İDDK, emekli profesörün tekrar atanma talebini reddeden üniversiteyi haklı buldu
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalında profesör kadrosunda görev yapmakta iken 01/07/2011 tarihinde kendi isteğiyle emekli olan davacı tarafından söz konusu görevine dönme istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağı olduğu belirtilen Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yürütme Kurulunun kararını hukuka uygun bularak buna ilişkin Danıştay daire kararını onadı.
Madde ne diyor?
2547 sayılı Kanun'un 60. maddesinin (b) fıkrasında, yükseköğretim kurumlarından,
mahkeme veya disiplin kararları ile çıkarılanlar hariç olmak üzere herhangi
bir nedenle kendi isteği ile ayrılan öğretim üyelerinin başvuruları üzerine
bu Kanun hükümleri çerçevesinde kadro koşulu aranmaksızın tekrar ayrıldıkları
yükseköğretim kurumlarına dönebileceklerinin kurala bağlanmıştır.
"Kadro koşulu aranmaksızın" ibaresinde idare bağlı yetki içinde
değildir
Yukarıda belirtilen Kanun hükmünün değerlendirilmesinden, maddede öğretim üyelerine
eski görevlerine dönme olanağı tanınmışsa da, maddedeki "kadro koşulu aranmaksızın"
ibaresinin, her şart ve koşulda ilgililerin mutlak suretle eski görevlerine
dönme konusunda idarenin bağlı yetki içerisinde bulunduğu şeklinde yorumlanamayacağının
açık olduğu, idareye madde kapsamındaki her kişiyi göreve alma zorunluluğunun
yüklenmesinin, hizmetin gereğinden fazla kişiyle görülmesi sonucunu doğuracağı,
bunun da kamu yararına ve hizmet gereklerine uygun olmayacağının kabulünün gerektiği,
bununla birlikte; ilgililerin atanmak istedikleri alanda hizmetlerine ihtiyaç
bulunması halinde kadro koşulu aranmayacağı şeklinde değerlendirilmesinin kamu
hizmetinin etkin ve verimli yürütülmesine uygun olacaktır.
Davalı idare: Hasta sayısı azalmıştır
Davalı idarece sunulan bilgi ve belgelerden; Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim
Dalının hasta sayısının 2011 yılında 2143, 2017 yılında ise 1804 olduğu ve bu
yıllar arasında hasta sayısında azalma meydana geldiği, 2011 yılındaki akademik
personel kadrosu 9 profesör ve 1 öğretim görevlisinden oluşmakta iken, 2018
yılı mevcut kadrosunun 2 profesör, 2 doçent ve 3 öğretim görevlisinden oluştuğunun
anlaşılmıştır.
T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2023/402
Karar No: 2024/1381
İSTEMİN KONUSU:
Danıştay Sekizinci Dairesinin 05/10/2022 tarih ve E:2022/2707, K:2022/5399 sayılı
kararının, davacı tarafından esas yönünden, davalı idarelerden Yükseköğretim
Kurulu Başkanlığı tarafından vekalet ücreti yönünden temyizen incelenerek bozulması
istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem:
... Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalında profesör
kadrosunda görev yapmakta iken 01/07/2011 tarihinde kendi isteğiyle emekli olan
davacı tarafından, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 60. maddesinin (b) fıkrası
uyarınca söz konusu görevine dönme istemiyle yapılan 16/10/2017 tarihli başvurunun
zımnen reddine ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağı olduğu belirtilen Yükseköğretim
Kurulu Başkanlığı Yürütme Kurulunun... tarih ve ... sayılı kararının 6/c maddesinin
iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti:
Danıştay Sekizinci Dairesinin 05/10/2022 tarih ve E:2022/2707, K:2022/5399 sayılı
kararıyla, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 27/01/2022 tarih ve E:2021/2805,
K:2022/200 sayılı kısmen bozma kararına uyularak;
Davacının 2547 sayılı Kanun'un 60/b maddesi uyarınca öğretim üyeliği görevine
dönme istemiyle yaptığı 16/10/2017 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin
işlem yönünden;
2547 sayılı Kanun'un 60. maddesinin (b) fıkrasında, yükseköğretim kurumlarından, mahkeme veya disiplin kararları ile çıkarılanlar hariç olmak üzere herhangi bir nedenle kendi isteği ile ayrılan öğretim üyelerinin başvuruları üzerine bu Kanun hükümleri çerçevesinde kadro koşulu aranmaksızın tekrar ayrıldıkları yükseköğretim kurumlarına dönebileceklerinin kurala bağlandığı,
Yukarıda belirtilen Kanun hükmünün değerlendirilmesinden, maddede öğretim üyelerine eski görevlerine dönme olanağı tanınmışsa da, maddedeki "kadro koşulu aranmaksızın" ibaresinin, her şart ve koşulda ilgililerin mutlak suretle eski görevlerine dönme konusunda idarenin bağlı yetki içerisinde bulunduğu şeklinde yorumlanamayacağının açık olduğu, idareye madde kapsamındaki her kişiyi göreve alma zorunluluğunun yüklenmesinin, hizmetin gereğinden fazla kişiyle görülmesi sonucunu doğuracağı, bunun da kamu yararına ve hizmet gereklerine uygun olmayacağının kabulünün gerektiği, bununla birlikte; ilgililerin atanmak istedikleri alanda hizmetlerine ihtiyaç bulunması halinde kadro koşulu aranmayacağı şeklinde değerlendirilmesinin kamu hizmetinin etkin ve verimli yürütülmesine uygun olacağı,
Dairelerince 03/07/2018 ve 11/09/2018 tarihli ara kararları ile davalı ... Üniversitesi Rektörlüğünden, davacının kendi isteğiyle emekli olduğu tarihteki kadro durumu ve hasta sayısı ile yeniden göreve başlatılma istemiyle başvuru yaptığı tarihteki kadro durumu ve hasta sayısının sorulduğu, davalı idarece sunulan bilgi ve belgelerden; Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalının hasta sayısının 2011 yılında 2143, 2017 yılında ise 1804 olduğu ve bu yıllar arasında hasta sayısında azalma meydana geldiği, 2011 yılındaki akademik personel kadrosu 9 profesör ve 1 öğretim görevlisinden oluşmakta iken, 2018 yılı mevcut kadrosunun 2 profesör, 2 doçent ve 3 öğretim görevlisinden oluştuğunun anlaşıldığı,
Bu durumda, idarenin sahip olduğu takdir yetkisini, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı kullandığına dair herhangi bir bilgi belge bulunmadığı dikkate alındığında; davacının 2547 sayılı Kanun'un 60/b maddesi uyarınca öğretim üyeliği görevine dönme istemiyle yaptığı 16/10/2017 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle,
Davacının 2547 sayılı Kanun'un 60/b maddesi uyarınca öğretim üyeliği görevine dönme istemiyle yaptığı 16/10/2017 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlem yönünden davanın reddine, dava sonuç olarak kısmen karar verilmesine yer olmadığına, kısmen ret ile sonuçlandığından toplam 1.166,20-TL yargılama giderinin yarısı olan 583,10-TL'nin davacı üzerinde bırakılmasına, yargılama giderinin diğer yarısı olan 583,10-TL'nin davalı idareler üzerinde bırakılmasına, davanın ilk aşamasında davacı lehine vekalet ücretine hükmedildiği anlaşıldığından davacı lehine yeniden avukatlık ücreti yönünden hüküm kurulmamasına, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.500-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:
Davacı tarafından, öğretim üyeliği görevine dönmek istediği Beyin ve Sinir Cerrahisi
Ana Bilim Dalında hizmetine ihtiyaç bulunduğu, idarece açık takdir hatası yapılarak
karar verildiği, hizmetine ihtiyaç bulunup bulunmadığı hususunda Dairece bilirkişi
incelemesi yaptırılarak karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak
karar verildiği ileri sürülmektedir.
Davalı idarelerden Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından, bozmadan önceki aşamada Dairece yapılan duruşmaya vekillerinin katılmış olması nedeniyle temyize konu Daire kararında duruşmalı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken duruşmasız vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI:
Davacı tarafından, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın vekalet ücretine
ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen
nedenlerin, kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı
belirtilerek davalı idarelerden Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının temyiz isteminin
reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davalı idareler tarafından, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın esasa
ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen
nedenlerin, kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı
belirtilerek davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'NIN DÜŞÜNCESİ: Temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosya tekemmül ettiğinden
davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin
gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 2. fıkrasında, Danıştay
dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulmasının;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya
eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı halinde mümkün olduğu
belirtilmiş; 4. fıkrasında, "Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı
davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümleri
kıyasen uygulanır." denilmiş; 50. maddesinin 4. fıkrasında ise, Danıştayın
bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin bozma kararına
uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu kararının esasa ilişkin kısmı; Danıştay
İdari Dava Daireleri Kurulunun 27/01/2022 tarih ve E:2021/2805, K:2022/200 sayılı
kısmen bozma kararında belirtilen gerekçeler göz önüne alınarak verilmiş bir
karar olduğundan, usul ve hukuka uygun bulunmakta ve bozulmasını gerektirecek
bir hukuka aykırılık taşımamaktadır.
Davalı idareler lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin kısma gelince;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasının (b)
bendinde; temyiz incelemesi sonunda Danıştayın, kararda yeniden yargılama yapılmasına
ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar
varsa kararı düzelterek onayacağı hükmüne yer verilmiştir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun "Avukatlık Ücreti" başlıklı 164.
maddesinde, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı
veya değeri ifade ettiği belirtilmiş; 168. maddesinin son fıkrasında ise, avukatlık
ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği
tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı kurala bağlanmıştır.
Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde; Danıştayda
ilk derecede duruşmalı olarak görülen davalarda avukatlık ücreti, 19.000,00-TL
olarak belirlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davada 09/06/2021 tarihinde duruşma yapıldığı, davalı
idareler vekilinin duruşmaya katıldığı, Danıştay Sekizinci Dairesinin 09/06/2021
tarih ve E:2018/2093, K:2021/2988 sayılı kısmen karar verilmesine yer olmadığı,
kısmen iptale ilişkin kararının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 27/01/2022
tarih ve E:2021/2805, K:2022/200 sayılı kararıyla kısmen bozulması üzerine verilen,
dava konusu bireysel işlem yönünden davanın reddi yolundaki ... tarih ve E:...,
K:... sayılı temyize konu bozmaya uyma kararında ise, davalı idareler lehine,
karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde Danıştayda
ilk derece mahkemesi sıfatıyla görülecek davalarda duruşmalı işler için öngörülen
19.000,00-TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, duruşmasız işler için
öngörülen 9.500,00-TL vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davalı idareler lehine duruşmasız vekalet ücretine hükmedilmesi
hususunun yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından, temyize
konu Daire kararının hüküm fıkrasındaki, "4. Karar tarihinde yürürlükte
bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.500 TL vekalet ücretinin
davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine," ifadesinin, 2577 sayılı
Kanun'un 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca; "4. Karar tarihinde
yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler
için belirlenen 19.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere
verilmesine," şeklinde düzeltilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacı ile davalı idarelerden Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının temyiz istemlerinin
reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Sekizinci
Dairesinin temyize konu ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının esas yönünden
ONANMASINA,
3. Anılan kararın (4) numaralı hüküm fıkrasının "4. Karar tarihinde yürürlükte
bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen
...-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,"
şeklinde düzeltilerek ONANMASINA,
4. Kullanılmayan ... TL yürütmeyi durdurma harcının istemi halinde davacıya
iadesine,
5. Kesin olarak, 13/06/2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.