Öğretmen Atama Yönetmeliği İçin MEB'e İki Öneri
Öğretmen Atama Yönetmeliği İçin MEB'e İki Öneri

MEB'in geçen hafta ilçe grupları uygulamasını da içeren norm fazlası öğretmenlerin resen atanmasına yönelik uygulamayı durdurmasının gerekçelerinin başında yönetmelik eksikliğidir diye düşünüyorum.
MEB'in bu ay içerisinde yada en geç mayıs ayı başında (isteğe bağlı il içi yer değiştirme takvimi öncesinde) "MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖĞRETMEN ATAMA VE YER DEĞİŞTİRME YÖNETMELİĞİ" nde değişikliğe gitmesi kaçınılmazdır.
Bu noktada iki öneri:
1-Ek Hizmet Puanı
Yıllarca zorunlu hizmet bölge ya da kurumlarında çalışan öğretmenlerin bu bölge ya da kurumlarda yıllarca çakılı kaldıklarını, bu öğretmenlerin zorunlu hizmetlerini tamamladıktan sonra yer değiştiremediklerini bu kurum ve bölgelerin teşvik edilmesi gerektiğini, teşvik yollarından birinin de hizmet puanı artışı (ek puan) vermek olduğu vurgusu kayıtlarda mevcuttur.
2015 yılında ek puan uygulaması başladı fakat sadece bu okullara zorunlu hizmet için atananlara uygulandı ve aynı okulda çalışıp kat be kat farklı puanlar alanlar oldu. Bu yanlışlıktan 2021'de dönülse de başından beri belirttiğim ve bu okullara kıdemli öğretmenlerin de gitmesini teşviki yönünde bir adım atılmadı. Oysa ki öneriye göre bu okullara kıdemli öğretmenlerin de gidişi teşvik edilmiş olacaktı hem de belli süreyi (3-5 yıl) bu okullarda geçiren öğretmenlerin bu hizmetleri istedikleri yerlere yer değişikliği ile ödüllendirilebilecekti.
Bu noktada yazdığım bir yazıda da MEB'e aşağıdaki cümlelerle öneri sunmuştum.
"Bu tür kurumlarda çalışanlara verilecek ek puanın sadece bu kurumdan ayrılırken kullanılabilmesi. Bunun için puanlar daha da arttırılabilir. (yüzde 100 yerine 150, 200 gibi) Yani öğretmen bu kuruma geldiğinde ek puan alır ve bu ek puanları sadece bu okuldan başka bir yere giderken kullanabilir. Başka yere gittiğinde ek puanları silinir çalıştığı yerden alması gereken normal puanı devam eder."
Yani ek puan daha da arttırılmalı (3-5 yıl sonra o okuldan ayrılmaya yetebilecek seviyeye çekilmeli) fakat sadece o kurumdan (zorunlu hizmet okulundan) ayrılmak için kullanılmalı.
ksi (mevcut yaklaşım) devam ettiği sürece son zamanlarda çokça gündeme gelen
30 yıllık bir öğretmen 300 puana ulaşırken 5 yıllık öğretmende aynı puanı yakalayabilir
ve bu puanlar emekliliğe kadar geçerli olur. Bugün MEB tarihinde görülmemiş
puanlarla karşılaşılmaktadır. 600 puanın üzerinde hizmet puanı olan öğretmenler
vardır.
Bugün bir öğretmen tüm okulları zorunlu kapsama alınan İstanbul'un en gelişmiş(Kadıköy,
Beşiktaş, Bakırköy..) ilçelerinde bile çalışsa 20 yılda 720 puan alırken Ankara'nın
ortalama bir ilçesinde 20 yılda 200 puan alıyor. İşte bu adaletsizliklere de
son verecek adımlar atılmalıdır.
2- Proje Okulları
MEB'i son günlere en çok sıkıntıya sokan konuların başında proje okullarına yapılan atamalar olmuştur.
Bunun iki sebebi var;
a-) 2014 yılında proje okulu uygulaması kanunlaştığında sadece ulusal ve uluslararası proje uygulayan sayılı okul için uygulanacakken zamanla sayının çok artması ve 2018 yılından sonra sınavla öğrenci alan tüm okulların bu kapsama alınması.
Yani sınavla öğrenci almak proje sayıldı adeta.
b-) 4 yılını dolduran öğretmenlerin görev yeri değişikliği kuralının sürekli erteleme sonucunda ilk kez bu yıl uygulanması.
Bakan Tekin; müsteşarlığında uygulamaya giren ama zamanla oluşan artış neticesinde
bakanlık görevine başladıktan sonra(2023) adeta kucağında bulduğu proje okullarındaki
4 yıl uygulamasını 2 yıl ertelemek zorunda kalmıştı. Bu iki yıllık süreçte sayısının
azaltılması dahil düzenleme beklenirken köklü adımlar atıl(a)madı.
Sadece Şubat 2025'de Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinde "proje okulu" kavramı
yerine "sınavla öğrenci alan okul" kavramı getirildi. Bu da proje okulu uygulamasına
çekidüzen verileceğini akla getirdi ama devamı gelmedi.
İşte bu noktada hazır yönetmelik değişikliği de gündemde olduğundan bir öneri
sunalım:
Sınavla öğrenci alan okullara öğretmen atamaları geçmişte yazılı sınava bazen de yazılı sınava ek olarak ek form puanı eklenerek yapılırdı.
Hatta MEB Fen ve Sosyal Bilimler Liselerine öğretmen alımında sınavı kaldırıp sadece hizmet puanı esaslı atama düzenlemesi yapınca Danıştay "diğer okullara göre özel bir konuma sahip olan başarılı öğrencilerin okuduğu bu okullarda öğretmenler için uygulanan sınavı kaldırıp sadece hizmet puanına göre alım yapılması hukuka uygun değildir" demişti.
Danıştay adeta "öğrencisini sınavla alan okula öğretmen ataması da sınavla olmalı" dedi kararında.
Bu noktada MEB'in objektifliği herkesçe kabul gören ve geçmiş tecrübemizde de var olan sınavla öğrenci alan okullara öğretmen alımını da sınavla yapması MEB'i de rahatlatacak, tartışmaları da minimize edecektir.
Maksut BALMUK
Öğretmen, Yazar