Tarımsal Ar-Ge 'Yeni Ekonomik Modele' Uygun mu?

"Tarımda kendine yeterli olmanın yolu Ar-Ge'den geçer!" cümlesi doğru mu? Yeni ekonomik modelde, "gıda enflasyonunu gündemden kaldırma" hedefinde hangi aşamadayız? Araştırma birimlerinde yönetimsel anlayışla teknik anlayış uyumlu mu? Kaynaklar yeterlimi, yerinde kullanılıyor mu? Araştırma kuruluşlarında yapılanma sorunu var mı?

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 25 Nisan 2025 09:56, Son Güncelleme : 25 Nisan 2025 09:59
Tarımsal Ar-Ge 'Yeni Ekonomik Modele' Uygun mu?

Tarımda kendine yeterli olmanın yolu Ar-Ge'den geçer!

2020 yılının başında gündeme getirilen yeni ekonomik modelde, "Tarımda kendine yeterli, tarladan sofraya arz zincirini ve fiyatlandırmayı en sağlıklı şekilde sağlayarak gıda enflasyonunu gündemden kaldırma" amaçlı temel politika doğrultusunda ele alınması kararlaştırılmıştı.

Bu modele göre, "Yükselen dijital teknolojilerin tarımda kullanılması, iklim değişikliğine uygun model geliştirilmesi, yerli gübre üretim teknolojilerinin geliştirilmesi, bitkisel üretim alanında ulusal ihtiyacı karşılayacak şekilde üretiminin ıslah ve yeni teknolojilerle artırılması, büyükbaş, küçükbaş hayvan, kanatlı ve diğer konularda verimlerin artırılması amacıyla ıslah ve yetiştirme sistemlerinin geliştirilmesi" hususları en üst düzeyde ele alınmış kesenin ve kalemin ağzı açılmıştı.

Bu ana başlıkların istisnasız hepsinin tarımın araştırma ve geliştirme kanadıyla ilgili olduğu gözlerden kaçmıyor. Ar-Ge olmadan bu sayılanların hiçbirinin gerçekleşmeyeceği ve ekonomik modelden beklenenin elde edilemeyeceği aşikardır.

Tarımda "kendine yeterlilik ve fiyat istikrarı" ana başlıklı modelleme, en üst düzeyde ele alınmış olmasına rağmen tarımın aktörlerinin bu modellemeyi beklenenin gerisinde kalarak karşıladığı gündem edilmektedir. Pe ki, bunun ana nedeni ne olabilir?

Bu durumun ana nedenlerinden biri olarak tarımın lokomotifi olan da Ar-Ge yönetiminin, tercihlerinin, organizesinin yanlış ve yetersiz uygulamalarla işletilmeye çalışılmasından kaynaklandığı gündem edilmektedir.

Tarım Ar-Ge'sinde yanlış giden uygulamalar düzeltilmeyi bekliyor!

Başta TUBİTAK olmak üzere, Tarım Orman Bakanlığının Ar-Ge kuruluşları, uluslararası kuruluşlar, üniversiteler tarım ve gıda Ar-Ge'sine büyük katkı sunma amaçlı oluşumlar olarak biliniyor.

Ülkemizde tarım Ar-Ge'sine en büyük desteği Tarım Bakanlığı vermektedir. Tarım Bakanlığı bunun için Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğünü kurmuştur. Bu Genel Müdürlüğe bağlı 50 adet araştırma enstitüsü bulunmaktadır. Bu enstitülerin bir kısmının yüz yıllık geçmişi vardır. Yapısı, kültürü ve işleyişi oturmuştur. Ancak bu enstitülerin bürokrasi içerikli işleyişiyle varlığını sürdürmeleri ve Ar-Ge anlayışından uzak bir hiyerarşiyle yönetilmeleri bu enstitüleri verimsizleştirmektedir.

Ar-Ge de kaynağın üretime dönüşme sürecinin temelinde, kullanılacak materyal; bütçe, kaynak, uygulama sahası; arazi, laboratuvar ve bunları uygun ortamda işleyerek ürüne dönüştürecek insan kaynağı; araştırmacı, uygulayıcı vardır. Bütün bunların Ar-Ge anlayışına göre dizayn edilmesi, ortam hazırlanması ve işleyişte doğru hiyerarşinin seçilmesi gerekmektedir. Öncelikle bu dizaynı sağlayacak yetkililerin konunun özünü kavramış olmaları öngörülmelidir. Bunun için de konunun içinden geliyor olmaları şarttır! Aslında bu her alan için böyledir. Tarım Ar-Ge'sindeki bu handikap, tüm zamanların gündemi olmasına rağmen hala giderilememiştir.

Yapısal ve yönetimsel sorunlar neden aşılamıyor?

Ülkemizin Tarım ve gıda Ar-Ge'sinde çalışılmayan konu yoktur! Toprağından-suyuna, gübresinden-yetiştirme tekniğine, ekolojik şartlarına, bitki ıslahına, hayvan ıslahına, ekonomisine, teknolojik ve biyoteknolojik uygulamalarına varıncaya kadar her alanında, uzun yılları kapsayan ulusal ve uluslararası projelerle, akademik çalışmalarla yoğun bir program oluşturulmasına rağmen tarım Ar-Ge'sinde yapısal ve yönetimsel sorunlarla, insan kaynaklarını ve Ar-Ge kaynaklarını doğru kullanma konusundaki sorunların hala aşılamadığı bildirilmektedir.

Yönetimsel ve işleyişsel sorunlar aşılamayınca Ar-Ge'nin içeriğiyle ilgili asıl sorunlara bir türlü sıra gelmemektedir. Mesela Ar-Ge'ciler, ıslah konusunda gelinen noktanın ötesine nasıl geçerizi tartışamıyor ya da yeterince tartışamıyor. Tarımda yeni teknolojileri kullanma konusunda fikir ve uygulama birliğine yeterince varılamıyor. Ar-Ge sonucu üretilen ürünlerin yaygınlaştırılmasında gereken hız kazanılamıyor. Dünyada gerçekleşen Ar-Ge çalışmalarından gerektiği kadar faydalanılamıyor. Çünkü şu anki işleyişte Ar-Ge dışı yönetimsel anlayış Ar-Ge içi teknik anlayışa ağır basıyor!

Tarımın araştırma ve geliştirme kanadında yapısal değişikliğin temel taşları neler olmalıdır?

- Yönetimsel anlayışla teknik anlayışın uyumlulaştırılması şarttır.

- Araştırma enstitülerinden kendi ihtiyaçlarının %30'unu bile karşılayamayanların kapatılması veya dönüştürülmesi gereklidir.

- İnsan kaynaklarının ve insan kaynakları kullanımının yeniden gözden geçirilmesi ve araştırmacı anlayışına uygun nitelikler taşıyan araştırmacıların tercih edilmesi gereklidir.

- Araştırmacıların özlük hakları ile ilgili hiçbir girişim yapılmamaktadır. Bu konu işin önemine uygun olarak ele alınmalıdır.

- Araştırma geliştirme alanında çalışan personele 657 dar gelmektedir, sadece özlük hakları tarafıyla değil mesai işleyişi konusunda da darlık vardır. Çalışılan alanın özelliğine uygun bir çalışma mevzuatı belirlenerek uygulamaya geçilmelidir.

- Araştırma alanında çalışan teknik personele "araştırmacı-akademik personel" statüsü sağlanarak 657'nin sınırlarının içine hapsedilmediği bir işlevsellik kazandırılmalıdır.

- Tarımsal araştırma geliştirme payı ve ıslahçı hakkı payından faydalandırmada çıktıların yanında emek, kıdem ve sorumluluk kriterleri de dikkate alınmalıdır.

- Araştırma projelerinin değerlendirilme süreci hem uzundur hem de son değerlendirme ve karar verme aşaması yeterli niteliklere haiz değildir.

- TUBİTAK gibi kuruluşlarda değerlendirme sürecinin tüm aşamalarında konu uzmanları karar verirken bakanlığın araştırma projelerinin bazı safhalarında karar vericiler konu uzmanı yetkililer değildir.

- Araştırma çalışmalarının uygulamaya geçişinde bürokrasi, çalışmaları sekteye uğratacak niteliktedir.

- Dünya çapında gündem olan ve mesafe kat edilen Ar-Ge konuları henüz gündemimize girmektedir.

- Araştırma çalışmalarına ayrılan bütçe yetersizdir.

- Mevcut bütçelendirme yerinde ve verimli kullandırılmalıdır.

- Her enstitüde her konunun çalışılması hem ekonomik değildir hem de verimli bir çalışma çıkarılması açısından doğru değildir. Derli toplu bir branşlaşmaya gidilmelidir.

- Araştırma çalışmaları yürüten birimlerle bakanlığın diğer organları ortak yürütme alanlarında daha sık ve daha çözüm odaklı buluşturulmalıdır.

Tarımda yeni ekonomik modelde, kendine yeterliliği ve fiyat istikrarını sağlayarak gıda enflasyonunun kalıcı olarak önüne geçmek istiyorsak; araştırma geliştirme konularının alt başlıklarını belirlemek ve çalışma alanı ile ilgili kararlar almak yetmez! Ar-Ge meydanına sürülen araştırmacıların yeteneklerini gösterebilecekleri ortamı hazırlamak, araştırma geliştirme olgusunun ruhuna uygun yapılanmayı gerçekleştirmek ve bu alandaki uygulamayı, istikrarlı bir şekilde sürdürmek gerekir.

A. Sait SERTKAYA

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber