Türk-İş'ten Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Müzakerelerine dair açıklama
TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü müzakerelerinin, işçilerin, aileleriyle birlikte yaşam şartlarının "insan onuruna yaraşır" düzeye getirilmesi ve olumlu sonuçlanması için tam bir dayanışma içinde sürdürüleceğini bildirdi.

TÜRK-İŞ Genel Merkezi'nde toplanan Başkanlar Kurulu toplantısının ardından bildiri yayımlandı. Başkanlar Kurulu'nda, ülkede son dönemde ekonomik, sosyal ve siyasal alanda yaşanan gelişmelerin demokrasinin temel ilkeleri, demokratik yapının kurum ve kuralları çerçevesinde değerlendirildiği belirtilen bildiride, sürekli değişen ülke gündeminin, temel ve acil sorunların belirsizleşmesine yol açtığı kaydedildi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması sonrası yaşanan gelişmelerin dikkatle izlendiği kaydedilen bildiride, konfederasyonun, tüm sorunların hukuk ve demokrasi içinde çözümünden yana olduğu belirtildi. Bildiride, düşünce ve ifade özgürlüğünün, Anayasa teminatı altında olduğu, hukukun üstünlüğünden, demokrasiden ve emeğin haklarından yana sergilenen duruşun kararlılıkla sürdürüleceği kaydedildi.
Sendikaların İdari Maddelerdeki Müzakereleri
Kamu kesiminde yaklaşık 600 bin işçiyi kapsayacak toplu iş sözleşmesi sürecinin sürdüğü anımsatılan bildiride, şu ifadelere yer verildi:
- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına sunulan ortak talepler aradan geçen yaklaşık 45 güne rağmen henüz cevaplandırılmamış ve karşı bir teklif verilmemiştir.
- Konfederasyonumuz üyesi sendikaların idari maddelerdeki müzakereleri sürmektedir.
- Ücret ve sosyal ödemelere yapılacak zammın, işçilerin satın alma gücünü ve refahını artıracak biçimde belirlenmesi ve iş şartlarının iyileşmesi önceliklidir.
- İşçilerin, aileleriyle birlikte yaşam şartlarının 'insan onuruna yaraşır' düzeye getirilmesi ve müzakerelerin olumlu sonuçlanması için tam bir dayanışma içinde birlikte mücadele edilecektir.
Ücret Politikası ve Vergi Düzenlemeleri
TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu'nun, ülke ekonomisinin işçi haklarını gözeterek yeniden şekillendirilmesi gerektiğini savunduğu kaydedilen bildiride, "Ağır geçim koşulları içinde yaşama tutunmaya çalışan kesimlerden daha fazla fedakarlık beklenmemelidir. Çalışanlara yönelik, enflasyon hedefi ile uyumlu ücret politikası yerine milli gelirin tüm kesimlerce adil paylaşılmasını öngören bir gelir politikasının uygulanması öncelikli olmalıdır." denildi. Vergi yükünün ağırlıklı olarak ücretli çalışanlar üzerinde olduğuna işaret edilen bildiride, "İşçilerin gelir vergisi tarife ve oranlarında değişiklik talepleri göz ardı edilmiş, beklentileri karşılanmamıştır. Gelir vergisi tarifesi, 2002 yılı temel alınarak her yıl açıklanan yeniden değerleme oranına göre güncellenmediği için işçiler daha fazla gelir vergisi ödemek zorunda kalmaktadır. Ücretli çalışanların alım gücünü daha da gerileten bu adaletsiz yapıyı ortadan kaldıracak düzenlemeler bir an önce yapılmalıdır." ifadeleri kullanıldı.
TÜRK-İŞ 1 Mayıs Kutlamaları
TÜRK-İŞ, 1 Mayıs'ı kitlesel olarak Kartal'da kutlayacak. 1 Mayıs'ın, işçilerin yaşama ve çalışma şartlarının, iş güvencesi, iş yeri güvenliği, alım gücü, sendikal örgütlenme ve grev gibi en temel haklarının değerlendirildiği gün olduğunu belirtilen bildiride, "TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, geçmişte yaşanan deneyimleri de dikkate alarak, 1 Mayıs'ın, 2025 yılında da işçinin olduğu her yerde ve 81 ilde etkin biçimde kutlanması kararını almıştır. Konfederasyonumuzun merkezi düzeydeki kutlaması, İstanbul-Kartal'da yapılacaktır." denildi. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu'nun, sendikal örgütlenmenin önünde engel olan çalışma mevzuatının sosyal ve hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde, evrensel hukuk ve normlar esas alınarak yeniden düzenlenmesi talebini yinelediği kaydedilen bildiride, işçilerin yüzde 86'sının sendikal örgütlenme kapsamı dışında olduğu ve bu konuda acil düzenleme yapılması gerektiği bildirildi. Bildiride, TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu'nun, üye sendikalarda örgütlü işçilerin başta örgütlenme, toplu iş sözleşmesi yapma ve işten çıkarmalara karşı olmak üzere bir bütün olarak işçi hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesi için sürdürdükleri meşru ve haklı mücadelesini, grev uygulamalarını desteklediği belirtildi.