4483 sayılı Kanun gereğince yapılan ön inceleme bir hukuki denetim değildir
Danıştay 1. Dairesi, 4483 sayılı Kanun gereğince yapılan ön incelemede eylemlerin hukukilik denetiminin değil, ceza hukuku bakımından soruşturulmaya değer, makul suç şüphesi taşıyıp taşımadıklarının incelenmesi gerektiğini belirtti.
Karar konu olayda kamu görevlileri hakkındaki iddialar neler?
İmara aykırı ve ruhsatsız olarak inşa edilen yapıların yıkımına ilişkin Belediye
Encümeninin 15.10.2020 tarih, 2020/484 ve 485 sayılı, 10.11.2020 tarih, 2020/599
ve 2020/601 sayılı kararlarının yapı sahibine tebliğinden itibaren yapıların
imara uygun hale getirilebilmesi için beklenilmesi gereken 1 aylık sürenin dolması
beklenmeden yapıların yıkımlarını gerçekleştirerek, yıkım kararı verilen diğer
yapıların yıkımı için alınan kararları bazı gerekçelerle yerine getirmeyip şikayetçinin
yapılarını yıkmak suretiyle idarenin takdir yetkisini hukuka aykırı olarak kullanarak
eşitliğe aykırı ve kişiye özel uygulama yapmak, şikayetçinin 1 aylık süre içerisinde
yapıların imara aykırılıklarını gidererek daha az imar para cezası ödeme imkanını
ortadan kaldırmak suretiyle mağduriyetine neden olmak.
Danıştay: 4483 sayılı Kanun gereğince yapılan ön inceleme makul suç şüphesi
taşıyıp taşımadığı araştırılır
Dairemiz tarafından 4483 sayılı Kanun uyarınca incelenen dosyalarda, yargısal
denetim, hukukilik denetimi yapılmadığı, sadece makul suç şüphesi olup olmadığı
noktasında kanaate varabilmek adına bazı hususların incelendiği, buna rağmen,
yetkili merci kararında idari işlemlerle ilgili iptal davalarında göz önüne
alınması gereken takdir yetkisinin hukuka uygun kullanılmadığı, bu yetkinin
ilgililerce eşitliğe aykırı ve kişiye özel olarak uygulandığı, idari işlemlerin
öngörülebilir ve istikrarlı olması gerektiği, idarenin işlemlerinde çelişkiden
uzak ve tutarlı olması gerektiği, salt takdir yetkisinden bahisle yıkım kararının
kişiye encümen kararı ile tanınan süreden önce gerçekleştirilmesinin mümkün
olmayacağı gibi hususlara değinildiği, oysa bu hususların, yani hukukilik denetiminin
idari yargı mercilerinde görülen davalarda dikkate alındığı, Danıştayın idari
dairesi olan Birinci Dairenin incelemelerinde hukukilik denetiminin yapılmadığı
açıktır.
T.C.
DANIŞTAY
BİRİNCİ DAİRE
Esas No: 2022/2130
Karar No: 2022/2199
KARAR
Haklarında Ön İnceleme
Yapılanlar:
1-. - Balıkesir İli, Erdek Belediye Başkan Vekili
2-. - Aynı Belediyede Başkan Yardımcısı
3-. - Aynı Belediyede Fen İşleri Müdürü
4-. - Aynı Belediyede İmar ve Şehircilik Müdürü Vekili
İtiraz Edilen Karar:
Haklarında ön inceleme yapılanlardan. için soruşturma izni verilmemesine, diğerleri
için soruşturma izni verilmesine ilişkin İçişleri Bakanının 18.5.2022 tarih
ve Mül.Tef.Ku.Bşk.2022/159 sayılı kararı.
Karara İtiraz Edenler:
Haklarında soruşturma izni verilenlerin tümü.
Soruşturulacak Eylem:
Erdek İlçesi, Ormanlı Mahallesi, . ada, . parsel sayılı taşınmaz üzerinde şikayetçi
tarafından imara aykırı ve ruhsatsız olarak inşa edilen yapıların yıkımına ilişkin
Belediye Encümeninin 15.10.2020 tarih, 2020/484 ve 485 sayılı, 10.11.2020 tarih,
2020/599 ve 2020/601 sayılı kararlarının yapı sahibine tebliğinden itibaren
yapıların imara uygun hale getirilebilmesi için beklenilmesi gereken 1 aylık
sürenin dolması beklenmeden yapıların yıkımlarını gerçekleştirerek, yıkım kararı
verilen diğer yapıların yıkımı için alınan kararları bazı gerekçelerle yerine
getirmeyip şikayetçinin yapılarını yıkmak suretiyle idarenin takdir yetkisini
hukuka aykırı olarak kullanarak eşitliğe aykırı ve kişiye özel uygulama yapmak,
şikayetçinin 1 aylık süre içerisinde yapıların imara aykırılıklarını gidererek
daha az imar para cezası ödeme imkanını ortadan kaldırmak suretiyle mağduriyetine
neden olmak.
Eylem Tarihi: 2020 Yılı.
İçişleri Bakanlığının 28.11.2022 tarih ve 64353 sayılı yazısı ekinde gönderilen dosya, İçişleri Bakanının 18.5.2022 tarih ve Mül.Tef.Ku.Bşk.2022/159 sayılı kısmen soruşturma izni verilmesine, kısmen soruşturma izni verilmemesine ilişkin kararı ve bu karara haklarında soruşturma izni verilenler tarafından yapılan itirazlar, Tetkik Hakimi Meryem Budak'ın açıklamaları dinlenildikten sonra, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun uyarınca incelendi;
Gereği Görüşülüp Düşünüldü:
Dairemiz tarafından 4483 sayılı Kanun uyarınca incelenen dosyalarda, yargısal
denetim, hukukilik denetimi yapılmadığı, sadece makul suç şüphesi olup olmadığı
noktasında kanaate varabilmek adına bazı hususların incelendiği, buna rağmen,
yetkili merci kararında idari işlemlerle ilgili iptal davalarında göz önüne
alınması gereken takdir yetkisinin hukuka uygun kullanılmadığı, bu yetkinin
ilgililerce eşitliğe aykırı ve kişiye özel olarak uygulandığı, idari işlemlerin
öngörülebilir ve istikrarlı olması gerektiği, idarenin işlemlerinde çelişkiden
uzak ve tutarlı olması gerektiği, salt takdir yetkisinden bahisle yıkım kararının
kişiye encümen kararı ile tanınan süreden önce gerçekleştirilmesinin mümkün
olmayacağı gibi hususlara değinildiği, oysa bu hususların, yani hukukilik denetiminin
idari yargı mercilerinde görülen davalarda dikkate alındığı, Danıştayın idari
dairesi olan Birinci Dairenin incelemelerinde hukukilik denetiminin yapılmadığı
açıktır.
Bu bağlamda, ruhsatsız ve mevzuata aykırı yapıların yıkımına ilişkin Belediye
Encümeninin 15.10.2020
tarih, 2020/484 ve 485 sayılı, 10.11.2020 tarih, 2020/599 ve 2020/601 sayılı
kararlarında, söz konusu yapıların ruhsata bağlanması mümkün olmayan yapılardan
olduğunun belirtildiği, ön inceleme kapsamında alınan bilirkişi raporunda ise,
3194 sayılı İmar Kanununun 32/6'ncı maddesinde düzenlenen, "İdare tarafından
ruhsata bağlanamayacağı veya aykırılıkların giderilemeyeceği tespit edilen yapıların
ruhsatı üçüncü fıkrada düzenlenen bir aylık süre beklenmeden iptal edilir ve
mevzuata aykırı imalatlar hakkında beşinci fıkra hükümleri uygulanır."
hükmü gereğince 1 aylık süre beklenmeden yapılan yıkımda usulsüzlük olmadığı,
söz konusu taşınmaz ile birlikte Yukarı Yapıcı Mahallesi, Belkıs Düzler Mevkii,
Kyzikos Antik Kenti, 1. derece arkeolojik sit alanı içerisinde kalan . pafta,
. ada, . parsel sayılı taşınmaz üzerinde inşa edilen ruhsatsız ve mevzuata aykırı
yapı için de aynı usulün uygulandığı, şikayetçinin taşınmazına özel, farklı
bir uygulamanın yapılmadığı hususlarının belirtildiği, buna göre, şikayetçinin
yapılardaki imara aykırılığı gidermesinin mümkün olmadığı, bu sebeple de daha
az imar para cezası ödeme imkanı bulunmadığı, bu nedenlerle ilgililere isnat
edilen eylemin, haklarında soruşturma yapılmasını gerektirecek nitelikte olmadığı
anlaşıldığından, itirazların kabulüyle İçişleri Bakanının 18.5.2022 tarih ve
Mül.Tef.Ku.Bşk.2022/159 sayılı kararının; belirtilen ., . ve . için soruşturma
izni verilmesine ilişkin kısmının kaldırılmasına,
Dosyanın karar ekli olarak İçişleri Bakanlığına, kararın birer örneğinin itiraz
edenlere gönderilmesine 29.12.2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar
verildi.