Mehmet Şimşek: Fiyat İstikrarı ve Yatırımlar Artacak

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, fiyat istikrarı ve sürdürülebilir cari açık ile doğrudan yatırımların artacağını öngörüyor. Ayrıca Mehmet Şimşek, G20, IMF ve Dünya Bankası toplantıları için ABD'ye gitti. Yatırımcılarla görüşmeler yapacak.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 21 Nisan 2025 10:30, Son Güncelleme : 21 Nisan 2025 10:32
Mehmet Şimşek: Fiyat İstikrarı ve Yatırımlar Artacak

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, fiyat istikrarı, sürdürülebilir cari açık ve yapısal dönüşümle birlikte doğrudan yatırımların artacağı kanısında olduklarını belirterek, "Kısa vadeli piyasa dalgalanmalarının bu noktada etkili olmayacağını düşünüyoruz" dedi. Enflasyonun da Merkez Bankası'nın tahmin aralığında gerçekleşme ihtimalinin son derece yüksek olduğunu belirten Şimşek, "Küresel dalgalanmalar yatıştığında biz güçlü hikayesi olan nadir ülkelerdeniz" diye konuştu.Ekonomi yönetimi, Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) Eylem Planı Bilgilendirme ve İstişare ile bu yılın ikinci Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantılarının ardından gazetecilerle bir araya gelerek, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Yurt İçi Finansal Piyasalar ve Küresel Ekonomi

Şimşek, burada yurt içi finansal piyasalar ile küresel ekonomide yaşanan son gelişmelerin OVP hedeflerine etkilerini analiz etmek için 'erken' olduğunu aktardı.

Dezenflasyonist Etki Beklentileri

Bunların enflasyon açısından olumlu ve olumsuz etkileri olduğunu bildiren Şimşek, "Net etkiye baktığımızda enflasyonun tahmin patikası içinde kalmasını öngörüyoruz. Enflasyon beklentilerinde geçici bir bozulma oldu, bu bir risk faktörü. Ancak finansal koşulların sıkılaşması talep kaynaklı enflasyona olumlu etki sağlayacak. En önemlisi, petrol başta olmak üzere emtia fiyatlarında çok ciddi gerileme yaşandı. Eğer fiyatlar bu seviyelerde kalırsa bu durumun dezenflasyonist etkisi olacak" diye konuştu.

Enflasyonun Tahmin Aralığında Gerçekleşme İhtimali

Türk lirasında sınırlı değer kaybı olduğunu, talep koşullarının çok güçlü olmaması nedeniyle kur geçişkenliğinin zayıf olmasını beklediklerini anlatan Şimşek, "Bütün etkileri değerlendirdiğimizde enflasyonun Merkez Bankasının tahmin aralığında gerçekleşme ihtimali son derece yüksek. Cari denge açısından net etkinin olumlu olabileceğini öngörüyoruz" ifadelerini kullandı.

Ticaret Savaşları ve Küresel Büyüme

Şimşek, ticaret savaşlarının küresel büyümeyi özellikle de Avrupa Birliği'ni olumsuz etkileme riski bulunduğunu aktararak, bunun da ihracat üzerindeki olumsuz etkisine işaret etti.

Cari Açık ve Orta Vadeli Program

Yurt içi finansal koşulların sıkılaşmış olmasının ithalatı sınırlayacağını belirten Şimşek, enerji fiyatlarındaki düşüşün çok daha güçlü etkiye sebep olacağını, dolayısıyla cari açığın Orta Vadeli Program'da öngörülenin oldukça altında gerçekleşebileceğini söyledi.

Bütçe ve Harcama Disiplini

Bütçe verilerine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:"Bütçe mesajımız net, harcama disiplini devam edecek. Geçen sene onaylanan bütçeye oranla güçlü bir harcama disiplini tesis ettik. Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylanan bütçe 100 liraysa yılı 96,7 lira harcamayla kapattık. Bu sene de harcamalarda disiplin çok güçlü şekilde devam edecek. Bütçe gelirleri ekonomik aktiviteden etkileniyor. Dolayısıyla eğer sıkı finansal koşullar büyümede daha ılımlı bir seyre sebep olursa, gelir tarafında bir miktar aşağı yönlü riskler oluşabilir. Ancak Türkiye'nin brüt kamu borç stokunun milli gelire oranı yüzde 25 civarında. Burada bütçe disipliniyle amacımız negatif mali etki yoluyla dezenflasyon sürecine destek vermektir. Sıkı finansal koşullar bütçede harcama kaynaklı değil gelir kaynaklı sınırlı bir olumsuz etki oluşturabileceği için program açısından önemli bir endişe kaynağı olmayacaktır."

Dış Yatırımlar ve Ekonomik Güç

Şimşek, uluslararası doğrudan yatırımlarda kısa süreli tepki kararları olmayacağına işaret ederek, "Fiyat istikrarı, sürdürülebilir cari açık ve yapısal dönüşümle birlikte doğrudan yatırımların artacağı kanısındayız, kısa vadeli piyasa dalgalanmalarının bu noktada etkili olmayacağını düşünüyoruz. İç veya dış şoklar ortaya çıktığında portföy yatırımları azalabiliyor. Bu durum sadece Türkiye için geçerli değil, diğer ülkeler için de söz konusu. Bu program portföy yatırımlarına dayalı değil. Türkiye açık bir piyasa ekonomisi, liberal bir sermaye hesabına sahip. Bu çerçevede para giriş ve çıkışları olabilir. Portföy yatırımlarındaki kısmi azalma geçicidir, küresel dalgalanmalar yatıştığında biz güçlü hikayesi olan nadir ülkelerdeniz" değerlendirmesinde bulundu.

Dış Şoklara Karşı Dayanıklılık

Türkiye'nin dış şoklara karşı nispeten daha az etkilenecek ülkeler arasında yer aldığını vurgulayan Şimşek, ihracatın diğer ülkelere göre daha dayanaklı yapıda olduğunu kaydetti.

Dış Kaynak Girişleri ve Piyasa İyileşmeleri

Şimşek, küresel dalgalanmalar azaldığında yatırımcıların güçlü programı ve hikayesi olan ülkelere yeniden yatırım yapmak isteyeceğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:"Piyasalarda dalgalanmanın olduğu süreçte CDS'ler 380 civarına çıktı, bugün itibarıyla 330'un altına indi. 'Etkiler sınırlı ve geçici' derken temenniden bahsetmiyor, gözlemlerimizden ve geçmiş deneyimlerimizden bahsediyoruz. Hazinenin ikinci piyasadaki gerek uluslararası tahvil faizleri, gerekse içeride Türk lirası tahvillerimizin fiyatlanmasında son dönemde iyileşme başladı, yani faizler de gerilemeye başladı. Türkiye'ye dış kaynak girişleri yeniden başladı, zaten fiyatlamalar da bunu yansıtıyor. Burada esas olan programımızın kararlı şekilde uygulanmasıdır. En büyük önceliğimiz fiyat istikrarı, yani enflasyonun kalıcı şekilde düşmesidir, bu konuda önemli bir risk görmüyoruz. Bu çerçevede programda şu aşamada önemli bir sapma öngörmüyoruz."

Borç Yönetimi ve Stratejik Ölçütler

Hazinenin her zaman etkin bir borç yönetim kapasitesine sahip olduğunu bildiren Şimşek, iç ve dış borç ödemeleri için güçlü nakit rezervi tuttuklarını ve yönetebilecek kapasiteye sahip olduklarını anlattı.

Borç Yönetiminde Temkinli Yaklaşım

Şimşek, borç yönetiminde temkinli yaklaşım sergilediklerine, bunun da kısa vadeli dalgalanmalarda esneklik sağladığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:"Orta vadede borç yönetimimizin stratejik ölçütleri var. Bunlar, kur ve faiz riskini düşürmek, likidite riskine yönelik güçlü nakit rezervi tutmak. Stratejik ölçütler çerçevesinde oluşturduğumuz Hazine finansman programımız piyasalarda dalgalanma olduğu zamanlarda bize esneklik sağlar. Son dönemdeki gelişmeler gibi durumlarda değerlendirmemizi yapar gerektiğinde daha kısa vadeli, gerektiğinde değişken faizli borçlanırız. İç piyasadan döviz borçlanma hususu ise finansman programımızın bir parçasıydı. Stratejimizde bunların payını düşürmek var ancak bu dönemlerde piyasadaki dalgalanmalara esnek tepki veriyoruz, piyasa koşullarına göre hareket edeceğiz."

Borç Çevirme Oranı ve Uluslararası Borçlanma

Bu sene için öngördükleri iç borç çevirme oranının yüzde 119,3 olduğunu, ilk 3,5 ayda bu oranın daha yüksek seyrettiğini aktaran Şimşek, "Çünkü beyannameye dayalı vergi gelirlerimiz genelde ilk 4 aya değil mayıs ayına tekabül ediyor, yani beyannameler mart sonunda veriliyor, daha sonra ödemeler başlıyor" dedi.Uluslararası piyasalardan bu sene 11 milyar dolar dış borçlanma öngördüklerini ve yılın ilk çeyreğinde bunun 2,5 milyar dolarını gerçekleştirdiklerini bildiren Şimşek, vadesi dolup ödemesi yapılan, yani nakit rezervden kullanılan bir alanın söz konusu olduğunu anlattı.

Piyasa Koşulları ve Getiri Eğrisi

Şimşek, uluslararası piyasalardaki kağıtların getiri eğrisinin 40-50 baz puan yüksek seyrettiğini de değinerek, "10 yıl vadeli dolar cinsinden tahvilimizin faizi yüzde 8'in üzerine kadar çıktı, şu anda yüzde 7,7 seviyelerinde. Burada da bir normalleşmenin olacağını, CDS'lere paralel tekrar daha da gerileyeceğini öngörüyoruz. Piyasa koşullarını takip ederek yılın kalanında finansman programımıza göre 8,5 milyar dolar daha dış borçlanmaya gitmeyi planlıyoruz" diye konuştu.

Şimşek'in ABD Trafiği

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, G20, IMF ve Dünya Bankası Bahar Toplantıları kapsamında gittiği Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) yatırımcı buluşmaları başta olmak üzere çok sayıda temasta bulunacak. AA muhabirinin Bakanlıktan edindiği bilgiye göre, Şimşek, G20, IMF ve Dünya Bankası Bahar Toplantıları'na katılmak için ABD'ye gitti. Temasları kapsamında çok sayıda yatırımcı toplantısına katılacak Şimşek, önde gelen düşünce kuruluşlarında düzenlenecek etkinliklerde konuşacak, mevkidaşlarıyla ikili görüşmeler gerçekleştirecek ve çok taraflı kalkınma bankalarının üst düzey yöneticileriyle bir araya gelecek.

Bugün New York'ta Yatırımcılarla Buluşacak

Şimşek'in bugün başlayan ziyaretinin ilk ayağı New York olacak. Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) ve Citi Group tarafından düzenlenecek geniş katılımlı yatırımcı toplantısında portföy yatırımcıları ile reel sektör temsilcilerinden oluşan bir grupla buluşacak Şimşek, dünyanın önde gelen üç büyük kredi derecelendirme kuruluşunun üst düzey yöneticileriyle ayrı ayrı görüşmeler gerçekleştirecek. New York'taki bu temaslara Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan'ın da eşlik etmesi bekleniyor.

Washington Temasları

Bakan Şimşek, 22 Nisan itibarıyla ziyaretini başkent Washington'da sürdürecek. ABD Ticaret Odası tarafından düzenlenen zirveye katılacak Şimşek, burada Dünya Bankası eski Başkanı David Malpass ile birlikte "Finansal Sistemin Geleceği" konulu panelde konuşma yapacak. Şimşek, ABD'nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Atlantik Konseyi'nde akademisyenler, analistler, politika yapıcılar ve yatırımcıların katılacağı toplantıya da iştirak edecek.

ABD Hazine Bakanı Bessent ile Görüşme

Bakan Şimşek, Washington temasları kapsamında ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ile de görüşme yapacak. Küresel yatırım bankalarının organize ettiği geniş katılımlı ve dar kapsamlı yatırımcı toplantılarında Türkiye ekonomisindeki son gelişmeler hakkında değerlendirmede bulunacak Şimşek, küresel trendlerin yansımalarını ve gelecek dönem önceliklerini paylaşacak. Şimşek, temasları kapsamında G20 Bakanlar Toplantısı'na da katılacak, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, Asya Altyapı ve Yatırım Bankası, Avrupa Yatırım Bankası ve Dünya Bankası ile Uluslararası Finans Kurumu gibi çok taraflı kalkınma kuruluşlarının üst düzey yönetimleriyle görüşmeler gerçekleştirecek.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber