Hazır giyim ve ayakkabıda rekabet yok!

Yüksek girdi maliyetleri sebebiyle fiyat tutturmakta zorlanan ve ihracatın yanı sıra iç pazarda da satışları daralmaya başlayan hazır giyim ve ayakkabı üreticileri ile markalar, devletten; asgari ücret desteği, uygun şartlarda kredi, 'çakma' ürünlere karşı savaş ve ihracatçıya özel kur istiyor...

Kaynak : Türkiye
Haber Giriş : 23 Ağustos 2024 07:55, Son Güncelleme : 23 Ağustos 2024 06:37
Hazır giyim ve ayakkabıda rekabet yok!

Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Başkanı Berke İçten ve Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya düzenledikleri ortak basın toplantısında ham madde ve yarı mamul ithalatında uygulanan ek vergi oranlarının acilen düşürülmesini istedi. Başkanlar; yan sanayici için farklı bir teşvik mekanizması geliştirilmesi gerektiğini, ayakkabı başta olmak üzere birçok sektörde pazar payını artıran sahte ve kayıt dışı üretimde ödenmeyen vergi ve primler nedeniyle devletin her yıl milyarlarca liralık zarara uğradığını kaydetti.

SATIŞLAR SERT FREN YAPTI

BMD Başkanı Sinan Öncel, perakende satışların temmuzda sert fren yaptığını belirterek "Temmuzda markalarımızın yüzde 66'sının adet satışı hazirana göre geriledi. Aynı dönemde cirosunun daraldığını beyan eden markalarımızın oranı ise yüzde 35. Yıllık değişime baktığımızda ise markaların yüzde 58'inde adet satışlarının düştüğünü görüyoruz. Temmuz 2023'e göre ciro artışının resmi enflasyonun altında kaldığını beyan eden markalarımızın oranı yüzde 66'ya ulaştı. 10 uzama yılı sona eren kontratlarda 4-5 kat kira artış talepleriyle karşılaşıyoruz. Son bir yılda kiralar dolar bazında yüzde 32,11 artı. Fahiş kira artış talepleri ve ham madde ithalatında uygulanan yüksek vergiler başta olmak üzere tüm maliyet artışları fiyatlara yansıyor ve enflasyonla mücadeleyi olumsuz etkiliyor. İki yıl öncesine kadar perakende cirolarının yüzde 10'u turist alışverişinden geliyordu. Türkiye Avrupa'daki birçok ülkeden pahalı konuma geldiği için turist alışverişinin ortalama cirolardaki payı yüzde 4'e indi. Sektördeki hasar daha fazla büyümeden ham madde ithalatındaki yüksek gümrük vergileri ve ciro kirası içeren kontratlar konusunda mevzuatın güncellenmesi gerekiyor" dedi.

TAKLİT MAĞAZALAR AÇILIYOR

Taklit ürünlerin ulaştığı boyutu da anlatan Öncel "Adamlar mağazayı her yönüyle taklit ediyor. Güney sahilleri böyle mağazalarla dolu. Bodrum'da bir üyemizin kapanan mağazasının yerine taklit ürünler satan bir mağaza açılmış. En az 6-7 mağaza gördüm" şeklinde konuştu.

"VERGİ MAKUL SEVİYEYE İNMELİ"

TASD Başkanı Berke İçten, yaklaşık 6 milyar dolarlık hacme ulaşan ayakkabı endüstrisinin son iki yıla kadar net ihracatçıyken, yüksek maliyet artışlarına paralel olarak sektörün yurt dışında pazar kaybettiğini, ithalatın da arttığını söyledi. İçten, şu değerlendirmeyi yaptı: 2023'ün tamamında 130 milyon dolar olan cari açığımız bu yılın ilk 6 ayında 190 milyon dolara ulaştı. Girdi maliyetleri ile kur arasındaki makas giderek açıldığı için fiyat tutturamıyor, Asya'daki rakiplerimize göre çok pahalı kalıyoruz. Örneğin bir çift spor ayakkabı için kullanılacak malzemeyi hesapladığımızda Çin ile Türkiye arasında 3,9 dolarlık fiyat farkı oluşuyor. İşçilik maliyetlerini düşürme imkanı yok. En azından ham madde ve yan sanayi tedarikinde ayakkabı üreticisinin eli rahatlatılmalı, ithalatta yüzde 100'ü aşan vergiler makul seviyelere indirilmeli. Türkiye'de yıllık 200 milyon çifte yakın 'çakma ayakkabı' üretiliyor. Laleli, Gedikpaşa'da bu işlerin toptan ticaretini yapan bir kişi ortadan kayboldu, piyasaya verdiği zarar 800 milyon TL. Vergi ve SGK primi ödemesi başta olmak üzere yasal hiçbir mevzuata tabi olmayan bu firmalar, sektörde haksız rekabete yol açıyorlar.

"BÖLGESEL ASGARİ ÜCRETE GEÇİLMELİ"

TGSD Başkanı Ramazan Kaya devletin emek yoğun sektörlere el atması gerektiğini belirterek, tekstilde son iki yılda 200 bine yakın iş çıkışı yaşandığını söyledi. Kaya, şunları söyledi: Türk hazır giyim sektörü, küresel piyasalardaki zorluklar ve ülkenin ekonomik şartları nedeniyle üretimden ihracata kayıplar veriyor. Özellikle daha yüksek katma değerli üretime yönelmemiz büyük önem taşıyor. Maliyet rekabetinin olmadığı alanlara odaklanarak, esnek, yenilikçi ve sürdürülebilir üretim modellerini benimsemeliyiz. Öte yandan, kamunun destekleyici politikalar geliştirmesinin toparlanma sürecini hızlandıracağına inanıyoruz. Bu kapsamda kamudan öncelikli beklentilerimiz arasında bölgesel asgari ücret uygulamasına geçilmesi, asgari ücret desteği verilmesi, sektörün 4-5 yıllık dönüşüm sürecini finanse edebilmesi için uygun şartlarda orta vadeli krediler sağlanması, ihracatta özel kur uygulamasına geçilmesi, sektörümüzü etkileyen ithalatta yüksek koruma önlemlerinin kademeli olarak azaltılması ve kaldırılması ile iş gücü maliyetleri üzerindeki SGK yüklerinin azaltılması yer alıyor.

ÖNDER ÇELİK

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber