Önder Kahveci: Memurlar bu yıl da enflasyonun altında kaldı!

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, sendikanın Antalya'da düzenlediği Şube Başkanları ve il Temsilcileri istişare toplantısında konuştu. 2025 yılında memur ve emeklilere uygulanacak yüzde 11,54'lük zammın çok düşük olduğunu belirten Kahveci, 'Memurlar bu yılda enflasyonun altında kaldı' ifadelerini kullandı.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 03 Ocak 2025 15:15, Son Güncelleme : 03 Ocak 2025 17:47
Önder Kahveci: Memurlar bu yıl da enflasyonun altında kaldı!

Türkiye Kamu-Sen İstişare Toplantısında önemli açıklamalarda bulunan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Kahveci memurlara ve emeklilere verilen yüzde 11,54'lük zammın adil ve hakkaniyetli olmadığını belirtti.

'Kamu Görevlilerine en az yüzde 44 zam verilmeli'

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Aralık ayı enflasyon rakamları ve memur ve memur emeklilerine verilen % 11,54'lük zamma ilişkin şu ifadeleri kullandı: 2025 yılında kamu alacaklarına uygulanan oran yüzde 43,93, dolayısıyla kamu alacaklarına uygulanan rakam yüzde 44'ü bulurken kamu görevlilerine yüzde 11'lik bir zam vermek çok olmaz, hakkaniyetli olmaz, diğer rakamlarla da çok örtüşmüyor, Örneğin Merkez Bankası'nın 2025 yılı enflasyon beklentisi %21, orta vadeli programda beklenti %17,5 ocak ayında kamu çalışanlarına yönelik bir çalışma olmaz ise hedeflenen enflasyonun bile altında kalacaklar dolayısıyla bu durumun edilmesini bekliyoruz. Kamu alacaklarına uygulanan oran yüzde 43,93 bu oran Kamu çalışanları için Ocak 2025 memur maaşlarına da uygulanmasını talep ediyoruz, ayrıca kamu çalışanlarının reel gücünü artırabilmek için mutlaka refah payı verilmesi lazım 2022 yıllında kamu çalışanlarına yüzde 2,5 refah payı verildi. 2023 yılında da % 13,5 lik bir refah payı verildi, bu durum kalıcı hale getirilmelidir. 15 Ocak itibariyle refah ücretiyle beraber kamu çalışanlarının refah seviyesini ve alım gücü yükseltmek için gerekli adımların atılması gereklidir.' ifadelerini kullandı.

KAHVECİ: ÇALIŞMA HAYATININ SORUNLARININ TAKİPÇİSİYİZ

İstişare toplantımızın açılışında konuşan Genel Başkanımız Önder Kahveci, çalışma hayatından ülke gündemine kadar bir çok başlığı değerlendirdi.

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci'nin açıklamalarından öne çıkan başlık şu şekilde:

Bölgesel gelişmeler, 3600 ek gösterge, Yardımcı Hizmetlileri İlave ek ödemenin emeklilere de verilmesi, Ek zam ve Refah payı, 5510 sayılı kanundan kaynaklı sorunlar, Sözleşmeli personel, Kamu Personel Rejimi 4688 Sayılı Toplu Sözleşme Kanunu

Anayasa Tartışmaları gibi bir çok başlığı değerlendirdi.

Türkiye Sen Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci'nin altını çizdiği konular şöyle:

Kamu kurum ve kuruluşlarının insan kaynağının, ikinci yüzyılımıza uygun niteliğe ulaşması için yeni bir personel rejimi, adil bir ücret ve geliştirilmiş bir toplu pazarlık sistemiyle desteklenmesi şarttır. Bu nedenle atama, görevde yükselme, tayin ve terfilerde liyakat esaslı bir yapıya geçilmeli, adam kayırmanın ve haksızlığın aracı olan mülakat sistemi kaldırılmalı, yazılı sınava öncelik verilmelidir. Geçmişi 60 yıla uzanan Devlet Memurları Kanunu'nun eskiyen ve yetersiz kalan hükümleri değiştirilerek günün gereklerine, geleceğin çalışma yaşamına uygun bir kamu personel rejimi oluşturulmalıdır. Bu kapsamda öncelikli olarak kamuda güvencesiz istihdam kaldırılmalı, devletin asli ve sürekli görevlerinin güvenceli ve kadrolu personel eliyle gördürülmesi sağlanmalıdır. Kamu istihdamı, kadrolu memurlar ve daimi işçiler şeklinde iki ana esas üzerinde şekillendirilmelidir.

'Kamu Görevlilerine eğitim durumlarına ve niteliklerine uygun adil bir ücret almaları sağlanmalıdır'

Kamuda ücret adaletsizliğinin önüne geçen uygulamaların hayata geçirilmesini önemine vurgu yapan Genel Başkan Kahveci: Kamu hizmetlerinin çeşitliliğinin artması, mesleki gereklilik ve personelin niteliklerinin yükselmesine paralel olarak yeni hizmet sınıfı ihdasına gidilmelidir. Ücret sistemi sadeleştirilmeli, ücret adaletsizliğine neden olan ödeme unsurları ortadan kaldırılmalı, kamuda tüm personelin görevlerine, eğitim durumlarına ve niteliklerine uygun adil bir ücret almaları sağlanmalıdır. Bunun için kamu çalışanlarını yoksulluk sınırının altında maaş almaktan kurtaracak temel ücret düzenlemesine geçilmeli; temel ücret, yoksulluk sınırı olarak belirlenecek şekilde her personelin buna ek olarak görevinin gerektirdiği eğitim durumu ve sahip olduğu yetkinlik nispetinde tazminattan ve durumuna uygun sosyal yardım sisteminden faydalanması sağlanmalıdır. Yıllarını devlete hizmet etmekle geçirmiş emeklilerimizin, çalışma hayatı sonrasında da kendisi ve ailesine yetecek düzeyde bir emekli maaşına kavuşturulması için sosyal güvenlik sisteminde gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Nimette ve külfette adalet ilkesinden yola çıkarak her vatandaşın geliriyle orantılı vergi ödemesi için çalışanlarımız lehine yeni vergi düzenlemeleri hayata geçirilmelidir. "Çalışan, üreten, yol gösteren sendikacılık" anlayışımız var diyoruz. Biz yalnızca sorun iletip, çözümü karşı taraftan beklemiyoruz. Sorunu tespit ediyor, çözüm yolunu da gösteriyoruz dedi.

Önder Kahveci: Bu çerçevede Türkiye Kamu-Sen olarak Türk ve Türkiye Yüzyılı'na uygun bir kamu personel sistemi ve kamu personeline ulaşmak amacıyla dört aşamalı bir eylem planı önermekteyiz. Bunlardan ilki liyakat ve ehliyet esaslı, güvenceli istihdama dayalı bir kamu personel sistemi,

İkincisi, adil, sade ve kamu çalışanlarının insanca yaşamasına yetecek bir ücret sistemi; Üçüncüsü, çalışma hayatıyla dengeli, geleceği güvence altına alan bir sosyal güvenlik sistemi; Dördüncüsü ise ILO normlarına uygun, katılımcı ve kapsayıcı bir sendika ve toplu pazarlık sistemidir. Bu konudaki çalışmalarımızı büyük bir titizlik içinde uzman ekibimizle gerçekleştiriyor, önerilerimizi hazırlıyoruz. Bu ay içerisinde Ar-Ge Merkezimizin hazırladığı Kamu Personel Rejimi önerimizi kamuoyu ve ilgililerle paylaşacağız. Çok kısa bir süre içerisinde de diğer konulardaki çalışmalarımızı tamamlayıp ilgililere sunacağız.

'Kamu çalışanlarının yaşam standartlarının yükseltilmesi gerek'

Özellikle son birkaç yıldır, çalışanlar içinde en fazla mağduriyet yaşayan kesim memurlar ve memur emeklileri olduğunu belirten Genel Başkan Kahveci,'Maaşlar altın, dolar, Euro gibi araçlar karşısında eridiği gibi geçinmek de her geçen gün biraz daha zorlaşmaktadır. Kamu çalışanlarına ve memur emeklilerine bütçeden ayrılan kaynak yetersizdir. Beklentimiz, maaşları enflasyon karşısında sürekli eriyen kamu çalışanları için adaletin tecelli etmesi ve memur ve emeklilerimizin bütçelerinde oluşacak yükün hafifletilmesi yönünde karar alınmasıdır. Biz, memurlarımızın hakkını savunmaya ve ekonomik koşullarının iyileştirilmesi için gerekli adımları atmaya devam edeceğiz. Bu bağlamda, taleplerimizin karşılık bulmasını ve kamu çalışanlarının yaşam standartlarının yükseltilmesini bekliyoruz. Türkiye Kamu-Sen olarak kamuda yalnızca memurlarımızın alamadığı bayram ikramiyesinin ödenmesi için yıllardır dile getirdiğimiz talebimizi buradan bir kere daha yineliyoruz. Memurlar da devletin görevlisi olarak bu ödemeyi herkes kadar hak etmektedir. Kamuda bayram ikramiyesi alamayan tek kesim olan memurlarımız, artık daha fazla ihmal edilmemeli, yok sayılmamalıdır. Çalışanlarımızın alım gücünü yükseltmek iki yolla mümkündür: Ücretleri enflasyonun üzerinde artırmak ve adil vergi politikalarıyla ucuz kamu hizmeti sunmak. Ama vergi yükünün de memurlarımızın omuzlarına yüklendiğini görüyoruz. Gelir vergisi dilimleri, memur maaşlarına yapılan artışlar kadar artmıyor. Böyle olunca da her sene memurlar biraz daha fazla vergi ödüyor. Bu noktada, vergi politikalarının adil bir şekilde yeniden şekillendirilmesi, gelir dilimlerinin ekonomik gerçeklere uygun şekilde yükseltilmesi ve gelir vergisi oranının ücretliler açısından %15 seviyesinde sabitlenmesi önem arz etmektedir. Hepimizin bildiği gibi memur emeklileri, ülkemizin en mağdur kesimidir. Memurlarımızın hem emekli aylığına sayılmayan ödemeler nedeniyle maaşları ve emekli ikramiyeleri son derece düşük hesaplanmakta hem de ifa ettikleri görev aylıkları ile emekli aylıklarındaki ilişki tamamen kopmuş durumdadır. Bir memurun emekli maaşı ile çalışırken yaptığı görev, aldığı maaş ve ödediği pirimin hiçbir bağlantısı kalmamıştır. Çalışırken bir işçi ile aynı maaşı alan bir memur, emekli olduğunda işçiden yarı yarıya daha az emekli maaşı almaktadır. Hal böyleyken bir de 5510 sayılı Kanunun getirdiği olumsuzluklar memurlarımızı mağdur etmektedir. 2008 yılının Ekim ayından önce göreve başlayan bir memurla bu tarihten sonra göreve başlayan memurun sosyal güvenlik ve emeklilik hakları aynı değildir. 2008 sonrasında göreve başlayan memur daha fazla prim ödemekte ama bu tarihten önce göreve başlayan memurdan daha az emekli maaşına hak kazanmaktadır. Ayrıca en düşük emekli aylığı miktarı da 2008 öncesi ve sonrasında göreve başlayanlar için farklı hesaplanmaktadır. Bu durum, kanun önünde eşitlik ilkesiyle bağdaşmadığı gibi sosyal devlet anlayışına da uygun değildir. 2024 yılı Emekli Yılı ilan edilmişti ama beklenti karşılanmadı. Özellikle memur emeklilerinin yaşadığı bu çifte standart mutlaka düzeltilmelidir. Bununla birlikte, 2023 yılında yalnızca çalışan kamu görevlilerine ödenmeye başlanan ilave ek ödemenin emekli maaşlarına sayılmaması nedeniyle görev aylığı ile emekli maaşı arasındaki makas iyiden iyiye açıldı. Memur emeklilerine çalışırken aldıkları maaşın %45'i kadar emekli maaşı bağlanıyordu. İlave ek ödemenin emekli maaşlarına yansıtılmaması; görev aylığı ile bağlanan emekli maaşı arasındaki makası daha da açtı. Emekli maaşı hesabına dahil olmayan miktar büyüdükçe, emeklilikteki adaletsizlik de katlanarak artıyor. Çalışma hayatı ile emeklilik arasındaki makasın bu denli açılmasının adalet ve hakkaniyetle bağdaşır bir yanının olmadığı açıktır. Kamu çalışanlarımızın bu şartlar altında emekli olduğunda hayat standardını nasıl koruyacak? Böyle olunca memurlarımız emekli olmak istemiyor. Çoğu 65 yaşına kadar çalışmak zorunda kalıyor. Emekli olduktan sonra da düşük maaşla yaşamak zorunda kalıyor. Sosyal devlet, vatandaşlarına çalışırken de emekli olduğunda da onurlu bir yaşam sağlamakla mükelleftir. Yıllarca devletimize hizmet etmiş emeklilerin hayat standardını korumak, açlık sınırının üstünde bir maaşla huzur içinde yaşamasını sağlamak, önceliğimiz olmalıdır. ifadelerini kullandı

GÖREVDE YÜKSELME VE UNVAN DEĞİŞİKLİĞİ YÖNETMELİĞİ YENİDEN DÜZENLENMELİDİR

Bilindiği üzere kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen personele ilişkin düzenlemeleri içeren 657 sayılı Kanun, kamu istihdamını sınıflandırma, kariyer ve liyakat esaslarına dayandırmıştır. Memurluğa girişte yarışma sınavları ile belirlenecek ehliyet ve liyakat aranır. Kişiler eğitimleri, bilgi ve becerilerine göre memurluk mesleğine girerler, bu meslekte sürekli çalışarak ve yetişerek önceden belirlenmiş kurallara göre yükselirler. Türk kamu personel sisteminde kariyer ilkesi işe ve kişiye yönelik kariyer sistemi şeklinde incelenmektedir.

Türkiye Kamu-Sen Başkanı Önder Kahveci, özlük hakları düzenlemelerinin tüm kamu çalışanlarını kapsaması gerektiğini vurguladı.

"3600 Ek Gösterge Tüm Kamu Görevlilerine Uygulanmalı"

Kahveci, hükümetin söz verdiği 3600 ek gösterge düzenlemesinin tüm kamu görevlileri için geçerli hale getirilmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca, 2023 yılında ödenmeye başlanan ilave ek ödemenin emeklilere de yansıtılmasının önemine değindi.

"Mühendis ve Avukatların Sorunları Çözülmeli"

Açıklamasında, özellikle mühendis ve avukatların yaşadığı sorunlara dikkat çeken Kahveci, benzer nitelikteki kamu çalışanları arasında ayrım yapılmaması gerektiğini belirtti. "Bu ayrımcı düzenlemeler, kamu çalışanlarının haklarına zarar veriyor. Herkesi kapsayacak bir çözüm şart" ifadelerini kullandı.

YARDIMCI HİZMETLER SINIFINDAKİ PERSONEL BİR DEFAYA MAHSUS GENEL İDARE HİZMETLERİ SINIFINA ALINMALIDIR

Yardımcı Hizmetler Sınıfına dahil personelin büyük çoğunluğu idari hizmetlerde, masa başı işlerde görevlendirilmektedir. Fiiliyatta zaten mevcut olan bu durumun yasal bir zemine taşınması, çalışma hayatında karşı karşıya kalınan bu hukuki ayrımcılığın giderilmesi amacıyla Yardımcı Hizmetler Sınıfına dahil olan personelin bir defaya mahsus olarak Genel İdare Hizmetleri Sınıfına geçirilmesi sağlanmalıdır.

Yıldırım: Kamu-Sen Türkiye'nin birinci memur sendikasıdır

Türkiye Kamu-Sen İstişare toplantısında konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım, "Türkiye Kamu-Sen bizim gözbebeğimizdir. Kamu-Sen Türkiye'nin birinci memur sendikasıdır" dedi. MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım, Türkiye Kamu-Sen İstişare Toplantısı'na katılarak sendikanın önemine dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

"TÜRKİYE KAMU-SEN BİZİM GÖZBEBEĞİMİZ"

Toplantıda konuşan Yıldırım, Türkiye Kamu-Sen'in MHP için taşıdığı önemi vurguladı. Yıldırım, "Türkiye Kamu-Sen bizim gözbebeğimizdir. Yani Milliyetçi Hareket Partisi için ne ifade eder, nedir? Gözbebeğimiz. İnsanın en değerli yeri neresidir? Gözbebeğidir. Gözbebeği giderse gözü kör olur. biz Kamu-Sen'i hep öyle gördük ve öyle görmeye devam ediyoruz. Dolaysıyla Kamu-Sen den hep iyilik, dostluk, yardımlaşma gördük." ifadelerini kullandı.

Türkiye Kamu-Sen'in Antalya'da düzenlediği Şube Başkanları ve il Temsilcileri istişare toplantısına: Yozgat Valisi Mehmet Ali Özkan, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, sendikanın Genel Başkanları, Genel Merkez Yöneticileri, MHP Antalya Milletvekilleri Abdurrahman Başkan ve Hilmi Durgun, Alparslan Türkeş Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Adnan Sözen, MHP Antalya İl Başkanı Onur Temel, Muratpaşa İlçe Başkanı Sadullah Güneş, Ülkü Ocakları Antalya İl Başkanı Oğuzhan Dinçer, Kıbrıs Türk Memur-Sen Genel Başkanı Akın Manga, Azerbaycan Tabi Servetler ve Ekoloji İşçileri Sendikası Başkanı Teoman Guliyev toplantıda yer aldı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber