İlaç tanıtımları hekimleri etkiliyor

Haber Giriş : 26 Ekim 2004 15:19, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Ankara Üniversitesi Deontoloji Anabilim Dalı hekimlerinden Dr. Nihat Civaner, ilaç tanıtım etkinliklerinin hekimlerin reçete yazma alışkanlıklarını etkilediğini söyledi.

Dr. Civaner, "Hekimler ilaç tanıtım etkinliklerinin kendi reçete yazma alışkanlıklarını etkilemediğini ancak meslektaşlarınınkini etkilediğini düşünüyorlar. Eğer etkilemeseydi ilaç şirketleri giderek artan bir şekilde tanıtım etkinliklerine para yatırmazdı" dedi.

Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen, 'İlaç Tanıtım Etkinlikleri ve Hekim' konulu toplantıda konuşan Dr. Civaner, ilaç şirketlerinin tanıtım etkinliklerinin, hekimlerin yazdıkları reçeteleri etkilediğini ifade ederek, "Bu yalnız benim sözüm değil. Literatürler böyle söylüyor. Reçeteleri etkiliyor bilgisi artık kabul edilen klasik bir bilgi. Bir başka ilginç nokta ise hekimlerde tam tersine tanıtım etkinliklerinin kendi reçete yazma alışkanlıklarını etkilemediğini ancak meslektaşlarınınkini etkilediğini düşünüyorlar" diye konuştu. İlaç şirketlerinin silah sektörünün ardından ikinci en büyük sektör konumunda olduğunu hatırlatan Dr. Civaner, söz konusu şirketlerin tanıtıma ve pazarlamaya çok para harcadıklarını kaydetti. Dr. Civaner, sözlerini söyle sürdürdü:

"2002 yılı için bir oran hatırlıyorum, tanıtıma harcanan para ARGE için ayrılan paranın önüne geçmiş. 'Eğer ilaç şirketlerinin bu alana yatırdıkları büyük paralar olmasa, bilim bir yere gitmez, yeni ilaçlar nasıl alınacak' diye bir tez vardır. Şu anki koşullarda bu doğru. Onlar para yatırdıkları için ilaçlar üretilebiliyor. Ancak bir yandan da şunu düşünmek lazım. Eğer siz tanıtıma bu kadar para ayırabiliyorsanız, demek ki o parayı ARGE'ye de yönlendirebilirsiniz. Bunu da en azından bir düşünmek lazım".

İlaç şirketlerinin bilimsel araştırmalara müdahale ettiğini öne süren Dr. Nihat Civaner, ABD'de bilimsel araştırmaların büyük bir çoğunluğunun ilaç firmalarının maddi desteği ile yapıldığını ifade ederek, şunları söyledi: "Amerika Birleşik Devletleri'nde klinik tıp ya da ilaç araştırmalarının yüzde 70'ini ilaç şirketleri, yüzde 30'unu ise devlet destekliyor. Şimdi buna göre parayı veren düdüğü çalacaktır. Bu son derece açıktır. Dolayısıyla konunun seçimine, yöntemin seçilmesine, sonuçların yorumlanmasına, hangi sonuçların ileri çıkarılıp hangilerinin geride bırakılacağına, hangisinin yayınlanacağına, nerede ve nasıl yayınlanacağına yine ilaç şirketleri karar veriyor. İlaç şirketlerinin araştırmaları yaptırırken kurumlar ya da aracılar ile yaptıkları sözleşmeler var. Bu sözleşmeler gayet açık. Öyle ki internet sayfalarında bile bulabilirsiniz. Mesela sözleşmede şu ifade var: 'Şu araştırma süresince üretilecek her bilgi, araştırma tamamlandıktan sonra üç yıl süresince gizlidir. Ancak şirketimizin onayı alındığı kadarıyla açıklanabilir.' O zaman ne oluyor, bir bilimi yönlendirmiş oluyorlar. Hangi konuda bilimsel araştırma yapılacağını ilaç şirketi karar vermiş oluyor. İkincisi her türlü konuya da yine kendileri karar veriyor. Bilimsel araştırmada önceliğin halkın sağlısı olması lazım. Ancak bu dirimde halkın sağlığı değil, şirketin çıkarları öncelendiği için doğal olarak ona göre para veriyorlar. İşlerine gelen araştırmayı yaptırıyorlar".

Konuşmasının son bölümünde etik konusuna da değinen Dr. Murat Civaner, tanıtım çalışmalarının artık etik sorunlara yol açtığını vurguladı. Hekimlerin ilaç firmalarından hediye almasını da eleştiren Civaner, "Bu durum hasta hekim ilişkisini kötü etkiliyor, meslek imajını zedeliyor. Hastalar artık daha fazla şunu düşünmeye başladılar: 'Hekim ilaç firmasından hediye aldığı zaman bana daha taraflı davranabiliyor. Hekim hediye aldığı şirketin ilacını bana yazıyor.' Hastalar hekimin bu şekilde ilaç firmalarından hediye almasını olumsuz karşılıyor" diye konuştu.

aa

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber