Soruşturmacı tarafsız olamayacağını beyan ederse nasıl bir işlem yapılır?

Danıştay 1. Dairesi, tarafsız olamayacağını beyan eden soruşturmacının bu beyanını fezlekeye değil, atamasını yapan makama iletmesi, bu beyanın da fezlekenin sunulduğu Yetkili Kurul tarafından değil, atama yapan makam tarafından değerlendirilmesi gerektiğine karar verdi

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 31 Temmuz 2024 00:10, Son Güncelleme : 23 Temmuz 2024 08:54
Soruşturmacı tarafsız olamayacağını beyan ederse nasıl bir işlem yapılır?

Soruşturmacı: Onlar yakın arkadaşım
Kırıkkale Üniversitesi Rektörlüğünce yaptırılan soruşturmada, şikayetçinin ve şüphelinin ifadelerine başvurulmadığı, soruşturmacı olarak görevlendirilen .'in hazırladığı 23.9.2021 tarihli fezlekede, söz konusu iddialarla ilgili değerlendirmelerde bulunulmakla birlikte, fezlekenin sonuç kısmında, soruşturmaya konu uyuşmazlığın temelinde taraf olan . ve . ile yakın arkadaşlık ve meslek ilişkisi içerisinde olduğunu, tarafsız olamayacağını belirterek başka bir öğretim üyesinin soruşturmacı olarak atanmasını talep ettiği,

Soruşturmacı bu beyanı yazılı vermeliydi
Esasen bu beyanın ve istemin, soruşturma emri veren ve soruşturmacı atayan makama yazılı bir dilekçeyle iletilmesi gerekirken, fezlekede yazılmasının usule uygun olmadığı, zira fezlekenin şüpheli hakkında karar verecek Rektörlükçe oluşturulan Kurula sunulduğu, Kurulun soruşturmacıyı görevden alma ya da soruşturmacı atama yetkisi bulunmadığı, dolayısıyla soruşturmacının bu talebinin muhatabının Yetkili Kurul olmadığı, öte yandan, Yetkili Kurulun soruşturmacının bu talebini soruşturmacıyı atayan makama bildirmesi gerekirken, fezlekedeki eksikliklerin giderilmesi için dosyayı soruşturmacı .'e iade ettiği, bunun üzerine soruşturmacı tarafından 1.2.2022 tarihli fezlekenin düzenlendiği, fezlekede, usule aykırı olarak Yetkili Kurulun kastın varlığının Mahkemece tespit edilmesini gerekli görerek lüzum-u muhakeme kararı verebileceğini ancak men-i muhakeme kararı vermesinin daha uygun görüldüğü yönünde değerlendirmelerde bulunulduğu, oysa soruşturmacı tarafından söz konusu iddialarla ilgili gerekçesi belirtilmek suretiyle men-i muhakeme veya lüzum-u muhakeme yönünde bir teklif getirilmesi gerektiği, soruşturmanın, objektif olamayacağını beyan eden soruşturmacı tarafından belirtilen eksiklikle ve usule uygun olmayan fezlekeyle tamamlandığı,

T.C.
DANIŞTAY
BİRİNCİ DAİRE
Esas No: 2022/1679
Karar No: 2022/1798

KARAR
Şüpheli :.- Gaziantep Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim
Üyesi (Suç tarihinde Kırıkkale Üniversitesinde bilirkişi olarak görevli)
Suçları : Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi .'ün . isimli kitabında ve Kırıkkale Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Görevlisi .'ın "." ve "." isimli kitaplarında, Öğretim Üyesi .'in kitaplarından kaynak göstermeksizin usulsüz alıntılar yapıldığı yönündeki adı geçenin şikayeti üzerine Kırıkkale Üniversitesi Rektörlüğü Sosyal ve Beşeri Bilimler Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Kurulu tarafından bilirkişi olarak görevlendirilmesi nedeniyle hazırladığı 30.4.2015 tarihli bilirkişi raporlarında gerçeğe aykırı tespit ve değerlendirmeler yapmak, .'ün ve .'ın sübuta eren etik ihlal fiillerinin intihal suçunu oluşturmadığını belirtmek suretiyle görevi kötüye kullanmak.
Suç Tarihi: 2015 Yılı.

İncelenen Karar: Kırıkkale Üniversitesi Rektörlüğünce oluşturulan Kurulun 22.3.2022 tarih ve 7 sayılı lüzum-u muhakeme kararı.

Karara İtiraz Eden: Hakkında lüzum-u muhakeme kararı verilen

İnceleme Nedeni: İtiraz üzerine.

Kırıkkale Üniversitesi Rektörlüğünün 26.9.2022 tarih ve 119805 sayılı yazısı ekinde gönderilen soruşturma dosyası ile yukarıda belirtilen Kurul kararı ve bu karara hakkında lüzum-u muhakeme kararı verilen tarafından yapılan itiraz, Tetkik Hakimi Kadriye Altay'ın açıklamaları dinlenildikten sonra 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 53'üncü maddesi uyarınca incelendi;

Gereği Görüşülüp Düşünüldü:
2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 53'üncü maddesinin (c) bendi uyarınca görevlendirilen soruşturmacının öncelikle suç konusu eylemleri belirlemesi, bu bağlamda şikayetçinin, şüphelinin/şüphelilerin ve varsa suç konusu eylemlerde tanıklığı bulunan kişilerin ifadelerine başvurması, şikayet dilekçesinden başlayarak yaptığı soruşturmada elde ettiği tüm bilgi ve belgeleri değerlendirerek hazırlayacağı fezlekede gerekçesini belirtmek suretiyle ulaştığı kanaate göre; atılı suçları işledikleri şüphesi bulunanlar hakkında lüzum-u muhakemelerine, atılı suçları işlemedikleri kanaatine varılanlar hakkında ise men-i muhakemelerine karar verilmesi gerektiği yolunda öneri getirmesi, tüm bilgi ve belgelerin bulunduğu soruşturma dosyasını fezleke ile birlikte soruşturma emri veren makama teslim etmesi, 2547 sayılı Kanunun 53'üncü maddesi gereğince oluşturulacak yetkili kurulun da, iddia konusu suçların şüpheliyle/şüphelilerle illiyet bağını irdelemek suretiyle şüpheli/şüpheliler hakkında yukarıda belirtilen türlerde kararlar vermesi gerekmektedir.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun "Suçun mağduru ile şikayetçinin çağırılması" başlıklı 233'üncü maddesinde, mağdur ile şikayetçinin, Cumhuriyet savcısı veya mahkeme başkanı veya hakim tarafından çağrı kağıdı ile çağırılıp dinleneceği; Kanunun "İfade veya sorgu için çağrı" başlıklı 145'inci maddesinde ifadesi alınacak veya sorgusu yapılacak kişinin davetiye ile çağrılacağı, çağrılma nedeninin açıkça belirtileceği ve gelmezse zorla getirileceğinin yazılacağı; Kanunun "İfade ve sorgunun tarzı" başlıklı 147'nci maddesinde de, şüphelinin veya sanığın ifadesinin alınmasında veya sorguya çekilmesinde hangi hususlara uyulacağının düzenlendiği, buna göre, şüpheli veya sanığın kimliğinin saptanacağı, kendisine yüklenen suçun anlatılacağı, müdafi seçme hakkının bulunduğunun ve onun hukuki yardımından yararlanabileceğinin, müdafiin ifade veya sorgusunda hazır bulunabileceğinin, müdafi seçecek durumda olmadığı ve bir müdafi yardımından faydalanmak istediği takdirde, kendisine baro tarafından bir müdafi görevlendirileceğinin hatırlatılacağı, ayrıca ifade ve sorgu işlemlerinin kaydında, teknik imkanlardan yararlanılacağı, ifade veya sorgunun bir tutanağa bağlanacağı hüküm altına alınmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, Öğretim Üyesi .'in Gaziantep Üniversitesi Rektörlüğüne hitaben yazdığı 5.11.2018 tarihli suç duyurusu dilekçesinde, Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi .'ün "." adlı kitabında, Kırıkkale Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Görevlisi .'ın da "." ve "." isimli iki ayrı kitabında kaynak göstermeksizin kendine ait eserlerden alıntılar yapıldığı yönündeki 25.12.2013 tarihli şikayet dilekçesindeki iddiaları araştıran Kırıkkale Üniversitesi Rektörlüğü Sosyal ve Beşeri Bilimler Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Kurulu tarafından Gaziantep Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi .'un bilirkişi olarak görevlendirildiği, .'un ikişer sayfa olarak hazırladığı 30.4.2015 tarihli iki bilirkişi raporunu Kırıkkale Üniversitesi Rektörlüğü Sosyal ve Beşeri Bilimler Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Kuruluna sunduğu, . ile ilgili iddiaya ilişkin bilirkişi raporunda, "... Kırıkkale Üniversitesi Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesi'ne göre özensiz sayılabilecek tarzda kaynak tüketimi söz konusu olmakla birlikte, intihal eyleminin bulunmadığı", . ile ilgili iddiaya ilişkin bilirkişi raporunda da, "...Kırıkkale Üniversitesi Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesi'ne göre etiğe aykırı özensizliklerin varlığı dikkat çekmekle birlikte, eyleminin intihal oluşturmadığı" yolunda görüş belirtildiği, Kurulun 20.5.2015 tarihli toplantısında da, etik ihlal iddialarının varid olmadığı gerekçesiyle adı geçenler hakkında herhangi bir işlem yapılmasına gerek olmadığına karar verildiği, oysa, . ile ilgili iddiaya ilişkin Ankara 1. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 15.3.2018 tarih ve E:2014/168, K:2018/82 sayılı kararıyla ve Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 7.3.2018 tarih ve E:2013/582 sayılı kısa kararıyla, . ile ilgili iddiaya ilişkin Ankara 1. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 3.4.2018 tarih ve E:2015/20, K:2018/99 sayılı kararıyla ve Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 7.3.2018 tarih ve E:2013/591, E:2013/592 sayılı kısa kararlarıyla intihal suçunun ispatlandığı, dolayısıyla . tarafından gerçeğe aykırı olarak 30.4.2015 tarihli bilirkişi raporlarının hazırlandığı, böylece hem gerçeğe aykırı bilirkişilik yapma, hem de görevi kötüye kullanma suçunun işlendiği yolundaki .'in iddiaları üzerine Gaziantep Üniversitesi Rektörlüğünce yaptırılan soruşturma sonucunda şüphelinin men-i muhakemesine karar verildiği, anılan Kurul kararının Dairemizin 29.12.2020 tarih ve E:2020/2001, K:2020/1905 sayılı kararıyla bozulduğu, kararımızda, isnat edilen suçlar sebebiyle Gaziantep Üniversitesi Öğretim Üyesi olan . hakkında Gaziantep Üniversitesi Rektörlüğünce soruşturma yaptırıldığı, ancak adı geçenin Kırıkkale Üniversitesi Rektörlüğü Sosyal ve Beşeri Bilimler Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Kurulu tarafından bilirkişi olarak görevlendirildiği, isnat edilen suçların da söz konusu Kurula sunduğu bilirkişi raporlarından kaynaklandığı, bu raporların şüphelinin Kırıkkale Üniversitesi bünyesindeki Kurul tarafından görevlendirilmesi ve bu Üniversiteyi ilgilendiren bilirkişilik görevi verilmesi nedeniyle düzenlendiği, bu sebeple atılı suçlarla ilgili olarak 2547 sayılı Kanunun 53/c maddesi uyarınca Kırıkkale Üniversitesi Rektörlüğünce ceza soruşturması yaptırılması ve Rektörlük tarafından oluşturulacak yetkili kurul tarafından adı geçenin men-i muhakemesi veya lüzum-u muhakemesi yolunda bir karar alınması gerektiği belirtilerek dosyanın Gaziantep Üniversitesi Rektörlüğüne iade edildiği görülmüştür.

Anılan kararımız üzerine Kırıkkale Üniversitesi Rektörlüğünce yaptırılan soruşturmada, şikayetçinin ve şüphelinin ifadelerine başvurulmadığı, soruşturmacı olarak görevlendirilen .'in hazırladığı 23.9.2021 tarihli fezlekede, söz konusu iddialarla ilgili değerlendirmelerde bulunulmakla birlikte, fezlekenin sonuç kısmında, soruşturmaya konu uyuşmazlığın temelinde taraf olan . ve . ile yakın arkadaşlık ve meslek ilişkisi içerisinde olduğunu, tarafsız olamayacağını belirterek başka bir öğretim üyesinin soruşturmacı olarak atanmasını talep ettiği, esasen bu beyanın ve istemin, soruşturma emri veren ve soruşturmacı atayan makama yazılı bir dilekçeyle iletilmesi gerekirken, fezlekede yazılmasının usule uygun olmadığı, zira fezlekenin şüpheli hakkında karar verecek Rektörlükçe oluşturulan Kurula sunulduğu, Kurulun soruşturmacıyı görevden alma ya da soruşturmacı atama yetkisi bulunmadığı, dolayısıyla soruşturmacının bu talebinin muhatabının Yetkili Kurul olmadığı, öte yandan, Yetkili Kurulun soruşturmacının bu talebini soruşturmacıyı atayan makama bildirmesi gerekirken, fezlekedeki eksikliklerin giderilmesi için dosyayı soruşturmacı .'e iade ettiği, bunun üzerine soruşturmacı tarafından 1.2.2022 tarihli fezlekenin düzenlendiği, fezlekede, usule aykırı olarak Yetkili Kurulun kastın varlığının Mahkemece tespit edilmesini gerekli görerek lüzum-u muhakeme kararı verebileceğini ancak men-i muhakeme kararı vermesinin daha uygun görüldüğü yönünde değerlendirmelerde bulunulduğu, oysa soruşturmacı tarafından söz konusu iddialarla ilgili gerekçesi belirtilmek suretiyle men-i muhakeme veya lüzum-u muhakeme yönünde bir teklif getirilmesi gerektiği, soruşturmanın, objektif olamayacağını beyan eden soruşturmacı tarafından belirtilen eksiklikle ve usule uygun olmayan fezlekeyle tamamlandığı, kaldı ki, şikayetçi .'in Gaziantep Üniversitesi Rektörlüğüne hitaben yazdığı 5.11.2018 tarihli şikayet dilekçesi ve ekleri, şikayetinde sözü edilen Mahkeme kararları, . tarafından düzenlenen 30.4.2015 tarihli bilirkişi raporları, konuyla ilgili tüm bilgi ve belgeler dosyada yer almadığı gibi soruşturmacı tarafından düzenlenen fezleke ve eki belgelerin de onaysız fotokopi nüshalarının Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır.

Bu durumda, öncelikle soruşturmacı .'in hazırlamış olduğu 23.9.2021 tarihli fezlekedeki beyanları dikkate alınarak adil ve tarafsız bir soruşturma yapılmasını teminen yeni bir soruşturmacı atanarak soruşturma yapılması, yeniden yapılacak soruşturmada, şikayetçinin ve şüphelinin Ceza Muhakemesi Kanununa uygun olarak ifadelerine başvurulması, isnat edilen suçlarla ilgili yukarıda belirtilen tüm bilgi ve belgelerin toplanması, söz konusu eksiklikler giderildikten sonra olayla ilgili tüm bilgi ve belgeler değerlendirilerek usule uygun olarak yeniden hazırlanacak fezlekede, gerekçesi belirtilmek suretiyle şüpheli hakkında men-i muhakeme veya lüzum-u muhakeme yönünde teklif getirilmesi, Yetkili Kurulca da gerekçesi belirtilmek suretiyle şüpheli hakkında yeni bir karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, itirazın kabulüyle eksik incelemeyle yapılan soruşturma esas alınarak verilen Kırıkkale Üniversitesi Rektörlüğünce oluşturulan Yetkili Kurulun 22.3.2022 tarih ve 7 sayılı lüzum-u muhakeme kararının bozulmasına, yukarıda belirtilen eksiklikler giderilmek suretiyle yeniden yapılacak soruşturma sonucunda düzenlenecek fezleke göz önüne alınarak Yetkili Kurulca yeni bir karar verilmesi, verilecek kararın türüne göre şikayetçiye ve şüpheliye gerekli bildirimler yapıldıktan sonra tebligat alındıları ile birlikte Yasa gereği veya itiraz edilmesi halinde itiraz dilekçelerinin asılları, dosya içeriğindeki tüm belgelerin ıslak imzalı asılları veya onaylayanın adını, soyadını, unvanını ve aslı gibidir mührünü içeren onaylı örnekleri de eklenerek Dairemize gönderilmesi için dosyanın karar ekli olarak Kırıkkale Üniversitesi Rektörlüğüne iadesine, kararın bir örneğinin itiraz edene gönderilmesine 29.11.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber