Polis Şeyda Yılmaz'ı şehit eden sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis
Ümraniye'de polis memuru Şeyda Yılmaz'ı vurarak şehit eden sanık Yunus Emre Geçti, "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Tutuklu sanık Yunus Emre Geçti savunmasında, "Şeyda ablamı çok iyi tanırım. Silahı polisin belinden çekmedim. Silahı yerden aldığımda ağzında mermi vardı. Kendiliğinden ateş aldı" dedi.
Ümraniye'de 23 Eylül 2024 tarihinde polis memuru Şeyda Yılmaz'ı(27) vurarak şehit eden Yunus Emre Geçti'nin ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıla kadar hapis talebiyle yargılandığı dava karara bağlandı. Anadolu 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, sanık Yunus Emre Geçti tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanırken, şehit polis Şeyda Yılmaz'ın ailesi de salonda hazır bulundu.
"Şeyda ablamı çok iyi tanırım"
İlk celse avukatı olmadığından savunma yapan tutuklu sanık Yunus Emre Geçti savunmasında, "Olay kasıtlı yapılmamıştır. Ben böyle bir şeye yeltenecek bir kişi değilim. Şeyda ablamı çok iyi tanırım. Karakolumuzda görev yapıyorlardı. Olay günü karanlıktı, bana hasımlarım saldıracak diye düşündüm. Kafama tekme attılar. Silah yere düştü. Olayı kesinlikle hatırlamıyorum. Ben de vuruldum, annem de vuruldu. Beni köpek arabasıyla getirdiler. Bunların göz önünde bulundurulmasını istiyorum. Bunlar olurken uyuşturucunun etkisindeydim. Çok pişmanım keşke olmasaydı" dedi.
"Uyuşturucu içmiştim, kafam güzeldi"
Savunmasının devamında, "Silahı polisin belinden çekmedim. Silahı yerden aldığımda ağzında mermi vardı. Kendiliğinden ateş aldı. Kesinlikle polislere ateş açmadım. Evet, uyuşturucu bağımlısıyım. Karakoldan çıktıktan sonra da uyuşturucu içmiştim, kafam güzeldi. 19 yaşındayım, hiç cezaevine girmedim. Belki girseydim böyle bir çocuk olmazdım. Çok pişmanım" ifadelerini kullandı. Sanık Yunus Emre Geçti ayrıca son söz olarak, "Şeyda Yılmaz'ın ailesinden çok özür dilerim. Ben bunu yapabilecek bir çocuk değilim" diye konuştu.
"Kendisini polise teslim etmek istedim fakat kaçtı"
Duruşmada tanık olarak dinlenen F.Ö., "Yunus ile aynı mahallede oturuyoruz. Olayı görmedim. Patlama sesleri duydum. Havai fişek patlıyor sandım. Kaçan birini gördüm. Peşinden gittiğimde Yunus'u fark ettim, elinde silah vardı. 'Hasımlarımdan kaçıyorum' dedi. Dükkana götürdüm kendisini kilitledim. Elinden silahı aldım. Olayın husumet olmadığını anlayınca kendisini polise teslim etmek istedim fakat kaçtı. Silahı da polislere teslim ettim" dedi.
"Devlet, vatansever bir evladını toprağa vermiştir"
Ardından söz alan Şeyda Yılmaz'ın eşi Semih Yılmaz, "Sık sık eşimin kabrini ziyaret ederim. Eşim çocukların gözünde kahraman ve rol modeldi. Asıl kayıp devletin kaybıdır çünkü devlet vatansever bir evladını toprağa vermiştir. 'Her zaman devletimiz gereğini yerine getirecektir' dedim. Kinim diridir, devam edecektir" dedi. Sanık Yunus Emre Geçti'nin annesi Pınar Geçti ise, "Olay çok üzücü. Psikiyatriye gidiyorum. Hem Şeyda Hanım için hem çocuk için. Bakın oğlum demiyorum. Niye hayvan arabasına konuldu, çok karşıyım. Bunları görünce psikolojim bozuluyor" diye konuştu.
Ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 26 yıl 9 ay hapis cezası
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, tutuklu sanık Yunus Emre Geçti'yi polis memuru Şeyda Yılmaz'a karşı işlediği "Kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Diğer polis memurunu yaraladığı gerekçesiyle "Kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 20 yıl hapis cezasına çarptırılan sanık Geçti hakkında, annesi Pınar Geçti'ye karşı eyleminden dolayı "Olası kastla kasten yaralama" suçundan 3 yıl hapis cezası verildi. Ayrıca, "Polis memuruna karşı mukavemet" suçundan 3 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılmasına hükmedildi.