'Gelecek yıl bu dönem enflasyonu bu kadar konuşmayacağız'
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2025 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde TBMM Genel Kurulu'nda konuştu. Yılmaz, "Gelecek sene bu zamanlar artık 20 küsurlu bir enflasyondan bahsediyor olacağız. Elbette, yine gündemimizde olacak ama bugünkü kadar artık enflasyonu konuşmayacağız" dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2025 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde TBMM Genel Kurulu'nda konuştu. Türkiye ekonomisinin geçen yıl yüzde yüzde 5,1 büyüdükten sonra, bu yılın ilk üç çeyreğinde yüzde 3,2 büyüme kaydettiğini ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:
"Bu yıl da büyümeye devam ettik. 14 yıldır aralıksız bir şekilde Türkiye ekonomisi büyüyor ve 2024'ü de yıl sonu itibarıyla yüzde 3,5'ler civarında, o seviyeye yakın bir şekilde tamamlamayı öngörüyoruz. Üçüncü çeyrekteki büyümemiz ise yüzde 2,1 oranında. Bu da 17 çeyrektir kesintisiz büyümeyi ifade ediyor ve biz önümüzdeki süreçte istikrar içinde büyümeye devam edeceğiz.
Sıkılaştırıcı politikalarımızın etkisiyle iç talepte dengelenme sağlanmış, özel tüketim kaynaklı enflasyonist baskı azalmıştır. Dış talepteki olumsuz görünüme paralel olarak son 2 çeyrekte düşük bir performans gösteren sanayi sektörüne ilişkin son veriler bir miktar toparlanmayı göstermektedir. Hizmetlerde büyümemiz iyi gidiyor, tarımda iyi gidiyor. Dünya da genel olarak imalat sanayisinde bir sıkıntı var. Çin'in özellikle oluşturduğu yüksek atıl kapasitenin tüm dünya da bir baskı oluşturduğunu görüyoruz. Bir taraftan da Türkiye içinde yükselen finansal maliyetlerin işletmelerin stoklarını azaltmaya dönük eğilimlerini güçlendirdiğini ve üretim yerine bir miktar stok azaltmayı tercih ettiklerini görüyoruz. Bütün bu etkilerle birlikte sanayimizde bir miktar üretimde azalma söz konusu ama kasım ayında kapasite kullanım oranının yüzde 75,6'ya, imalat sanayi PMI Endeksi'nin ise 3 puandan fazla bir yükselişle 48,3'e çıktığını görüyoruz. Reel Kesim Güven Endeksi ve Perakende Ticaret Güven Endeksi'ndeki artışlar da göz önüne alındığında sanayi tarafındaki olumsuz görünümün de belli oranda ortadan kalkmaya başladığını değerlendirmekteyiz. Enflasyonla mücadelede 2023 yılının haziran ayından itibaren bir geçiş süreci ve dezenflasyon süreci başlamış durumda. Hep söyledik, geçen yıl da bu programı ilan ederken de söyledik, bir sürpriz yapmıyoruz bu anlamda."
Başından itibaren programları ve çerçevesinin belli olduğunu dile getiren Yımaz, bunları, "geçiş, dezenflasyon ve tek haneli rakamlara ulaşılacak kalıcı fiyat istikrarı" dönemleri olarak sıraladı.
"Seneye bu zamanlar 20 küsurlu bir enflasyondan bahsedeceğiz"
Yılmaz, şöyle devam etti:
"Geçiş sürecini bu haziran ayı itibarıyla tamamladık. Geçiş sürecinde temellerimizi güçlendirdik, risklerimizi azalttık, Türkiye'yi çok daha sağlam, sağlıklı bir zeminde enflasyonla mücadele edecek, sürdürülebilir istikrarlı büyüme sağlayacak bir ortama kavuşturduk. Bütçe açığını depreme rağmen kontrol altında tuttuk. Cari açığı çok ciddi oranda azalttık, rezervlerimizi güçlendirdik, kur korumalı mevduatı önemli oranda erittik, kurda istikrar sağladık, buna benzer birçok alanda temellerimizi sağlamlaştırdık. Hazirandan itibaren dezenflasyon süreci başladı. Yani enflasyon oranında düşüş süreci başladı. Bugüne kadar, kasım ayına kadar 28 puan enflasyon oranında bir düşüş var. İşte, bu dezenflasyon dediğimiz sürecin getirisi. Önümüzdeki dönemde dezenflasyon sürecinin devam etmesini bekliyoruz ve inşallah gelecek sene bu zamanlar artık 20 küsurlu bir enflasyondan bahsediyor olacağız. Elbette, yine gündemimizde olacak ama bugünkü kadar artık enflasyonu konuşmayacağız, başka meseleleri konuşacağız. Daha sonraki yıllarda ise 2026-2027 perspektifinde ülkemizi yeniden tek haneli enflasyonlara kavuşturacağız, bunda kararlıyız, bunu adım adım hayata geçireceğiz."
Yılmaz, "enflasyonla mücadele ediyorsunuz, bununla birlikte büyüme olur mu?", "gelir dağılımı nasıl düzelecek?" denildiğini ifade ederek, fiyat istikrarının, istikrarlı büyüme ve gelir dağılımını iyileştirmenin de zemini olduğunu belirtti. Yoksullukla mücadeleyi, gelir dağılımını iyileştirme politikalarını dar bir çerçevede görmediklerini vurgulayan Yılmaz, her şeyden önce makro politikanın sağlam olması gerektiğini söyledi. Yılmaz, "Gemi sağlam değilse kamaralar altından da olsa bir anlam ifade etmez" dedi.