5G'de gecikmenin faturası büyük! Her ay 10 milyar lira kaybediyoruz
Dünyada 124 ülke 5G teknolojisine geçerken Türkiye fiber altyapıda yaşanan yatırım problemleri sebebiyle geride kaldığı yarışta arayı kapatıyor. İhalenin bu yıl içerisinde gerçekleştirilmesi beklenirken, Vodafone Türkiye CEO'su Engin Aksoy "5G'nin bir yıl gecikmesi 120 milyar liralık kayıp demek. Operatörler ihaleye hazır. 5G teknolojisi ile 15 yılda 1 trilyon lira gelir artışı yakalayabiliriz" dedi.
Dünyanın birçok ülkesinde 5G dönemi başladı. 2019 yılında ABD, Güney Kore ve Avustralya'nın 5G teknolojisini hayata geçirmesinin ardından bugün 124 ülkede 5G teknolojisi kullanılıyor. Birçok ülke frekans tahsislerini hızla tamamlayarak hizmete sunarken, Türkiye fiber altyapıda yaşanan yatırım sorunları sebebiyle geride kaldığı yarışta arayı kapatıyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu Türkiye'de ilk sinyal için 2026 yılını işaret ederken, ihale çalışmalarına başlayan GSM operatörleri 5G'nin bir adım ilerisi olarak görülen 5.5G teknolojisiyle rekabette öne geçmeyi hedefliyor.
FİBER UZUNLUĞU 2 MİLYON KM'YE ÇIKARMALIYIZ
Türkiye'nin küresel arenada güçlü bir aktör olarak yerini pekiştirebilmesi
için 5G'ye geçişin elzem olduğunu belirten Vodafone Türkiye CEO'su Engin Aksoy,
Vodafone Grubu olarak 14 ülkede 5G'yi hayata geçirdiklerini söyledi. Operatörlerin
5G'ye hazır olduğunu dile getiren Aksoy "Ülkemizdeki bütün şirketlerin dijitalleşme
endeksinde 1 puan yukarı çıkması, ülke genelinde yüzde 3'lük ilave GSYH artışı
anlamına geliyor. Benzer etki fiber altyapının artması ile de ortaya çıkıyor.
Ülkemizdeki mevcut sabit altyapı, hem kullanıcıların beklentisini karşılayamıyor,
hem de dijitalleşmede uluslararası rekabetçiliğimizi destekleyecek seviyede
değil. Maalesef Türkiye fiber gelişmişlik endekslerinde 50. sıralarda yer alıyor.
Eve kadar fiber getirilmesinde Asya, Körfez ve bazı Avrupa ülkeleri yüzde 100'lere
varan oranlar görmekteyken, biz bu alanda yüzde 50'lerdeyiz. Sabit genişbant
hızında ise 110. sıradayız ve gitgide geriliyoruz. Türkiye'de 100 kişi başına
fiber abone sayısı 6 iken, OECD ortalamasında 12, en yüksek 10 OECD ülkesinde
28.
Türkiye 2030'a kadar fiberde OECD ortalamasını yakalamalı. Bunun için en az
2 milyon kilometre fiber hatta ihtiyacımız var. Yani fiber hattını her yıl bir
önceki yıla göre yüzde 17 artırmamız gerekiyor. Bu durum 2030'a kadar her yıl
Türkiye GSYİH'sine yüzde 2,2'lik, başka bir deyişle 19 milyar liralık katkı
sağlayabilecek" dedi.
15 YILDA 1 TRİLYON LİRA GELİR BEKLENTİSİ
Orta Vadeli Plan ve Kalkınma Planında dijital dönüşüme vurgu yapan Aksoy "Dijital dönüşüm için stratejik bir plan dahilinde hareket edilmesi şart. Deloitte iş birliğiyle hazırladığımız çalışmaya göre, operatörlerin 5G ihalesinin ardından beş yıllık süreçte yapacağı yatırım ve hizmet harcamaları sonucu oluşacak GSYH etkisi 21 milyar TL olacak. 5G'nin bir yıl gecikmesi ise 120 milyar TL'lik bir faydadan mahrum kalmak anlamına geliyor. 5G teknolojisinin Türkiye'de hayata geçmesiyle 15 yılda 1 trilyon TL'yi aşan bir gelir artışı ve 479 milyar TL GSYH artışı bekleniyor. 5G'den en çok faydalanacak sektörler üretim, toptan ticaret ve perakende, ulaşım ve depolama, bilgi ve iletişim olarak sıralanıyor" diye konuştu.
Aksoy, 2025 yılında 5G frekans tahsisinin yapılmasını beklediklerini belirterek şunları kaydetti: Bu konuda kamu politikaları net. Bu yıl frekans tahsislerinin yapılacağını ve 2026 başlarında da 5G'nin kullanıma sunulmasını bekliyoruz. Bizim teknolojimiz aslında 5.5G olacak. 5G'nin bir ileri aşaması olan 5.5G, Türkiye'nin dijitalleşme yolculuğunda önemli bir kilometre taşı olacak.
YATIRIM-YÜKÜMLÜLÜK DENGESİ GÖZETİLMELİ
Spektrumların uzun vadeli yatırımları teşvik edecek bir yöntemle tahsis edilmesi gerektiğini ifade eden Aksoy "Dünyada son yıllarda spektrum bedellerinde bir düşüş olduğu ve politika yapıcıların operatörlerin altyapı yatırımlarına daha fazla bütçe ayırmalarını destekleyecek ihale modelleri tercih ettikleri görülüyor. Bant tahsisinde yatırım-yükümlülük dengesi gözetilmeli, orantılı ve makul olmalı. Bununla birlikte yerlilik yükümlülüğünün üreticileri teşvik edecek bir mekanizmaya dönüştürülmesi yatırımları artırır. Diğer yandan, önümüzdeki dönemde sabit genişbant ile ilgili yapılacak lisans uzatım koşullarıyla 5G ihalesi arasında orantısız farklar olmaması gerekiyor. Başka bir deyişle, düşük bir sabit uzatım bedeli gündeme gelip, yüksek bir 5G frekans bedeli kabul edilemez" dedi.
MEVCUT FREKANSLARIN SÜRESİ 2029'DA DOLUYOR
Engin Aksoy, mevcut frekansların tüm operatörler için 2029 yılında süresinin dolduğunu belirterek "Bu frekanslar da gerek mevcut teknolojiler gerekse 5G için kullanılacak ve uzun vadede bu frekansların ne şartlarda uzatılacağı da yatırımlarda belirleyici olacak. Bu konuda da 5G sürecinde bir yol haritası belirlenmesi önemli. Ayrıca, 5G ile uyumlu cihaz ve ekipman ekosistemini geliştirmek ulusal önceliklerimiz arasında olmalı" ifadelerini kullandı.
ORTAK ALTYAPI ŞİRKETİ YATIRIMLARI HIZLANDIRIR
5G için ortak altyapı şirketine ihtiyaç olduğunu belirten Aksoy "Altyapıda mükerrer yatırımların önlenmesi için tesis paylaşımına ilişkin bir zorunluluk bulunuyor. Bu anlamda, ülke kaynaklarının verimli kullanılması için ortak yatırıma imkan sağlayacak bir ortak altyapı şirketi kurulması ülkemizde yatırımların hızlanmasını sağlayacak. Ortak altyapı şirketi kurulması için Varlık Fonu'nun liderliğinde çalışma başlatılmasına yönelik geçmişte umut vaat eden girişimler oldu. Biz bu gelişmelerin önümüzdeki dönemde hız kazanması için somut adımlar bekliyoruz" diye konuştu.
ÖMER TEMÜR