Danıştay, görevden alınan başkanın başarılarını dikkate alarak işlemi iptal etti
Danıştay 2. Dairesi, . Başkanı olarak görev yapan davacının, bu görevinden alınarak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında açık bulunan 1. derece kadrolu ve +3600 ek göstergeli Bakanlık Müşaviri kadrosuna atanmasına ilişkin işlemi, geçmişteki başarılarını dikkate alarak iptal etti.
İlk derece mahkemesi görevden alma işlemini iptal etmiştir.
İstinaf: Görevden alma işlemi hukuka uygundur
davacının. Kurumu Başkanlığı görevinden alınmasına ilişkin kısmı bakımından;
dosya kapsamına göre, davacının üst düzey yöneticilik görevine atanmadan önce
bulunduğu görevlere herhangi bir mesleki yarışma sınavı veya kurum içi görevde
yükselme sınavında başarılı olmak suretiyle gelmediği hususu göz önüne alındığında
ve idarenin kamu hizmetinin gerekleri doğrultusunda personelin görevini değiştirme
konusunda yasalarla ve idare hukuku ilkelerine dayalı olarak sahip olduğu takdir
yetkisini dava konusu işlemin tesisi sırasında kamu yararı ve hizmet gerekleri
dışında subjektif (öznel) nedenlerle kullandığına dair dosyada herhangi bir
bilgi ya da belge bulunmadığı anlaşılmakla, davacının .Kurumu Başkanlığı görevinden
alınmasına ilişkin dava konusu işlemde kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden
açıkça hukuka aykırılık bulunmadığı.
Danıştay: Geçmiş çalışmaları başarılıdır
Davacının, geçmiş hizmetleri değerlendirildiğinde, kariyer ve liyakat ilkelerine
uygun olarak. Kurumu Başkanı olarak atandığı ve bu görev için yeterli donanıma
sahip olduğu anlaşılmakla; davacının, .Kurumu Başkanlığı görevinden alınarak
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında açık bulunan 1. derece kadrolu ve +3600
ek göstergeli Bakanlık Müşaviri kadrosuna atanmasını gerektirecek şekilde hizmeti
aksattığı veya başarısız olduğu ya da görevde kalmasında, hizmetin yürütülmesi
açısından sakınca bulunduğu yönünde hukuken geçerli somut bilgi ve belgeye dayanılmaksızın,
salt takdir yetkisine dayalı olarak tesis edilen dava konusu işlemde kamu yararı
ve hizmet gerekleri bakımından hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
T.C.
DANIŞTAY
İKİNCİ DAİRE
Esas No: 2023/3295
Karar No: 2024/353
İSTEMİN KONUSU:
.Bölge İdare Mahkemesi. İdari Dava Dairesince verilen .günlü, E:., K:.sayılı
kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun
49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava Konusu İstem:
Dava; .Kurumu (.) Başkanı olarak görev yapan davacının, bu görevinden alınarak,
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında açık bulunan 1. derece kadrolu ve +3600
ek göstergeli Bakanlık Müşaviri kadrosuna atanmasına ilişkin .günlü, .sayılı
müşterek kararnamenin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
.İdare Mahkemesinin .günlü, E:., K:.sayılı kararıyla; dava dosyasında yer alan
mevcut bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, .Kurumu Başkanı olarak
görev yapan davacının, bu görevinde başarısız olduğu ya da bir disiplin cezasının
veyahut hakkında yürütülen herhangi adli veya idari bir soruşturmasının bulunduğu
yönünde davalı idarece yapılmış herhangi bir tespitin olmadığı, öte yandan;
görevden alınmasını gerektirecek herhangi bir olumsuz tutum ve davranışının
da ortaya konulamadığı gözetildiğinde, sadece takdir yetkisinin kullanıldığı
ileri sürülerek Bakanlık Müşaviri kadrosuna atanmasına ilişkin işlemde hukuka
uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti:
.Bölge İdare Mahkemesi . İdari Dava Dairesince verilen .günlü, E:., K:.sayılı
temyize konu kararla; dava konusu işlemin, davacının .Kurumu Başkanlığı görevinden
alınmasına ilişkin kısmı bakımından; dosya kapsamına göre, davacının üst düzey
yöneticilik görevine atanmadan önce bulunduğu görevlere herhangi bir mesleki
yarışma sınavı veya kurum içi görevde yükselme sınavında başarılı olmak suretiyle
gelmediği hususu göz önüne alındığında ve idarenin kamu hizmetinin gerekleri
doğrultusunda personelin görevini değiştirme konusunda yasalarla ve idare hukuku
ilkelerine dayalı olarak sahip olduğu takdir yetkisini dava konusu işlemin tesisi
sırasında kamu yararı ve hizmet gerekleri dışında subjektif (öznel) nedenlerle
kullandığına dair dosyada herhangi bir bilgi ya da belge bulunmadığı anlaşılmakla,
davacının .Kurumu Başkanlığı görevinden alınmasına ilişkin dava konusu işlemde
kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden açıkça hukuka aykırılık bulunmadığı;
davacının 1. derece kadrolu ve +3600 ek göstergeli Bakanlık Müşaviri olarak
atanmasına ilişkin kısmına gelince; olayda, 16/11/2009 tarihinde Başkan olarak
6400 ek gösterge ile atanan ve 04/12/2017 tarihinde dava konusu işlemle görevine
son verilen davacının atanacağı kadro ve pozisyonun, 375 sayılı Kanun Hükmünde
Kararname'nin mülga Ek 18. maddesi kapsamında belirleneceği anlaşılmakta olup,
6400 ek göstergeli Başkan görevi sona eren davacının, Ek 18. maddenin 1. fıkrasının
"b" bendi hükmü kapsamında durumuna uygun olan "bakanlık müşaviri"
olarak atanmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek
davalı idareler tarafından yapılan istinaf başvurusunun kabulüne, İdare Mahkemesi
kararının kaldırılmasına, davanın reddine hükmedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Davacı tarafından; kariyer ve liyakat ilkesine uygun bir şekilde yükselerek.
Başkanlığına atandığı, görevden alınmasına ilişkin somut bir gerekçe sunulmadığı,
kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun hareket edilmediği, 02/09/1993 tarihinde
göreve başladığı ve dava konusu işlem tarihine kadar .'in birçok kademesinde
görev yaptığı, son 7 yılında ise .Başkanı olarak görevini ifa ettiği, ulusal
ve uluslararası düzeyde yürütülen birçok projede yer aldığı, görevini başarıyla
yürüttüğü ileri sürülerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI:
Davalı idareler tarafından; dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu, TAEK Başkanı
kadrosunun iptal edilmesi sebebiyle davacının ayrıldığı kurum yapısı ile mahkemece
karar verilen tarihteki kurum yapısının farklı olduğu, söz konusu kararın icrasının
mümkün olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : .
DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması
gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten
ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından,
davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin gereği
görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı olarak görev yapan davacının, bu görevinden
alınarak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında açık bulunan 1. derece kadrolu
ve +3600 ek göstergeli Bakanlık Müşaviri kadrosuna atanmasına ilişkin. günlü,
.sayılı müşterek kararnamenin iptali istemiyle temyizen incelenmekte olan dava
açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 76. maddesinin 1. fıkrasında; "Kurumlar,
görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları
bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde
daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler."
hükmüne yer verilmiştir.
09/07/2018 günlü, 30473 (3. Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 703
sayılı KHK'nın Geçici 1. maddesinin 4. fıkrasının; "Bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihte bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarında yönetici kadro
ve pozisyonlarında bulunup 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin mülga ek 18
inci maddesi hükümleri kapsamında olanlardan yukarıdaki fıkrada yer almayanlar,
görevden alındıkları takdirde anılan madde hükümlerine göre işleme tabi tutulur."
yolundaki düzenlemesi uyarınca, uygulanmasına devam edilen 375 sayılı KHK'nın
(mülga) Ek 18. maddesinde; "22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu
ile 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu
hariç olmak üzere, tabi oldukları personel kanununa bakılmaksızın Başbakanlık,
bakanlıklar, bağlı ve ilgili kuruluşlar ile başkan ve üyeleri hariç olmak üzere
10/2/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli
(III) sayılı Cetvelde sayılan düzenleyici ve denetleyici kurumlar ve Tasarruf
Mevduatı Sigorta Fonunda;
a) Görevden alınan veya görev süreleri sona eren müsteşarlar ile ek göstergesi
7600 ve daha yüksek tespit edilen yönetici kadrolarında bulunanlar Başbakanlık
merkez müşaviri kadrolarına, ek göstergesi 7000 olan yönetici kadrolarında bulunanlar
Başbakanlık müşaviri kadrolarına,
b)(a) bendinde belirtilenler hariç olmak üzere ek göstergesi 6400 ve daha yüksek
tespit edilen yönetici kadrolarında veya pozisyonlarında bulunanlardan Başbakanlık
Merkez Teşkilatı ile bağlı ve ilgili kuruluşlarında olanlar görevden alındıklarında
veya görev süreleri sona erdiğinde Başbakanlık müşaviri, bakanlık merkez teşkilatları
ile bağlı ve ilgili kuruluşlarında olanlar bakanlığın müşavir kadrolarına, düzenleyici
ve denetleyici kurumlar ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunda olanlar kurumlarının
müşavir veya danışman kadro veya pozisyonlarına,
(...)
atanırlar.(...)" kuralları öngörülmüştür.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen 703 sayılı KHK'nın Geçici 1. maddesinin 4. fıkrası gereğince
uygulanmasına devam edilen 375 sayılı KHK'nın Ek 18. maddesinde, yönetici kadro
ve pozisyonlarında bulunanların görevden alınması veya görev sürelerinin sona
ermesi sonrası hangi kadrolara atanabilecekleri düzenlenmiş; bu madde kapsamında.
Kurumu Başkanı olarak görev yapan davacı da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında
açık bulunan 1. derece kadrolu ve +3600 ek göstergeli Bakanlık Müşaviri kadrosuna
atanmıştır.
Diğer taraftan, 657 sayılı Kanun'un 76. maddesi hükmü ile idarelere personelini
atama konusunda takdir yetkisi tanınmış ise de, takdir yetkisinin kullanımının
mutlak ve sınırsız olmayıp kamu yararı ve hizmetinin gerekleriyle sınırlı olduğu
ve bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.
Atama işlemi, kamu hizmetinin rasyonel ve verimli bir biçimde görülmesi için
tesis edilmesi gereken bir tasarruf olduğundan, bunun, hizmetin en iyi şekilde
yerine getirilmesi ve kamu görevlisinin en yararlı olabileceği yer ve görevde
çalıştırılması maksatlarıyla yapılması, nihayet kamu yararının sağlanması amacına
dayalı bulunması gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta; davacının, Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi.
Mühendisliği bölümünden 1992 yılında mezun olduğu, 02/09/1993 tarihinde TAEK
bünyesinde Nükleer Güvenlik Dairesinde mühendis olarak göreve başladığı ve bu
dönemde uluslararası düzeyde katıldığı kurs, seminer ve işbaşı eğitimlerinde
sertifikalar aldığı, 2003 yılında Nükleer Güvenlik Dairesi Başkanlığına atandığı,
10/05/2005-06/02/2009 tarihleri arasında Türk Devletleri Nükleer İşbirliği Araştırma
ve Eğitim Merkezinde müdür olarak görev yaptığı ve bu dönemde Avrasya Nükleer
Bilimler ve Uygulama Konferansları düzenlediği, 04/06/2009 tarihinde müşterek
kararname ile TAEK Başkan Yardımcılığı görevine atandığı, 23/08/2010 tarihinde
.Başkanlığına atandığı ve dava konusu işlem tarihine kadar bu görevi yürüttüğü,
.Başkanlığı sırasında; ulusal ve uluslararası düzeyde çeşitli ikincil görevlerde
bulunduğu, yabancı ülkelerle ikili işbirliği anlaşmaları imzalandığı, örneğin,
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında Türkiye
Cumhuriyetinde Akkuyu Sahasında Bir Nükleer Güç Santralinin Tesisine ve İşletimine
Dair İşbirliğine İlişkin Anlaşmanın onaylanmasının 06/10/2010 günlü, 27721 sayılı
Resmi Gazete'de yayımlandığı, yine Sinop sahasında bir nükleer santral kurulumu
için Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Japon Hükümeti Arasında Türkiye Cumhuriyetinde
Nükleer Güç Santrallerinin ve Nükleer Güç Sanayisinin Geliştirilmesi Alanında
İşbirliğine İlişkin Anlaşmanın onaylanmasının 23/05/2015 günlü, 29364 sayılı
Resmi Gazete'de yayımlandığı, Türkiye'nin Avrupa Nükleer Araştırma Merkezine
(CERN) ortak üye ve Orta Doğu Sinkrotron Işığı Deneysel Bilim ve Uygulamaları
Uluslararası Merkezine (SESAME) kurucu ortak üye olduğu, ülkemizde ilk kez yapılan
Proton Hızlandırıcı Tesisi ile İkincil Standart Dozimetri Laboratuvarının açılışlarının
gerçekleştiği görülmektedir.
Bu durumda; davacının, geçmiş hizmetleri değerlendirildiğinde, kariyer ve liyakat
ilkelerine uygun olarak. Kurumu Başkanı olarak atandığı ve bu görev için yeterli
donanıma sahip olduğu anlaşılmakla; davacının, .Kurumu Başkanlığı görevinden
alınarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında açık bulunan 1. derece kadrolu
ve +3600 ek göstergeli Bakanlık Müşaviri kadrosuna atanmasını gerektirecek şekilde
hizmeti aksattığı veya başarısız olduğu ya da görevde kalmasında, hizmetin yürütülmesi
açısından sakınca bulunduğu yönünde hukuken geçerli somut bilgi ve belgeye dayanılmaksızın,
salt takdir yetkisine dayalı olarak tesis edilen dava konusu işlemde kamu yararı
ve hizmet gerekleri bakımından hukuka uyarlık; dava konusu işlemin iptaline
ilişkin Mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü, mahkeme kararının
kaldırılması, davanın reddi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi kararında ise hukuki
isabet görülmemiştir.
Öte yandan; davalı idarece, işlemin tesis edildiği tarihteki Kurum yapısı ile
Mahkemece karar verilen tarihteki Kurum yapısı tamamen farklı olup, söz konusu
kararın icrasının mümkün olmadığı ileri sürülmüş ise de; hukuka aykırı bulunan
idari işlem hakkında verilen iptal kararının, idari işlemi, geçmişe etkili olacak
şekilde ortadan kaldırdığı ve hukuk aleminde hiç doğmamış hale getirdiği, dolayısıyla
Mahkemece verilen iptal kararı gereği davacının, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu
Başkanlığı görevinden alınmamış sayılacağı, bu çerçeveye göre kurumsal yapıdaki
değişikliklerin, davacı hakkında hukuksal sonuçlar doğuracağı açıktır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,
2. .Bölge İdare Mahkemesi . İdari Dava Dairesince verilen .günlü, E:., K:.sayılı
kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 2/b fıkrası
uyarınca BOZULMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'la değişik
50. maddesinin 2. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek
yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın, kararı veren .Bölge İdare Mahkemesi
.İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
4. Kullanılmayan .-TL yürütmeyi durdurma harcının davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'na 6545 sayılı Kanun'un 27. maddesi
ile eklenen Geçici 8. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
16/01/2024 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.