Mehmet Uçum: Erdoğan-Bahçeli uyumuna şaşırırsınız
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin teröristbaşı Abdullah Öcalan'a yönelik yaptığı çağrıya ilişkin olarak, "Bahçeli ve Cumhurbaşkanı arasında o kadar yüksek bir uyum var ki şaşırırsınız. Onlar arasında her türlü gelişkin bir işbirliği söz konusu. Haberinin olmadığına ilişkin haberler tamamen tevzirattır." dedi.
Son dönemde MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin yaptığı açıklamalar üzerinden Cumhur İttifakı'nda bir çatlak olduğuna dair iddialar ortaya atılmıştı. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum katıldığı canlı yayında bu konuya netlik kazandırdı.
Yaptığı sosyal medya paylaşımları ile siyaset gündeminin nabzını tutan Uçum, Ekoltv ekranlarında Candaş Tolga Işık'ın programına katıldı. Başdanışman Uçum burada Bahçeli'nin Öcalan çağrısı üzerine değerlendirmelerde bulundu. Bahçeli'nin Öcalan çıkışını AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan habersiz yaptığı yönündeki haberlere açıklık getirdi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum şu ifadeleri kullandı:
Devlet bir paradigma değiştirdi. Bu bir çağrı... Türklerin ve Kürtlerin ortaklığı
ve birlikte attıkları adımlar üzerine gerek Cumhurbaşkanımız ve gerekse Sayın
Bahçeli açıklamalarda bulundu.
Şu anda yapılan açıklamalara bakarak bunun bir çözüm süreci olduğunu söyleyemeyiz.
Bu bir devlet insiyatifidir. Buna böyle bakmak lazım. Devlet bu konuda bir insiyatif
almıştır ve terörsüz Türkiye hedefine ulaşmak adına da atacağı adımlar olacaktır.
BAHÇELİ'NİN AÇIKLAMALARINDAN SAYIN ERDOĞAN'IN HABERİ VAR MIYDI?
Aralarında çok büyük bir uyum var. Her türlü siyasi konu hakkında gelişkin bir işbirliği ve işbölümü var. Cumhur İttifakının güçlü bir lideri ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında bir iletişim sorunu olduğunu düşünmek operasyonel amaçlı çıkışlardır.
MHP GENEL BAŞKANIN AHMET TÜRK ÇIKIŞI KAYYUMA TEPKİ MİYDİ?
Ahmet Türk'ün istismar edildiğini söylüyor Sayın Bahçeli, bu konulardan çatlak üretilemez ikisi arasında çok büyük bir uyum var.
ÖCALAN ÇAĞRISI YAPARKEN KAYYUM ATAMAK YANLIŞ DEĞİL Mİ?
Terörle mücadele sadece saha mücadelesi değil, onun lojistiğiyle kadrosuyla
da mücadeledir. Kayyumlar da bu konuda bir mücadele yöntemi. Belediye başkanları
belediye meclisinden seçilsin deniyor.
Terörle mücadelede sorumluluk hükümettedir. Sorumluluğu üstlenen hükümet kayyum
atama yetkisine ve ödevine sahip olmalıdır aksi taktirde görevden aldığınızda
üyeyi meclisten seçerseniz teröre lojistik verilmesi desteğinin önüne geçemezsiniz.
Sadece terör soruşturmalarında kayyum atanıyor başka konularda böyle bir uygulama
yaşanmıyor. Terörle mücadele yürütmede olduğu için bu adımlar atılıyor.
BELEDİYELERE AÇILAN SORUŞTURMALAR
Hiçbir savcı ve yargıç siyasi etkisi olsun diye soruşturma ve kovuşturma yapmaz.
Tabi ki bunların siyasi hayata etkisi olur ancak savcılarımızdan ve yargıçlarımızdan
uzak dursunlar bu yargı bizim ulusal yargımız, milli yargımız. Siyasette yaşanan
sorunları, çatışmayı yargı üzerinden çözmeye çalışmak son derece sorunlu bir
davranıştır.
Yargısal pratiklerde eksikler olabilir ama yargı siyaset yapıyor siyasi hesaplarla
hareket ediyor şeklinde hedef göstermek son derece yanlıştır. Hatalı ve eksik
soruşturmalar olabilir. Bunun için de farklı merciler vardır.
Eleştiri haktır ancak tehdit, aşağılama hak değildir. Bunları doğru değerlendirmek
lazım...
ETKİ AJANLIĞI KONUSU SİZİN ÖNERİNİZ MİYDİ?
Devletin emniyet birimleri bir kural ihtiyacı olduğunda yürütmedeki bakanlıklar
gibi yürütmeye getirirler. Bizde sistem şöyle işliyor, bakanlıklar başkanlıklar
var. Bütün yapılar bir kural ihtiyacı olduğunda bir taslak hazırlarlar. Cumhurbaşkanımızın
yardımcısı başkanlığında bu tartışma konuşulur... Bu kural ihtiyacı kanunla
mı kararname ile mi karşılanır konusu konuşulur.
Bu gündeme geldiğinde komisyonda görüşüldü ve bu taslağa onay verildi. Bu taslağı
biz yazmıyoruz bu konu bizim önümüze gelir ve bu konuda görüş bildirdik. Bakanlık
ve parti temsilcileri de var. Devletin güvenliği ve siyasi çıkarları aleyhine
faaliyetler belli şartlarda suç olabilir dedik.
Bu ad istihbaratın kullandığı bir kavram, suçun adı devletin güvenliği aleyhine
işlenen bir suç...
Buna etki ajanlığı diyenlere şunu soruyorum peki bu Türkiye'de serbest mi olsun?
Neden etki ajanlığı ülkemizde serbest olsun?
Bu suçun adı devletin güvenliği ve siyasi çıkarları aleyhine işlenen bir suç...
Bunun adını doğru koyalım, keyfi uygulamalar olacak şekilde yapmayalım.
Diğer partilerle konuşulacak, tartışılacak ve yeniden gündeme gelecek. Biz ülkenin
yararına olacak her türlü başlığı tartışırız.
İLK 4 MADDE TARTIŞMASI
Ben pazar günleri rutin olarak açıklamalar yapıyorum ve bu çıkışımda sayın
meclis başkanına dair bir kastım özel bir tepkim olmadı. İlk üç maddenin değişikliğini
gündeme taşımak milli devleti tartışmak demektir. Devleti tartışmaya açacaklarsa
buyursunlar açsınlar.
Hukuk devleti diyoruz, bayrak, üniter yapı, Türkçe diyoruz bunları mı tartışmaya
açacağız.
"GÜÇLÜ TEDBİRLER ALMAK İSTİYORUZ"
Cezasızlık algısını ortadan kaldırmak istiyoruz, güçlü tedbirler almak istiyoruz.
Bu konuda ciddi çalışmalar yapıyoruz. İnternet dijital faşizm alanıdır. Suça-
suçluya karşı ciddi adımlar atacağız.
Sosyal medyada paylaşıldığında davanın çözülme hızının artması normal midir?
X keşke yargısız infaz alanı olmasa keşke, yüzlerce binlerce soruşturma yürütülüyor.
Sosyal medyada paylaşıldığı zaman mahkemeler daha çabuk karar veriyor algısı
yaratmak doğru değil.
Narin davasında ifadeler analiz ediliyor, bu konuda yorumlar yapılıyor. Bu tip
müdahaleleri de doğru bulmuyorum. Medya haber verme güvencesi altında olsun
ama davalara bu kadar müdahil olması doğru değil.