Otomotiv sektöründe 2025 beklentisi: Yerli araçların payını artırmamız gerekiyor

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Cengiz Eroldu, 2024'ün küresel otomotiv sektörü için zorlu bir yıl olacağını belirtti. Avrupa pazarındaki daralma, Çin'in artan rekabet gücü ve elektrikli araç talebindeki yavaşlama gibi etkenlerin sektörü ciddi şekilde zorladığını ifade eden Eroldu, Türkiye'nin otomotiv ihracatının 33 milyar dolara ulaşarak liderliğini koruduğunu, ancak üretim ve ihracat adetlerinde daralma yaşandığını kaydetti.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 30 Aralık 2024 08:01, Son Güncelleme : 30 Aralık 2024 16:25
Otomotiv sektöründe 2025 beklentisi: Yerli araçların payını artırmamız gerekiyor

Otomotiv sektörü temsilcileri 2024'ü değerlendirerek, 2025 yılı beklenti ve öngörülerini paylaştı.

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Cengiz Eroldu yaptığı yazılı açıklamada, 2024'ün küresel otomotiv sektörü için zorlu bir yıl olduğunu belirtti.

Eroldu, "2024 yılında enflasyon etkisi ile öngörülenin gerisinde kalan Avrupa pazarı, Çin'in hem iç hem de ihraç pazarlarında artırdığı rekabet gücü, Avrupa'da elektrikli araç (EV) talebinin öngörülerin gerisinde seyretmesi, yüksek teknolojiye yatırım ihtiyacı ve düşük EV marjı, karlılıklarda gerileme ve tedarik zincirindeki artan kırılganlık tüm Avrupalı üreticileri ciddi şekilde zorlamaya başladı. Küresel otomotiv ekosisteminde yaşanan gelişmeler doğal olarak sanayimizi de etkiledi." ifadelerini kullandı.

Yılın 11 aylık sonuçlarına atıfta bulunan Eroldu, şunları kaydetti:

"Baktığımızda otomotiv üretiminde yüzde 8 ve adet bazında ihracatında yüzde 1'lik bir daralma gerçekleşti. Değer bazında yüzde 3 artış sağlayan ihracatımız 33 milyar dolar seviyesine ulaşarak, sektörel ihracat sıralamasındaki lider konumunu korudu. İç pazar ise kasım sonu itibarıyla 1,1 milyonun üzerinde gerçekleşti. İhracatımızın sürekliliğini sağlamak ve rekabetçiliğimizi korumak için Avrupa Birliği'nin düzenlemelerine uyum sağlamak zorunda olan sanayimiz gerek ürünleri gerekse operasyonel süreçleri ve tedarik zinciri yönetimi ile ciddi bir uyumlanma süreci yaşıyor.

2024'te ana ve tedarik sanayi yatırım sürecine devam ederken, regülatif zorunluluklara uyumlanmak için ciddi bir efor sarf ettiler. Bu süreçte OSD de Yeşil Mutabakat hedefleri çerçevesinde çalışmalarını artırarak, IPA III kapsamında döngüsel ekonomi, kaynak verimliliği ve sürdürülebilir üretim alanlarında farkındalığı artırmak üzere hibe desteği almaya hak kazandı. OSD, sanayi ekosisteminde çevresel bilinci artırmayı ve tüm paydaşlarla işbirliğini güçlendirmeyi hedefleyen eğitim, farkındalık ve kapasite artırma projelerine devam etti."

- "2025'e yaklaşırken, küresel otomotiv sektörü belirsizliklerle dolu bir döneme doğru ilerliyor"

OSD Başkanı Eroldu, 2025'e yaklaşırken, küresel otomotiv sektörünün belirsizliklerle dolu bir döneme doğru ilerlediğini belirterek, Avrupa'da ana ve tedarik sanayi üreticilerinden gelen fabrika kapanmaları, istihdam azaltımı gibi haberlerin sayısının her geçen gün artmaya başladığını aktardı.

Küresel otomotiv sektörünün gelecek yıl finans, istihdam ve büyüme açısından ciddi zorluklarla mücadelesinin devam edeceğinin net olarak göründüğüne işaret eden Eroldu, şu bilgileri verdi:

"Avrupa'nın en önemli ihracat pazarımız olduğu düşünüldüğünde, Avrupa'daki potansiyel pazar daralması sebebiyle oluşabilecek araç fazlasının Türkiye pazarına kaydırılma olasılığını ciddi bir risk olarak görüyoruz. Öte yandan, Avrupa pazarlarındaki daralma ve atıl üretim kapasitesi, Türk otomotiv sanayisinin ihracatında düşüşe neden olarak üretimimizi olumsuz etkileyebilir.

Avrupa'nın, ihracatımızdaki yüzde 70'lik payı dikkate alındığında, bu risklere karşı proaktif önlemler almak büyük önem taşıyor. İhraç pazarlarında yaşanan bu dalgalanmaların etkisini azaltmak için iç pazarda yerli araçların payını artırmamız gerekiyor. Türkiye'nin aşınan üretim rekabetçiliğini güçlendirmek için politika geliştirilmesini önemli görüyoruz, elimizdeki mevcut tesisleri korumak, bu süreçte daha da önemli hale geldi."

Eroldu, Türk otomotiv sanayisi olarak temel önceliklerinin, AB'nin sıkılaşan hedeflerine uyum sağlamak ve 2025'in öngörülmesi zor ve aynı zamanda zorlu küresel ekonomik ortamını göz önünde bulundurarak esnek ve yenilikçi stratejiler geliştirmek olduğunu vurguladı.

Mevcut tesislerini korumayı, tüm paydaşlarla işbirliğini artırmayı ve sektörde sürdürülebilir bir büyüme yakalamayı hedeflediklerine dikkati çeken Eroldu, "Bu kapsamda, değişen piyasa dinamiklerine uyum sağlamak, operasyonel verimliliğimizi artırmak, dönüşüm yatırımlarımızı hızlandırmak ve maliyet optimizasyonu çalışmalarımıza devam etmek stratejik önceliklerimiz arasında. Sektörü destekleyecek uzun vadeli politikalar oluşturmak ve nitelikli insan kaynağı yetiştirmeye devam etmek de sürdürülebilir büyümeye katkı sağlama hedefimizin önemli unsurları arasında yer alıyor." değerlendirmesini yaptı.

- "2025 satış rakamlarını etkileyecek en belirleyici faktörlerin başında faiz indirimleri konusu var"

Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Özçete de 2024'ün otomotiv satış sonrası sektörü için çok fazla iniş ve çıkışların olmadığı, hafif durağan seyreden bir yıl olduğunu kaydetti.

Bunun temel nedenlerinin ise hem elektrikli araç sürecindeki dönüşüm sancılarının hem de global ölçekte devam eden ekonomik krizin olduğunu belirten Özçete, şu ifadeleri kullandı:

"Satış rakamlarının geriye gitmesinde krediye erişim zorluklarının yaşanması, nakit akışı dengesizliklerinin artması, enerji ve ham madde maliyetlerindeki artışlar, özellikle dağıtıcı olarak hizmet veren firmalardaki talebin geriye çekilmesi ve kullanıcılar özelinde araç bakım periyodlarının ileri tarihlere ötelenmesi sektör üzerindeki baskıları önemli ölçüde artırdı. Ağır vasıta araç grupları ile ilgili ayrı bir parantez açacak olursak yıl genelinde inşaat, lojistik ve tarım sektörlerinde faaliyet gösteren ağır ticari araçlara olan ihtiyacın artması, ağır vasıta yedek parça hizmeti sunan firmalar için binek araç grubuna göre daha olumlu geçmesini sağladı.

Otomotiv satış sonrası sektörü olarak 2025 için 2024'te yakalamış olduğumuz satış rakamlarını ve üstünü hedeflesek de önümüzdeki 5 yıl içerisinde geçmiş dönemlerde yakalamış olduğumuz hızlı büyümeleri öngörmüyoruz. 2025 yılı satış rakamlarını etkileyecek en belirleyici faktörlerin başında ise faiz indirimleri konusu yer alıyor. 2025 yılı itibarıyla faizlerin geriye gitmesi yurt içi piyasada arz-talep dengesini yeniden canlandıracaktır. İhracat kapsamında ise Afrika ülkeleri başta olmak üzere açılacak yeni pazarlar ile sektörde büyümenin sağlanması önemli hedefler arasında yer alıyor. "

Özçete, sektörü 2025'te en çok ilgilendiren bir diğer konu başlığının özellikle Çinli yatırımcıların Türkiye'ye yapacağı üretime dayalı yatırımlar olacağına dikkati çekerek, bu durumun hem istihdama doğrudan katkı sağlayacağını hem de durağan geçmesini bekledikleri 2025 için ek güvence sağlayacağını bildirdi.

- "Küresel ölçekte otomotiv ve otomotiv satış sonrası sektörlerinde en çok katkı sağlayan ülkelerden biriyiz"

Türkiye'nin küresel ölçekte otomotiv ve otomotiv satış sonrası sektörlerinde en çok katkı sağlayan ülkelerden biri olduğunu aktaran Özçete, "2025 yılı içinde yeni trendlerin en yakın takipçisi ve öğreticisi olarak aftermarket pazarına yön vermek en büyük hedeflerimiz arasında yer alıyor. Güçlü ve organize şekilde hareket eden üretici ve dağıtıcı firmalarımızdan aldığımız bu güçle birlikte yeni yıla dair umudumuz ve inancımız her zaman yüksek." ifadelerini kullandı.

Özçete, otomotiv satış sonrası sektöründe büyümeye bağlı olarak beyaz ve mavi yaka çalışan sayısında istihdam oranlarının her yıl farklı oranlarda seyretse de artarak devam ettiğine vurgu yaparak, otomotiv satış sonrası sektörünün ulusal ve uluslararası gelişmelerden ciddi anlamda etkilenen bir sektör olduğunu anlattı.

"Elektrikli araçlara geçiş sürecinde Çin ve Avrupa ülkeleri arasında yaşanan rekabetin sonucunda Avrupalı otomotiv üreticilerinin küresel rekabette ciddi anlamda geriye düşmesi, Avrupa'da birçok fabrikanın kapanmasına veya kısıtlı kapasitede üretime devam etmesi sebebiyet verirken istihdam oranlarında düşüş yaşanmasına neden oldu." ifadelerini kullanan Özçete, oluşan bu tabloda doğudan batıya gerçekleşmek üzere, mavi yaka çalışan ağırlıklı bir iş gücü göçünde gerilemelere neden olacağını bildirdi.

Özçete, bu durumun, istihdam oranlarını istatiksel ve sosyoekonomik ölçekte etkileyecek unsurlardan biri olduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"İstihdam edilme noktasında sektörde faaliyet gösteren özellikle mavi yaka çalışanların elektrikli, otonom ve bağlantılı araçlar kapsamında operasyonel dönüşüm sağlayabilecek gerekli eğitimlere tabii tutulması ve yeni teknolojilere hızlı adapte olabilecek uygun personelin iş gücüne dahil edilmesi büyük önem taşıyor. Bu sorunları geniş kapsamlı karşılayabilmek için, sektördeki işletmelerin sürdürülebilir stratejiler benimsemesi, yeni teknolojilere, AR-GE ve ÜR-GE yatırımlarına ağırlık vermeleri gerekiyor.

Yurt içi istihdam rakamlarının ise Avrupalı rakiplerimizle kıyaslanma açısından daha yüksek seviyelerde olacağını düşünüyoruz. Çin ve Avrupa rekabetinin etkileri ülkemize istihdam yaratma ve ihraç etme konusunda olumlu yönde katkı sağladığını söyleyebiliriz. Bağımsız Otomotiv Aftermarket Dağıtıcıları Federasyonu ile güçlü bir işbirliğimiz bulunuyor. Sektörün büyüme potansiyelini göz önünde bulundurarak ihracata ve istihdamı arttırmaya yönelik desteklerimiz her zaman devam edecektir."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber