Danıştay, görevden alınan başkanın başarılarını dikkate alarak işlemi iptal etti

Danıştay 2. Dairesi, . Başkanı olarak görev yapan davacının, bu görevinden alınarak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında açık bulunan 1. derece kadrolu ve +3600 ek göstergeli Bakanlık Müşaviri kadrosuna atanmasına ilişkin işlemi, geçmişteki başarılarını dikkate alarak iptal etti.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 26 Eylül 2024 14:00, Son Güncelleme : 26 Eylül 2024 22:22
Danıştay, görevden alınan başkanın başarılarını dikkate alarak işlemi iptal etti

İlk derece mahkemesi görevden alma işlemini iptal etmiştir.

İstinaf: Görevden alma işlemi hukuka uygundur
davacının. Kurumu Başkanlığı görevinden alınmasına ilişkin kısmı bakımından; dosya kapsamına göre, davacının üst düzey yöneticilik görevine atanmadan önce bulunduğu görevlere herhangi bir mesleki yarışma sınavı veya kurum içi görevde yükselme sınavında başarılı olmak suretiyle gelmediği hususu göz önüne alındığında ve idarenin kamu hizmetinin gerekleri doğrultusunda personelin görevini değiştirme konusunda yasalarla ve idare hukuku ilkelerine dayalı olarak sahip olduğu takdir yetkisini dava konusu işlemin tesisi sırasında kamu yararı ve hizmet gerekleri dışında subjektif (öznel) nedenlerle kullandığına dair dosyada herhangi bir bilgi ya da belge bulunmadığı anlaşılmakla, davacının .Kurumu Başkanlığı görevinden alınmasına ilişkin dava konusu işlemde kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden açıkça hukuka aykırılık bulunmadığı.

Danıştay: Geçmiş çalışmaları başarılıdır
Davacının, geçmiş hizmetleri değerlendirildiğinde, kariyer ve liyakat ilkelerine uygun olarak. Kurumu Başkanı olarak atandığı ve bu görev için yeterli donanıma sahip olduğu anlaşılmakla; davacının, .Kurumu Başkanlığı görevinden alınarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında açık bulunan 1. derece kadrolu ve +3600 ek göstergeli Bakanlık Müşaviri kadrosuna atanmasını gerektirecek şekilde hizmeti aksattığı veya başarısız olduğu ya da görevde kalmasında, hizmetin yürütülmesi açısından sakınca bulunduğu yönünde hukuken geçerli somut bilgi ve belgeye dayanılmaksızın, salt takdir yetkisine dayalı olarak tesis edilen dava konusu işlemde kamu yararı ve hizmet gerekleri bakımından hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

T.C.
DANIŞTAY
İKİNCİ DAİRE
Esas No: 2023/3295
Karar No: 2024/353

İSTEMİN KONUSU:
.Bölge İdare Mahkemesi. İdari Dava Dairesince verilen .günlü, E:., K:.sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava Konusu İstem:
Dava; .Kurumu (.) Başkanı olarak görev yapan davacının, bu görevinden alınarak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında açık bulunan 1. derece kadrolu ve +3600 ek göstergeli Bakanlık Müşaviri kadrosuna atanmasına ilişkin .günlü, .sayılı müşterek kararnamenin iptali istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
.İdare Mahkemesinin .günlü, E:., K:.sayılı kararıyla; dava dosyasında yer alan mevcut bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, .Kurumu Başkanı olarak görev yapan davacının, bu görevinde başarısız olduğu ya da bir disiplin cezasının veyahut hakkında yürütülen herhangi adli veya idari bir soruşturmasının bulunduğu yönünde davalı idarece yapılmış herhangi bir tespitin olmadığı, öte yandan; görevden alınmasını gerektirecek herhangi bir olumsuz tutum ve davranışının da ortaya konulamadığı gözetildiğinde, sadece takdir yetkisinin kullanıldığı ileri sürülerek Bakanlık Müşaviri kadrosuna atanmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline hükmedilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti:
.Bölge İdare Mahkemesi . İdari Dava Dairesince verilen .günlü, E:., K:.sayılı temyize konu kararla; dava konusu işlemin, davacının .Kurumu Başkanlığı görevinden alınmasına ilişkin kısmı bakımından; dosya kapsamına göre, davacının üst düzey yöneticilik görevine atanmadan önce bulunduğu görevlere herhangi bir mesleki yarışma sınavı veya kurum içi görevde yükselme sınavında başarılı olmak suretiyle gelmediği hususu göz önüne alındığında ve idarenin kamu hizmetinin gerekleri doğrultusunda personelin görevini değiştirme konusunda yasalarla ve idare hukuku ilkelerine dayalı olarak sahip olduğu takdir yetkisini dava konusu işlemin tesisi sırasında kamu yararı ve hizmet gerekleri dışında subjektif (öznel) nedenlerle kullandığına dair dosyada herhangi bir bilgi ya da belge bulunmadığı anlaşılmakla, davacının .Kurumu Başkanlığı görevinden alınmasına ilişkin dava konusu işlemde kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden açıkça hukuka aykırılık bulunmadığı; davacının 1. derece kadrolu ve +3600 ek göstergeli Bakanlık Müşaviri olarak atanmasına ilişkin kısmına gelince; olayda, 16/11/2009 tarihinde Başkan olarak 6400 ek gösterge ile atanan ve 04/12/2017 tarihinde dava konusu işlemle görevine son verilen davacının atanacağı kadro ve pozisyonun, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin mülga Ek 18. maddesi kapsamında belirleneceği anlaşılmakta olup, 6400 ek göstergeli Başkan görevi sona eren davacının, Ek 18. maddenin 1. fıkrasının "b" bendi hükmü kapsamında durumuna uygun olan "bakanlık müşaviri" olarak atanmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek davalı idareler tarafından yapılan istinaf başvurusunun kabulüne, İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Davacı tarafından; kariyer ve liyakat ilkesine uygun bir şekilde yükselerek. Başkanlığına atandığı, görevden alınmasına ilişkin somut bir gerekçe sunulmadığı, kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun hareket edilmediği, 02/09/1993 tarihinde göreve başladığı ve dava konusu işlem tarihine kadar .'in birçok kademesinde görev yaptığı, son 7 yılında ise .Başkanı olarak görevini ifa ettiği, ulusal ve uluslararası düzeyde yürütülen birçok projede yer aldığı, görevini başarıyla yürüttüğü ileri sürülerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI:
Davalı idareler tarafından; dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu, TAEK Başkanı kadrosunun iptal edilmesi sebebiyle davacının ayrıldığı kurum yapısı ile mahkemece karar verilen tarihteki kurum yapısının farklı olduğu, söz konusu kararın icrasının mümkün olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : .
DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından, davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı olarak görev yapan davacının, bu görevinden alınarak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında açık bulunan 1. derece kadrolu ve +3600 ek göstergeli Bakanlık Müşaviri kadrosuna atanmasına ilişkin. günlü, .sayılı müşterek kararnamenin iptali istemiyle temyizen incelenmekte olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 76. maddesinin 1. fıkrasında; "Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler." hükmüne yer verilmiştir.

09/07/2018 günlü, 30473 (3. Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 703 sayılı KHK'nın Geçici 1. maddesinin 4. fıkrasının; "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarında yönetici kadro ve pozisyonlarında bulunup 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin mülga ek 18 inci maddesi hükümleri kapsamında olanlardan yukarıdaki fıkrada yer almayanlar, görevden alındıkları takdirde anılan madde hükümlerine göre işleme tabi tutulur." yolundaki düzenlemesi uyarınca, uygulanmasına devam edilen 375 sayılı KHK'nın (mülga) Ek 18. maddesinde; "22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu ile 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu hariç olmak üzere, tabi oldukları personel kanununa bakılmaksızın Başbakanlık, bakanlıklar, bağlı ve ilgili kuruluşlar ile başkan ve üyeleri hariç olmak üzere 10/2/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (III) sayılı Cetvelde sayılan düzenleyici ve denetleyici kurumlar ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunda;
a) Görevden alınan veya görev süreleri sona eren müsteşarlar ile ek göstergesi 7600 ve daha yüksek tespit edilen yönetici kadrolarında bulunanlar Başbakanlık merkez müşaviri kadrolarına, ek göstergesi 7000 olan yönetici kadrolarında bulunanlar Başbakanlık müşaviri kadrolarına,
b)(a) bendinde belirtilenler hariç olmak üzere ek göstergesi 6400 ve daha yüksek tespit edilen yönetici kadrolarında veya pozisyonlarında bulunanlardan Başbakanlık Merkez Teşkilatı ile bağlı ve ilgili kuruluşlarında olanlar görevden alındıklarında veya görev süreleri sona erdiğinde Başbakanlık müşaviri, bakanlık merkez teşkilatları ile bağlı ve ilgili kuruluşlarında olanlar bakanlığın müşavir kadrolarına, düzenleyici ve denetleyici kurumlar ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunda olanlar kurumlarının müşavir veya danışman kadro veya pozisyonlarına,
(...)
atanırlar.(...)" kuralları öngörülmüştür.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen 703 sayılı KHK'nın Geçici 1. maddesinin 4. fıkrası gereğince uygulanmasına devam edilen 375 sayılı KHK'nın Ek 18. maddesinde, yönetici kadro ve pozisyonlarında bulunanların görevden alınması veya görev sürelerinin sona ermesi sonrası hangi kadrolara atanabilecekleri düzenlenmiş; bu madde kapsamında. Kurumu Başkanı olarak görev yapan davacı da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında açık bulunan 1. derece kadrolu ve +3600 ek göstergeli Bakanlık Müşaviri kadrosuna atanmıştır.
Diğer taraftan, 657 sayılı Kanun'un 76. maddesi hükmü ile idarelere personelini atama konusunda takdir yetkisi tanınmış ise de, takdir yetkisinin kullanımının mutlak ve sınırsız olmayıp kamu yararı ve hizmetinin gerekleriyle sınırlı olduğu ve bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.
Atama işlemi, kamu hizmetinin rasyonel ve verimli bir biçimde görülmesi için tesis edilmesi gereken bir tasarruf olduğundan, bunun, hizmetin en iyi şekilde yerine getirilmesi ve kamu görevlisinin en yararlı olabileceği yer ve görevde çalıştırılması maksatlarıyla yapılması, nihayet kamu yararının sağlanması amacına dayalı bulunması gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta; davacının, Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi. Mühendisliği bölümünden 1992 yılında mezun olduğu, 02/09/1993 tarihinde TAEK bünyesinde Nükleer Güvenlik Dairesinde mühendis olarak göreve başladığı ve bu dönemde uluslararası düzeyde katıldığı kurs, seminer ve işbaşı eğitimlerinde sertifikalar aldığı, 2003 yılında Nükleer Güvenlik Dairesi Başkanlığına atandığı, 10/05/2005-06/02/2009 tarihleri arasında Türk Devletleri Nükleer İşbirliği Araştırma ve Eğitim Merkezinde müdür olarak görev yaptığı ve bu dönemde Avrasya Nükleer Bilimler ve Uygulama Konferansları düzenlediği, 04/06/2009 tarihinde müşterek kararname ile TAEK Başkan Yardımcılığı görevine atandığı, 23/08/2010 tarihinde .Başkanlığına atandığı ve dava konusu işlem tarihine kadar bu görevi yürüttüğü, .Başkanlığı sırasında; ulusal ve uluslararası düzeyde çeşitli ikincil görevlerde bulunduğu, yabancı ülkelerle ikili işbirliği anlaşmaları imzalandığı, örneğin, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında Türkiye Cumhuriyetinde Akkuyu Sahasında Bir Nükleer Güç Santralinin Tesisine ve İşletimine Dair İşbirliğine İlişkin Anlaşmanın onaylanmasının 06/10/2010 günlü, 27721 sayılı Resmi Gazete'de yayımlandığı, yine Sinop sahasında bir nükleer santral kurulumu için Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Japon Hükümeti Arasında Türkiye Cumhuriyetinde Nükleer Güç Santrallerinin ve Nükleer Güç Sanayisinin Geliştirilmesi Alanında İşbirliğine İlişkin Anlaşmanın onaylanmasının 23/05/2015 günlü, 29364 sayılı Resmi Gazete'de yayımlandığı, Türkiye'nin Avrupa Nükleer Araştırma Merkezine (CERN) ortak üye ve Orta Doğu Sinkrotron Işığı Deneysel Bilim ve Uygulamaları Uluslararası Merkezine (SESAME) kurucu ortak üye olduğu, ülkemizde ilk kez yapılan Proton Hızlandırıcı Tesisi ile İkincil Standart Dozimetri Laboratuvarının açılışlarının gerçekleştiği görülmektedir.
Bu durumda; davacının, geçmiş hizmetleri değerlendirildiğinde, kariyer ve liyakat ilkelerine uygun olarak. Kurumu Başkanı olarak atandığı ve bu görev için yeterli donanıma sahip olduğu anlaşılmakla; davacının, .Kurumu Başkanlığı görevinden alınarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında açık bulunan 1. derece kadrolu ve +3600 ek göstergeli Bakanlık Müşaviri kadrosuna atanmasını gerektirecek şekilde hizmeti aksattığı veya başarısız olduğu ya da görevde kalmasında, hizmetin yürütülmesi açısından sakınca bulunduğu yönünde hukuken geçerli somut bilgi ve belgeye dayanılmaksızın, salt takdir yetkisine dayalı olarak tesis edilen dava konusu işlemde kamu yararı ve hizmet gerekleri bakımından hukuka uyarlık; dava konusu işlemin iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü, mahkeme kararının kaldırılması, davanın reddi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.
Öte yandan; davalı idarece, işlemin tesis edildiği tarihteki Kurum yapısı ile Mahkemece karar verilen tarihteki Kurum yapısı tamamen farklı olup, söz konusu kararın icrasının mümkün olmadığı ileri sürülmüş ise de; hukuka aykırı bulunan idari işlem hakkında verilen iptal kararının, idari işlemi, geçmişe etkili olacak şekilde ortadan kaldırdığı ve hukuk aleminde hiç doğmamış hale getirdiği, dolayısıyla Mahkemece verilen iptal kararı gereği davacının, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanlığı görevinden alınmamış sayılacağı, bu çerçeveye göre kurumsal yapıdaki değişikliklerin, davacı hakkında hukuksal sonuçlar doğuracağı açıktır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,
2. .Bölge İdare Mahkemesi . İdari Dava Dairesince verilen .günlü, E:., K:.sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 2/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'la değişik 50. maddesinin 2. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın, kararı veren .Bölge İdare Mahkemesi .İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
4. Kullanılmayan .-TL yürütmeyi durdurma harcının davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'na 6545 sayılı Kanun'un 27. maddesi ile eklenen Geçici 8. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16/01/2024 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber