İDDK, emekli profesörün tekrar atanma talebini reddeden üniversiteyi haklı buldu

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalında profesör kadrosunda görev yapmakta iken 01/07/2011 tarihinde kendi isteğiyle emekli olan davacı tarafından söz konusu görevine dönme istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağı olduğu belirtilen Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yürütme Kurulunun kararını hukuka uygun bularak buna ilişkin Danıştay daire kararını onadı.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 29 Kasım 2024 14:00, Son Güncelleme : 22 Kasım 2024 09:08
İDDK, emekli profesörün tekrar atanma talebini reddeden üniversiteyi haklı buldu

Madde ne diyor?
2547 sayılı Kanun'un 60. maddesinin (b) fıkrasında, yükseköğretim kurumlarından, mahkeme veya disiplin kararları ile çıkarılanlar hariç olmak üzere herhangi bir nedenle kendi isteği ile ayrılan öğretim üyelerinin başvuruları üzerine bu Kanun hükümleri çerçevesinde kadro koşulu aranmaksızın tekrar ayrıldıkları yükseköğretim kurumlarına dönebileceklerinin kurala bağlanmıştır.

"Kadro koşulu aranmaksızın" ibaresinde idare bağlı yetki içinde değildir
Yukarıda belirtilen Kanun hükmünün değerlendirilmesinden, maddede öğretim üyelerine eski görevlerine dönme olanağı tanınmışsa da, maddedeki "kadro koşulu aranmaksızın" ibaresinin, her şart ve koşulda ilgililerin mutlak suretle eski görevlerine dönme konusunda idarenin bağlı yetki içerisinde bulunduğu şeklinde yorumlanamayacağının açık olduğu, idareye madde kapsamındaki her kişiyi göreve alma zorunluluğunun yüklenmesinin, hizmetin gereğinden fazla kişiyle görülmesi sonucunu doğuracağı, bunun da kamu yararına ve hizmet gereklerine uygun olmayacağının kabulünün gerektiği, bununla birlikte; ilgililerin atanmak istedikleri alanda hizmetlerine ihtiyaç bulunması halinde kadro koşulu aranmayacağı şeklinde değerlendirilmesinin kamu hizmetinin etkin ve verimli yürütülmesine uygun olacaktır.

Davalı idare: Hasta sayısı azalmıştır
Davalı idarece sunulan bilgi ve belgelerden; Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalının hasta sayısının 2011 yılında 2143, 2017 yılında ise 1804 olduğu ve bu yıllar arasında hasta sayısında azalma meydana geldiği, 2011 yılındaki akademik personel kadrosu 9 profesör ve 1 öğretim görevlisinden oluşmakta iken, 2018 yılı mevcut kadrosunun 2 profesör, 2 doçent ve 3 öğretim görevlisinden oluştuğunun anlaşılmıştır.

T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2023/402
Karar No: 2024/1381

İSTEMİN KONUSU:
Danıştay Sekizinci Dairesinin 05/10/2022 tarih ve E:2022/2707, K:2022/5399 sayılı kararının, davacı tarafından esas yönünden, davalı idarelerden Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından vekalet ücreti yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem:
... Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalında profesör kadrosunda görev yapmakta iken 01/07/2011 tarihinde kendi isteğiyle emekli olan davacı tarafından, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 60. maddesinin (b) fıkrası uyarınca söz konusu görevine dönme istemiyle yapılan 16/10/2017 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağı olduğu belirtilen Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yürütme Kurulunun... tarih ve ... sayılı kararının 6/c maddesinin iptali istenilmiştir.

Daire kararının özeti:
Danıştay Sekizinci Dairesinin 05/10/2022 tarih ve E:2022/2707, K:2022/5399 sayılı kararıyla, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 27/01/2022 tarih ve E:2021/2805, K:2022/200 sayılı kısmen bozma kararına uyularak;
Davacının 2547 sayılı Kanun'un 60/b maddesi uyarınca öğretim üyeliği görevine dönme istemiyle yaptığı 16/10/2017 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlem yönünden;

2547 sayılı Kanun'un 60. maddesinin (b) fıkrasında, yükseköğretim kurumlarından, mahkeme veya disiplin kararları ile çıkarılanlar hariç olmak üzere herhangi bir nedenle kendi isteği ile ayrılan öğretim üyelerinin başvuruları üzerine bu Kanun hükümleri çerçevesinde kadro koşulu aranmaksızın tekrar ayrıldıkları yükseköğretim kurumlarına dönebileceklerinin kurala bağlandığı,

Yukarıda belirtilen Kanun hükmünün değerlendirilmesinden, maddede öğretim üyelerine eski görevlerine dönme olanağı tanınmışsa da, maddedeki "kadro koşulu aranmaksızın" ibaresinin, her şart ve koşulda ilgililerin mutlak suretle eski görevlerine dönme konusunda idarenin bağlı yetki içerisinde bulunduğu şeklinde yorumlanamayacağının açık olduğu, idareye madde kapsamındaki her kişiyi göreve alma zorunluluğunun yüklenmesinin, hizmetin gereğinden fazla kişiyle görülmesi sonucunu doğuracağı, bunun da kamu yararına ve hizmet gereklerine uygun olmayacağının kabulünün gerektiği, bununla birlikte; ilgililerin atanmak istedikleri alanda hizmetlerine ihtiyaç bulunması halinde kadro koşulu aranmayacağı şeklinde değerlendirilmesinin kamu hizmetinin etkin ve verimli yürütülmesine uygun olacağı,

Dairelerince 03/07/2018 ve 11/09/2018 tarihli ara kararları ile davalı ... Üniversitesi Rektörlüğünden, davacının kendi isteğiyle emekli olduğu tarihteki kadro durumu ve hasta sayısı ile yeniden göreve başlatılma istemiyle başvuru yaptığı tarihteki kadro durumu ve hasta sayısının sorulduğu, davalı idarece sunulan bilgi ve belgelerden; Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalının hasta sayısının 2011 yılında 2143, 2017 yılında ise 1804 olduğu ve bu yıllar arasında hasta sayısında azalma meydana geldiği, 2011 yılındaki akademik personel kadrosu 9 profesör ve 1 öğretim görevlisinden oluşmakta iken, 2018 yılı mevcut kadrosunun 2 profesör, 2 doçent ve 3 öğretim görevlisinden oluştuğunun anlaşıldığı,

Bu durumda, idarenin sahip olduğu takdir yetkisini, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı kullandığına dair herhangi bir bilgi belge bulunmadığı dikkate alındığında; davacının 2547 sayılı Kanun'un 60/b maddesi uyarınca öğretim üyeliği görevine dönme istemiyle yaptığı 16/10/2017 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle,

Davacının 2547 sayılı Kanun'un 60/b maddesi uyarınca öğretim üyeliği görevine dönme istemiyle yaptığı 16/10/2017 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlem yönünden davanın reddine, dava sonuç olarak kısmen karar verilmesine yer olmadığına, kısmen ret ile sonuçlandığından toplam 1.166,20-TL yargılama giderinin yarısı olan 583,10-TL'nin davacı üzerinde bırakılmasına, yargılama giderinin diğer yarısı olan 583,10-TL'nin davalı idareler üzerinde bırakılmasına, davanın ilk aşamasında davacı lehine vekalet ücretine hükmedildiği anlaşıldığından davacı lehine yeniden avukatlık ücreti yönünden hüküm kurulmamasına, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.500-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:
Davacı tarafından, öğretim üyeliği görevine dönmek istediği Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalında hizmetine ihtiyaç bulunduğu, idarece açık takdir hatası yapılarak karar verildiği, hizmetine ihtiyaç bulunup bulunmadığı hususunda Dairece bilirkişi incelemesi yaptırılarak karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiği ileri sürülmektedir.

Davalı idarelerden Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından, bozmadan önceki aşamada Dairece yapılan duruşmaya vekillerinin katılmış olması nedeniyle temyize konu Daire kararında duruşmalı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken duruşmasız vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI:
Davacı tarafından, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın vekalet ücretine ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek davalı idarelerden Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davalı idareler tarafından, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın esasa ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'NIN DÜŞÜNCESİ: Temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosya tekemmül ettiğinden davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 2. fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulmasının;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı halinde mümkün olduğu belirtilmiş; 4. fıkrasında, "Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümleri kıyasen uygulanır." denilmiş; 50. maddesinin 4. fıkrasında ise, Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu kararının esasa ilişkin kısmı; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 27/01/2022 tarih ve E:2021/2805, K:2022/200 sayılı kısmen bozma kararında belirtilen gerekçeler göz önüne alınarak verilmiş bir karar olduğundan, usul ve hukuka uygun bulunmakta ve bozulmasını gerektirecek bir hukuka aykırılık taşımamaktadır.
Davalı idareler lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin kısma gelince;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda Danıştayın, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayacağı hükmüne yer verilmiştir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun "Avukatlık Ücreti" başlıklı 164. maddesinde, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği belirtilmiş; 168. maddesinin son fıkrasında ise, avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı kurala bağlanmıştır.
Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde; Danıştayda ilk derecede duruşmalı olarak görülen davalarda avukatlık ücreti, 19.000,00-TL olarak belirlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davada 09/06/2021 tarihinde duruşma yapıldığı, davalı idareler vekilinin duruşmaya katıldığı, Danıştay Sekizinci Dairesinin 09/06/2021 tarih ve E:2018/2093, K:2021/2988 sayılı kısmen karar verilmesine yer olmadığı, kısmen iptale ilişkin kararının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 27/01/2022 tarih ve E:2021/2805, K:2022/200 sayılı kararıyla kısmen bozulması üzerine verilen, dava konusu bireysel işlem yönünden davanın reddi yolundaki ... tarih ve E:..., K:... sayılı temyize konu bozmaya uyma kararında ise, davalı idareler lehine, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde Danıştayda ilk derece mahkemesi sıfatıyla görülecek davalarda duruşmalı işler için öngörülen 19.000,00-TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, duruşmasız işler için öngörülen 9.500,00-TL vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davalı idareler lehine duruşmasız vekalet ücretine hükmedilmesi hususunun yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından, temyize konu Daire kararının hüküm fıkrasındaki, "4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.500 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine," ifadesinin, 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca; "4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen 19.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine," şeklinde düzeltilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacı ile davalı idarelerden Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının esas yönünden ONANMASINA,
3. Anılan kararın (4) numaralı hüküm fıkrasının "4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen ...-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine," şeklinde düzeltilerek ONANMASINA,
4. Kullanılmayan ... TL yürütmeyi durdurma harcının istemi halinde davacıya iadesine,
5. Kesin olarak, 13/06/2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber