Türk Akademisinin geleceği tehlikede!
Türk-Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, ekonomik koşullardan dolayı başarılı öğrencilerin akademisyenliği yerine geliri daha yüksek olan meslekleri tercih ettiğini belirtti. Geylan, bu durumun Türk akademisinin geleceği açısından önemli bir zafiyet doğuracağını ifade etti ve akademisyenlerin ekonomik şartlarının iyileştirilmesi talebini vurguladı.
Türkiye'de yaşanan ekonomik kriz her kesimi etkilemeye devam ediyor. Akademisyenler, üniversiteler tarafından akademik ç alışmalara yeterince destek verilmemesi ile birlikte çalışmalarını kendi maaşları ile karşılamaya çalışırken, bir süredir zam çağrılarını dile getiriyordu. Akademisyenlerin bu çağrılarına destek veren Türk-Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, zam yapılmaması durumunda gelecekte Türk akademisinde kriz yaşanabileceğini belirtti.
AKADEMİSYENLER EKONOMİK SORUNLARA KARŞI TALEPLERİNİ DİLE GETİRDİ
Akademisyenler, en düşük akademisyen maaşını yoksulluk sınırının iki katı olacak şekilde düzenlenmesi için çağrıda bulunurken, her dönem için de en az bir asgari ücret tutarında bilimsel faaliyetlere yönelik prim ödemesinin yapılmasını talep etti. Ayrıca akademisyenler, ek ders ücretlerinin de düşük olduğuna dikkat çekerken, ek ders ücretlerinin de 5 kat civarında arttırılması gerektiğinin altını çizdi.
HEM ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ HEM DE PROFESÖR ERİMEDEN PAYINI ALDI
Verilere göre bakıldığında, 2015 yılı Ocak ayı içerisinde bir araştırma görevlisi asgari ücretin 3.77 katı maaşa sahip iken, bu oran 2023 Ağustos ayında 2.79'a gerilerken, ortalama değişim ise yüzde 26 seviyesine erişmiş durumda. 2015 yılı Ocak ayı içerisinde bir profesör asgari ücretin 6.44 katı maaşa sahip iken, bu oran 2023 Ağustos ayında 4.22'ye gerilerken erimeden payını aldı.
İŞÇİ STATÜSÜNDE PERSONELDEN DAHA AZ ÜCRETLE GÖREVİNİ YAPAN AKADEMİSYENLERİMİZ VAR
Akademisyenlere yönelik bir zammın yapılması için çağrıda bulunan Türk-Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, bütçe görüşmelerinin de TBMM'de başladığını anımsatarak, "Zihni evinin ve ailesinin iaşesiyle meşgul olan bir akademisyenimizden ne derece sağlıklı bilim üretmesini bekleyebiliriz? Öyle durumlara şahit oluyoruz ki, işçi statüsünde çalışan bir personelden dahi daha az ücretle görevini yapmak zorunda bırakılan akademisyenlerimiz vardır. Bu durum, ne üniversitelerimize ne de akademisyenlik mesleğinin statüsü ve onuruna yakışır bir tablo değildir. Lisans düzeyinde akademik başarısı en yüksek olan öğrencilerimizin meslek olarak akademisyenliği tercih etmesi doğru olan ve beklenendir. Ancak, ekonomik koşullardan dolayı, başarılı öğrencilerimiz geliri daha yüksek olan meslekleri tercih etmektedir. Bu da Türk akademisinin geleceği için önemli bir zafiyeti doğurmaktadır" dedi.
ÜNİVERSİTELERİMİZİN VE TÜRK BİLİM HAYATININ GELECEĞİNİ DE ETKİLEYECEK BİR TEDBİR
Akademisyenlerin ekonomik şartlarının iyileştirilmesi talebinin önemine değinen Geylan, "Akademisyenlerimizin ekonomik şartlarının iyileştirilmesi talebi, sadece halihazırda zorluk yaşayan bilim insanlarının mağduriyetlerini gidermekle kalmayacak, aynı zamanda üniversitelerimizin ve Türk bilim hayatının geleceğini de doğrudan olumlu etkileyecek bir tedbir olacaktır. Karar vericilerin akademik zam konusuna bu bakımdan yaklaşması gereklidir" diye konuştu.