DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan: Cumhurbaşkanı Adayıyım
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, katıldığı televizyon programında cumhurbaşkanı adayı olacağını açıkladı. Babacan açıklamasında, "Türkiye'nin sorunlarını çözmeye en hazır parti olarak; evet cumhurbaşkanı adayıyım" dedi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, " Türkiye'nin sorunlarını çözmeye en hazır parti olarak; evet cumhurbaşkanı adayıyım" açıklamasında bulundu.Ali Babacan, Habertürk canlı yayınında Mehmet Akif Ersoy'un sorularını yanıtladı. Gündeme ilişkin mesajlar veren Babacan, cumhurbaşkanı adaylığı sorusuna verdiği yanıt ise dikkat çekti."CUMHURBAŞKANI ADAYIYIM""Aday olmayı düşünüyor musunuz?" sorusuna yanıt veren Babacan, "Ben DEVA Partisi Genel Başkanı olarak doğal cumhurbaşkanı adayıyım zaten. Doğal olanı bu, bunun dışındakiler doğal değil. Seçim dönemi geldiğinde konjonktürde partilerin iş birliği mekanizmalarında hem 2018'de hem 2023'de farklı modeller uygulandı. Fakat biz Türkiye'nin en iddialı siyasi partilerinden biri olarak ve Türkiye'nin sorunlarını çözmeye en hazır parti olarak; evet cumhurbaşkanı adayıyım" ifadelerini kullandı.
DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan'ın gündeme ilişkin değerlendirmeleri şöyle:
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, yeni anayasa çalışmaları ile ilgili, "İktidar mevcut anayasaya uymuyor. Anayasa Mahkemesi karar veriyor, 'uymuyorum' diyor, 'saygı duymuyorum' diyor. AHİM kararları var, 'uymuyorum' diyor. Eğer anayasayı önemsiyorsa iktidar önce uymadığı maddelere bir uysun, şu AYM kararlarını bir gereğini yerine getirsin, AHİM kararlarını uygulasın. Anayasa'yı önemsediğini bize göstersin ki ondan sonra oturup yeni anayasa çalışılsın" değerlendirmesinde bulundu.
Babacan, yeni anayasa çalışmalarına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
Ortaya koydukları tek bir madde yok. Bakın biz 115 madde koymuşuz. Bunun 84'ünde 6 parti mutabık kalmışız. Daha iktidar tarafında hiçbir şey yok, tek bir madde yok. Şimdi tek bir madde bile ortada olmayınca tabii insanlar şüpheleniyor. Acaba diyorlar, Sayın Erdoğan sadece ve sadece kendisi bir dönem daha cumhurbaşkanı olmak, hatta belki cumhurbaşkanlığının süre sınırını kaldırmak için mi bunu istiyor diye, ister istemez insanlarda şüphe oluşuyor. Dolayısıyla bu şüphelerin bir an önce ortadan kalkması gerekiyor. Anayasayla ilgili bir başka önemli konu da şu andaki iktidar mevcut anayasaya uymuyor. Anayasa Mahkemesi karar veriyor, 'uymuyorum' diyor, 'saygı duymuyorum' diyor. AHİM kararları var, 'uymuyorum' diyor.
Daha geçen hafta mecliste HSK üyeleri seçilirken anayasanın açık hükmüne uymadı bunlar. Ben de diyorum ki iktidarın anayasayı bağlayıcı hukuk normu olarak görmeye derdi yok. Gerektiğinde uymayabiliyor. Peki gerektiğinde uymayabildiği bir hukuk normunu niye bu kadar önemsiyor? Eğer anayasayı önemsiyorsa iktidar önce uymadığı maddelere bir uysun, şu AYM kararlarını bir gereğini yerine getirsin, AHİM kararlarını uygulasın. Anayasa'yı önemsediğini bize göstersin ki ondan sonra oturup yeni anayasa çalışılsın.
"Bir kişi uzun süre devlet gücünü kullanırsa bozuluyor"
Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bir başka önemli konu Erdoğan'ın görev süresine gelince de iki temel prensip gereği biz artık Sayın Erdoğan'ın Türkiye'nin önünü açması ve tatlı bir dönüşümün öncülüğünü yapması gerektiğini düşünüyoruz. Lider sultası olmasın dedik. Güç zehirlenmesi oluyor. AK Parti'nin kuruluşunda biz böyle masalarda bunları çalıştık. Dedik ki lider sultası olmamalı. Tatlı bir dönüşüm olmalı. Niye üç dönem kuralı var? Çünkü dünyada ispat edilmiş bu. Bir kişi uzun süre devlet gücünü kullanırsa bozuluyor. Kendine de zarar veriyor. Ülkeye de zarar veriyor. Onun için Türkiye'nin selameti için ve Sayın Erdoğan'ın da hiç olmazsa son dakikada demokrasinin önünü açıp, ülkenin önünü açıp, kendinden sonrası ilgili tatlı bir dönüşümün de hazırlığını artık yapması gerektiğini biz düşünüyoruz.
"Türkiye'de ne kadar erken bir iktidar değişikliği olsa, o kadar çabuk sorunlar çözülür"
Babacan "Seçim talebiniz var mı?" sorusuna şu yanıtı verdi:
Önceki seçimden bu yana iki yıl geçmiştir. İki yılda Türkiye'nin sorunları çoğalmıştır. İki yıl önceki faizlere bakın, bugünkü faizlere bakın. İki yıl boyunca Türkiye'de enflasyon hala yüksek seyretmiştir. İki yılda Türkiye'de hukuksuzluk, adaletsizlik artmıştır. Ve bu iktidar bu ülkenin sorunlarını çözememektedir. Dolayısıyla ne kadar erken Türkiye'de bir iktidar değişikliği olsa, o kadar çabuk Türkiye'nin sorunları çözmeye başlar. Dolayısıyla biz tabii ki hemen seçim isteriz. Ancak seçimin olması, yani reel politikasından baktığımızda da iki yolu var. Ya Cumhurbaşkanı'nın yetkisini kullanıp seçime götürecek ya da meclis 360 oyla ülkeyi erken seçime götürecek.