İstanbul Barosu, T24 ve gazeteci Seyhan Avşar'a soruşturma
İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile yönetim kurulu üyeleri hakkında, sosyal medyadan yayınlanan bir açıklamada "terör örgütü PKK üyeliği bulunan firari sanıklar övüldüğü" iddiasıyla resen soruşturma başlatıldı. Öte yandan Savcılık, Suriye'de öldürülen Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'le ilgili paylaşımları nedeniyle internet sitesi T24 ve gazeteci Seyhan Avşar'a soruşturma açtı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmanın gerekçesi, Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in Suriye'de öldürülmesiyle ilgili yapılan haberler ve sosyal medya paylaşımları.
İnternet sitesi T24, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği ve Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları (DİSK) Basın İş'in iki ismin öldürülmesiyle ilgili açıklamalarını haberleştirmişti.
Haberde, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği'nin, "Kuzey ve Doğu Suriye'deki gelişmeleri takip eden basın emekçileri Nazım Daştan ve Cihan Bilgin, Tişrin Barajı ve Sirin beldesi arasındaki yolda hedef alındığı" şeklindeki açıklaması herhangi bir yoruma yer vermeden konulmuştu.
Ayrıca haberde DİSK Basın İş'in, "Gazetecileri hedef alan saldırıları kınıyoruz. Filistin'de ve Suriye'de savaş bölgesindeki gazetecilerin ölümünden sorumlu olanlar adalet önünde hesap vermelidir," açıklamasına da yer verildi.
Avşar: 'Neye ve kime göre 'teröristiz' bizler?'
Gerçek Gündem Genel Yayın Yönetmeni Seyhan Avşar ise sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı:
"Dünden beri kendime gelemiyorum. Yazıp yazıp susuyorum. Acının en dibinde yazmak mı doğru yoksa köşeye çekilip o anı yaşamak mı bilemiyorum. Ama artık içime sığmıyor bu acı. Dün iki gazeteci meslektaşımız üzerlerine atılan bomba nedeniyle yaşamını yitirdi. Bir insanın haklarını savunmak için bizlerle aynı görüşü paylaşmasına, bizlerle aynı gazetecilik tarzını benimsemesine gerek var mı? Neye ve kime göre 'teröristiz' bizler? Ne kadar çabuk benimsiyoruz birilerinin o ötekileştiren söylemlerini. Bugün Sinan Ateş'in hakkına aynı dünya görüşünü savunduğumuz için mi sahip çıkıyoruz? Ya da dünya görüşünü asla benimsemediğimiz bir gazeteci öldürüldüğünde ne yapacağız? Susacak mıyız? Adalet arayışımız, hakikat inancımız insanların durduğu yere, geldikleri mevkilere göre mi değişecek? Yazık bize çok yazık... Dün bu topraklarda doğup büyüyen iki gazeteci SİHA'larla katledildi. Onlar katledilirken sustuk, sustukça küçüldük..."
Savcılık: 'Terör örgütünü övücü paylaşımlar, 'gazeteci' oldukları yanıltıcı bilgi'
Bu haber ve paylaşımlar üzerinde dün T24 ve gazeteci Seyhan Avşar'la ilgili soruşturma açıldı. Anadolu Ajansı'nın (AA) haberine göre soruşturma 'terör örgütü üyeliği bulunan firari sanıklar Daşdan ve Bilgin'in övüldüğü' iddiasıyla başlatıldı.
AA'nın 'terör örgütü propagandası yapmak' ve 'halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak' iddiasıyla başlatıldığını duyurduğu soruşturma hakkında T24'e herhangi bir tebligat yapılmadığı öğrenildi.
Soruşturmaya dair İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açıklaması ise şu şekilde:
"20/12/2024 tarihinde T24 isimli haber sitesinde 'Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin, Suriye'de öldürüldü' başlıklı haber ve Seyhan Avşar isimli şahıs tarafından 21/12/2024 tarihinde Twitter sosyal medya hesabı üzerinden yapılan paylaşımlarda PKK terör örgütü mensubiyetleri nedeniyle haklarında kayıt bulunan örgüt mensupları Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'i övücü nitelikteki sözler ile ayrıca sözde gazetecilik faaliyetleri ve gazeteci kimlikleri nedeniyle öldürüldükleri şeklinde yanıltıcı bilginin yayılması şeklindeki tespitler nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığımızca 'Terör Örgütü Propagandası Yapmak' ve 'Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yaymak' suçlarından resen soruşturma başlatılmıştır."
İstanbul Barosu'na da soruşturma
Bugün ise savcılık bu sefer İstanbul Barosu'na soruşturma açtı. Savcılık, baronun açıklamasında, "PKK terör örgütü mensupları Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'i övücü nitelikteki sözler,'' sarf ettiğini iddia etti ve kurumun iki ismin gazeteci olduğunu söyleyerek 'yanıltıcı bilgi' yayarak suç işlediğini öne sürdü.
Soruşturmanın bütün baro yöneticilerine açıldığı öğrenildi.
Baronun açıklaması neydi?
Baro açıklamasında, Nadım Daştan ve Cihan Bilgin'in öldürülmesinin Uluslararası İnsancıl Hukukun ve Cenevre Sözleşmesi'nin ihlali olduğuna dikkat çekilmişti.
Baronun yaptığı açıklama şöyleydi: ''Basına yansıyan bilgilere göre, gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin, 19 Aralık'ta Suriye'de yaşanan gelişmeleri takip ederken uğradıkları saldırı sonucu yaşamını yitirmişlerdir. Basın mensuplarının çatışma bölgelerinde hedef alınması, Uluslararası İnsancıl Hukukun ve Cenevre Sözleşmesi'nin ihlali niteliğindedir. Dahası, savaşa taraf olmayan sivillerin hedef alınması, Roma Statüsü 8/2/b/ii. maddesinde savaş suçlarından biri olarak ifade edilmiştir. Dolayısıyla, silahlı çatışma bölgesinde görev yapan gazetecilerin korunmasına ilişkin kurallar, Uluslararası İnsancıl Hukukun bünyesindedir. Yine bahsi geçen olaya ilişkin Şişhane Meydanında yapılmak istenen basın açıklamasında, aralarında Baromuz üyesi dört meslektaşımız ile iki hukuk fakültesi öğrencisi ve onlarca gazetecinin olduğu yurttaşlar gözaltına alınmıştır. Uluslararası hukuku ihlal eden bu olaya ilişkin derhal soruşturma başlatılması ve sorumlulardan hesap sorulması gerekirken, Anayasal haklarını kullanan ve meslektaşları için yas tutan basın mensuplarının ve meslektaşlarımızın gözaltına alınması kabul edilemez bir durumdur. İki basın mensubu yurttaşımızın öldürülmesi olayıyla ilgili olarak etkin bir soruşturma yürütülmesini ve Anayasal haklarını kullanarak basın açıklaması yaptıktan sonra gözaltına alınanların derhal serbest bırakılmasını talep ediyor, sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz."
Protestoya katılanlardan dokuzu tutuklandı
Diğer yandan dün iki ismin ölümü protesto için İstanbul Şişhane'de bir eylem düzenlendi. Eylemde 30'a yakın kişi gözaltına alındı. Mahkemeye çıkarılanlardan dokuzu ise tutuklandı. DİSK Basın-İş protesto sonrası tutuklanan gazetecilerin ismini şöyle açıkladı: Gülistan Dursun, Pınar Gayıp, Serpil Ünal, Hayri Tunç, Enes Sezgin, Osman Akın.
Tutuklanan diğer isimler ise şöyle: Can Papila, Haci Ugis, İmam Senol.