Deprem soruşturmalarında son durum: 248 tutuklu, 1036 adli kontrol
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Şu anda 248 kişi depremde sorumluluğu olduğu gerekçesiyle tutuklu. 1036 kişi de adli kontrol şartıyla şu anda serbest ama adli kontrol kararı var haklarında. Dolayısıyla burada depremde sorumluluğu bulunanlarla ilgili olarak yargımız gerekli hesabı sormaya devam ediyor." dedi.
![Deprem soruşturmalarında son durum: 248 tutuklu, 1036 adli kontrol](http://www.memurlar.net/common/news/images/1126620/deprem-sorusturmalarinda-son-durum-248-tutuklu-1036-adli-kontrol.jpg)
Bakan Tunç, 6 Şubat 2023'teki depremin ikinci yıl dönümü anma programları kapsamında Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde çeşitli ziyaretler gerçekleştirdi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Nurdağı ilçesine bağlı kırsal Gedikli Mahallesi'nde depremden sonra yapılan köy konutlarına gelen Bakan Tunç, yaklaşık bir hafta önce hayatını kaybeden Muhtar Basri Yılmaz'ın babası Hasan Yılmaz'ı ziyaret ederek başsağlığı diledi.
Bakan Tunç'a Gaziantep Valisi Kemal Çeber, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve milletvekilleri de eşlik etti.
Daha sonra köy konutlarına yerleşen depremzedelerle bir süre sohbet eden Tunç ve beraberindekiler, ilçe mezarlığında, depremde hayatlarını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı diledi.
Bakan Tunç, Başpınar Mahallesi'nde TOKİ konutlarında, fotoğraf ve resim sergileri ile farklı kurumların stantlarının bulunduğu "TOKİ Anı Alanı"nı ziyaret ederek depremzedelerle sohbet etti.
Ziyaretin ardından Tunç, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyerek, bir daha böyle acıların yaşanmamasını temenni etti.
Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 16'sının yaşanan yıkımdan doğrudan etkilendiğini aktaran Tunç, depremlerde 53 bin 537 vatandaşın vefat ettiğini bunlardan 113'ünün adalet teşkilatı mensubu olduğunu belirtti.
Bakan Tunç, depremin ilk anından itibaren bir seferberlik ruhuyla gece gündüz demeden çalıştıklarını ve çalışmaya devam edeceklerini aktararak, "Şu ana kadar bölgenin yeniden ayağa kaldırılması için 75 milyar dolar, yani 2,6 trilyon lirayı aşan dev bir yatırım gerçekleştirildi ve hala da çalışmalar devam ediyor. Gaziantep'in yeniden inşa ve ihyası için de 5 milyar 563 milyon liralık kaynak sağlandı. 2025 yılı bütçemizde de yine deprem bölgemiz için 584 milyar liralık yatırım, sadece deprem bölgesindeki illerimize depremde hasar gören yerlerin yeniden inşası için tahsis edildi." dedi.
Gaziantep'in özellikle Nurdağı ve İslahiye ilçelerinin depremde çok büyük hasar gördüğünü aktaran Tunç, buraların yeniden ayağa kaldırılması için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kararlılığıyla büyük bir gayretin ve çalışmanın yapıldığını kaydetti.
15 adliye 11 cezaevi zarar gördü
Bakan Tunç, deprem bölgesinde 15 adliyenin ve 11 cezaevinin hasar gördüğünü belirterek, "Depremin ilk anından itibaren adalet hizmetlerinin kesintisiz sürdürülmesi amacıyla çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürdük. Tabii diğer bakanlıklarımıza ait kamu binaları da hasar gördü. Onların da yine aynı şekilde hızlı bir şekilde inşa sürecini tamamlıyoruz. Bu kapsamda tabii depremle ilgili ilk tedbiri Meclis'te olağanüstü hal ilanıyla başladık. Bir kere bunun yasal süreci, hızlı karar almak gerekiyordu ve bu karar Meclis kararı çerçevesi içerisinde kamu kurumlarımız üzerine düşeni yapmanın gayreti içerisinde oldu. 120 sayılı olağanüstü hal kapsamında yargı alanında alınan tedbirlere ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle hak kayıplarına uğranılmasının önüne geçmeyi amaçlamıştık ve çünkü konunun yargısal boyutu, adli boyutu da olacaktı. Bir taraftan kimlik tespitleri, adli tıp kurumumuzun diğer yandan hak sahipliği ve sonrasında oluşacak hukuksal ve süreçlerin tıkanmamasıyla ilgili önemli tedbirler aldık. Hem kararname hem de bir kanun değişikliğiyle bu tedbirleri almanın gayreti içerisinde olduk." değerlendirmesinde bulundu.
Deprem döneminde Bakanlığı bünyesinde kriz merkezi oluşturduklarını ve 9 bin personelin bölgede görevlendirildiğini hatırlatan Tunç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bölgede tabii yıkılan binaların enkazı kaldırılmadan hızlı bir delil tespiti gerekiyordu çünkü dava süreçlerinde bu delillerin çok önemli olduğunu biliyorduk ve bu kapsamda da mimarlardan, mühendislerden konunun uzmanlarından oluşan 984 bilirkişiyi bölgeye görevlendirdik. Hemen enkazlardan karot örnekleri, bina örneklerini aldılar ve deliller, enkazlar kaldırılmadan, tüm binalar bakımından muhafaza altına alındı ve yürütülen soruşturmalar kapsamında da bu deliller ışığında bilirkişi incelemeleri, bilirkişi raporları hazırlandı. Adliyelerimizde başsavcılıklar bünyesinde deprem soruşturma büroları kuruldu. Bölgede vefat eden vatandaşlarımızın kimlik tespitleri için tabii burada o günleri hatırlayacak olursak, gerçekten bir kıyamet sahnesi gibiydi. Herkes hem bir taraftan enkazdan çıkarılmayı bekleyen vatandaşlarımız, soğuk bir kış günü ve bir taraftan karla mücadele. Bir taraftan da yine cansız bedenlerine kavuşan vatandaşlarımız da diğer dini görevlerini, kimlik tespitlerini bunların da aksamadan bir taraftan yapılması gerekiyordu. Bu konuda da Adli Tıp Kurumumuz hızlı çalıştı. 538 adli tıp uzmanımız görevlendirildi ve kimlik tespitlerinde de çok büyük bir özellikle eksiklik olmadan bu noktada çalışmalar gerçekleştirildi. 12 bin 638 hükümlü de cezaevleri hasar görmüştü. Oralardan başka cezaevlerine nakilleri gerçekleştirildi."
Bakan Tunç, cezaevleri arama kurtarma ekibinin de AFAD koordinasyonunda Kahramanmaraş'ta görev yaptığını ve 41 vatandaşı kurtardığını söyledi.
"248 kişi depremde sorumluluğu olduğu gerekçesiyle tutuklu"
Bölgede yargısal süreçlerin aksamaması için tedbirler aldıklarını anlatan Bakan Tunç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Tabii deprem bölgesinde yıkılan ya da üzerinde imara aykırı değişiklik yapan binalarla ilgili yapılan ceza soruşturmaları ve davaları var. Şu anda devam eden soruşturma ve kovuşturmalar söz konusu. Adli süreçlerde 2 bin 31 soruşturma, 1491 kovuşturma, yani dava süreci olmak üzere şu anda toplamda 3 bin 522 dosyada davalar ve soruşturmalar devam ediyor. 1491'in davası açıldı, 2 bin 31'inin soruşturması da devam ediyor. 2 bin 578 dosyada bilirkişi incelemeleri tamamlandı. Ve bilirkişi raporları da mahkemelerine, savcılıklarına intikal ettirildi."
Şu anda devam eden bilirkişi incelemelerinin olduğunu ifade eden Tunç, şunları kaydetti:
"Şu anda 248 kişi depremde sorumluluğu olduğu gerekçesiyle tutuklu. 1036 kişi de adli kontrol şartıyla şu anda serbest ama adli kontrol kararı var haklarında. Dolayısıyla burada depremde sorumluluğu bulunanlarla ilgili olarak yargımız gerekli hesabı sormaya devam ediyor. Bunu başından beri hep söyledik. Ama maalesef birileri çıkıp bazı konuşmalarda bilgisizce bazı sözler sarf ettiklerini de görüyoruz. 'Deprem afetinde sorumlu bulunanlarla ilgili olarak bir kişi hakkında karar verildi mi ki' diye söyleyenler de var. Biz tabii ki işimize bakacağız. Onlar dezenformasyona, vatandaşı yanlış bilgilendirmeye devam etseler de biz burada hakkaniyetle, hukuka uygun olarak kimler sorumluysa bu konuda elbette ki yargımız, tarafsız ve bağımsız yargımız bunun hesabını sormaya devam edecek. 1491 kovuşturma dosyasında 149 davada karar verildi. Ve çeşitli sürelerle hapis cezalarına çarptırılan sorumlular var, müteahhitler var, yapı sorumluları var. Yapı denetim sorumluları var. Binalarda izinsiz değişiklik yapanlar var. Ve bunlarla ilgili süreçler de devam ediyor. Bu davalarda 118 kişi hakkında çeşitli sürelerde hapis cezaları verilmiş durumda. Tabii ceza davalarının yanı sıra, tabi bunun idari yargı ve adli yargı boyutu var. İdari yargıda da süreçler hızlı bir şekilde devam ediyor."
Toplam 105 bin 933 dava açıldı
Depremin etkilediği 11 ilde 105 bin 933 davanın açıldığını, bunların bir kısmının hasar tespitine, bir kısmının yıkım kararlarına, hak sahipliğine ilişkin olduğunu ifade eden Bakan Tunç, "Bunun 65 bin 826'sı karara bağlandı. Yani burada hızlı bir yargılama usulü var. Diğer süreçler de devam ediyor. Ağır hasar tespiti ve yıkım kararlarına karşı 39 bin 923 dava açılmıştı, 15 bin 558 davada vatandaşımız binasının yıkılmaması gerektiği nedeniyle başvurdu ve yeni tespitlerle beraber 15 bin 558 bina tabii bu bağımsız bölüm olarak hesap 100 bin bağımsız bölümü geçen bir noktaya varıyor. Şu anda 4 bin 970 davada ağır hasar tespiti ve yıkım kararlarına karşı olan davalar devam ediyor. Hak sahipliği başvurularına ilişkin de vatandaşlarımızın tabii yargıya müracaat etmeleri söz konusu oldu. Hak sahipliğiyle ilgili hakkını sonuna kadar yargıda savunabilmesinin yolu elbette ki açık. Bu kapsamda da 7 bin 376 dava açılmıştı. Bunun 1766'sı kabul edildi. Vatandaşlarımızın bu konuda taleplerinin haklı olduğuna karar verildi ve hak sahipliğine kavuşmuş oldular. Şu anda 4 bin 657 vatandaşımızın da hak sahipliğiyle ilgili dava süreçleri de devam ediyor." diye konuştu.
Bölgede görev yapan personel sayısı yüzde 20 arttırıldı
Bakan Tunç, depremden etkilenen 11 ilde yargı süreçlerinin aksamadan yürümesini sağlamak amacıyla bölgede görev yapan hakim sayılarını yükselttiklerini belirterek, davaların kısa sürede tamamlanması amacıyla görev yapan hakim sayısında artış yaptıklarını söyledi.
Yıkım kararına karşı açılan bir davanın çabuk sonuçlandırılması gerektiğini aktaran Tunç, "Davanın çabuk sonuçlanması lazım ki orada yeni binalar inşa edilecek. Dolayısıyla bir an önce karar verilmesi ihtiyacı söz konusuydu. Adli yargıda da 843 yeni hakimi bölgeye ilave hakim görevlendirilmiş oldu. Toplamda deprem öncesi 3 bin 136 hakim ve savcı görev yapıyordu bölgede. Bu sayıyı yüzde 20 artışla 3 bin 759'a çıkarmış olduk. Bölgeye toplam 3 bin 456 personelin de atamasını sağladık. Tabii bunlar bizim bağlı olduğumuz, bizim bakanlığımızın çalışmaları genellikle Adalet Bakanlığının ama diğer bakanlıklarımızın da burada çok sayıda ilave personel, ilave atamalarla buradaki süreçlerin hızlı işlemesi noktasında çok hassasiyet gösterdiler." dedi.
Bakan Tunç, 2025 yılı yatırım programında deprem bölgesinde Adalet Bakanlığı olarak adliye hizmet binası, ceza infaz kurumu, adli tıp hizmet binası gibi projelerinin de olduğunu sözlerine ekledi.