TTB Başkanı Azap: Beş dakikada sağlık olmaz
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap ve bağımsız birçok sendika genel başkanı ve temsilcileriyle Ankara yaptığı basın toplantısında sağlık çalışanlarının hakları ve halkın nitelikli sağlık hizmetine erişimi için yapılacak eylemler hakkında açıklamalarda bulundu. Azap, 6-10 Ocak tarihleri arasında birinci basamak sağlık birimlerinde iş bırakılacağını, 8 Ocak'ta ise ikinci basamak çalışanlarının katılımıyla büyük hastaneler önünde basın açıklamaları yapılacağını duyurdu. "Bu eylemlerle halkımızı ve yetkilileri sağlık sistemindeki sorunlara karşı bilgilendirmeye devam edeceğiz" dedi. Azap, vatandaşlardan destek beklediklerini vurguladı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap, aile hekimleri ve sağlık çalışanlarının 6-10 Ocak 2025 tarihlerinde gerçekleştireceği iş bırakma eylemi öncesinde yaptığı basın açıklamasında, aile sağlığı merkezlerinde çalışanların yaşadığı sorunları ve yeni yönetmeliğin yol açtığı aksaklıkları kamuoyuyla paylaştı. Ankara'da yapılan toplantıya sendikalar, dernekler ve meslek örgütlerinden temsilciler katılım gösterdi.
Azap, konuşmasına 2025 yılının tüm insanlığa sağlık ve mutluluk getirmesi dileğiyle
başladıktan sonra, birinci basamak sağlık hizmetlerinin hem sağlık çalışanları
hem de halk sağlığı açısından önemine vurgu yaptı. Yeni düzenlemenin yalnızca
sağlık çalışanlarını değil, birinci basamaktan hizmet alan tüm vatandaşları
ilgilendirdiğini belirtti. "Birinci basamak, sağlık sisteminin temel taşıdır
ve bu alanda yapılacak en küçük düzenlemeler bile hayati önem taşır," diyen
Azap, yeni yönetmeliğin bu temel taşı zayıflattığını söyledi.
"Birinci Basamak Güçlendirilmeden Sorunlar Çözülmez"
Basın toplantısında birinci basamak sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi gerektiğini
ifade eden Azap, "Birinci basamak, koruyucu sağlık hizmetlerinin bel kemiğidir.
Bu alanın zayıflatılması, sağlık sisteminin diğer aşamalarını da çökertecektir.
Dünyada sağlık sistemi iyi çalışan ülkelerde birinci basamağın güçlü olduğu
görülür. Türkiye'de ise aile sağlığı merkezlerinin altyapı yetersizlikleri,
personel eksikliği ve özelleştirme politikaları bu alandaki sorunları artırıyor"
dedi.
Azap, Türkiye'de bir aile hekiminin başına düşen nüfusun hala çok yüksek olduğuna dikkat çekerek, "Bir hekimin başına düşen nüfusun 3.500 seviyelerinden 2.000'e indirilmesi gerektiğini yıllardır dile getiriyoruz. Ancak bu hedefe ulaşmak için yeterli adımlar atılmıyor" dedi.
Altyapı Yetersizlikleri ve Özelleştirme Sorunu
Birinci basamak sağlık hizmetlerinde yaşanan özelleştirme sorununa da değinen
Azap, aile sağlığı merkezlerinin kamu yatırımıyla değil, özel mülklerde hizmet
vermek durumunda kalmasının büyük bir sorun yarattığını söyledi. Deprem bölgelerinde
bu durumun yol açtığı sıkıntılara dikkat çeken Azap, "Depremde aile sağlığı
merkezlerinin büyük kısmı yıkıldı veya kullanılamaz hale geldi. Kamu binaları
yerine özel mülklerde hizmet veren bu birimler, deprem gibi felaketlerde tamamen
çöktü. Devletin bu alana yatırım yapması, aile sağlığı merkezlerini güçlendirmesi
şarttır" ifadelerini kullandı.
Performans Sistemi Eleştirisi
Sağlıkta performans sisteminin ticaretleşmeyi artırdığını ve hizmet kalitesini düşürdüğünü belirten Azap, performans sisteminin birinci basamakta daha büyük sorunlara yol açtığını ifade etti. "Performans sistemi, sağlık çalışanlarını iş yükü altında ezmekten başka bir işe yaramıyor. Sağlıkta kaliteyi artırmanın yolu, sağlık çalışanlarına insanca yaşayacak bir ücret ödemek ve onların yalnızca halkın sağlığına odaklanmasını sağlamaktır," dedi.
Yönetmelik Sorunları Daha da Derinleştiriyor
Azap, yeni yönetmeliğin yalnızca sağlık çalışanlarını değil, vatandaşları da olumsuz etkilediğini belirtti. Yönetmelikte yer alan bazı düzenlemelerin, sağlık çalışanlarıyla vatandaşları karşı karşıya getireceğini söyleyen Azap, "Sağlık çalışanlarının temel giderlerinin bile karşılanmadığı bir sistemde, hekimlerin vatandaşların sağlığıyla nasıl ilgilenmesi beklenebilir? Yönetmelik, zaten var olan sorunları daha da derinleştiriyor" dedi.
Yönetmeliğin iptali için hukuki mücadele başlattıklarını belirten Azap, "Anayasaya ve sözleşmelere aykırı olduğunu düşündüğümüz düzenlemeler hakkında dava süreçlerini başlattık. Ayrıca kamuoyunun dikkatini çekmek ve yetkilileri bu konuda adım atmaya zorlamak için iş bırakma eylemlerimizi sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.
"Birinci Basamak Güçlendirilmeden Çözüm Mümkün Değil"
Açıklamanın sonunda Azap, sağlık çalışanlarının tek amacının halkın nitelikli, eşit ve ulaşılabilir bir sağlık hizmetine kavuşması olduğunu vurguladı. "Birinci basamağın güçlendirilmesi, sağlık sistemimizin temelini sağlamlaştıracaktır. Bu, halkın sağlığı ve sağlık çalışanlarının insanca çalışma koşulları için olmazsa olmazdır," diyerek sözlerini tamamladı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap, sağlık
çalışanlarının hakları ve halkın nitelikli sağlık hizmetine erişimi için düzenlenen
eylemler hakkında bilgi verdi.
TTB Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap: "Beş Dakikada Sağlık Olmaz"
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap, sağlık çalışanlarının hakları ve halkın nitelikli sağlık hizmetine erişimi için yapılacak eylemler hakkında açıklamalarda bulundu.
Azap, 6-10 Ocak tarihleri arasında birinci basamak sağlık birimlerinde iş bırakılacağını, 8 Ocak'ta ise ikinci basamak çalışanlarının katılımıyla büyük hastaneler önünde basın açıklamaları yapılacağını duyurdu. "Bu eylemlerle halkımızı ve yetkilileri sağlık sistemindeki sorunlara karşı bilgilendirmeye devam edeceğiz" dedi.
Sağlık hizmetlerinde ciddi sorunlar olduğunu vurgulayan Azap, "Beş dakikada sağlık olmaz. Halkımızın nitelikli sağlık hizmetine erişebilmesi için mücadele ediyoruz. Bu süreçte vatandaşlarımızdan da destek bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
Ülkenin ihtiyaçları karşılayacak kapasiteye sahip olduğunu ancak siyasi iradenin eksik kaldığını belirten Azap, talepler karşılanana kadar hukuki ve siyasi mücadeleye devam edeceklerini söyledi.
------------------------------------------------------------------------------
AHEF Genel Başkanı Dr. Türkü Yağmur Nehir: "Eylemlerimiz Sağlık Sistemini Korumak İçin"
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Genel Başkanı Dr. Türkü Yağmur Nehir, Türkiye'de aile hekimliği sistemini düzenleyen yeni yönetmelik üzerine devam eden iş bırakma eylemleri ve sağlık çalışanlarının talepleri konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Dr. Nehir, yapılan düzenlemelerin sağlık sistemini daha da karmaşık hale getirdiğini ve mevcut sorunları derinleştirdiğini belirterek kamuoyuna sürecin detaylarını aktardı.
"Paydaş STK'lar Bir Araya Geldiyse Ortada Büyük Bir Sorun Vardır"
Dr. Nehir, açıklamasında yönetmelik değişikliklerinin sadece aile hekimlerini değil, sağlık sisteminin tüm basamaklarını etkileyeceğini vurguladı. "Eğer ki bu kadar paydaş STK bir araya gelerek üç aydır mücadele ediyorsa bu yönetmelik gerçekten kötüdür. Normal şartlarda çalıştaylar düzenleyip daha iyi bir sistem için öneriler geliştirebilirdik. Ancak eylem yoluyla sesimizi duyurmak zorunda kaldık" diyen Dr. Nehir, yönetmeliğin olumsuz etkilerinin sahada net bir şekilde görüldüğünü ifade etti.
"Bakanlık Gerçeklerle Yüzleşmiyor"
Bakanlık tarafından yönetmelik lehine yapılan açıklamaları eleştiren Dr. Nehir, sağlık çalışanlarının görüşlerinin dikkate alınmadığını belirtti. "Sağlık Bakanlığı yetkilileri, sahaya inip yönetmeliği güzellemeye çalışıyor. Ancak sahadaki gerçekler çok farklı. Aile sağlığı merkezlerinde çalışan 28 bin hekim ve diğer sağlık çalışanlarının talepleri yok sayılıyor. Bakanlık, iş bırakma eylemlerine katılan binlerce meslektaşımızı temsil etmiyor gibi göstermeye çalışıyor. Bu, ciddi bir sorunun göstergesidir" diye konuştu.
"Performans Sistemi Sağlık Hizmetlerini Niteliksizleştiriyor"
Performansa dayalı sağlık sistemine yönelik eleştirilerini sürdüren Dr. Nehir, bu uygulamanın hasta sağlığını tehlikeye attığını ve sağlık çalışanlarını tükenme noktasına getirdiğini belirtti. "Performans sistemi zaten sağlık sektörünün en büyük problemlerinden biri. Yeni yönetmelik, performansa dayalı uygulamaları daha da artırarak sağlık hizmetlerini niteliksizleştiriyor. Örneğin kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarına, yaptıkları doğum sayısına göre ek ödeme yapılacağı belirtiliyor. Bu, tamamen yanlış bir uygulamadır ve hastaların sağlık haklarını riske atmaktadır" dedi.
"Eylemlerimiz Tüm Sağlık Sistemini Korumak İçin"
Dr. Nehir, aile hekimlerinin karşı karşıya olduğu sorunların yalnızca birinci basamak sağlık hizmetleriyle sınırlı olmadığını, ikinci ve üçüncü basamaklara da sıçrayacağını belirtti. "Eğer bu yönetmeliğe dur demezsek, tüm sağlık sistemi performans odaklı hale gelecek. Bu sistemde hastalar randevu almakta zorlanacak, nitelikli sağlık hizmetine ulaşım daha da güçleşecek. Sağlık sisteminin sorunları artarak devam edecek. Bu nedenle tüm sağlık çalışanları olarak eylemlerimizi sürdürmek zorundayız" ifadelerini kullandı.
Dr. Nehir, sağlık çalışanlarının önümüzdeki hafta çarşamba günü tüm sağlık basamaklarını kapsayacak bir iş bırakma eylemi gerçekleştireceğini açıkladı. Bu eylemin yalnızca aile hekimlerini değil, tüm sağlık çalışanlarını kapsadığını belirten Nehir, kamuoyunun desteğini talep etti. "Bu sadece birinci basamağın değil, tüm sağlık sisteminin sorunu. Sağlık çalışanları olarak haklarımızı ve vatandaşlarımızın sağlık hizmeti alma hakkını korumak için mücadele ediyoruz" dedi.
Dr. Nehir, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: "Amacımız, aile sağlığı
merkezlerinin altyapısının güçlendirilmesi, performans sisteminin kaldırılması
ve sağlık çalışanlarının insanca çalışma koşullarına kavuşmasıdır. Halkımızın
sağlığı için bu mücadelemize devam edeceğiz. Bakanlığın bizim sesimize kulak
vermesi gerekiyor."
Sağlık çalışanlarının mücadelesi, yönetmelik değişiklikleriyle başlayan süreçte
daha geniş bir sorun alanına dikkat çekiyor. Kamuoyunun bu süreçte sağlık çalışanlarına
destek vermesi, daha nitelikli ve adil bir sağlık sistemine ulaşma yolunda kritik
önem taşıyor.
------------------------------------------------------------------------------
Genel Sağlık-İş Genel Sekreteri Veli Can Karabacak: "Dayatılan Yönetmeliğe Karşı Mücadelemizi Sürdüreceğiz"
Genel Sağlık-İş Genel Sekreteri Veli Can Karabacak, sağlık sektöründeki sorunlar ve yeni yönetmeliğin olumsuz etkileri üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Sağlık çalışanlarının uzun süredir mücadele ettiğini vurgulayan Karabacak, yapılan değişikliklerin halk sağlığını öncelemediğini, aksine çalışanların haklarını daha da geriye götürdüğünü belirtti.
Karabacak, Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın uygulanmaya başladığı günden bu yana sağlık çalışanlarının çalışma koşullarının iyileştirilmediğini ve halk sağlığının önceliklendirilmediğini söyledi. "Bu bakanlık, sağlık çalışanlarının insanca çalışabilmesi ve halk sağlığının korunması için hiçbir adım atmadı. Uygulanan politikalar, sağlık hizmetlerini iyileştirmek yerine daha fazla ceza ve performans odaklı bir sistem oluşturdu" dedi.
"Birinci Basamaktaki Sorunlar Yıllardır Çözülmedi"
Sağlık hizmetlerinin temel taşı olan birinci basamak sağlık hizmetlerinde yıllardır süregelen sorunların hala çözülemediğini belirten Karabacak, sağlıkta şiddet, iş yükü ve yetersiz altyapı sorunlarının sağlık çalışanlarını tükenme noktasına getirdiğini ifade etti. "Birinci basamak sağlık hizmetlerinde onlarca sorun varken, sağlık çalışanları hala kamu binalarından yoksun yerlerde çalışmaya devam ediyor. Sağlıkta şiddet sorunu çözülemediği gibi iş yükümüz her geçen gün artıyor" dedi.
Yeni yönetmeliğin tamamen ceza ve performans üzerine kurulu olduğunu belirten Karabacak, bu düzenlemenin sağlık çalışanlarının haklarını daha da kötüleştireceğini söyledi. "Bakanlık, bizlere dayattığı yönetmeliği sahada güzelleştirmeye çalışıyor. Ancak bu düzenleme halk sağlığını öteleyen, çalışanların haklarını görmezden gelen bir yönetmeliktir. Biz bu yönetmeliğin geri çekilmesi için alanlarda mücadele etmeye devam edeceğiz" diye konuştu.
Karabacak, Ankara'da düzenlenen mitingin sağlık çalışanlarının kararlılığını ortaya koyduğunu belirtti. Uzun zamandır görülmeyen bir katılımla gerçekleşen mitinge yaklaşık 5 bin ila 7 bin 500 sağlık çalışanının katıldığını ifade etti. "Alanlarda sesimizi duyurmak için aylardır mücadele ediyoruz. Ankara'da büyük bir miting düzenledik ve bu, yıllardır görülmemiş bir dayanışma örneğidir. Bu, bizim taleplerimizin ne kadar haklı olduğunu gösteriyor" dedi.
"Mücadelemizi Sonuna Kadar Sürdüreceğiz"
Genel Sağlık-İş olarak yönetmeliğin geri çekilmesi için mücadele etmeye devam
edeceklerini belirten Karabacak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bakanlık yetkilileri, sahada bu yönetmeliği savunmaya çalışıyor. Ancak
bizler, halkın ve sağlık çalışanlarının yanında olduğumuzu göstermek için mücadelemizi
sürdüreceğiz. İnançlıyız ve bu dayatmaları kabul etmeyeceğiz. Tüm sağlık çalışanlarının
dayanışma içinde olduğu bu süreçte, mücadelemizi inatçı bir şekilde sürdüreceğiz.
Bizleri destekleyen herkese teşekkür ederim."
---------------------------------------------
ASEF: "Aile Sağlığı Çalışanlarının Emeği Görmezden Geliniyor"
Aile Sağlığı Çalışanları Ebe ve Hemşire Dernekleri Federasyonu (ASEF), aile sağlığı çalışanlarının karşı karşıya olduğu sorunlara dikkat çekti. ASEF, sahada emek veren sağlık çalışanlarının iş yükünün değerlendirilmesinde adil bir sistem olmadığını ve performansa dayalı uygulamaların çalışanların emeğini görmezden geldiğini belirtti.
Federasyon yetkilileri, "Aile sağlığı çalışanlarının katkıları göz ardı ediliyor. Yaptığımız işlerin, verdiğimiz hizmetlerin gerçek değerinin bilinmesini istiyoruz. Daha adil bir sistem için mücadelemiz sürecek" ifadelerini kullandı.
Sorunlara rağmen umutsuz olmadıklarını vurgulayan ASEF, çözüm için irade ve destek gerektiğini belirterek basın mensuplarını gelecek haftaki açıklamalarına davet etti.
------------------------------------------------
Aile hekimlerinin iş bırakma eylemini destekleyen sendika ve meslek örgütleri şunlar:
"Türk Tabipleri Birliği (TTB), Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN),
Aile Sağlığı Çalışanları Ebe ve Hemşire Dernekleri Federasyonu (ASEF), Birinci
Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası, Birlik Sağlık ve Sosyal
Hizmet Çalışanları Sendikası, Genç Sağlık Sendikası, Genel Sağlık ve Sosyal
Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş), Sağlık Çalışanlarına
Hak ve Mücadele Derneği (SAHADER), Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİMSEN), Sağlık
ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ve Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve
Teknikerleri Derneği (TÜMRAD-DER)."