4483 sayılı Kanun gereğince yapılan ön inceleme bir hukuki denetim değildir

Danıştay 1. Dairesi, 4483 sayılı Kanun gereğince yapılan ön incelemede eylemlerin hukukilik denetiminin değil, ceza hukuku bakımından soruşturulmaya değer, makul suç şüphesi taşıyıp taşımadıklarının incelenmesi gerektiğini belirtti.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 28 Temmuz 2024 00:10, Son Güncelleme : 23 Temmuz 2024 08:53
4483 sayılı Kanun gereğince yapılan ön inceleme bir hukuki denetim değildir

Karar konu olayda kamu görevlileri hakkındaki iddialar neler?
İmara aykırı ve ruhsatsız olarak inşa edilen yapıların yıkımına ilişkin Belediye Encümeninin 15.10.2020 tarih, 2020/484 ve 485 sayılı, 10.11.2020 tarih, 2020/599 ve 2020/601 sayılı kararlarının yapı sahibine tebliğinden itibaren yapıların imara uygun hale getirilebilmesi için beklenilmesi gereken 1 aylık sürenin dolması beklenmeden yapıların yıkımlarını gerçekleştirerek, yıkım kararı verilen diğer yapıların yıkımı için alınan kararları bazı gerekçelerle yerine getirmeyip şikayetçinin yapılarını yıkmak suretiyle idarenin takdir yetkisini hukuka aykırı olarak kullanarak eşitliğe aykırı ve kişiye özel uygulama yapmak, şikayetçinin 1 aylık süre içerisinde yapıların imara aykırılıklarını gidererek daha az imar para cezası ödeme imkanını ortadan kaldırmak suretiyle mağduriyetine neden olmak.

Danıştay: 4483 sayılı Kanun gereğince yapılan ön inceleme makul suç şüphesi taşıyıp taşımadığı araştırılır
Dairemiz tarafından 4483 sayılı Kanun uyarınca incelenen dosyalarda, yargısal denetim, hukukilik denetimi yapılmadığı, sadece makul suç şüphesi olup olmadığı noktasında kanaate varabilmek adına bazı hususların incelendiği, buna rağmen, yetkili merci kararında idari işlemlerle ilgili iptal davalarında göz önüne alınması gereken takdir yetkisinin hukuka uygun kullanılmadığı, bu yetkinin ilgililerce eşitliğe aykırı ve kişiye özel olarak uygulandığı, idari işlemlerin öngörülebilir ve istikrarlı olması gerektiği, idarenin işlemlerinde çelişkiden uzak ve tutarlı olması gerektiği, salt takdir yetkisinden bahisle yıkım kararının kişiye encümen kararı ile tanınan süreden önce gerçekleştirilmesinin mümkün olmayacağı gibi hususlara değinildiği, oysa bu hususların, yani hukukilik denetiminin idari yargı mercilerinde görülen davalarda dikkate alındığı, Danıştayın idari dairesi olan Birinci Dairenin incelemelerinde hukukilik denetiminin yapılmadığı açıktır.

T.C.
DANIŞTAY
BİRİNCİ DAİRE

Esas No: 2022/2130
Karar No: 2022/2199

KARAR

Haklarında Ön İnceleme
Yapılanlar:
1-. - Balıkesir İli, Erdek Belediye Başkan Vekili
2-. - Aynı Belediyede Başkan Yardımcısı
3-. - Aynı Belediyede Fen İşleri Müdürü
4-. - Aynı Belediyede İmar ve Şehircilik Müdürü Vekili

İtiraz Edilen Karar:
Haklarında ön inceleme yapılanlardan. için soruşturma izni verilmemesine, diğerleri için soruşturma izni verilmesine ilişkin İçişleri Bakanının 18.5.2022 tarih ve Mül.Tef.Ku.Bşk.2022/159 sayılı kararı.

Karara İtiraz Edenler:
Haklarında soruşturma izni verilenlerin tümü.

Soruşturulacak Eylem:
Erdek İlçesi, Ormanlı Mahallesi, . ada, . parsel sayılı taşınmaz üzerinde şikayetçi tarafından imara aykırı ve ruhsatsız olarak inşa edilen yapıların yıkımına ilişkin Belediye Encümeninin 15.10.2020 tarih, 2020/484 ve 485 sayılı, 10.11.2020 tarih, 2020/599 ve 2020/601 sayılı kararlarının yapı sahibine tebliğinden itibaren yapıların imara uygun hale getirilebilmesi için beklenilmesi gereken 1 aylık sürenin dolması beklenmeden yapıların yıkımlarını gerçekleştirerek, yıkım kararı verilen diğer yapıların yıkımı için alınan kararları bazı gerekçelerle yerine getirmeyip şikayetçinin yapılarını yıkmak suretiyle idarenin takdir yetkisini hukuka aykırı olarak kullanarak eşitliğe aykırı ve kişiye özel uygulama yapmak, şikayetçinin 1 aylık süre içerisinde yapıların imara aykırılıklarını gidererek daha az imar para cezası ödeme imkanını ortadan kaldırmak suretiyle mağduriyetine neden olmak.

Eylem Tarihi: 2020 Yılı.

İçişleri Bakanlığının 28.11.2022 tarih ve 64353 sayılı yazısı ekinde gönderilen dosya, İçişleri Bakanının 18.5.2022 tarih ve Mül.Tef.Ku.Bşk.2022/159 sayılı kısmen soruşturma izni verilmesine, kısmen soruşturma izni verilmemesine ilişkin kararı ve bu karara haklarında soruşturma izni verilenler tarafından yapılan itirazlar, Tetkik Hakimi Meryem Budak'ın açıklamaları dinlenildikten sonra, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun uyarınca incelendi;

Gereği Görüşülüp Düşünüldü:
Dairemiz tarafından 4483 sayılı Kanun uyarınca incelenen dosyalarda, yargısal denetim, hukukilik denetimi yapılmadığı, sadece makul suç şüphesi olup olmadığı noktasında kanaate varabilmek adına bazı hususların incelendiği, buna rağmen, yetkili merci kararında idari işlemlerle ilgili iptal davalarında göz önüne alınması gereken takdir yetkisinin hukuka uygun kullanılmadığı, bu yetkinin ilgililerce eşitliğe aykırı ve kişiye özel olarak uygulandığı, idari işlemlerin öngörülebilir ve istikrarlı olması gerektiği, idarenin işlemlerinde çelişkiden uzak ve tutarlı olması gerektiği, salt takdir yetkisinden bahisle yıkım kararının kişiye encümen kararı ile tanınan süreden önce gerçekleştirilmesinin mümkün olmayacağı gibi hususlara değinildiği, oysa bu hususların, yani hukukilik denetiminin idari yargı mercilerinde görülen davalarda dikkate alındığı, Danıştayın idari dairesi olan Birinci Dairenin incelemelerinde hukukilik denetiminin yapılmadığı açıktır.

Bu bağlamda, ruhsatsız ve mevzuata aykırı yapıların yıkımına ilişkin Belediye Encümeninin 15.10.2020
tarih, 2020/484 ve 485 sayılı, 10.11.2020 tarih, 2020/599 ve 2020/601 sayılı kararlarında, söz konusu yapıların ruhsata bağlanması mümkün olmayan yapılardan olduğunun belirtildiği, ön inceleme kapsamında alınan bilirkişi raporunda ise, 3194 sayılı İmar Kanununun 32/6'ncı maddesinde düzenlenen, "İdare tarafından ruhsata bağlanamayacağı veya aykırılıkların giderilemeyeceği tespit edilen yapıların ruhsatı üçüncü fıkrada düzenlenen bir aylık süre beklenmeden iptal edilir ve mevzuata aykırı imalatlar hakkında beşinci fıkra hükümleri uygulanır." hükmü gereğince 1 aylık süre beklenmeden yapılan yıkımda usulsüzlük olmadığı, söz konusu taşınmaz ile birlikte Yukarı Yapıcı Mahallesi, Belkıs Düzler Mevkii, Kyzikos Antik Kenti, 1. derece arkeolojik sit alanı içerisinde kalan . pafta, . ada, . parsel sayılı taşınmaz üzerinde inşa edilen ruhsatsız ve mevzuata aykırı yapı için de aynı usulün uygulandığı, şikayetçinin taşınmazına özel, farklı bir uygulamanın yapılmadığı hususlarının belirtildiği, buna göre, şikayetçinin yapılardaki imara aykırılığı gidermesinin mümkün olmadığı, bu sebeple de daha az imar para cezası ödeme imkanı bulunmadığı, bu nedenlerle ilgililere isnat edilen eylemin, haklarında soruşturma yapılmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, itirazların kabulüyle İçişleri Bakanının 18.5.2022 tarih ve Mül.Tef.Ku.Bşk.2022/159 sayılı kararının; belirtilen ., . ve . için soruşturma izni verilmesine ilişkin kısmının kaldırılmasına,

Dosyanın karar ekli olarak İçişleri Bakanlığına, kararın birer örneğinin itiraz edenlere gönderilmesine 29.12.2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber