'Kamu mühendisleri için düzenlemeler hayata geçirilmeli'
Mühendis Tek-Sen Enerji Sendikası, kamuda çalışan mühendisler ve teknik personelin uzun süredir beklenen hak iyileştirmelerine yönelik düzenlemelerin hala hayata geçirilmediğini duyurdu.
Mühendis Tek-Sen Enerji Sendikası, kamuda çalışan mühendisler ve teknik personelin uzun süredir beklenen hak iyileştirmelerine yönelik düzenlemelerin hala hayata geçirilmediğini duyurdu.
Sendikadan yapılan açıklamada, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından sunulan çeşitli kanun tekliflerinin yasalaşmadan komisyonda beklediğini ve bu durumun teknik personelin haklarını koruma konusunda ciddi bir eksiklik oluşturduğunu belirtti.
Teknik Personelin Karşılaştığı Sorunlar ve Beklentiler
Mühendis Tek-Sen Enerji Sendikası, mühendislik ve teknik hizmetler alanındaki personelin, kamu ve özel sektördeki kritik rollerine rağmen, maaş ve özlük hakları açısından sıkıntılar yaşadığını vurguluyor. Özellikle kamu sektöründeki mühendislerin ek göstergelerindeki farklılıklar, mali ve mesleki motivasyonlarını olumsuz etkiliyor. Sendika, bu durumun; adil bir maaş yapısının oluşturulması ve nitelikli personelin teşvik edilmesi açısından önemli bir sorun olduğunu belirtiyor.
Sendika, ayrıca bu sorunların çözülmesi için kapsamlı bir kanun düzenlemesi yapılması gerektiğinin altını çiziyor. Meslek kanunu ile maaş dengesizliğinin giderilmesi ve liyakat esasına dayalı sistemlerin kurulması gerekliliği vurgulanıyor. Bu konuda yapılacak reformların, sadece mevcut sorunları çözmekle kalmayıp, aynı zamanda ülkenin bilimsel ve teknolojik gelişimini destekleyeceği ifade ediliyor.
MÜHENDİS TEK-SEN ENERJİ SENDİKASI'NIN AÇIKLAMASI ŞÖYLE:
KAMUDA ÇALIŞAN MÜHENDİSLER VE TEKNİK HİZMET SINIFI ÇALIŞANLARI İÇİN ÖNEMLİ DÜZENLEMELER HAYATA GEÇİRİLEMİYOR
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) çatısı altında, kamuda çalışan mühendisler ve teknik hizmetler sınıfına yönelik uzun süredir beklenen düzenlemeler bir türlü hayata geçirilemiyor. Başta "Mühendislik Meslek Kanunu Teklifi" olmak üzere birçok önemli kanun teklifi, uygulama aşamasına geçmeden beklemeye devam ediyor. Sunulan çeşitli teklifler arasında dikkat çekenler şunlardır:
1. CHP İstanbul Milletvekili Emine Gülizar Emecan, CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu ve CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu tarafından 27.03.2023 tarihinde komisyon görüşmeleri esnasında sunulan "27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye ekli (I) sayılı Cetvel'in 'A - Aylıklarını 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na Göre Alanlar' kısmının '2 - Kadroları Teknik Hizmetler Sınıfında Yer Alan Personel' bölümünün (a) sırasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesine ilişkin teklif" reddedilmiştir.
2. CHP Gaziantep Milletvekili Melih Meriç tarafından 13.07.2023 tarihinde verilen "5434 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile 375 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi" komisyonda beklemektedir.
3. CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut tarafından 13.10.2023 tarihinde verilen "Devlet Memurları Kanunu ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" komisyonda beklemektedir.
4. MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir tarafından 08.12.2023 tarihinde verilen "14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" komisyonda beklemektedir.
5. MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir tarafından 03.01.2024 tarihinde verilen "14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" komisyonda beklemektedir.
6. CHP Eskişehir Milletvekili Dr. Jale Nur Süslü tarafından 03.07.2024 tarihinde verilen "Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ve Devlet Memurları Kanunu ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" komisyonda beklemektedir.
7. YRP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Dr. Fatih Erbakan tarafından 16.10.2023 tarihinde verilen "Mühendislik Meslek Kanunu Teklifi" komisyonda beklemektedir.
Sunulan teklifler mühendislik ve teknik hizmetler alanlarındaki maaş standartları, ek ödeme oranlarını belirleme ve özlük haklarını koruma konusunda önemli adımlar atmayı amaçlıyor. Ancak, bu tekliflerin yasalaşmaması, mesleki hakların netleşmesini engelliyor ve teknik hizmetler sınıfının karşılaştığı sorunları çözme noktasında önemli bir eksiklik oluşturuyor. Mesleki diğer alanlardaki standartları düzenlemeye yönelik tekliflerin olmaması ise bu sorunun kapsamını genişletiyor.
Özel veya kamuda çalışan teknik personeller, yürüttükleri projelerde ya da üstlendikleri görevlerde risk almakla beraber patron ya da kamu tarafının baskısıyla karşı karşıya kalmaktadırlar. 28.06.1938 tarihli ve 3945 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "3458 Sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanun" günümüz şartlarında teknik hizmetler personelleri için yeterli gelmemektedir. Birçok meslektaşımız görevi başında hayatını kaybetmekte ve görevini yapan meslektaşlarımızın mesleki ve ekonomik güvenceleri bulunmamaktadır.
TEKNİK PERSONELİN HAK ETTİKLERİ DEĞER GÖZARDI EDİLİYOR
Son dönemde hakim ve savcı maaşlarına yapılan zamlar, bu meslek gruplarının değerli olduklarını göstermekte ve ekonomik refahını artırmayı hedeflemektedir. Ancak benzer bir düzenlemenin mühendisler, mimarlar, teknikerler ve diğer teknik personel için yapılmaması; maaşlarının ve haklarının göz ardı edildiğini, hak ettikleri değeri görmediklerini gösteren büyük bir adaletsizlik örneği olarak karşımıza çıkmaktadır. Teknik personelin, ülkemizin ekonomik ve teknolojik gelişimindeki kritik rolü göz önüne alındığında, onların haklarının da adil bir şekilde değerlendirilmesi büyük önem taşımaktadır.
MAAŞLARDAKİ EŞİTSİZLİK VE EK GÖSTERGE FARKLILIKLARI PERSONELİN MOTİVASYONUNU ETKİLİYOR
8. derece 1. kademeden ve 1450 ek göstergeden göreve başlayan bir mühendisin, 1. derece 4. kademeye terfi ettiğinde ek göstergesinin 4200 olduğu görülmektedir. Ancak, farklı kamu kurumlarında, örneğin TRT gibi kurumlarda mühendislerin ek göstergeleri 6400 gibi daha yüksek rakamlara ulaşabilmektedir. Bu durum, kamuda çalışan mühendislerin ve teknik hizmetler sınıfının ek göstergelerindeki farklılıkların, personelin mali ve mesleki motivasyonunu doğrudan etkilediğini göstermektedir.
Kamuda mühendislerin ve teknik hizmetler personelinin ek göstergelerindeki bu tutarsızlık, adil bir maaş yapısının oluşturulması ve nitelikli personelin teşvik edilmesi açısından önemli bir sorundur. Ek göstergelerin eşit ve adil bir şekilde düzenlenmesi, teknik personelin mali güvenliğini sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda mesleki memnuniyetlerini, motivasyonu ve verimliliği de artıracaktır.
MÜHENDİSLİK MESLEK KANUNU'NUN ACİLEN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ GEREKİYOR: MAAŞ DENGESİZLİĞİ VE LİYAKAT SORUNLARI DERİNLEŞİYOR
Bu sorunların çözülmesi ve adil bir maaş düzenlemesi sağlanabilmesi için, MESLEK KANUNU'nun acilen gözden geçirilmesi ve günümüz şartlarına uygun şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Kanun, mühendislik ve teknik hizmetler alanında çalışan personelin ek göstergeleri, maaşları ve diğer özlük haklarını kapsayan kapsamlı bir reform süreci ile güçlendirilmelidir.
Son 5 yıl içinde, ülkemizde mühendislik ve benzeri teknik hizmetler meslekleri ile diğer meslekler arasında maaş dengesi giderek bozulmuştur. Hatta bu durum, bazı işletmelerde teknik hizmetlerde çalışan personel ile vasıfsız işçiler arasında farkın neredeyse ortadan kalkmasına yol açmıştır. Ancak sorun sadece maaşlarla sınırlı değildir. Birçok alanda liyakat esaslı sistemlerin göz ardı edilmesi ve mühendislik ile bilimsel projeler yürüten kurum ve kuruluşlarda teknik bilgiye sahip olmayan amirlerin bulunması, bu süreçlerin verimliliğini düşürmektedir. Nitelikli meslektaşlarımızın etkili bir şekilde yönetim ve liderlik rollerinde olmaması, kurumların başarısını ve verimliliğini olumsuz yönde etkilemektedir.
Ülkemizdeki bu yapısal sorunlar nedeniyle, kendini geliştirmiş ve nitelikli birçok mühendis ve teknik personel, daha iyi ekonomik koşullar ve mesleki fırsatlar arayışıyla gelişmiş ülkelere göç etmektedir. Bu durum, "BEYİN GÖÇÜ" olarak adlandırılmakta olup, nitelikli iş gücünün ülkemizden ayrılması ve gittiği ülkelerdeki gelişmelere katkı sağlaması anlamına gelmektedir. Beyin göçü, ülkemizin bilimsel ve teknik kapasitesini zayıflatmakta, aynı zamanda gelişmiş ülkelerin teknoloji ve bilim alanındaki ilerlemelerine katkıda bulunmaktadır.
ÇÖZÜM BELLİDİR
Meslek odaları, STK'lar ve sendikaların öncülüğünde bahsedilen sorunlara yönelik, mühendislik ve teknik hizmetler alanlarında KAPSAMLI BİR KANUN çalışması yapılması ve sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu çerçevede, teknik hizmet sınıfı ve mühendislik alanındaki sorunları çözmek, nitelikli personelin ülkemizde kalmasını teşvik etmek ve verimli bir iş gücü yönetimi sağlamak için kapsamlı reformlar yapılmalıdır. Liyakat esasına dayalı bir sistemin kurulması, maaş dengesinin sağlanması, nitelikli personelin yönetim kademelerinde yer alması ve nitelikli üniversite eğitiminin teşvik edilmesi, ülkemizin ekonomik ve bilimsel gelişimini destekleyecek temel adımlardır. Ayrıca, üniversitelerde mühendislik ve teknik alanlarda verilen eğitimin kalitesinin artırılması, kamu sektörünün ihtiyaçlarına daha uygun mezunlar yetiştirilmesi için önemlidir. Bu reformlar, sadece mevcut sorunları çözmekle kalmayacak, aynı zamanda gelecekteki gelişmelere de zemin hazırlayacaktır.