadığı, ayrıca cezaların yerelliği ilkesinden hareketle disipline aykırı fiil ve halin öğrenildiği andan itibaren 657 sayılı Kanunda hüküm altına alınan usul, esaslar ve süre kısıtları içerisinde etkili bir soruşturma yapılarak işlenen suça münasip bir cezanın tayin edilebilmesi için disipline aykırı fiil ve hal işlendikten sonra asaleten, geçici görevle, ikinci görevle, vekaleten veya başka bir sebeple kurum içinde aynı veya başka yerdeki ya da başka kurumlardaki kadro veya görevlerde görevlendirilen veya atananlar hakkında disiplin soruşturmasının açılmasının ve sonuçlandırılmasının söz konusu disipline aykırı fiil ve halin işlendiği tarihte görevli olduğu kurum disiplin amirleri ve kurulları tarafından gerçekleştirilmesinin gerektiği değerlendirilmektedir denilmiştir.

Sonuç olarak, mevcut mevzuatta memur hakkında yürütülen adli veya idari soruşturma ya da idari yargıda devam eden dava, memurun diğer kurumlara nakline engel oluşturmaz, ancak naklen atamayı yapacak kurumun takdir yetkisine sahip olduğunu söyleyebiliriz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber