Eğitim-Sen Üyelerini Tehlikeye Atıyor

Eğitim-Sen, 10 Mart tarihinde tüm okullarda ilk ders olarak "toplumsal cinsiyet eşitliği dersi eylemi" gerçekleştireceğini kamuoyuna duyurdu.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 10 Mart 2025 05:27, Son Güncelleme : 10 Mart 2025 09:33
Eğitim-Sen Üyelerini Tehlikeye Atıyor

Eğitim-Sen Üyelerini Tehlikeye Atıyor

Eğitim-Sen, 10 Mart tarihinde tüm okullarda ilk ders olarak "toplumsal cinsiyet eşitliği dersi eylemi" gerçekleştireceğini kamuoyuna duyurdu.

Ancak sendikanın bu tür bir eylem yapma hakkı bulunup bulunmadığı yanında bu türden bir eylemi gerçekleştirecek üyelerini bekleyen hukuki sorumluluk ile disiplin ve ceza yaptırımına uğramalarının kuvvetle muhtemel olduğu görülüyor.

Zira her ne kadar eylem kararı "Cinsiyetçi Eğitim Politikalarına Karşı, 10 Mart'ta Cinsiyet Eşitliği Dersi Yapıyoruz!" ifadesiyle duyurulsa da Eğitim-Sen tarafından paylaşılan "ders eylemi" örnek etkinliklerinde ve sunumlarında "cinsiyet değişikliği, cinsiyet sorgulama, homofobi, bifobi ve transfobi, LGBTİ'lere karşı korku, önyargı, ayrım ve hoşnutsuzluk içeren yaklaşımlar" gibi LGBT propagandası niteliğinde materyal ve söylemlerin kullanıldığı görülmektedir.

Mevcut içtihatlar, Eğitim-Sen bu türden eylemlerini sendikal hak olarak kabul etmiyor!

Anayasa Mahkemesi, sendikaların üyelerinin ekonomik, sosyal hak ve menfaatlerini korumak, geliştirmek için yapılan faaliyetleri dışında siyasi otorite karşısında bir baskı grubu olarak yürüttükleri faaliyetler kapsamında aldıkları kararlar doğrultusunda sendika üyelerinin iş bırakma eylemine katılmalarını bireylerin sendikanın çekirdek faaliyet alanında kalmayan eylemleri olarak değerlendirmektedir. Bu nedenle bu eylemler dolayısıyla verilen disiplin cezalarını sendika hakkının ihlali olarak görmemekte; bu türden eylemlere katılan sendika üyelerine disiplin cezası verilmesini makul bulmaktadır.

Öğretmenlik Mesleği Kanunu'nun öğretmenin görev ve sorumluluklarını düzenleyen 5. maddesinde de öğretmenlerin, eğitim öğretim faaliyetlerini, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununda düzenlenen Türk milli eğitiminin genel amaçları ve temel ilkeleri ile Bakanlıkça belirlenen öğretim programlarına uygun olarak planlayacağı ve yürüteceği ifade edilmiştir.

Bu durumda Eğitim-Sen'in sendika üyelerinin ortak hak ve menfaatlerini ilgilendirmeyen siyasi nitelilikteki "toplumsal cinsiyet eşitliği dersi eylemi"nin müfredatta yer almayan bir konuda üstelik mevcut programa göre başka bir dersin/konunun öğretilmesi gerekirken müfredat dışına çıkılmak suretiyle "sendikal eylem" kisvesi altında verilmeye kalkışılması, Öğretmenlik Mesleği Kanunu'nda öğretmene yüklenen görev ve sorumlulukların ihlali fiili teşkil edecektir.

Eyleme katılan öğretmenlerin hem disiplin cezası hem de hapis cezasıyla karşı karşıya kalmaları muhtemel gözüküyor!

Söz konusu eylemin okul yöneticileri veya durumdan rahatsız olacak olan veliler tarafından şikayet edilmesi halinde, bu eyleme katılan öğretmenlerin, hem Öğretmenlik Mesleği Kanunu'nda öğretmene yüklenen görev ve sorumlulukların ihlali yönünden 657 sayılı Kanun'un 125/C-a maddesinde tanımlı "verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek" fiiline sebebiyet vererek aylıktan

kesme cezasıyla cezalandırılacakları; hem de ceza kanunu bağlamında görevi kötüye kullanma suçundan yargılanabilecekleri kuvvetle muhtemeldir.

Anayasa Mahkemesi'nin kararı ortadayken Eğitim-Sen'in bu durumda üyelerini nasıl savunacağı merak konusu.


Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber