İDDK, aile sağlığı merkezlerinde check-up yapılmasını hukuka uygun buldu

Danıştay İdari Dava Dairesi, bir aile hekimi biri de bir sendika tarafından aile sağlığı merkezlerinde check-up uygulaması yapılması konulu Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünün düzenleyici işlemini hukuka uygun bulan Daire kararını onadı.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 06 Ağustos 2024 00:10, Son Güncelleme : 30 Temmuz 2024 19:13
İDDK, aile sağlığı merkezlerinde check-up yapılmasını hukuka uygun buldu

Sağlık Bakanlığınca, henüz bir hastalık belirtisi ortaya çıkmadan tedbir alınabilir

Anayasa ile teminat altına alınan sağlıklı yaşama hakkının sağlanması kapsamında koruyucu sağlık hizmetlerinin yürütülmesi görevini de uhdesinde taşıyan Sağlık Bakanlığınca, henüz bir hastalık belirtisi ortaya çıkmadan sağlık tarama, tetkik ve muayeneleri suretiyle toplum sağlığının korunmasına yönelik düzenlemeler yapılabileceğinin anlaşıldığı,

Diğer yandan, birinci basamak sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi, birey ihtiyaçları doğrultusunda koruyucu sağlık hizmetlerine ağırlık verilmesi, kişisel sağlık kayıtlarının tutulması ve bu hizmetlere eşit erişimin sağlanması amacıyla 2004 yılında aile hekimliği uygulamasının yürürlüğe konulduğu ve Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliğinin 4/e fıkrası ile "Periyodik sağlık muayenesi yapmak" görevinin aile hekimlerine verildiği, 2015 yılında "Aile Hekimliği Uygulamasında Önerilen Periyodik Sağlık Muayeneleri ve Tarama Testleri Rehberi"nin yayımlandığının görüldüğü,

Bu çerçevede, anılan Rehber doğrultusunda, periyodik sağlık muayenesine fırsat oluşturacak şekilde, genel sağlık göstergelerinin iyileştirilmesi ve ülke kaynaklarının sağlık harcamalarında doğru ve etkin kullanılabilmesini sağlamak amacıyla aile sağlığı merkezlerinde check-up uygulaması yapılması yolundaki dava konusu düzenlemede mevzuata ve hukuka aykırılık görülmemiştir


T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2023/2862
Karar No : 2024/1137

İSTEMİN KONUSU: Danıştay İkinci Dairesinin 17/05/2023 tarih ve E:2018/3076, K:2023/2637 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Aile hekimi olarak görev yapan davacı tarafından, aile sağlığı merkezlerinde check-up uygulaması yapılması konulu Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünün . tarih ve . sayılı düzenleyici işleminin iptali istenilmiştir.

Daire kararının özeti:
Danıştay İkinci Dairesinin 17/05/2023 tarih ve E:2018/3076, K:2023/2637 sayılı kararıyla;
Kararda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; Anayasa ile teminat altına alınan sağlıklı yaşama hakkının sağlanması kapsamında koruyucu sağlık hizmetlerinin yürütülmesi görevini de uhdesinde taşıyan Sağlık Bakanlığınca, henüz bir hastalık belirtisi ortaya çıkmadan sağlık tarama, tetkik ve muayeneleri suretiyle toplum sağlığının korunmasına yönelik düzenlemeler yapılabileceğinin anlaşıldığı,

Diğer yandan, birinci basamak sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi, birey ihtiyaçları doğrultusunda koruyucu sağlık hizmetlerine ağırlık verilmesi, kişisel sağlık kayıtlarının tutulması ve bu hizmetlere eşit erişimin sağlanması amacıyla 2004 yılında aile hekimliği uygulamasının yürürlüğe konulduğu ve Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliğinin 4/e fıkrası ile "Periyodik sağlık muayenesi yapmak" görevinin aile hekimlerine verildiği, 2015 yılında "Aile Hekimliği Uygulamasında Önerilen Periyodik Sağlık Muayeneleri ve Tarama Testleri Rehberi"nin yayımlandığının görüldüğü,

Bu çerçevede, anılan Rehber doğrultusunda, periyodik sağlık muayenesine fırsat oluşturacak şekilde, genel sağlık göstergelerinin iyileştirilmesi ve ülke kaynaklarının sağlık harcamalarında doğru ve etkin kullanılabilmesini sağlamak amacıyla aile sağlığı merkezlerinde check-up uygulaması yapılması yolundaki dava konusu düzenlemede mevzuata ve hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu ve Aile Hekimliği Yönetmeliği incelendiğinde periyodik sağlık muayenesinin aile hekimlerinin görevleri arasında yer aldığı, dava konusu yazıda, periyodik sağlık muayenelerine fırsat oluşturacak şekilde "check-up" uygulamasının yapılması gerektiğinin ifade edildiği, ancak check-up ile periyodik muayenenin amaçlarının ve uygulamasının farklı olduğu, check-up uygulamasının, 1920'li yıllarda bir Amerikan Sigorta Şirketi tarafından, sigortalıları kanserden korumak amacıyla standart paket programlar kapsamında yıllık testler yapılmasıyla başladığı, ancak bu programların kanser mortalitesini önlemediğinin anlaşılması üzerine 1970'li yıllardan itibaren yerini "periyodik muayene" kavramına bıraktığı, check-up, bir risk faktörünü ele almadan sınırlı testlerle yapılan bir kontrol iken, periyodik muayenenin belli risk gruplarına yöneldiği, bu sebeple, check-up sonucu elde edilen bulguların periyodik muayene yerine geçmesinin mümkün olmadığı, söz konusu düzenlemenin aile hekimlerinin iş yükünü arttıracağı, ayrıca devlet bütçesine ekstra yük getireceği ve israfa sebebiyet vereceği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay İkinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ .'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay İkinci Dairesinin temyize konu 17/05/2023 tarih ve E:2018/3076, K:2023/2637 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 22/05/2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2023/2863
Karar No : 2024/1138

İSTEMİN KONUSU : Danıştay İkinci Dairesinin 17/05/2023 tarih ve E:2018/3552, K:2023/2636 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem:
Davacı Sendika tarafından, aile sağlığı merkezlerinde check-up uygulaması yapılması konulu Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünün . tarih ve . sayılı düzenleyici işleminin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay İkinci Dairesinin 17/05/2023 tarih ve E:2018/3552, K:2023/2636 sayılı kararıyla;

Mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; Anayasa ile teminat altına alınan sağlıklı yaşama hakkının sağlanması kapsamında koruyucu sağlık hizmetlerinin yürütülmesi görevini de uhdesinde taşıyan Sağlık Bakanlığınca, henüz bir hastalık belirtisi ortaya çıkmadan sağlık tarama, tetkik ve muayeneleri suretiyle toplum sağlığının korunmasına yönelik düzenlemeler yapılabileceğinin anlaşıldığı,
Diğer yandan, birinci basamak sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi, birey ihtiyaçları doğrultusunda koruyucu sağlık hizmetlerine ağırlık verilmesi, kişisel sağlık kayıtlarının tutulması ve bu hizmetlere eşit erişimin sağlanması amacıyla 2004 yılında aile hekimliği uygulamasının yürürlüğe konulduğu ve Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliğinin 4/e fıkrası ile "Periyodik sağlık muayenesi yapmak" görevinin aile hekimlerine verildiği, 2015 yılında "Aile Hekimliği Uygulamasında Önerilen Periyodik Sağlık Muayeneleri ve Tarama Testleri Rehberi"nin yayımlandığının görüldüğü,

Bu çerçevede, anılan Rehber doğrultusunda, periyodik sağlık muayenesine fırsat oluşturacak şekilde, genel sağlık göstergelerinin iyileştirilmesi ve ülke kaynaklarının sağlık harcamalarında doğru ve etkin kullanılabilmesini sağlamak amacıyla aile sağlığı merkezlerinde check-up uygulaması yapılması yolundaki dava konusu düzenlemede mevzuata ve hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu'nda ve Aile Hekimliği Yönetmeliği'nde, aile hekimlerinin check-up uygulaması yapma görevi olduğuna dair bir düzenleme yer almadığı halde dava konusu düzenleme ile mevzuatta yer almayan bir görevin aile hekimlerine verildiği, aile hekimlerinin check-up uygulaması olmaksızın mevcut durumda kendilerine kayıtlı olan hastaların periyodik olarak muayene ve tetkiklerini gerçekleştirdikleri, bu bakımdan dava konusu işlemin amaç yönüyle hukuka aykırı olduğu, aile hekimlerinin günlük çalışma sürelerinin Yönetmelik ile kendisine verilen görevlerin yerine getirilmesi bakımından dahi yeterli olmadığı, dava konusu edilen genel yazı ile aile hekimlerinin asıl görevini yapamayacakları, kendisine kayıtlı kişilere sunduğu birinci basamak sağlık hizmetinde sorunlar yaşanacağı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay İkinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ .'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay İkinci Dairesinin temyize konu 17/05/2023 tarih ve E:2018/3552, K:2023/2636 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 22/05/2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber