4/B sözleşmeli personel memur statüsünden mi emekli olur?

Sözleşmeli personel işçi sayılmayan, ancak işçi statüsünden SGK primleri ödenen, işçi statüsünden aylık bağlanan, ancak kıdem tazminatı yerine emsali Devlet memuru esas alınarak iş sonu tazminatı ödenen çalışma şeklidir.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 20 Şubat 2025 00:10, Son Güncelleme : 13 Şubat 2025 08:48
4/B sözleşmeli personel memur statüsünden mi emekli olur?

Ziyaretçi sorusu: https://www.memurlar.net/haber/1125702/ adresimizde yayımlanan değerlendirmelerimize konu ziyaretçimizin "5510 a tabi memurlar emekli ikramiyesi alması için en son statü memurluk demişsiniz ama 4B yani sözleşmeli memur olursa emekli ikramiyesi yanar mı sonuçta memur olarak emekli olacak. Ayrıca 5434 e tabi memurlar emekli ikramiyesi alması için son statüsü memur olması gerekmiyor yazıyor ama bununla ilgili kesin bir bilgi yok. 5434 e tabi olup son statüsü memur olamayanların emekli ikramiyesi ödenmiyor. bunun için sgk yı mahkemeye verenler var fakat sgk vermemekte ısrar ediyor." Şeklindeki sorusu üzerine konuyu değerlendirmekteyiz.

Detaylar/Değerlendirmeler:

Memur, Sözleşmeli Personel Statüsü:

Çalışma şekilleri 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu Madde 4 hükmünde belirtilmiştir. Kamu hizmetlerinin memurlar, işçi sayılmayan sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle yürütüleceği belirlenmiştir.

Özetle;

657/4-A Memur olarak belirlenmiş olanlar genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini yapmak ile görevlendirilenler memurlar olmaktadır. Yani tamamıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamında görev yapanlar olmaktadır.
Sosyal güvenlik kapsamındaki ifadesi de, 2008 yılı Ekim ayından önce memur olanlar 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu, bu tarihten sonra memur olanlar da 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa tabi olurlar ve bugün için her durumda 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının ( c ) bendi kapsamında sigortalı sayılmaktadırlar. Yani sosyal güvenlik kapsamında emeklilik işlemlerinde memur statüsünden emekli aylıkları bağlanır.

657/4-B Sözleşmeli personel olarak belirlenmiş olanlar ise Kamu kurumlarında yıllık sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu görevlileri olmaktadır. Bunlar hakkında 6/6/1978 tarihli ve 15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenmiş olan Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar uygulanmaktadır.
Bu durumda olanlar, 2008 yılı Ekim ayından önce çalışma şekilleri belirtilen esaslar dahilinde memurlarla hemen hemen aynı olmaktadır. Sosyal güvenlik primleri ise hem 2008 yılı Ekim ayından önce olsun, hem de sonra olsun işçi statüsünden Sosyal Güvenlik Kurumuna gönderilen kişiler olmaktadır. .
Sosyal güvenlik kapsamındaki ifadesi de, bugün için her durumda 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının ( a ) bendi kapsamında sigortalı sayılmaktadırlar. Yani sosyal güvenlik kapsamında görevde iken SGK primleri işçi statüsünden gönderilen, emeklilik işlemlerinde ise memur statüsünden değil de işçilik statüsünden emekli aylıkları hesaplanan kişiler olmaktadır.

Özetle, 4/B sözleşmeli personel hakkında emekli ikramiyesi, kıdem tazminatı gibi ödemeler olmaz, görevleri sona erdiğinde belirtilen Esaslar dahilinde memur emsali esas alınarak iş sonu tazminatları ödenir.
Çalışırken ise 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu 4 ( B ) kapsamında sözleşmeli olarak çalışanlar şeklinde ifade edilirler.

Emekli ikramiyesi konusu:

Memurlara emekli ikramiyesi ödenmesi konusu 5434 sayılı Kanun hükümlerinde, 4/B sözleşmeli personele İş sonu tazminatı ödenmesi konusu da 6/6/1978 tarihli ve 15754 sayılı "Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar" da açıklanmıştır.

Memurlara ödenen emekli ikramiyesinin mevzuat süreci:

Memurlara emekli ikramiyesi ödenmesinde 5434 sayılı Kanun Madde 89 hükümleri ile birlikte 2829 sayılı hizmet bütünleşmesini sağlayan Kanunun 12 nci maddesi de esas alınmaktaydı.
2829 sayılı Kanun Madde 12 hükmünde bulunan " "Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan ve kendilerine bu Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara, T.C. Emekli Sandığına tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenir." ibareler gereği, 5434 kapsamında olan memurlardan emekli olanlara şayet son statüleri memurluk olmadığı sürece memurluk sürelerine emekli ikramiyesi ödemesi yapılmamaktaydı.


Ancak, bu hüküm Anayasa Mahkemesi tarafından 5 Haziran 2009 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmış olan 2005/40 sayılı Esas, 2009/17 sayılı Karar ile iptal edilmiş olduğundan, bugün için 5434 kapsamında olan memurlar için emekli olduklarında son statülerinin memur olup olmadıklarına bakılmamakta, ister işçi, ister esnaf statüsünde çalışırken de emekli olduklarında memurluk sürelerine 1475 sayılı İş Kanunu Madde 14 hükmü şartları aranmak suretiyle emekli ikramiyesi ödenmektedir. (5434 sayılı Kanun Madde 89 hükmü gereğidir)

Bu durum, belirttiğimiz gibi sadece 1 Ekim 2008 tarihinden önce memur olanlar, yani 5434 kapsamında olanlar için geçerli bir durum olmaktadır.

Ancak, 1 Ekim 2008 tarihinden sonra ilk defa memur olanlar için durum farklıdır. 5510 kapsamında memurlar için emekli ikramiyesi işleminde uygulanan hüküm 5434 sayılı Kanun Madde 82 hükmü olmaktadır.


Bu hükümde yer alan, ".
a) 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre aylık bağlanan ve uzun vadeli sigorta kolları açısından sigortalı çalışma sürelerinin tamamı 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında geçmiş olanlara,

b) 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde belirtilen sigortalılık hallerinin birden fazlasına tabi olarak çalışmış olmakla birlikte, anılan Kanun hükümlerine göre aylık bağlandığı sırada son defa uzun vadeli sigorta kolları açısından 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışmakta olanlara,

c) 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre aylık bağlandığı sırada uzun vadeli sigorta kolları açısından zorunlu olarak sigortalı olunması gereken bir işte çalışmamakla birlikte, uzun vadeli sigorta kolları açısından son olarak 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışmış olanlara,." ibarelerinden de anlaşılacağı üzere emekli oldukları anda son çalışma şeklinin memur statüsünde olması şartının taşınması gerektiği görülecektir.

İş sonu tazminatı konusu:
657/4-B kapsamında sözleşmeli olanların emekliliklerinde iş sonu tazminatı ödemesinde esas alınan hükümlerde 6/6/1978 tarihli, 7/15754 sayılı Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar'ın;

"Madde 1- Bu Esaslar, 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (B) fıkrası hükmü uyarınca kamu idare, kurum ve kuruluşlarında mali yılla sınırlı olarak sözleşme ile çalıştırılan ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileri hakkında uygulanır."

"Madde 7- Kamu kurum ve kuruluşlarının yurt dışı teşkilatlarında sözleşmeli olarak çalıştırılan yabancı uyruklu personel ile (Danıştay Onikinci Dairesinin 8/5/2024 tarihli ve E.: 2023/4842; K.: 2024/2297 sayılı kararı ile iptal ibare; haftalık çalışma saati süresi 40 (kırk) saatin altında bulunan personel) (Milli Eğitim Bakanlığında norm kadro sonucu ortaya çıkan öğretmen ihtiyacının kadrolu öğretmen istihdamıyla kapatılamaması hallerinde sözleşme ile çalıştırılacak öğretmenlerde 40 saat şartı aranmaz) hariç olmak üzere, (Danıştay Onikinci Dairesinin 28/3/2019 tarihli ve E.:2018/3058; K.:2019/2367 sayılı kararı ile iptal ibare; kurumunda) fiilen, askerlik ve doğum dışında kesintisiz en az 2 hizmet yılını tamamlayanlardan;
a) 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu gereğince sürekli tam iş göremezlik geliri, malüllük veya yaşlılık aylığı bağlanması veya toptan ödeme yapılması,
b) Hizmetlerine gerek kalmadığı için sözleşmesinin feshedilmesi veya yenilenmemesi,
c) İlgilinin ek 6 ncı maddenin ikinci fıkrası uyarınca sözleşmeyi feshetmesi,
ç) İlgilinin işe alınma açısından gerekli olan niteliklerden herhangi birini sonradan kaybetmesi,
d) İlgilinin ölümü,
hallerinden birinin vuku bulmasından dolayı hizmet sözleşmesi sona erenlere, görev yapmakta olduğu pozisyon unvanı itibariyle, Devlet Memurları Kanununa göre girebilecekleri hizmet sınıfındaki aynı veya benzeri kadro unvanı esas alınarak hizmet yılı ve öğrenim durumu aynı olan emsali personele 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesi tutarını geçmemek üzere, (Danıştay Onikinci Dairesinin 28/3/2019 tarihli ve E.:2018/3058; K.:2019/2367 sayılı kararı ile iptal ibare; kurumunda) çalışılan her tam hizmet yılı için ayrılış tarihindeki hizmet sözleşmesinde yazılı aylık brüt ücret tutarında iş sonu tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de, tam yıl için hesaplanan miktardan o süreye isabet eden tutar kadar ödeme yapılır.
Bu tazminatın ödenmesinde; daha önce iş sonu tazminatı, ikramiye ve kıdem tazminatı ile benzeri ödemelerde değerlendirilmiş süreler dikkate alınmaz. İş sonu tazminatı ödemesinde dikkate alınmış süreler kıdem tazminatı ile 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümleri uyarınca ödenecek ikramiye hesabında değerlendirilmez. Ölüm halinde, yukarıdaki fıkra uyarınca hesaplanacak tutar, ölenin kanuni mirasçılarına ödenir.
Kamu kurum ve kuruluşlarının yurt dışı teşkilatlarında sözleşmeli olarak çalıştırılan yabancı uyruklu personelden; hizmetlerine gerek kalmaması veya yaş haddi nedenleriyle sözleşmesi fesh edilen veya yenilenmeyenlere, yerel sosyal güvenlik mevzuatına göre emeklilik, malullük, ölüm veya mücbir sebep nedeniyle ayrılanlara, yerel mevzuata uyulmasının zorunlu olmadığı durumlarda Cumhurbaşkanlığının görüşü alınmak kaydıyla iş sonu tazminatı ödenebilir. Ancak bu yolla ödenecek iş sonu tazminatı tutarı aralıksız olarak çalışılan her tam yıl için son aylık sözleşme ücretinin %50'sini geçemez. Bir yıldan artan süreler için de, tam yıl için hesaplanan miktardan o süreye isabet eden tutar kadar ödeme yapılır.
Bu statüde çalışanların sözleşme koşullarına uymaması nedeniyle kurum tarafından, sözleşme esasları dışında herhangi bir nedenle çalışanlar tarafından, sözleşmesinin feshedilmesi veya yenilenmemesi hallerinde, iş sonu tazminatı ödenmez.
İş sonu tazminatı ödemelerinde emsal belirleme hususları ile uygulamada ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye Cumhurbaşkanlığı yetkilidir."

"Ek Madde 6 - Personelin;
a) İşe alınma açısından gerekli olan niteliklerden herhangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması,
b) İşe alınma açısından gerekli olan niteliklerden herhangi birini sonradan kaybetmesi,
c) Sözleşme dönemi içerisinde mazeretsiz ve kesintisiz üç gün veya toplam on gün süreyle görevine gelmemesi,
ç) Hizmet sözleşmesinde belirtilen koşullara uymaması nedeniyle bağlı bulundukları yöneticileri tarafından yazılı olarak uyarılmasına rağmen söz konusu koşullara uymama halinin tekrarlanması, (Danıştay Onikinci Dairesinin 10/12/2014 tarihli ve E: 2011/6048, K: 2014/8538 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.)
d) Hizmetinin gerektirdiği pozisyona ihtiyaç kalmaması,
e) Bir proje kapsamında işe alınması durumunda istihdam edildiği projenin tamamının veya proje bölümlerinin sözleşmede öngörülen süreden önce tamamlanması,
f) (Ek: 20/02/2017-2017/9949) Terör örgütleriyle eylem birliği içerisinde olması, bu örgütlere yardım etmesi, kamu imkan ve kaynaklarını bu örgütleri desteklemeye yönelik kullanması ya da kullandırması, bu örgütlerin propagandasını yapması,
hallerinden herhangi birinin gerçekleşmesi halinde, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca sözleşmesi tek taraflı feshedilir.
Personel; kendi isteği ile bir ay önceden haber vermek koşuluyla veya Ek 1 inci maddenin dördüncü fıkrasının (b) ve (c) bendi uyarınca sözleşmeyi tek taraflı feshedebilir.
Hizmet sözleşmesi, ölüm ve 7 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sayılan hallerde kendiliğinden sona erer."

Hükümleri uygulanmaktadır.

Yani, 4/B kapsamında sözleşmeli çalışan ve işçi sayılmayan personel emekli olduklarında işçi statüsünden emekli olmakta, iş sonu tazminatı ödemesinde ise sadece yukarıda belirtilen şartlar aranmakta, yani son statü memur mu değil mi, emekli aylığı bağlanmış mı bağlanmamış mı konu edilmeden belirtilen şartları taşımaları kaydıyla emsali memur esas alınarak iş sonu tazminatı hesap edilerek ödenmektedir.

Sonuç bağlamında değerlendirmelerimiz:

657/4-B kapsamında olanlar memur statüsünde emekli olmamaktadırlar. Emeklilik statüleri işçi statüsünden hesaplanan aylık sistemine dahil olmaktadırlar. Dolayısıyla çalışma şekillerinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümleri esas alınmış olsa da, emeklilik statüleri işçi statüsünde olduğu için "Emekli İkramiyesi" adı altında olmayıp "İş Sonu Tazminatı" adı altında yukarıda belirttiğimiz şartların yerine getirilmiş olması şartıyla görev yaptıkları Kurumlarca ödenmesi gerektiğini söyleyebiliriz.

Ayrıca, 5434 kapsamında olanlar için statü farkı aranmadan sadece emekli aylığı bağlanması şartıyla ve 1475 sayılı Kanun Madde 14 hükümleri de dikkate alınmak suretiyle memurluk sürelerine emekli ikramiyesi ödenmekte, son statünün memur olma şartı aranmamaktadır.

Ayrıca, Sözleşmeliden memur kadrosuna geçenlerin iş sonu tazminat/emeklilik ikramiye tutarlarını hangi kurum öder? Başlığı altında yapmış olduğumuz değerlendirmelerimiz için https://www.memurlar.net/haber/1124555/ adresimiz,
Sözleşmeli iken memur olan, memurluktan istifa ederse emekli ikramiyesi alabilir mi? Başlığı altında yapmış olduğumuz değerlendirmelerimiz için de,
https://www.memurlar.net/haber/1075914/ adresimiz ziyaret edilebilir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber